TÜM KATEGORİLER
Hollandalı Gazeteci Geerdink'in Yargılanmasına Başlandı
Diyarbakır'da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink hakkında 'terör örgütü propagandası' suçlamasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması yapıldı.
Diyarbakır'da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink hakkında 'terör örgütü propagandası' suçlamasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, Geerdink'in beraatini talep etti. Duruşma karar verilmek üzere pazartesi gününe ertelendi. Twitter hesabından PKK propagandası yaptığı iddiasıyla Diyarbakır'da gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink'in yargılanmasına başlandı. 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına sanık Frederike Geerdink, aile yakınları, çok sayıda yabancı gazeteci ve basın meslek örgütleri katıldı. İddianamenin okunması ile başlayan duruşmada Freederike Geerdink'e Hollandalı olduğu için tercüman ataması yapıldı.
MESLEĞİMLE GURUR DUYUYORUM
Tercüman aracılığı ile ifadesi alınan Geerdink, bölücü terör örgütüne eleman toplamak suçu ile itham edildiğini belirterek, "İddia edilen röportaj Kürt kimliğini güçlendiren, siyasallaşmanın Kürtlerin bütünü tarafından yaşanabildiğini savunduğum bir makalenin parçasıydı. Kürtlerin bütün özgürlüklerini yaşayamadıkları görülmektedir. İddiaları, yaptığım işe karşı saygısızlık olarak görüyorum. Bu röportajı hangi bağlamda kullanmış olursam olayım, bu röportaj cezalandırılmamalıdır. Bu basın özgürlüğünün temel parçasıdır. Ben sadece özgür basından profesyonel bir gazeteciyim. Birçok yazımda barış gazetecisi olmak arzumu açıkça dile getirdim. İddia makamının cümlelerinden neden rahatsız olduğumu da buldum. İddia makamınca basın özgürlüğünün o kadar önemli olmadığını sanıyorum. Bu beni varlığımın özünde etkiliyor. Çünkü benim kimliğime dokunuyor. Ben herşeyden çok gazeteciyim. Mesleğimle gurur duyuyorum. Mesleğimi en üst düzeyde profesyonelce nasıl sürdüreceğimi düşünüyorum. Bu durum yadsınıyor"dedi.
Konuşmasının ardından mahkemeye iki sayfalık dilekçe veren Frederike Geerdink, "Sayın savcının son yıllarda yazdığım bazı yazılardan kopyala yapıştır ile aldığı cümleleri gördüğümde savunma için de bu metinlere başvurmayı düşündüm. Bugüne kadar yazlarımda şiddete çağrı benzeri bir suç işlemedim. Ben bir kadınım. Hollandalıyım, Diyarbakırlıyım, ama bunlardan daha çok ben bir gazeteciyim ve mesleğimle gurur duyuyorum"dedi.
SAVCI BERAATİNİ TALEP ETTİ
Duruşmada daha sonra esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanığın Cemil Bayık ile yaptığı röportaj, haberler ve makaleleri facebook sayfasından yayınlamasının gazetecilik faaliye kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Sanığın twitter hesabından yaptığı açıklamaların düşünce ve kanaat açıklaması niteliğinde olduğununu vurgulayan savcı, "Sanığın bizzat kendisinin terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretleri herhangi bir yere astığı veya taşıdığı veya bu işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformayı giydiğine ilişkin hiç bir tespitin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından beraatine karar verilmesini talep ederiz" dedi.
Mahkeme daha sonra karar vermek üzere dosyanın incelemeye alınmasına hükmederek, duruşmayı pazartesi gününe erteledi.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KÖTÜLEŞİYOR
Duruşmanın ardından adliye önünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Frederike Geerdink, kendini garip hissettiğini belirterek, "Çünkü böyle birşey beklemiyordum. Savcı bile beraat istedi. Pazartesi gününe kadar beklememiz lazım. Ama beraat olacak, bu belli birşey. O yüzden mutluyum. Bu normal birşey değil. Ama Türkiye'de normal birşey değil. Türkler sık sık mahkemeye gidiyor. Ben yabancıyım ve bu olay istisna. Basın özgürlüğü kötüleşiyor Türkiye'de. Bu dava olmaması lazımdı. Bu iyi bir karar olacak. Ama bu dava olmaması lazımdı. Hiç bir suç ve propaganda yapmadım. Bunu çok iyi biliyorum. O yüzden güçlü hissediyordum. Tabii ki siyasi bir dava. Basın özgürlüğü kötüleşiyor. Çok kişi Erdoğan'ın bunu lyaptığını söylüyor. Ama daha önce Türkiye'de basın özgürlüğü yoktu. Bu ülkede hiç basın özgürlüğü yoktu. O yüzden bu yeni birşey değil"dedi.
