Lafarge'ın yargılandığı "tarihi" davada terör örgütlerine yapılan ödemeler gündemde Açıklaması

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Fransız çimento devi Lafarge'ın Suriye'deki faaliyetleri kapsamında "terör örgütünü finanse etmekten" yargılandığı dava Paris'te sürerken, yargılanan eski şirket yöneticileri ve avukatları şirketin bölgedeki varlığını sürdürmek için terör örgütlerine "haraç" verdiğini ve bu süreçte...

Fransız çimento devi Lafarge'ın Suriye'deki faaliyetleri kapsamında "terör örgütünü finanse etmekten" yargılandığı dava Paris'te sürerken, yargılanan eski şirket yöneticileri ve avukatları şirketin bölgedeki varlığını sürdürmek için terör örgütlerine "haraç" verdiğini ve bu süreçte Fransız istihbaratı ile devamlı irtibatta olunduğunu doğruladı.

Lafarge şirketinin "terör örgütünü finanse etmekten" yargılandığı dava Paris'te 4 Kasım'da başladı.

Paris Ceza Mahkemesinde görülen davada tüzel kişi sıfatı ile Lafarge firması ile 8 kişi yargılanırken, bu isimler arasında Lafarge'ın 4 eski Fransız yöneticisi, şirket adına terör örgütleriyle görüştüğü iddia edilen 2 Suriyeli aracı, biri Ürdünlü ve biri Norveçli olmak üzere 2 güvenlik sorumlusu yer alıyor.

"Tarihi" olarak nitelendirilen duruşmalara hukukçular ve Fransız gazetecilerin yanı sıra siyaset bilimi öğrencileri, yabancı avukatlar da yoğun ilgi gösteriyor.

Duruşmalarda frankofon olmayan sanıklar ile sivil taraf için Arapça ve İngilizce simultane tercüme hizmeti veriliyor. Dava avukatları ve duruşmaları izleyen basın mensupları dışında salonda telefon kullanımına ise izin edilmiyor

Davada yargılanan 8 kişi, "terör örgütünü finanse etmekten" 10 yıl hapis ve 225 bin avro para cezası riskiyle karşı karşıya bulunurken, "tüzel kişi" sıfatıyla yargılanan Lafarge ise 1 milyon 125 bin avro para cezası ve ek cezalara mahkum edilebilir.

AA muhabirleri 4 Kasım'da başlayan daha sonra 18 Kasım'a ertelenen davada bugüne kadar görülen duruşmalarda öne çıkan noktaları ve iddiaları derledi.

"Lafarge ve Fransız istihbaratı arasındaki ilişki istihbarata fayda sağladı"

Davanın ikinci duruşmasında Lafarge'ın eski Üst Yöneticisi (CEO) Bruno Lafont'un avukatı Quentin de Margerie dinlendi. Avukat de Margerie, mahkemede Fransız istihbaratının şirketten fayda sağladığını ifade etti.

De Margerie, Lafarge ve Fransız istihbaratı arasında ne tür ilişkiler olduğunun aydınlatılmasının ve bu ilişkilerin şirketin bölgede kalmaya devam etmesinde etkisi olup olmadığını bilmenin önemli olduğunu vurguladı.

Fransız istihbaratının Suriye'de neler yaşandığını bildiğini savunan de Margerie, Fransa İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarının, Lafarge davasıyla ilişkili tüm belgeler hakkında gizliliğin kaldırılmasını talep etti.

Sanık Lafont ise farklı duruşmalarda firma ve örgütler arasındaki müzakerelerden 2014'e kadar haberdar olmadığını iddia ederek, "27 Ağustos 2014'e kadar terör örgütlerine yönelik ödeme yapıldığından asla şüphelenmedim." dedi.

Fransız istihbaratı firmadan istihbarat talep edilmediğini savunurken sanıklar aksini söylüyor

Dava kapsamında kimliği gizli tutulan ve yüzü gösterilmeyen Fransa İç İstihbarat Birimi (DGSI) çalışanı tanık olarak dinlendi. Mahkemeye çevrim içi olarak katılan istihbarat çalışanı "DGSI'nin Lafarge çalışanlarından istihbarat talep etmediğini" savundu.

Lafarge'ın 2012-2015 yıllarında operasyonlardan sorumlu eski müdür yardımcısı olan sanık Christian Herrault'un avukatı Solange Doumic, soruşturma aşamasında Fransız istihbaratının Lafarge meselesiyle ilgili farklı evraklar üzerindeki gizliliğin kaldırılmasını talep etti.

Doumic, söz konusu evraklar ve farklı elektronik postaların, Lafarge'ın eski Güvenlik Müdürü Jean-Claude Veillard ve DGSI arasındaki devamlı irtibat olduğunu gösterdiğini belirterek, "(Lafarge'ın eski Güvenlik Müdürü) Jean-Claude Veillard ve DGSI arasında çok sayıda toplantı olduğuna dair kanıtlar var." ifadelerini kullandı.

"Eski çalışanları muhbir olarak işe almak için DGSE bana ulaştı"

Lafarge'ın Suriye'deki yan kuruluşu Lafarge Çimento Suriye'nin (LCS) 2014-2016 yıllarındaki eski üst yöneticisi (CEO) sanık Frederic Jolibois, 3 Aralık tarihli duruşmada, Fransız Dış İstihbarat Birimi'ne (DGSE) bilgiler ilettiğini anlattı.

Jolibois, Orta Doğu'daki iki ayrı ülkede bulunan 3 DGSE personeliyle iletişimde olduğunu kaydederek, "Hatta eski çalışanları muhbir olarak işe almak için DGSE bana ulaştı." dedi.

Firmanın savaş tehlikesine rağmen faaliyetlerine devam etmesine rasyonel bir neden verilemedi

LCS'nin 2008-2014 yıllarındaki eski CEO'su sanık Bruno Pescheux, Suriye'de iç savaşın başlamasının ardından Fransa'nın 2012 itibarıyla Fransız vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri yönünde tavsiyede bulunduğunu hatırlattı.

Pescheux, aynı yıl firmanın Suriye'deki faaliyetlerini Mısır'dan takip etmeye başladığını anlatarak, firmanın bu faaliyetleriyle ilgili o dönem bir kriz komitesi kurulduğunu söyledi.

Üstlerini bölgedeki zorluklar ve sorunlarla ilgili uyardığını, firmanın faaliyetlerini durdurmak da dahil farklı seçenekler teklif ettiğini ve görevini değiştirmeyi talep ettiğini ifade eden Pescheux, buna karşılık olarak üstlerinden Suriye'deki faaliyetlerle ilgili "Devam ediyoruz" cevabını aldığını aktardı.

Sahadaki tehlikelere ve Fransız çalışanların çekilmesine rağmen fabrikanın neden Suriyeli çalışanlarla faaliyetlerini sürdürdüğüne yönelik geçerli bir sebep sunulamadı.

Davanın sivil tarafı olan Berlin merkezli Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezinin (ECCHR) bünyesinde Firmalar ve İnsan Hakları Birimi Eş Müdürü Cannelle Lavite, yolsuzlukla mücadele sivil toplum kuruluşu Sherpa ve Lafarge'ın 11 eski çalışanıyla birlikte 2016'da firmaya karşı Fransa'da şikayet dilekçesi sunduklarını ve sonrasında Lafarge'ın başka eski Suriyeli çalışanlarının kendileriyle iletişime geçtiğini anlattı.

Eski çalışanların hikayelerini dinlediklerini dile getiren Lavite, "Silahlı grupların artan şiddetini, kontrol noktalarının artan şiddetini, kaçırılma korkusunu bizlere anlattılar." dedi.

Lavite, Lafarge'ın eski Suriyeli çalışanlarının, firmanın Fransız çalışanları tahliye ederken, kendilerinin bölgede kalmasına anlam veremediklerini ve çimento fabrikasına yönelik 2014'te düzenlenen saldırıdan sonra bölgeden nasıl kaçtığını da anlattığını aktardı.

Şirket yöneticileri terör örgütlerine finansman sağlandığını doğruladı

Lafarge'ın eski CEO'su sanık Lafont, firmanın bölgedeki örgütlere yaptığı ödemelerle ilgili "Hiçbir zaman terör örgütlerine yapılan ödemelerden şüphelenmediğini" iddia ederken, Lafarge'ın 2012-2015 yıllarında operasyonlardan sorumlu eski müdür yardımcısı Herrault ise bölgede bulunan farklı örgütlerin "haraç topladığını" belirterek, Lafarge'ın bunlara yaptığı ödemelerin geçici olmaktan çıkıp, zamanla devam ettiğini doğruladı.

Eski CEO sanık Pescheux ise o dönem tek derdinin fabrikanın kamyonlarının yola devam edebilmesi olduğunu dile getirerek, "(Terör örgütlerine yapılan) Bu ödemeler, çalışanlarımızın serbestçe dolaşabilmesini amaçlıyordu." dedi.

Pescheux 2012'den itibaren Lafarge ile örgütler arasında aracı olduğu iddia edilen Suriyeli sanık Firas Tlass'ın kendisine yapılan ödemelerde değişiklik istediğini ve ödemeleri artık "masraf beyanları" şeklinde hazırladıklarını söyledi.

"Masraf beyanı yapmak, beni rahatsız etmedi." diyen Pescheux, Tlass'a yapılan ödemelerdeki bu değişiklik hakkında "(Lafarge) Grubun mali departmanının bundan tamamen haberdar olduğunun" altını çizdi.

Paris Ceza Mahkemesinde görülen davada "kilit bir isim" olan Tlass, şimdiye kadar düzenlenen hiçbir duruşmaya katılmadı.

Hukuk tarihinde yerini alan davanın 19 Aralık'a kadar devam etmesi bekleniyor.

Mahkemeden çıkacak kararın, Lafarge hakkında "insanlığa karşı suça ortaklık" gerekçesiyle yürütülen soruşturmayı etkileyip etkilemeyeceği de merak konusu.

AA, Lafarge'ın DEAŞ'ı finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayımlamıştı

Anadolu Ajansı (AA), 7 Eylül 2021'de Lafarge'ın, terör örgütü DEAŞ'ı Fransız istihbaratının bilgisi dahilinde finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayımlamış, bu belgeler dünya genelinde geniş yankı bulmuştu.

Belgelere göre, Lafarge, DEAŞ ile ilişkisi konusunda Fransız istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdi.

Fransız istihbarat ve devlet kurumları, Lafarge'ı terörü finanse ederek insanlığa karşı suç işlediği konusunda uyarmadı ve bu durumu gizli tutanaklarda itiraf etti.

DEAŞ, Lafarge'dan aldığı çimentoları sığınak ve tünel yapımında kullandı.

Kaynak: AA / Esra Taşkın - Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title