TÜM KATEGORİLER
Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, AB Dışişleri Bakanları ile Hedasi Barajı meselesini görüştü
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları ile Hedasi Barajı, Filistin ve bölgesel sorunları ele aldı.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları ile Hedasi Barajı, Filistin ve bölgesel sorunları ele aldı.
Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Şukri'nin Brüksel ziyareti kapsamında AB Dışişleri Bakanları ile Filistin ve Hedasi Barajı başta olmak üzere bir dizi bölgesel meselelerde istişare etmek için bir araya geldiği aktarıldı.
Açıklamada, Şukri'nin Hedasi Barajı konusunda adil ve kapsamlı bir anlaşmanın sağlanabilmesi için bir yol haritasının belirlenmesi gerektiğini ifade ettiği bildirildi.
Şukri'nin Filistin sorunuyla ilgili, Mısır'ın iki devletli çözüm kapsamında bölgede barış ve istikrarın sağlanması için çaba göstermeye devam edeceğini belirttiği ve Gazze'nin yeniden inşası ve tüm Filistin topraklarının kalkınması adına sorumluluk almaktan çekinmeyeceğini söylediği kaydedildi.
-Barajda ikinci kez doldurma işlemi başladı
Sudan Dışişleri Bakanı Meryem Sadık el-Mehdi, 23 Haziran'da, BMGK'den Etiyopya'nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği ve bölge ülkeleri arasında siyasi krize yol açan Hedasi Barajı tartışmasına müdahil olmasını talep etmiş, Mısır da barajla ilgili hazırladığı dosyayı 29 Haziran'da BM'ye gönderdiğini duyurmuştu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de 30 Haziran'da yaptığı açıklamada, Mısır, Sudan ve Etiyopya arasında krize neden olan Hedasi Barajı'nın kullanımıyla ilgili sorunun üç ülke arasında çözülmesi çağrısında bulunmuştu.
Etiyopya, 5 Temmuz'da, Kahire ve Hartum'un tek taraflı bir eylem olarak değerlendirip reddettiği Hedasi Barajı'na su doldurma sürecini ikinci kez başlattığı konusunda Mısır ve Sudan'ı bilgilendirmişti.
Addis Ababa, baraja su doldurulması işlemi ile Hartum ve Kahire'ye zarar verme niyetinde olmadığını, kalkınma amaçlı elektrik üretimi için buna ihtiyacı olduğunu savunmuştu.
