Avukat Enes Malik Saran: "Kripto Para Madenciliğini Suç Kılan Bir Kanun Yok"

Avukat Enes Malik Saran: "Kripto para üreticiliği ya da kripto para madenciliği aslında aynı şey olmakla birlikte, ekran kartı, işlemci gibi çeşitli bilgisayar bileşenlerinin ve bazı bilgisayar programlarının kullanılması ile gerçekleştirilmektedir. Kripto para madenciliği, literatürdeki adı ile "mining" az önce saydığım donanımların kripto para ekosistemi için kullandırılması ve karşılığında çeşitli kripto paraların elde edilmesini ifade etmektedir. Kripto para elde etmek için tüketilen tek şey ise sadece elektriktir" dedi.

İlk olarak 2008 yılında duyurulan ve ilk işlemlerine 2009 yılında başlayan merkeziyetsiz para birimleri olan kripto paralar, bugünlerde herkesin merak konusu olmaktadırlar. Bazı ülkelerde faaliyetlerine izin verilirken bazı ülkelerde ise kullanımı yasaklanan kripto paralara dair hala cevaplandırılmayı bekleyen pek çok soru işareti bulunmaktadır. Son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan Çin'in kripto paraları yasaklamasının ardından Çin'deki kripto para üreticileri tesislerini söküp faaliyetlerini sonlandırdı haberlerinin ardından merak edilen bir konu da kripto para üretiminin ne anlama geldiği idi.

İnsanların büyük meblağlara ulaşan kripto para piyasalarında kripto para üreterek kazanç elde etme çabasında bulunduklarını ancak işin hukuki boyutları noktasında tereddüde düştüklerini ifade eden Enes Malik Saran, kripto para üretiminin suç oluşturup oluşturmayacağına dair

net bir şey söylemenin mümkün olmadığını söyledi.

Kripto para konusundaki global sorunun regülasyonların, Blockchain teknolojisini oldukça geriden takip etmesi olduğunu belirten Saran, "Bu durum, kripto para üretmek suç mu? Gibi sorularla gündemimizi meşgul ediyor. Kripto para üretimi denilen şey aslında yukarıda saydığımız bilgisayar bileşenlerinin, Blockchain sisteminin hizmetine sunulması ve sistemin güvenilirliğinin ve çalışırlığının devamını sağlamak, karşılığında ise kazanç elde etmek ibarettir. Dünyanın birçok noktasında devasa tesislerde gerçekleştirilen kripto para üretimi yine yüz binlerce insan tarafından evlerde de gerçekleştiriliyor." dedi.

Kripto para üretiminin hukuki yönüne dair, son yıllarda farklı ülkelerin birbirinin tam zıddı kararları olduğunu açıklayan Enes Malik Saran, "Bazı ülkeler kripto para üretimini teşvik ederken bazı ülkelerin son derece sıkı denetimler ve sert yasaklar ile müdahale ettiğini görmekteyiz." dedi. Ülkemiz açısından konuşulacak olursa, mevzuatta, kripto para madenciliğini yasaklayan açık bir hükmün Türk Ceza Kanununda bulunmadığını belirten Saran, "Tüm bunlara rağmen kripto para üretimi yapılan yerlere çeşitli baskınlar yapıldığına dair haberleri okumaktayız. Bundan dolayı insanların kafalarında ciddi soru işaretleri var. Türk Ceza Kanunu açısından değerlendirecek olursak, Türk Ceza Kanunu madde 2'ye göre kanunda açıkça suç sayılmayan bir eylem için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulamaz" dedi. Konuya dair şahsi görüşlerini de açıklayan Saran, "Yalnızca kripto para ekosisteminin kullanımına hasredilmesi, söz konusu bilgisayar bileşenlerini 'suça konu eşya' yapılan işlemi ise 'suç' kılmaz." dedi.

Özet olarak kripto para üretmenin ve bu üretimde kullanılacak cihazları bulundurmanın suç oluşturmadığına değinen Enes Malik Saran, elde edilen kazançlardan ötürü hukuki olarak vergi sorumluluğunun oluşup oluşmayacağına dair de, "Salt kripto para üretim faaliyeti yönüyle değerlendirecek olursak vatandaş için hukuki sorumluluk doğuracak tek hususun vergi yükümlülüğü olacağı kanaatindeyim" dedi.

Vergilerin ancak kanunla düzenlenebilirliği ilkesi olmasından dolayı mevcut durumda gelir vergisi sorumluluğunun doğup doğmayacağı konusunun da tartışmaya açık olacağını ifade eden Enes Malik Saran, "Vergi hukuku açısından yorumlamak gerekirse süreklilik arz eden kripto para madenciliğinin KDV ve Kurumlar Vergisinin tahakkuku söz konusu olabilecektir. Bu arada dikkat edilmesi gereken bir nokta, vergi açısından, kripto varlıkların hukuki statüsü belirlendikten ve ilgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra geçmişe yönelik 5 yıl süre ile vergilendirme yapılabilmesidir." dedi.

Kaynak: Bültenler / Güncel