Aile ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulu'nda

Yeni Yol Partisi milletvekilleri, TBMM Genel Kurulu'nda Aile ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim Bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri üzerindeki endişelerini dile getirdi. Emeklilerin geçim sıkıntısı, öğretmen maaşları ve aile yapısının bozulması gibi konular ele alındı.
TBMM Genel Kurulu'nda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının 2026 yılı bütçeleri üzerinde Yeni Yol Partisi milletvekilleri söz aldı.
Yeni Yol Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, emeklilerin "geçim sıkıntısı" yaşadığını dile getirerek, "Bu, duygusal bir gündem değil, bir sosyal devlet meselesidir. Bir ülkenin refahının göstergesidir, yaşlılarının nasıl yaşadığı. Ertelediğimiz bir yüzleşmenin kendisi bu." dedi.
Ün, bir gazetede yayımlanan "Emeklilerin evi artık ucuz otel odaları" başlıklı habere değinerek, "Sözde büyüme rakamlarının, cafcaflı senaryoların 'hasır altı' edemediği gerçek işte orada. Üzülerek ifade ediyorum, o gerçeğin daha fazlasını yüzümüze çarpacağı günlerin geleceğini barındıran veriler, karşımızda duruyor. Her biri sosyal devletin nasıl risk altında olduğunu gösteriyor." diye konuştu.
Yeni Yol Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, iki yıl önce bugün TBMM Genel Kurulu'nda konuşma yaparken rahatsızlanmasının ardından kaldırıldığı hastanede vefat eden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez'i andı.
Milli Eğitim Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin "enflasyon karşısında eridiğini" iddia eden Karaman, bütçenin mevcut düzeni idare edebileceği, ancak geleceği inşa edemeyeceği eleştirisinde bulundu.
Göreve yeni başlayan öğretmenlerin maaşlarının "yoksulluk sınırının" altında olduğunu savunan Karaman, "öğretmeni yoksullaştıran bir düzenin, nesli zenginleştiremeyeceği" değerlendirmesini yaparak, "Bu tablo öğretmene reva olamaz. Sosyal imkanları diğer ülkelerin oldukça gerisinde kalan öğretmenlerimiz nasıl olacak da nesli ihya edecek? Öğretmenlerimiz geçim sıkıntısıyla boğuşurken nasıl 'kötülük girdabında' boğulan öğrencilerini kurtaracak?" diye sordu.
Yeni Yol Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, "aile kurumunun çöktüğü" iddiasında bulunarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2026 yılı bütçesine bakıldığında bu tehlikenin farkında olunmadığını öne sürdü.
Kılıç, "yoksulluğun kalıcı olarak ortadan kaldırılması için "çalışılması gerektiğini söyledi.
Evliliğin maliyetlerinin giderek arttığını belirten Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
"Yeni evleneceklere verdiğiniz faizsiz borç, ki siz buna destek diyorsunuz. Ama bunun asıl adı borçtur. Evlilik masrafının 5'te 1'ini bile karşılamıyor. Burada bir lüksten bahsetmiyorum. Evlilik için gerekli olan temel ihtiyaçlardan bahsediyorum. Evlenebilmek çoğu gencimiz için imkansız hale gelmiştir. Aileler çocuklarını nasıl evlendireceğini kara kara düşünmektedir."
"Göz göre göre neslimiz heba oluyor"
Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2026 yılı bütçesinde "çocukların adının olmadığını" öne sürdü.
Çocukları korumakta eksik kalındığını belirten Esen, "Göz göre göre neslimiz heba oluyor. Sayılar da bize bunu söylüyor. Geçtiğimiz yıl sadece bir yılda 202 binden fazla çocuğumuz suça sürüklenmiş. Bu sayı, bugün Türkiye'de cezaevlerinde yatan mahkumların sayısının neredeyse yarısı. Büyüklüğüne baktığımızda çok önemli bir sayı." dedi.
Esen, çocukların korunması için güçlü bir aile, çocuk izleme ve müdahale sistemine ihtiyaç olduğunu belirterek, "Ancak o zaman aileyi korumaktan, ailenin içinde de çocuğu korumaktan bahsedebiliriz." diye konuştu.
Yeni Yol Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, AK Parti iktidarının millete verdiği en büyük zararın "aile ve eğitimde" olduğunu iddia etti.
Eğitim sistemine yönelik çeşitli eleştirilerde bulunan Çalışkan, "Sınavlar halen yarış atı yetiştiriyor, gençlerimiz halen geleceğinden ümitsiz, halen binlerce lise mezunu 'sıfır' çekiyor." dedi.
Çalışkan, akademisyenlerin maaşlarının az olduğu görüşünü dile getirerek, şöyle konuştu:
"Yerinde kadro acilen getirilmelidir. Bütün kurumlarda çalışanlar unvan aldığında kadro sorunu yaşamıyorsa akademide de yaşamamalıdır. Halen doçent oluncaya kadar bir üniversitede çalışan personel, 20 yıl süreyle geçici işçi statüsünde çalışıyor, her gün yeniden iş başvurusunda bulunuyor. Bu da insanlarda depresyona neden oluyor. Akademisyenler de bu ülkenin evladıdır. Onlara da tayin hakkı verilmelidir."
Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, üniversitelerin sadece ders vermekle sınırlı kalmayıp, öğrencilere doğru düşünme disiplini, sorgulama becerileri ve yaşam boyu sürecek bağlantılar kazandırması gerektiğine dikkati çekti.
Kaya, yeni mesleklerin ortaya çıkması ve ortalama insan ömrünün uzaması nedeniyle üniversitelerin yaşam boyu eğitim merkezlerine dönüşmesi ve bireylerin farklı dönemlerde tekrar eğitim almasının mümkün hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.



















