Haberler

AKP'li Çelik: Talabani'den Beklediğimiz, Kendi Toprakları İçerisinde Türkiye'ye Yardımcı Olması

Hüseyin Çelik, "Sayın Talabani'den beklediğimiz, kendi toprakları içerisinde Türkiye'ye yardımcı olması. Sayın Talabani ve Barzani'nin iyi niyetinden şüphe etmek istemiyorum." dedi.

Hüseyin Çelik, şunları söyledi:

"Bazı basın yayın organlarındaki haberler, sağlam kaynağa dayanır ama bazen kulis dedikoduları da haber yapılıyor. Bu taktik, boş at dolu gelsin taktiği. Sayın Talabani, böyle bir talepte bulundu mu ben bilmiyorum. Kesinlikle böyle bir şey olduğunu da zannetmiyorum. Sayın Talabani'den beklediğimiz, kendi toprakları içerisinde Türkiye'ye yardımcı olması. Sayın Talabani ve Barzani'nin iyi niyetinden şüphe etmek istemiyorum"

Çelik, terörle mücadelede hangi adımlar atılacağı yönündeki soruya ise, "Bunları söyleme yetkisine sahip değilim" diye yanıt verdi.

"SAYIN KILIÇDAROĞLU DAVA AÇMIŞSA, SAYGI DUYARIM"

Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasındaki 'dudak-alından öpme' tartışması ile ilgili de düşünceleri sorulan Çelik, "Biliyorsunuz, Sayın Başbakan seçim döneminde diğer parti liderlerine açtığı bütün davaları çekti. O zaman 'Temiz sayfa açıyoruz. Umuyoruz kimse sayfa kirletmez' dedik. Hakaret içeren ifadeler var. Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Başbakan'ın kendine yönelik söylediği ifadeyi hakaret olarak algılamış ve dava açmışsa, buna saygı duyarım. Sayın Başbakan da dava açar mı, onu bilmiyorum" diye konuştu.

"DARBE, ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKESİ UYGULAMASIDIR"

Bugünün 12 Eylül olması dolayısıyla, konuşmasında darbeden de bahseden AKP'li Çelik, "Darbe, tipik bir gerikalmışlık göstergesidir. Üçüncü Dünya Ülkeleri'nden en geri kalanlara bakın, sabah çavuş darbe yapıyor, öğleden sonra onbaşı darbe yapıyor. Maalesef darbe bir üçüncü dünya ülkesi uygulamasıdır ve Avrupa'da 70'li yıllarla birlikte tamamen ortadan kalkmıştır. Bizde de artık darbenin sözünün edilmemesini temenni ediyorum. İngilizler, kendi sözlüklerinde darbe karşııtı bir söz olmaması ile iftihar ederler. Darbe yapanlarla CHP'nin zihni ve ideolojisi aynıdır. Bütün darbelerde irtica paranoyası ortaya çıkarılmıştır." dedi.

"MAHMUT ESAD BOZKURT, TÜRKİYE'NİN EN ÜNLÜ IRKÇILARINDAN BİRİDİR"

Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Kuşadası'nda avukat Mahmut Esad Bozkurt'a ait heykelin açılışını yapmasını ise, "Bozkurt, CHP'nin meşhur Adalet Bakanı'dır ve Türkiye'deki en ünlü ırkçılardan birisidir. CHP'nin genel başkanı hala parklarda heykelini açıyor. Ondan sonra da, 'Biz değiştik' diyorlar. 'Yeni CHP' diyorlar. Kusura bakmayın, bu zihniyet dönüşümü yapılmadıkça isimlerin yerleri değişebilir." diye değerlendirdi.

"İHH BAŞKANI BÜLENT YILDIRIM VE BAŞBAKAN'LA İLGİLİ İDDİALAR İFTİRADIR"

Halkın CHP'ye güvenmediğini ve CHP'li sözcülerin AK Parti'ye iftira attığını iddia eden Çelik, şöyle konuştu:

"Başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere, CHP'li sözcüler yapmış oldukları basın toplantılarında, tamamen hayal mahsulü senaryolar üretiyorlar. Sayın Gürsel Tekin Bey, Sayın Başbakan'ı sahnenin önünde başka, arkasında tamamen başka bir adam olmakla suçluyor. Güya, Sayın Başbakan İsrailliler'e şirin gözükmek için, 'İHH'nın başkanı Sayın Bülent Yıldırım, İran servisinin adamıdır. Ben buna söz geçiremiyorum' demiş ve MOSSAD'ın önüne atmış. Bir insanın bunları söyleyebilmesi için o insanın şizofrenik hayallerinin olması gerekiyor. Hiçbir zeminde, Sayın Başbakan'ın böyle bir beyanı olmamıştır. Bu yalandır ve tamamiyle ifitiradır. 61 yıldır bu halk söylediklerinize inanmıyor. Eğer inansaydı, sizi iktidara getirirdi. Seçim öncesi halka uçuk kaçık vaatlerde bulundunuz. Bakın, halk size inanmadı. Sayın Başbakan'a olan güven yüzde 70'in üzerindedir. Sayın Kılıçdaroğlu, hiç aynaya baktınız mı? Siz karşı taraftaki insanı ikiyüzlü olmakla suçluyorsunuz ama bir de halkın vicdan aynasına yüzünüzü çevirin. Orada nasıl göründüğünüze bakın"

"AK PARTİ'NİN DENİZ FENERİ İLE ALAKASI YOKTUR"

Deniz Feneri davasında AK Parti'nin herhangi bir yöneticisinin tanık sıfatı ile bile bu işin içerisinde olmadığını belirten Çelik, "AK Parti ile uzaktan yakından alakası olmayan bir davadır. Kendi çaldıkları karanın rengine bakarak konuşuyorlar ve çok ayıp ediyorlar. Siz mahkememisiniz kardeşim? Böyle bir hakkınız var mı? İddia sahibi, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Etmezse, iftiracı olur" dedi.

"TÜRK HÜKÜMETİ'NİN MÜCADELESİ İSRAİL HÜKÜMETİ İLE. HALKI İLE DEĞİL"

Çelik, Başbakan Erdoğan'ın Yahudi Cesaret Ödülü'nü iade edip etmeyeceği hakkında ise, "MHP ve CHP, ağız birliği etmişçesine, Sayın Başbakan'ın ABD'de bir Musevi STK'sından aldığı ödülü iade edip etmeyeceğini soruyorlar. Türk Hükümeti'nin mücadelesi, İsrail Hükümeti ile. Bizim kavgamız Netanyahu Hükümeti'nin politikaları ile ilgili. Bizim, bütün İsrail halkı ile de bir derdimiz yok. Musevilerle de yok. Bizim bütün Yahudileri hedef alan bir tarzımız yok. Bunu artık CHP de, MHP de çok iyi anlamalıdır. İsrail konusundaki politikamızı eleştirenler, keşke Ehud Barak kadar olumlu konuşabilselerdi." diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title