Haberler

MUĞLALI 'AFRO-TÜRKLER'

Güncelleme:

Muğla genelinde yaşayan ve sayıları yaklaşık 3 bini bulan Afro-Türkler, Anadolu'nun zengin geçmişinden bugüne göz kırpıyor.

Muğla genelinde yaşayan ve sayıları yaklaşık 3 bini bulan Afro-Türkler, Anadolu'nun zengin geçmişinden bugüne göz kırpıyor.

Afrika'dan 19. yüzyıldan itibaren tütün ve pamuk tarlalarında çalıştırılmak üzere Anadolu'ya getirilen siyahi göçmenlerin torunları, yaşamlarını Muğla'nın Dalaman, Köyceğiz ve Ortaca ilçelerinde sürdürüyor. Muğlalı Afro-Türkler olarak anılan vatandaşlar, siyahi renklerini korusalar da Türk ailesi gibi Melek, Ayşe, Salih ve Gürkan gibi isimleri tercih ediyor. Dalaman Belediyesi'ne ait çay bahçesinde garson olarak çalışan, her ikisi de evli ve 2 çocuk annesi Ayşe Karakuş (48) ile Melek Dinç Özden (47) Türkiye'de yaşamaktan son derece mutlu olduklarını söyledi.

PASAPORTUNU SAHTE SANDILAR, GÖZALTINA ALINDI

Melek Dinç Özden, müşterilerin kendisini el sallayarak yanına çağırdığını belirterek, Türkçe konuştuğum zaman çok şaşırıyorlar. Ancak, ben doğma büyüme Muğlalıyım. Geçmişimi asla inkar etmiyorum. Ancak Türk'üm ve memleketim Muğla. Siyahi olmanın zorlukları da oluyor. Antalya Havalimanı'nda başıma talihsiz bir olay geldi. Almanya'ya gitmek için pasaportumu kontrol eden görevli bir anda, 'Bunlar sahte' diyerek yüzüme fırlattı. Polis ekiplerince gözaltına alındım. Yapılan incelemelerin ardından pasaportun gerçek olduğu anlaşıldı. Benden defalarca özür dilediler dedi.

TÜRKİYE'DE YAŞAMAKTAN ONUR VE MUTLULUK DUYUYORUM

Aynı çay bahçesinde bulaşıkçı olarak çalışan Ayşe Karakuş ise, Burada doğup büyüdüm. Hiçbir zorluk yaşamıyorum. Akrabalarım yanıma geldiği zaman merak edip soruyorlar. Amcamın oğlu, teyzemin kızı olduklarını söylüyorum. Türkçe de konuşunca şaşkınlıkları daha da artıyor. Türkiye'de yaşamaktan onur ve mutluluk duyuyorum diye konuştu.

'TÜRK'ÜM DOĞRUYUM, ÇALIŞKANIM'

Ortaca'da 'Gorki' lakabıyla tanınan kafeterya işletmecisi Gürkan Gargın (42), Abbas Hilmi Paşa zamanında buraya çalıştırılmak üzere getirilen bir grubun üyelerinden birisiyim. Tren yolu olmayınca dedelerimizi denize dökmüşler. Yüzme bilenler çiftliğe sığınmış. Gazi Mustafa Kemal Atatürk çiftliği ziyarete geldiğinde oradaki yetkililer 'Arapları ne yapacağız' diye sormuş. Paşamız da 'Ne yapacaksınız, öldürecek misiniz Yedirin, içirin, çalıştırın, misafir edin' cevabı vermiş. Ailelerimiz buralardan ayrılmamış. Ben Türk'üm dediğim zaman insanlar, şaşırıyor. Başımdan geçen ilginç bir anım var. Şahitlik yapmak için mahkemeye çıktım. İçeri girince 'Merhaba' dedim. Hakim Bey, 'Şuna bakar mısınız ne güzel Türkçe konuşuyor' diyerek güldü. Heyecanla, 'Türk'üm doğruyum, çalışkanım' dedim. Salonda bulunanların hoşuna gitti diye konuştu.

Evli ve 7 çocuk annesi Ayşe Yavuz da (80), Annemin babasının ismi Abdülaziz. Ben de bir oğluma bu ismi koydum dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Türkiye Ortaca Muğla Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title