Altındağ olaylarına neden olan cinayet davasında abla: Kardeşimle birlikte hayallerimi de öldürdüler

ANKARA'nın Altındağ ilçesinde, parkta tartıştığı Emirhan Yalçın'ı (18) bıçaklayarak öldüren, Ali Yasin Ülger'i (18) de yaraladığı suçlamasıyla tutuklu yargılanan Suriyeli Yahya Al Abdo (20) kendisini korumak amacıyla hareket ettiğini ileri sürdü. Ölen Yalçın'ın ablası İrem Yalçın, "Onuna birlikte hayallerimi, geleceğimi de öldürdüler. Bunu yapanlardan şikayetçiyim" diyerek gözyaşı döktü.

Altındağ ilçesi Battalgazi Mahallesi'nde 10 Ağustos 2021 akşamı meydana gelen olayda, çocukluk arkadaşı olan Emirhan Yalçın ve Ali Yasin Ülger, Suriyeli Yahya Al Abdo ve A.M.A. ile tartıştı. Kavgaya dönen olayda Yahya Al Abdo, Emirhan Yalçın ve Ali Yasin Ülger'i bıçaklayıp kaçtı. Hastaneye kaldırılan Emirhan Yalçın, hayatını kaybetti. Gözaltına alınan Suriyeli Yahya Al Abdo ve A.M.A. ise sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 'tasarlayarak öldürmek'ten tutuklandı. Olay sonrası bölgede toplanan kalabalık, Suriyelilerin ev ve iş yerlerine hasar verdi. Cinayetle ilgili Yahya Al Abdo hakkında 'kasten öldürme', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'tehdit' ve 'hakaret' suçlarından ömür boyu ve 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yaşı küçük olan Suriyeli A.M.A. hakkında ise Ankara Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde ayrı bir dava açıldı.

SANIK: AMACIM KENDİMİ KORUMAKTI, PİŞMANIM

Sanık Yahya Al Abdo'nun Ankara 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanmasına başlandı. Duruşmaya Emirhan Yalçın'ın babası Osman, annesi Esma, ablası İrem, kardeşi Polat Yalçın, olayda yaralanan Ali Yaşin Ülger ve taraf avukatları da katıldı. Tercüman aracılığıyla savunma yapan sanık Abdo, A.M.A. ile akşam saatinde olayın yaşandığı parka gittiklerini, bu esnada aydınlatma direklerinin şartellerini açtığını, aydınlatması çalışmayan direklere vurmaya başladığını ifade etti. Bu esnada parkta oturan 3 kişinin kendilerini işaret ederek, "Suriyeliler. Bunlar neden ülkelerine gitmiyor" dediklerini iddia eden Abdo, "Bu 3 kişiden biri, bizi işaret ederek 'Paralarını alalım' dedi. Sonra beni yanlarına çağırdılar, bana ve aileme hakaret ettiler. Neden küfür ettiklerini sorduğumda biri bana yumruk attı. Bana vurmaya başladılar, yere düştüm. Bu esnada yerde bulduğum bıçağı kendimi korumak için savurdum. Bıçağın onlara değip değmediğini görmedim. Amacım kentimi korumaktı. Pişmanım" dedi.

YAŞADIKLARINI ANLATTI

Olaydan yaralı kurtulan müşteki Ali Yasin Güler, Emirhan Yalçın ve Yaşar Mert ile parkta oturdukları sırada sanık ve arkadaşının aydınlatma direklerine vurarak, Türkçe ağır küfür ettiklerini ileri sürerek, "'Burada aileler var neden küfür ediyorsunuz, lamba direklerine neden zarar veriyorsunuz, yapmayın' diye uyardık. Yerde oturduğumuz sırada yanımıza gelen sanık 'Canınız kavga mı istiyor' diyerek Emirhan Yalçın'a tekme attı. Sanığın vurması üzerin Emirhan yere düştü. Sanık belinden bıçağı çıkarıp, sert bir şekilde yukarıdan aşağı Emirhan'ın göğüs kafesine vurdu. Bizi 'Burada bekleyin arkadaşlarımı çağırıp geliyorum, hepinizi öldüreceğim' diye tehdit etti. Sonra ikinci kez üzerimize bıçakla saldırdı. Emirhan'a yaptığı gibi bana da bıçakla vurdu, bıçak elime ve sağ karın bölgeme geldi" dedi.

'OĞLUM POLİS OLACAKTI'

Anne Esma Yalçın sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, "Oğlum, devletin malına zarar verenleri, çocukların olduğu bir pakta küfür edenleri uyardığı için hayattan koparıldı. Çocuğumu zorlukla, yoksullukla büyüttüm. Polis olmayı istiyordu; vatanına, milletine hizmet etmekten başka amacı yoktu. Oğlumla birlikte hayallerini de öldürdüler. Sanık neden çocuk parkına bıçakla geliyor? Çocukların olduğu bir yerde bıçak bulundurmasına anlam veremiyorum. Oğlum artık geri gelmeyecek, yüreğimdeki acı hep olacak. Başka annelerin canı yanmasın, sanıkları en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum" diye konuştu. Baba Osman Yalçın da adalete güvendiğini, sanıkların hak ettikleri cezayı alacaklarına inandığını söyledi.

'HAYELLERİMİZİ DE ÖLDÜRDÜLER'

Abla İrem Yalçın ise olay yerine gittiğinde kardeşini kanlar içinde bulduğunu, aradan aylar geçmesine rağmen olayın etkisinden çıkamadığını belirterek, "Çok zor koşullarda büyüdüğümüz halde birbirimizden hiç kopmadık, geleceğe dair hayallerimiz vardı. Üniversiteye gittim, sıra kardeşimdeydi. Polis olacaktı. Onuna birlikte hayallerimi, geleceğimi de öldürdüler. Bunu yapanlardan şikayetçiyim" dedi.

Tanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme, ayrıca olay günü sanık Abdo ile hareket eden suça sürüklenen sanık A.M.A'nın dosyasının mevcut dosyayla birleştirilmesine karar verdi.

AVUKAT KOÇAK: SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Duruşmanın ardından açıklama yapan ailenin avukatı Burcu Koçak, sanığın duruşmadaki savunmasında yalan söylediğini ileri sürerek, "Soruşturma ifadesinden oldukça farklı şeyler söyledi. Biz olayla ilgili tüm maddi delillerimizi sunduk. Sürecin sonuna kadar takipçisiyiz. Acımız halen çok taze. Son sözü Türk yargısı söyleyecek. Adalete güveniyoruz" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel