Azmi Karamahmutoğlu: "2026 Yılının Bir Genel Seçim Yılı Olması Dileğiyle"
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, "Karşılayacağımız yeni yılın, 2026 yılının geride bıraktığımız yıldan daha beter olmamasının tek yolu, 2026 yılının bir genel seçim yılı olması" dedi.
(ANKARA) - Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, "Karşılayacağımız yeni yılın, 2026 yılının geride bıraktığımız yıldan daha beter olmamasının tek yolu, 2026 yılının bir genel seçim yılı olması" dedi.
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında, değerlendirmelerde bulundu.
2025 Küresel Barış İndeksi Raporu'nda, savaş ve iç çatışmaların yoğun yaşandığı ülkelerin üst sıralarda yer aldığı listede Türkiye'nin 18. sırada olduğunu söyleyen Karamahmutoğlu, "Toplumsal güvenlik ve emniyet düzeyini de gösteren bu sıralama, ülkemizdeki asayiş sorununun öncelikli meselelerden biri olduğunu ortaya koyuyor" dedi.
Karamahmutoğlu şunları kaydetti:
"Geçen hafta İstanbul'da yılbaşı kutlamalarını hedefine alan IŞİD terör örgütüne operasyon düzenlendi. İstanbul'un 17 ilçesinde 124 farklı adrese yönelik eş zamanlı baskınlarda 133 kişi yakalanırken silah ve örgütsel dokümanlar da ele geçirildi. Yakalanan bu 133 kişinin içerisindeki 12 şüpheli IŞİD teröristi ayrıca kırmızı bültenle aranıyordu. 2017 yılbaşında yaşanılan ve fundamentalist bir terörist tarafından gerçekleştirilen Reina saldırısının acısından ders çıkarılmamış olmalı ki düzensiz göç ile ülkemizde kaçak olarak bulunan 10 milyonu aşkın nüfus hala AKP hükümeti tarafından hoşgörüyle ve konukseverlikle ülkemizde barınabiliyor.
"Yalova'daki IŞİD ile yaşanan çatışmanın arka planı ve detayları ortaya çıktıkça hepimiz daha çok üzüleceğiz"
AKP hükümetinin cezaevlerinden salıverdiği IŞİD'li teröristleri de hesaba katınca hükümetin aklını başına devşireceğini umuyoruz ki bunu yapabilmesi için ideolojik körlüğünden vazgeçmesi gerekiyor. Yalova'daki IŞİD ile yaşanan çatışmanın arka planı ve detayları ortaya çıktıkça hepimiz daha çok üzüleceğiz. Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ'ın 5 yıl önce 2020'de yazmış olduğu 'Stratejik Göç Mühendisliği' kitabında ve ayrıca 'Demografik İşgal' kitabında ve takiben sayısız konuşmalarında IŞİD tehlikesine defalarca kez dikkat çekmiştir. Zafer Partisi cihatçı selefi örgütlere karşı mücadele konsepti olan tek siyasal partidir."
"Ücret açıklandığı gün itibariyle bile temel gıda harcamalarını karşılayamaz durumda"
Asgari ücrete değinen Karamahmutoğlu, asgari ücretin bu sene işçi kesiminin temsili olmadan yalnızca hükümet ve işverenler tarafından belirlendiğini anımsatarak, "Ücret açıklandığı gün itibarıyla bile temel gıda harcamalarını karşılayamaz durumda. Sadece hükümet ve işveren temsilcilerinin oylarıyla belirlenen 2026 yılı net asgari ücreti 28 bin 75 lira olarak açıklanırken ücret daha açıklandığı gün açlık sınırının altında kaldı. Yeni asgari ücretin açlık sınırının bin 753 lira altında kaldığı görülüyor. Ücret daha ilk aydan zorunlu gıda harcamasını dahi karşılayamaz durumdayken barınma, enerji, ulaşım ve sağlık gibi diğer zorunlu kalemler için hane bütçesinde daha en baştan açık oluşturuyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Suriye'deki enkaz şimdi Türkiye'nin başına bela olmuştur"
Suriye'deki gelişmelere ilişkin Karamahmutoğlu, şunları söyledi:
"Suriye'de son 3 gündür alınacak olan kararları bekliyoruz. Dün alınması gerekiyordu, bugüne kaldı. ABD'deki yapılacak olan görüşmelere kilitlemiş vaziyette Suriye'deki Şara, Şam yönetimiyle SDG arasındaki varılacak olan mutabakata ilişkin. Oysa bize söylenen Öcalan'ın çağrısı sonrası, aynı PKK gibi Suriye PKK'sı olan SDG'nin de silah bırakıp kendini dağıtacağı, feshedeceği açıklanmıştı. Suriye'deki 14 yıllık iç savaşın ardından ortaya çıkan enkaz şimdi Türkiye'nin başına bela olmuştur. Güya silah bırakmış olan PKK terör örgütüyle Suriye'de askeri olarak Türk Silahlı Kuvvetleri karşı karşıya geliyor. PKK-SDG sınır komşumuz bir terör devletçiği olarak Suriye'de anayasal statü kazanmanın eşiğinde, SDG'nin Şam'daki Şara hükümetiyle mutabık kalıp imzaladığı 10 Mart mutabakatı bile geçerli olsa, PKK 3 tümenle, 3 askeri birlik halinde resmileşiyor. Sınırımızda resmileşiyor.
"Terörsüz Türkiye iddiası, Şam'ın SDG'ye sunduğu 13 maddelik planla fiilen çöküyor"
10 Mart mutabakatında fesih yok, silahsızlanma yok. Tam aksine sınırımızda bir terörist tümen, bir terörist devletçik var. PKK, YPG, SDG tasfiye edilmiyor 10 Mart mutabakatında. Aksine meşrulaştırılıyor. Terörsüz Türkiye iddiası, Şam'ın SDG'ye sunduğu 13 maddelik planla fiilen çöküyor. Bu bir çözüm değil, PKK'nın elde ettiği statükonun yasallaşması, güçlendirilmesidir. Güney sınırımızdaki Suriye sınırı muhafaza tümeni olarak PKK'nın resmi orduya dönüşmesi tehlikesi var ve bu statü Suriye Arap Cumhuriyeti'nin başındaki Arap Milliyetçisi Ahmet el-Şara'nın koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni tuzağa düşürmesidir. Tarih tekerrür ediyor, huylu huyundan vazgeçmiyor ve biz Türkler ders almadan bir kez daha sırtımızdan hançerleniyoruz.
"2026 yılının bir genel seçim yılı olması dileğiyle"
2 gün sonra içinde bulunduğumuz 2025 yılını siyasal, ekonomik, sosyal ve hukuki felaketlerle, yıkımlarla geçirdiğimiz 2025 yılını geride bırakmış olacağız. Karşılayacağımız yeni yılın, 2026 yılının geride bıraktığımız yıldan daha beter olmaması dileğiyle, bunun da tek yolunun, 2026 yılının bir genel seçim yılı olması dileğiyle, Zafer Partisi olarak tüm vatandaşlarımızın, Türk milletinin yeni yılının kutlu olmasını, uğurlar, güzellikler, iyilikler getirmesini diliyoruz."











