TÜM KATEGORİLER
15 Temmuz Sempozyumu
AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, "15 Temmuz darbe teşebbüsüne gelindiğinde, tarihi bakımından çok farklılıklar ve ilkler yaşandı.
AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, "15 Temmuz darbe teşebbüsüne gelindiğinde, tarihi bakımından çok farklılıklar ve ilkler yaşandı. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nı darbeciler teslim alamadılar, lider korkmadı, darbecilere teslim olma yollarını aramadı, ölümden çekinmedi, ölmeyi ve darbecilere teslim olmak yerine milletinin ve devletinin onuruna sahip çıkmayı tercih etti." dedi.
Bozdağ, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen ve SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran'ın moderatörlüğünü yaptığı "15 Temmuz Sempozyumu"ndaki konuşmasında, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yaşandığı gün TBMM'de olduğunu, diğer milletvekilleriyle Meclis'i açık tutarak burada darbeye karşı direndiklerini anlattı.
Daha önce yaşanan darbelere değinen Bozdağ, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinde Adnan Menderes'in idam edildiğini, diğer darbelerde de meclislerin ve hükümetlerin direnmeden darbecilere teslim olduğunu ancak 15 Temmuz'da halka beraber Meclis'in ve devletin zirvesinin darbeye direnerek ilk defa bir direniş gösterildiğini ifade etti.
Bozdağ, e-muhtıra olarak bilinen 27 Nisan 2007'deki muhtırayı hükümetin reddederek askere iade ettiğini anlatarak, şöyle konuştu:
"15 Temmuz darbe teşebbüsüne gelindiğinde, tarihi bakımından çok farklılıklar ve ilkler yaşandı. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nı darbeciler teslim alamadılar, lider korkmadı, darbecilere teslim olma yollarını aramadı, ölümden çekinmedi, ölmeyi ve darbecilere teslim olmak yerine milletinin ve devletinin onuruna sahip çıkmayı tercih etti. Bundan önce hiçbir lider, darbecilere meydan okuma cesaretini gösterememiştir. Parlamento direndi, kapatılmadı, kapatılmasına da izin verilmedi. O gece helikopterlerle Meclis'in bahçesine de indirme yapmaya teşebbüs ettiler, onu başaramadılar. Çünkü ölmeye karar verenleri durduracak hiçbir güç bugüne kadar olmamıştır. İlk defa bakanlar, hükümet darbeye karşı direnme ve mücadele etme kararı aldı, kendilerine emanet edilen iradeyi korumak için her türlü zorluğu göze alıp mücadeleye girişti."
Yargının da ilk defa darbeye biat etmek yerine darbenin karşısında yer aldığını dile getiren Bozdağ, "Yargı da darbeye biat etmemiştir, darbeyi meşrulaştırmak için uğraşmamıştır, darbenin karşısında durmuştur. Muhalefet partileri de darbeye karşı tutumları, şöyledir, böyledir ama ilk defa onlar da bir tavır geliştirmek zorunda kaldılar. Ben bunu, iktidar partisinin lideri ve Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradenin ve milletin sokağa inmesinin bu partilerin tavrının değişmesinde önemli rol oynadığını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"15 Temmuz'da halk, istikbaline ve istiklaline doğrudan sahip çıkmıştır"
Halkın 15 Temmuz'da çok büyük bir cesaret örneği sergilediğini ifade eden Bozdağ, şunları aktardı:
"15 Temmuz'da halk, cumhuriyetine, demokrasisine, seçilmiş Cumhurbaşkanı'na, Meclis'ine, hükümetine, Anayasa'sına daha doğrusu istikbaline ve istiklaline doğrudan sahip çıkmıştır. O nedenle o gece, bundan önce yaşanmış bütün darbe teşebbüslerinde ve muhtıralarda yaşanmayanlar yaşandı, yapılmayanlar yapıldı, darbeciler kaybetti, millet kazandı, milletin adamları kazandı. Darbecileri de sadece darbe yapanlarla görmeyin, FETÖ/PDY teröristleri darbeyi yapmaya teşebbüs etti ama onların bu darbe yapma talimatını aldığı yerler, başkası. Terör örgütü taşeron örgütler, o gece sadece FETÖ/PDY terör örgütü ve onunla beraber hareket eden darbeci teröristler yenilmedib FETÖ/PDY'yi kucağında besleyen, büyüten, Türkiye'ye karşı kullanan ve o darbe emrini veren, darbenin başarılı olmasını bekleyen, dua eden bütün güçleri de Türk milleti o gün, bir kez daha yenmiştir."
AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletine güvendiğini ve inandığını dile getirerek, "Tayyip Bey, milletine güvendi, inandı, ölümüne uçtu. Radara yakalanmamak için çok alçaktan bir helikopter uçuşuyla hava meydanına geliyor ve orada hava hakimiyetinin kimde olduğunu bilmeden, her türlü riski göze alıyor ve uçuyor. Sadece kendisi değil, eşi, çocukları, torunları, yakınları hep beraber uçuyorlar yani bir olay olduğunda sadece kendisi şehit olmayacak, bütün aile şehit olacak. Bütün bunları göze alıyor ve gelip meydana iniyor." diye konuştu.
