İsrail, gece gözaltılarıyla Filistinliler üzerinde korku ve panik oluşturmaya çalışıyor

İsrail askerlerinin, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlileri gözaltına almak için özellikle gece saatlerinde evlere düzenlediği baskınların, korku ve panik atmosferi oluşturmaya ve Filistinlilerin direniş gücünü kırmaya yönelik sistemli bir uygulama olduğu belirtiliyor.

İsrail askerleri, arama ya da gözaltı gerekçesiyle, gece vakti sivillerin yaşadığı evlere ani baskınlar düzenliyor. Çoğu zaman Filistinli aileler, yatak odalarında namlularını kendilerine doğrultmuş sayıları bazen 10'u bulan İsrail askeriyle burun buruna geliyor. Herkesin uykuda olduğu sırada düzenlenen bu baskınlar, özellikle çocuklar ve kadınların büyük korku ve şok yaşamasına neden oluyor.

Ramallah'taki Nebi Salih Beldesi, İsrail askerlerinin gece gözaltı operasyonlarına sıklıkla maruz kalan bölgeler arasında yer alıyor.

İsrail'in yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerine karşı her hafta düzenlenen gösterilere sahne olan Nebi Salih beldesi, Filistin halk direnişinin öne çıktığı bölgelerinden biri olarak addediliyor.

Filistin'in cesur kızı Ahed'in ailesi, sıklıkla gece baskınlarına maruz kalıyor

İsrail askerlerinin 2012'de ağabeyini gözaltına aldığı sırada gösterdiği tavrıyla tanınan, "Filistin'in cesur kızı" Ahed Temimi'nin (19) Nebi Salih beldesindeki evi de söz konusu gece baskınlarına sıklıkla hedef olan adreslerden biri.

İsrail askerleri, 2009'dan bu yana gözaltı ya da arama gerekçesiyle Temimi ailesinin evine yaklaşık 200 baskın düzenledi.

Baba Basim Temimi (53), 1988-2013 yıllarında İsrail askerleri tarafından 9 defa gözaltına alındı. Toplamda 4,5 senesini hapishanede geçiren Basim'in maruz kaldığı şiddet beyin sarsıntısı, iç kanama ve aylarca süren felçle sonuçlandı.

İsrail askerleri ayrıca farklı zamanlarda Basim'in eşi Neriman ve 3 oğlunu da gözaltına aldı. Filistin'in cesur kızı Ahed'e, 2018'de "İsrail askerini engellemek ve saldırmakla" suçlanarak 8 ay hapis cezası verildi.

"Bir anda yatak odanızda askerleri bulabilirsiniz"

Basim Temimi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin, evlere düzenlediği gece baskınlarıyla, birini aramaktan çok o anda yaşattığı korku ve panikle insanları cezalandırmayı amaçladığını söyledi.

"İsrail askerleri, gece gözaltı operasyonlarıyla hem gözaltına alacakları isimler hem de ailesi üzerinde panik ve korku yaratmak istiyor." diyen Basim, o anları şöyle anlattı:

"Uyku sırasında kişi fiziksel açıdan en korunmasız ve zayıf haldedir. Bu yüzden İsrail askerleri ilk andan itibaren sizin üzerinizde kontrol kuruyor. Bu, gözaltına alacağı kişiye karşı uygulanan psikolojik savaşın bir parçası."

Basim, evlere düzenlenen baskınlarda her defasında farklı yöntemler kullanıldığına dikkati çekerek, "Onlarca askerden oluşan bir grup herhangi bir tehlike arz etmeyen bir çocuğu tutuklamak için eve girebilir. Askerler, evdekileri uyandırmak için girişi havaya uçurabilir ve bir anda askerleri yatak odanızda bulabilirsiniz." diye konuştu.

Baskın sırasında oluşturulan korku ve panik atmosferinin yanı sıra İsrail askerlerinin arama bahanesiyle her defasında evdeki eşyalara kasıtlı şekilde zarar verdiğini, kullanılamaz hale getirdiğini anlatan Basim, "İsrail askerlerinin gece baskınlarının, Filistinliler üzerinde korku oluşturmak ve direnişe desteklerinden vazgeçirmeye çalışmak için yapıldığını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

"Artık gözümüzü açtığımızda İsrail askerlerini yatak odamızda göreceğiz diye korkarak uyanır olduk"

Anne Neriman Temimi (53) ise bir gece uyandığında 10 kadar İsrail askerini yanı başında gördüğü gecenin hatırasının hala canlı olduğunu söyledi.

Neriman, "Uyanıyoruz ve İsrail askerleri başınızda. Onlara kapıyı açmamızı beklemiyorlar. Artık gözümüzü açtığımızda İsrail askerlerini yatak odamızda göreceğiz diye korkarak uyanır olduk." dedi.

Gözlerini açtığında askerleri karşısında gördüğü gece "İsrail askerleri acaba ailemden kimi alacak" diye düşünmeye başladığını aktaran Neriman, o anların çok zor olduğunu dile getirdi.

İsrail askerlerinin gece gözaltılarına maruz kalan sadece Temimi ailesi değil. İsrail'in yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerine karşı her hafta gösterilere sahne olan Nebi Salih beldesindeki ailelerin pek çoğu da geçtiğimiz yıllarda benzer gözaltı baskınlarıyla karşı karşıya kaldı.

500 kişilik beldeye 250 askerle baskın

Nebi Salih beldesinde ikamet eden bir başka Filistinli Naci et-Temimi (55) ise bazen gözaltı için inanılmayacak kadar çok sayıda askerin baskın düzenlediğini söyledi.

Naci, şunları dile getirdi:

"Bir keresinde, 250'den fazla İsrail askerinin katıldığı bir baskınla belde sakinlerinden 5 genç gözaltına alındı. Korkunç bir sahneydi. Beldenin toplam nüfusu 500 kişiyi geçmezken, bir tabur kadar asker baskına katıldı."

İsrail ordusunun gözaltı operasyonları sırasında polis köpekleri de kullandığına dikkati çeken Naci, böylece beldedeki barışçıl direniş faaliyetlerine katılanlara "kendisinin ve ailesinin sonunun da bu şekilde gözaltı ve fiziksel şiddet olacağı" yönünde mesaj verilmek istendiğini söyledi.

"Bir gece burnumun ucunda bana doğrultulmuş silahlarla uyandım"

Naci'nin eşi Büşra Temimi (45) de İsrail'in gece baskınlarından kurtulamayanlardan.

"2015'in bir gecesi burnumun ucunda bana doğrultulmuş silahlarla uyandım." diyen Büşra, İsrail askerlerinin oğlu Annan'ı (25) gözaltına almak için eve baskın düzenlediğini, daha sonra oğlunun serbest bırakıldığını aktardı.

Büşra, "Nasıl bir şiddet ve terördür ki gece yarısında çocuklara ve ailelere uygulanıyor." ifadelerini kullandı.

Gece gözaltıları, üzerinde çalışılmış bir süreç

Filistin Esirler Cemiyeti basın sorumlusu Emane Serahane ise "Gece gözaltı operasyonları, sistemli şekilde İsrail güçleri tarafından inceleniyor, sonraki tutuklama ve soruşturma aşamaları da bunlara göre planlanıyor." dedi.

Serahane, gözaltı sırasında yaşananlara ilişkin şunları söyledi:

"Gece gözaltı operasyonları, özellikle de ilk kez yaşayanlar üzerinde ciddi bir şok etkisi oluşturuyor. İsrail ordusunun gözaltı süreci, sivillerin ikamet ettiği evlere çok sayıda askerle baskın, kapıların havaya uçurulması, ev içinde gerçek mermilerin ateşlenmesi, aile bireylerinin bir odada birkaç saat boyunca alıkonularak eşyaların tahrip edilmesi şeklinde gerçekleşiyor."

Serahane ayrıca bunların basit birer gözaltı eylemi değil, Filistin direniş ruhunu öldürmek ve sivillerin işgal ve yasa dışı Yahudi yerleşim birimi karşıtı faaliyetlere katılmasını önlemek hedefiyle ordu tarafından hazırlanan özel bir yöntem olduğunu vurguladı.

Filistin resmi kaynaklarına göre, İsrail hapishanelerinde 170'i çocuk yaklaşık 4 bin 500 Filistinli bulunuyor.