Haberler

Kütahya-Bakan Şimşek,"Yargı Birçok Konuda Ayak Bağı Oldu"

bakan Şimşek Birçok Havaalanını Yap-işlet-devret Modeliyle Modern Hale Getirdiklerini Söyledi.

MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek birçok havaalanını yap-işlet-devret modeliyle modern hale getirdiklerini söyleyerek,"Bütün limanlarımızı da öyle yapacaktık, maalesef yargı birçok konuda ayak bağı oldu, engel oldu" dedi.

Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıra konuşan Bakan Şimşek 2002 yılında Türkiye'ye yılda 13 milyon turistin geldiğini bugün ise turist sayısının 30 milyona ulaştığını söyledi. Şimşek şöyle devam etti:

"Dünya turizm liginde Türkiye şu anda yedinci sırada. Yani dünyada en fazla turist çeken yedinci ülkeyiz. Dünyada turizm geliri açısından ise 9'uncu sıradayız. Karayolları için bütçeden ayrılan payı 3 kattan fazla artırdık. Bu ülkede 79 yılda 6 bin 100 kilometre çok şeritli yol yapılmış. Biz 8.5 yılda 14 bin kilometre yaptık. Bunu iki katından fazla artırdık ve geçmişin gecikmelerini telafi etmeye çalıştık. 2010 yılı, Avrupa'nın hemen hemen tamamında altyapı, eğitim, sağlık yatırımlarının ötelendiği ve azaltıldığı bir dönemdi. Ancak Türkiye böyle bir dönemden geçmedi. Biz ülkemizin dört bir yanının ihtiyaç duyduğu yatırımları yaptık ve ona ek olarak altyapı yatırımları için 15 milyar lira ek kaynak sunduk."

TEK HANELİ ENFLASYONA GİDİŞ SÜRECİMİZ VAR

Bakan Şimşek, Türkiye'nin geçen Ocak ayında üzde 4.9 oranıyla, 1970 yılının Temmuz ayından bu yana en düşük enflasyonuna ulaştığını belirerek şunları söyledi:

"Son 5-6 yıldır hükümetimiz yaptığı çalışmalar, doğru politikalar ve reformlarla enflasyonu tek haneye düşürdü. Şimdi düşük tek haneli enflasyona doğru bir gidiş sürecimiz var. Fiyat istikrarı ve makroekonomik istikrarın sağlanması konusunda çok önemli mesafe kat ettik. Cumhuriyet tarihinde ilk defa faizler tek haneye indi. Bugün Türkiye'de Hazinemiz yüzde 7 ile yüzde 8.5 arasında borçlandı. Komşumuz Yunanistan Avro cinsinden yüzde 11-12 ile borçlanıyor. Bizim borçlanırken ödediğimiz faiz ABD ve birçok Avrupa ülkesinin altında. Bunlar tesadüf değil, bunlar kolay kazanılmıyor. Eğitime önem veriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi 2002 yılında Yurtkur dahil olmak üzere 7.5 milyar liraydı. 2011 bütçesinde ise 34.1 milyar lira oldu. Enflasyon kadar artsa en fazla 15 milyar lira olması lazımdı. Bu gösteriyor ki, birinci önceliğimiz eğitim oldu."

YARGI AYAK BAĞI OLDU

Altyapıya büyük önem verdiklerini anlatan Şimşek, devletin imkanlarını ve özel sektörün dinamizmini kullandıklarını kaydetti. Birçok havaalanını yap-işlet-devret modeliyle en modern hale getirdiklerini ifade eden Şimşek, " Bütün limanlarımızı da öyle yapacaktık, maalesef yargı birçok konuda ayak bağı oldu, engel oldu" dedi. Şimşek, özelleştirmeyle ilgili şöyle dedi:

"İzmir Limanı, Türkiye'nin en önemli limanlarından biridir. 2007 yılında dünyanın en iyi liman işletmecileri gelip yarıştılar. İşletmeciliği 25 yıllığına devredilecekti. Hong Kong'dan bir firma bu ihaleyi kazandı. Yargıtay, imtiyaz sözleşmesini en fazla 2 ayda onaylaması gerekirken pek fazla değişime uğratmadan 29 ayda onayladı. Hava yollarında ise Türk Hava Yolları, Avrupa'nın en büyük 4. havayolu şirketi haline geldi. Demiryollarında da Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki heyecanı yeniden yakaladık ve dünyada hızlı tren projesini hayata geçiren 8 ülkeden biri olduk. Son 8-9 yılda Milli Gelir 3 kat, Ar-Ge harcamaları 6 kat artmış. Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünde Ar-Ge harcamalarının payını yüzde 3'e çıkarmayı hedefliyoruz. 2002 yılında Türkiye savunma sanayisi ihtiyacının sadece yüzde 25'ini yurt içinden karşılıyordu, şimdi yüzde 50'sini Türkiye'den karşılıyoruz. Gerçekten Türkiye'de birçok konuda atılımlar yaptık."

HEDEF AVRUPA'DA İLK 3'E GİRMEK

Enerjide dışa bağımlı olduğumuzu belirten Mehmet Şimşek, "Enerji, dünya ile rekabet etmek için en önemli avantajlardan biridir. Biz ekmeğimizi taştan çıkarmayı öğrendiğimiz için bunu dezavantaj olmaktan çıkaracağız* dedi. 2003 yılına kadar bu ülkede bir rüzgar enerjisi haritası, bir güneş enerjisi haritası olmadığını ileri süren Mehmet Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"DSİ'nin 1500'ye yakın santral projesi vardı, ancak o günkü bütçesiyle bunları yapmaları için 100 yıla ihtiyaçları vardı. 'Özel sektöre devredelim, bize su kullanım bedeli versinler kendileri yapsınlar' dedik. Rüzgar enerjisini değerlendirme bakımından Avrupa'da 34'üncü sıradaydık. Zaten Avrupa'da o kadar ülke var. Son yıllarda bir çaba var. İlk 11'e girdik ama hedefimiz ilk 3'e girmek. Jeotermalde dünyanın en büyük potansiyellerinden biri bizde. Bunu, özel sektörün dinamizmini kullanarak harekete geçirmeliyiz. Enerjide dışa bağımlılığı azaltabilirsek bu ülkede ne cari açık problemi olur ne de rekabet gücü problemi olur."

HESAP-KİTAP BİLMİYORLAR

Bakan Şimşek muhalefete de yüklenerek 'AK Parti'nin bir ekonomi modeli yok' dediklerini ve kendilerine karne verdiklerini ifade ederek şunları kaydetti:

"Bize karne veriyorlar, ondan sonra da hesap kitap yapmayı bilmiyorlar. Çıkmışlar 1970'li yıllardan kalma bir yaklaşımla 'herkese maaş bağlayacağız' diyorlar. Ondan sonra '12 milyon yoksul kişi var, her yoksul aileye en az 600 lira vereceğiz' diyorlar. 12 milyon yoksul varsa, Türkiye'de bir aile ortalama 4 kişiden oluşuyorsa bu en az 3-4 milyon yoksul aile demek. Bunun doğru olduğunu varsayalım. 4 milyon aileyi 600 lirayla çarpıyoruz, aylık 2 milyar 400 milyon lira, yıllık 28 milyar 800 milyon lira olur. 'Siz zaten 4 milyar lira harcıyorsunuz, biz de 7 milyar lira harcarız' diyorlar. Bu hesap nasıl tutuyor anlamıyorum? Biz çarpıyoruz, bölüyoruz, o rakamları bulamıyoruz. En basit haliyle bunun maliyeti 24 milyar lira ile 28 milyar lira arasında değişiyor. Bu ülkenin geçmişteki en büyük hatası popülizm olmuştur. Siyasilerin yarışı vizyon üzerine yapması lazım. Ancak geçmişte bu olmadı. Çünkü Cumhuriyetimizin kuruluşu ile 2003 yılı arasında tam 57 hükümet gelmiş. Ortalama iktidar ömrü 1.6 yıl. Ortalama iktidar ömrünün 1.6 yıl olduğu ülkelerde vizyon üzerine yarış olmaz. Şimdi biz 2023 yılından bahsediyoruz, onlar herkese maaş bağlamaktan bahsediyorlar. Nereden bulacaklar? Borçlanacaklar. Çünkü şu anda Türkiye'nin bütçesinde bir açık var ama çok şükür azaltıyoruz. Kanunlar değişti artık para da basamazlar. Mutlaka borçlanmaları lazım. Gidip daha çok borç isteseniz borç faiziniz artmaz mı? O 20 küsur milyar lira maliyeti söylerken faiz endeksini hesaba katmıyorlar. Türkiye'de bugün faiz tek hanedeyse güvendendir, kredibilitedendir. Bu hükümet bu güne kadar 9 bütçe yapmıştır, küresel kriz olan 2009 yılı hariç bütün bütçe hedeflerini tutturmuştur. 2023 yılı itibariyle Türkiye, bölgenin en ileri demokratik standartlarına kavuşacaktır. Çünkü hak ve özgürlüklerin kalkınma ile at başı gitmesi lazım, tek başına olmaz. Yaklaşık 14 bin kilometre çok şeritli yol yaptık, 15 bin kilometre daha yapacağız. Kendi uçağımızı, kendi otomobilimizi, kendi insansız hava aracımızı üreteceğiz. Biz popülizm yarışına girmemekte kararlıyız. Bütün yoksul vatandaşlarımıza destek çıkıyoruz, çıkmamız da gerekiyor. Türkiye'de yoksullukla en iyi mücadele, 'olmayan bir şeyi sağlayacağım' taahhüdü değil, ekonomik istikrar, iş, aş üreten, istihdam yaratanların önünü açmak, ülkeyi ilerletmektir."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title