TÜM KATEGORİLER
Muş Alparslan Üniversitesi'nde Filistin Günleri Programı Başladı
Muş Alparslan Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 'Filistin Günleri' programı, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının ele alındığı bir etkinlik olarak başladı. Programın açılışında saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Konuşmalarda, dünya ülkelerinin tutumları ve gençlerin bu tür zulümleri protesto etmesi vurgulandı. Program, 17 Mayıs'ta sona erecek.
Muş Alparslan Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen "Filistin Günleri" programı başladı.
Kampüs alanındaki 1071 Malazgirt Kongre ve Kültür Merkezi'nde, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının her yönüyle ele alınması amacıyla organize edilen programın açılışında, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Muş Valisi Avni Çakır, yaptığı konuşmada, 7 Ekim'den bu yana tüm dünyayı etkileyen ve insanların sınavdan geçtiği bir dönemi yaşadıklarını söyledi.
İnsanlığın son yüzyılda görmediği büyük bir soykırımın ve zulmün yaşandığını belirten Çakır, şöyle konuştu:
"Bu süreçte dünya ülkelerinin tutumlarını da çok iyi bir şekilde incelemek lazım. Bunu yaparken de önce Müslüman ülkelerden başlamak gerekiyor. Özellikle son aylarda gençlerin bu şekilde bir dünya istemediklerini dünya genelinde haykırmaya başladıklarını görüyoruz. Hem ülkemizde hem dünya genelinde insanlık dışı drama karşı gençlerimiz en güçlü şekilde seslerini çıkartıyor. Bu tür panellerin, etkinliklerin dünya genelinde ve ülkemizde yapılmasını çok anlamlı buluyorum."
Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican ise aylardır Filistin ve Gazze'de devam eden soykırıma karşı bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de seslerini yükselttiklerini ifade etti.
Kampüste Gazze Dayanışma Çadırı kurduklarını dile getiren Alican, şunları kaydetti:
"Basın açıklamaları ve yürüyüşler yaptık. Gazze'yi sürekli gündemde tutmaya çalışıyoruz. Özellikle öğrenci arkadaşlarımdan rica ediyorum, mümkün mertebe bu programlara katılsınlar. Kudüs yalnızca bir şehir, büyük semavi dinin mensupları tarafından kutsal addedilen mübarek bir makam ya da dünyanın gözleri önünde insanlığın katledildiği bir cinayet mahalli değildir. Kudüs aynı zamanda şaşkın, kimliğini, kişiliğini ve tarihini yitirmiş 20. yüzyıl Müslümanının cenazesinin kaldırıldığı musalla taşıdır. Kudüs, her dinden, her dilden, her milletten insanın sigaya çekildiği bir mahşer meydanıdır, geçer not alabilmek için muhakkak cevaplanması gereken bir ebediyet imtihanı sorusudur. Kudüs bir tavırdır.
Bugün Müslümanlar dünyanın pek çok yerinde emniyet içinde değillerse sebebi Kudüs'tür. Bugün Müslümanlar uzun zamandır dizleri üzerine çökmüş bir vaziyette öylece durup da yeni bir Selahaddin Eyyubi'nin, bir Sultan Alparslan'ın, bir Yavuz Sultan Selim'in zuhur etmesini beklemekten başka bir şey yapamıyorlarsa sebebi Kudüs'tür."
Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş ve Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin'in de konuşma yaptığı programda, "Kudüs ve Gazze" konulu şiir yarışmasında dereceye giren üniversite öğrencilerine ödülleri verildi.
Oturumlarla devam eden program, 17 Mayıs'ta sona erecek.
