'Kendi Yarattıkları Sorunu Çözmeye Çalışıyorlar'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP ve MHP'nin üniversitelerde türban serbestliği öngören Anayasa ve yasa değişikliği çalışmasının Türkiye'yi yol ayrımına getirdiğini söyledi. AKP ve MHP'nin türbanı önemli bir sorun gibi takdim ettiğini belirten Baykal, "Ama bu sorun bugün çıkmış bir sorun değil. Kaçak kuran kurslarından başlayarak, orada küçücük çocukların başını örterek, arkasından imam hatipler de ve çeşitli okullarda çocukların başını örterek bir noktaya getirildi. Şimdi de bu iktidarın milli görüş ve sağcı iktidarların yarattığı bu sorunu çözmek için harekete geçtiklerini söylüyorlar. Ama aslında kendi yarattıkları bir sorunu çözmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı, Genel Başkan Baykal başkanlığında parti genel merkezinde yapıldı. Edinilen bilgilere göre toplantıda, CHP'de devam eden kurultay süreci ve AKP ve MHP'nin türban serbestliği konusundaki çalışmalar değerlendirildi.

MYK'da güncel gelişmeler konusunda görüşlerini dile getiren CHP lideri Deniz Baykal, türban serbestliği sürecine dönük çalışmalar karşısında CHP'nin hukuk mücadelesinin süreceği mesajını verdi. Baykal, hem Anayasa Komisyonu'nda hem de Genel Kurul'da konunu sakıncalarını ve yapılan düzenlemenin Türkiye'yi laiklik temelinden uzaklaştıracağını anlatacaklarını söyledi. Baykal, değişikliklerin Cumhurbaşkanı Gül tarafından onaylanması durumunda da Anayasa Mahkemesi'ne de gideceklerini belirtti.

-"DÜZENLEMELER LAİKLİĞE AYKIRI"-

Baykal, AKP ve MHP'nin ortaklaşa gerçekleştirdiği düzenlemelerin Anayasa'nın 2. ve 24. maddesinde yer bulan laiklik ilkesine ters düştüğünü belirtti.

Baykal, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şu anda yapılan düzenlemeler Anayasamızın 2. maddesi ve 24. maddesinde yerini alan laiklik ilkesine aykırı. Türbanla ilgili bu düzenlemenin Anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğu sadece bizim düşüncemiz değil, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi'nin eski kararlarında da yerini almış bir hüküm. Anayasa Mahkemesi diyor ki, 'Siz dini ve siyasi bir simge olan türbana ilişkin yasal düzenleme yaparsanız, bu laiklik ilkesine aykırı olur.' Şimdi bu görüş doğrultusunda hem Anayasanın 10. ve 42. maddesinde yapılan değişiklikler hem de YÖK yasasının 17. maddesinde yapılan değişikliklerin amacı, dini ve siyasi simge olan türbana serbestlik tanımak için getirilen bir düzenlemedir.

-"İHTİYAÇTAN KAYNAKLANMIYOR"-

Bu yapılan düzenlemenin amacı, hangi amaçla yapıldığına dönük AKP ve MHP yetkililerinin açıklamalarıyla ortaya çıkmış bir durumdur. Hiç kimse 10. ve 42. maddede yapılmış olan değişikliklerin Anayasa'da bir ihtiyaçtan doğmuştur diyemez. Bu türban serbestisi getirmenin bir yasal düzenlemesidir. Biz Anayasa Mahkemesi'ne kadar konuyu taşırız. Elbette karar taktir yüce mahkemenindir."

-"SORUNU KENDİLERİ YARATTILAR"-

Baykal, AKP ve MHP'nin türbanı önemli bir sorun gibi kamuoyuna sunduğunu ifade ederken, türban tartışmalarının yeni bir tartışma olmadığını söyledi. Baykal, şöyle konuştu:

"Ama bu sorun bugün çıkmış bir sorun değil. Kaçak kuran kurslarından başlayarak orada küçücük çocukların başını örterek, arkasından imam hatipler de ve çeşitli okullarda çocukların başını örterek bir noktaya getirildi. Şimdi de bu iktidarın milli görüş ve sağcı iktidarların yarattığı bu sorunu çözmek için harekete geçtiklerini söylüyorlar. Ama aslında kendi yarattıkları bir sorunu çözmeye çalışıyorlar.

-"CUMHURİYET VE DEMOKRASİ ÇATIŞTIRILMAMALI"-

Ortada tartışma konusu olan laik cumhuriyettir. Demokrasi kullanarak Cumhuriyeti tahrip etmek istiyorlar. Ben hep bunu söylemiştim. Cumhuriyet ve demokrasiyi birlikte götürmeliyiz. Demokrasi ile Cumhuriyeti çatıştırmayalım demiştik. Şimdi çoğunluk böyle istiyor diye, Cumhuriyetin kazanımları birer birer kaldırılıyor. Cumhurbaşkanı da bu düzenlemeyi de referanduma götürmekten bahsediyor.

Şimdi Cumhuriyetin temel ilkeleri, laiklik bir referandumla gelmedi. Kurtuluş Savaşı şartlarında Cumhuriyeti kuranlar, Türkiye'nin yönünü bir laik Cumhuriyet olarak belirlemişlerdir. Şimdi bunu referanduma götürmek demek, Cumhuriyeti yok etmek demektir. Bu son derece yanlış, Cumhuriyetin temel ilkelerini ortadan kaldırmaya dönük ve toplumu bir birine düşürmeye dönük bir davranıştır. Konunun referanduma götürülmesi vahim sonuçlara yol açabilir."

-"KİŞİSEL GÜVENCESİ YETMEZ"-

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, "laikliğin güvencesi benim" yönündeki sözlerini de değerlendirdi. Temel ilkelerin güvencelerinin şahıslar olamayacağının altını çizen Baykal, şunları söyledi:

"Güvence Anayasal olur, güvence kurumsal olur. Bunun temel güvencelerinden biri yargıdır. Siz yargının görüşlerini açıklamasını şiddetle karşı çıkıyorsunuz. Anayasa Mahkemesi karar verdi diye orayı suçluyorsunuz. Danıştay karar verdi diye siz karar vermeyin, ulemaya sorun diyorsunuz. Artık Anayasa güvence olmaktan çıkarılmak isteniyor, yargı etkisizleştirilmek isteniyor, sadece Başbakanın şahsı, AKP ve AKP'nin milli görüş geleneğinden gelen çoğunluğu laikliğin güvencesi diye sunuluyor. Bu güvenceye kimse itibar etmez."

-"İRAN MI OLACAĞIZ, ÇAĞDAŞ BİR ÜLKE Mİ?"-

Baykal, türban serbestliği tartışmalarının Türkiye'yi de bir yol ayrımına sürüklendiğine işaret etti. Baykal, şöyle devam etti:

"10-15 sene sonra bütün kadınların tesettürlü olduğu bir Türkiye mi istiyoruz? Daha çağdaş modern bir ülke mi istiyoruz? Türkiye'nin geldiği nokta budur. Seçmesi gereken yol budur. Çağdaş, modern, laik bir ülkede mi yaşamak istiyoruz. İran benzeri bir ülkede yaşamak istiyoruz. Sorun buradadır. Bu gidişle Türkiye'deki bütün eğitim kurumlarındaki, ilkokuldan başlayarak üniversitelere kadar türban serbest olacaktır. Kamu kurumlarında türban serbest olacaktır. Türkiye bir İran gibi, bir Suudi Arabistan gibi bütün kadınlarımızın tesettürlü olduğu bir ülke konumuna dönüşecek."

-TAHA AKYOL'A YANIT-

Baykal, MYK'da gazeteci Taha Akyol'un "Türbanlılarla resim çektiriyorsun, ondan sonra da türbana karşı çıkıyorsun" şeklindeki yazısında değerlendirdi. Baykal, "Türbanlı kızlarımız bu sistemin, laiklik karşıtı hareketlerin Türkiye'yi dinselleştirmek isteyenlerin kurbanlarıdır. Bizim türbanlılarla bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz Türkiye'yi bu noktaya getirenlerledir. O bakımdan türban takan kızlarımıza, bizim sahip çıkmamız çok doğal. Onları bu noktaya iten, hem aile baskısından başlayarak, izlenen eğitim politikaları sonucu bu noktaya getirenlere karşı bizim mücadelemiz" diye konuştu.

-KONGRE SÜRECİ-

CHP MYK toplantısında 32'nci Olağan Kurultay sürece de ele alındı. Şu ana kadar 34 ilde kongreler tamamlanırken, önümüzdeki hafta 21 ilde daha kongrelere devam edilecek. 24 Şubat'ta da 76 ildeki kongreler tamamlanacak. MYK'da, ertelenen Denizli İl Kongresi'nin de 24 Şubat'ta yapılmasına karar verildi. CHP Parti Meclisi ise kurultay öncesindeki toplantısını da 6 Şubat Perşembe günü yapacak. (ANKA)

(ÇAĞ/ZG)

Haberler