TÜM KATEGORİLER
TÜDAV ve ODTÜ tarafından "İklim Değişikliği ve Denizlerimiz Çalıştayı" düzenlendi
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü tarafından "İklim Değişikliği ve Denizlerimiz Çalıştayı" çevrimiçi olarak düzenlendi.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ve ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü tarafından "İklim Değişikliği ve Denizlerimiz Çalıştayı" çevrimiçi olarak düzenlendi.
Türkiye'de ilk defa iklim değişikliğinin denizlerdeki etkisiyle ilgili çevrimiçi düzenlenen çalıştayda 20 kadar uzman, "denizlerde ne oluyor" sorusunu cevaplandırmaya çalıştı.
Çalıştayda konuşan TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, son zamanlarda sıkça konuşulan ama kamuoyunda daha çok karasal ekosistem odaklı veya ani yağış ve kuraklıklarla ifade edilen iklim değişikliğinin denizlerdeki etkisinin genellikle gözardı edildiğini söyledi.
Denizlerin, atmosferdeki oksijenin en az yarısını ürettiğini belirten Öztürk, şöyle devam etti:
"Denizler, karbondioksit miktarını tutarak azaltıyor. Ayrıca gıda, turizm, taşımacılık, enerji ve sağlık sektörlerini destekliyor. Bu nedenle denizlerin sağlığı başta insanoğlu olmak üzere yeryüzünde yaşayan diğer türlerin sağlığıyla sıkı sıkıya bağlıdır. Biyosferdeki her değişim, besin zincirinin en üstündeki balinalardan en alttaki bitkisel kökenli tek hücreli canlılara kadar besin ağındaki her grubu etkiler."
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu da iklim değişikliğinin karasal biyomlarda ve atmosferdeki etkilerinin izlerinin denizlerde de görüldüğünü ifade etti.
Isı, su, karbon döngülerini anlayabilmek için atmosfer ile denizleri birlikte araştırmak gerektiğini dile getiren Salihoğlu, şunları kaydetti:
"Akdeniz havzası deniz suyu sıcaklıklarının son 40 yılda 1,3 derece civarı arttığını, kıyılarımızda ise her 10 yılda 0,5 dereceye yakın artış gösterdiğini biliyoruz. Bu hızlı artışların insan kaynaklı değişimlerden olduğunu da biliyoruz. Unutmayalım iklim değişikliği sadece kuraklık, ani yağış ve taşkınlar değildir. İklim değişikliğini anlamak için denizleri anlamak, başta da uzun süreli ölçüm yapmak ve buna göre model veya tahmin senaryoları geliştirmek zorundayız. Kapalı ve yarı kapalı denizlerle çevrili ülkemiz kıyılarında iklim değişikliği ve uyum için tek bir çözüm yeterli olmayıp her deniz için ayrı çözümler geliştirmemiz gerekiyor.
Çalıştaya, Türkiye'nin farklı kurumlarından 300'ün üzerinde katılımcı kayıt yaptırdı.
