Haberler

Merkez Bankası'ndan "Ölçülü" Faiz Artırımına Devam Mesajı

Para Politikası Kurulu'nun Gecelik Faizlerde 0.5 Puanlık Daha Artırıma Gittiği 16 Haziran Toplantısına İlişkin Yapılan Açıklamada, Süregelen Belirsizlik Algılamaları ve Arz Yönlü Şokların Enflasyon Üzerinde Oluşturduğu Yukarı Yönlü Risklerin Genel Fiyatlama Davranışlarını Olumsuz Etkilemesini Önlemek Amacıyla, Gerektiğinde Ölçülü Bir Faiz Artışına Gidilebileceği Bildirildi.

Merkez Bankası, küresel ekonomideki süreğen belirsizlik algılaması ve arz yönlü şokların enflasyon üzerinde risk oluşturmaya devam ettiğine işaret ederek, bu risklerin genel fiyatlama davranışlarını olumsuz etkilememesi için gerektiğinde ölçülü faiz artırımlarına devam edilebileceği mesajını verdi.

Merkez Bankası'nın, gecelik faiz oranlarında 0.5 puanlık daha artırıma gittiği 16 Haziran'da yapılan son Para Politikası Kurulu toplantısının özeti yayımlandı. Buna göre, süregelen arz şoklarının doğrudan ve dolaylı yansımaları ile temel enflasyon göstergelerindeki yukarı yönlü hareketin sürdüğünü belirten Kurul, yıllık enflasyonun önümüzdeki aylarda baz etkisinin de katkısıyla yüksek seyrini koruyacağı, yılın son çeyreğinden itibaren ise kademeli olarak düşüş eğilimine gireceği değerlendirmesinde bulundu.

-"ENFLASYON 2009'DA YÜZDE 7.5 HEDEFİNE YAKIN GERÇEKLEŞİR"

Kurul, Nisan Enflasyon Raporu'nda farklı varsayımlara göre sunulan enflasyon görünümünü yeni veriler çerçevesinde gözden geçirdi. İşlenmemiş gıda fiyatlarında nispeten olumlu gelişmelerin gözlendiği, petrol fiyatlarının ise Nisan Enflasyon Raporu'ndaki varsayımların belirgin olarak üzerinde seyrettiği belirtildi. Bu gelişmeler doğrultusunda güncellenen tahminlere göre enflasyonun yılın son çeyreğinden itibaren kademeli bir düşüş eğilimine girerek 2009 sonunda yüzde 7,5 olan hedefe yakın gerçekleşeceği öngörüldü.

Kurul, kredi koşullarındaki sıkılaşmanın ve tüketici güvenindeki zayıflamanın iç talebi yavaşlatmaya devam ettiği, bu durumun enflasyondaki düşüşe destek verdiğinin altını çizdi.

Bununla birlikte, arz şoklarının uzunca bir süredir devam ediyor olmasının enflasyondaki düşüş sürecini geciktirdiği ve enflasyon bekleyişlerini olumsuz etkilediği belirtildi. Bu doğrultuda Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın beklentileri düzeltmek ve genel fiyatlama davranışlarındaki olası bozulmayı engellemek amacı taşıdığı vurgulandı.

Merkez Bankası'nın para politikasını şekillendirirken önümüzdeki üç yıl için sırasıyla yüzde 7.5, yüzde 6.5 ve yüzde 5.5 olarak belirlenen hedefleri göz önüne aldığı, iktisadi birimlerin de beklentilerini oluştururken bu hedefleri esas almasının, arz yönlü şokların ekonomi üzerindeki maliyetlerinin sınırlı kalması açısından önem taşıdığı kaydedildi.

-LİKİDİTE YÖNETİMİ

Kurul, toplantıda ayrıca piyasadaki likiditeye ilişkin öngörüleri ve likidite yönetim stratejisini değerlendirdi. Yılın ilk yarısında döviz alım ihale miktarının düşürülmesi, hazinenin döviz cinsinden daha az borçlanması ve para talebinde gözlenen artış gibi gelişmelerle gecelik piyasada çekilen fazla likiditenin azalış gösterdiği belirtildi. Bu gelişmelere bağlı olarak zaman zaman piyasada likidite açığı ortaya çıktığı, bu dönemlerde Merkez Bankası'nın repo ihaleleri ile gerekli likiditeyi sağladığı ve ihale tutarlarını belirlerken gecelik piyasadaki faizlerin merkez bankası borçlanma faizine yakın düzeylerde oluşmasını hedeflediği anlatıldı.

Mevcut koşullar altında önümüzdeki dönemde kalıcı bir likidite açığı oluşmasının beklenmediği, gecelik piyasadaki faizlerin genelde Merkez Bankası borçlanma faizlerine yakın gerçekleşmesinin amaçlanacağı bildirildi.

-ENFLASYONDA RİSKLER: ENERJİ FİYATLARI, KÜRESEL BELİRSİZLİK

Merkez Bankası gecelik borçlanma faizinin para politikası açısından referans faiz oranı olma niteliğini sürdüreceği belirtilen açıklamada, Önümüzdeki dönemde enflasyon görünümüne ilişkin önemli riskler dile getirildi.

Enerji fiyatlarına ilişkin belirsizliklerin sürdüğü, petrol fiyatlarındaki gelişmelerin bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de enflasyon görünümü üzerindeki risk oluşturduğu belirtildi. Elektrik tarifelerinde otomatik fiyatlamaya geçişin yurt içi enerji fiyatlarının önümüzdeki dönemde artmaya devam edebileceğine işaret ettiği, Merkez Bankası'nın, enerji fiyatlarına ilişkin belirsizlikleri göz önüne alarak enflasyon tahminlerini alternatif senaryolara göre sunmaya devam edeceği kaydedildi.

Küresel ekonomide orta vadeli enflasyon baskılarının boyutunun henüz netleşmemiş olması ve finansal piyasalardaki sorunların yansımaları konusundaki belirsizliklerin sürmesinin temel risk unsurları olarak önemini koruduğu, söz konusu risklerin canlılığını korumasının, küresel risk iştahının azalmasına ve gelişmekte olan ekonomilere sermaye akışının yavaşlamasına yol açtığı anlatıldı.

Kurul, enflasyondaki orta vadeli düşüşü tehdit etmediği sürece piyasalardaki geçici dalgalanmalara politika faizleri aracılığıyla hemen tepki vermeyeceğini, ancak fiyatlama davranışlarına ilişkin risklerin belirginleşmesi halinde gerekli parasal sıkılaştırmayı yapmakta tereddüt etmeyeceğini vurguladı.

-"ÖLÇÜLÜ" FAİZ ARTIRIMI

Süregelen belirsizlik algılamaları ve arz yönlü şokların enflasyon üzerinde yukarı yönlü risk oluşturduğu belirtilen açıklamada, izleyen dönemde izlenecek faiz politikası konusunda şu ifadeler yer aldı:

"Merkez Bankası, söz konusu risklerin genel fiyatlama davranışlarını olumsuz etkilemesini önlemek amacıyla, gerektiğinde ölçülü bir faiz artışına gidebilecektir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak veriler dikkatle takip edilecektir. Bundan sonraki olası faiz artışının miktarı ve zamanlaması küresel piyasalardaki gelişmelere, dış talebe, maliye politikası uygulamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer unsurlara bağlı olacaktır."

-REFORM UYARISI

Fiyat istikrarına ulaşılabilmesi için basiretli bir para politikasının gerekli olduğu, ancak bunun tek başına yeterli olmadığı vurgulanırken, Uygulanan maliye politikaları ve yapısal reform sürecinin de en az para politikası kadar önem taşıdığı vurgulandı.

Para Politikası Kurulu toplantı özetinde, reformlar konusunda şöyle denildi:

"Özellikle mevcut konjonktürde ekonomimizin dayanıklılığını koruması için mali disiplin ve yapısal düzenlemelerin devamlılığı kritik önem taşımaktadır. Bu çerçevede, Avrupa Birliği'ne uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ve yapısal reformların hayata geçirilmesi konusundaki çabaların sürekliliği önemini korumaktadır. Özellikle, mali disiplinin kalitesini artırmaya ve verimlilik artışlarının devamlılığını sağlamaya yönelik yapısal düzenlemeler konusundaki gelişmeler gerek makroekonomik istikrar gerekse fiyat istikrarı açısından yakından izlenmektedir."

(ANKA)

(ES/NB/ZG)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title