Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 1

YENİDEN TOKAT'ta, Yazmacılar Hanı'nda bugün sabaha karşı yangın çıktı.

YENİDEN

TOKAT'ta, Yazmacılar Hanı'nda bugün sabaha karşı yangın çıktı. Bölgeye sevk edilen itfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi sürüyor.

Yeni Yurt Mahallesi'ndeki 2 katlı Yazmacılar Hanı'nda saat 05.30 sıralarında yangın çıktı. Hanın çatı kısmında başlayan yangını fark eden çevre sakinleri, itfaiye ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Çevre ilçelerden de takviye ekip istendi. Ekipler, çatı ve üst katın tamamen alevlere teslim olduğu yangına müdahale etti. Yazma boyamak için kullanılan boya ve yanıcı maddelerin zaman zaman patlaması nedeniyle itfaiye ekipleri zor anlar yaşadı.

TOMA İLE MÜDAHALE

İtfaiyenin yangına müdahalesine polis ekipleri de TOMA destek verdi. Polisler, binanın pencerelerinden içeride bulunan işyerlerine su sıkarak yangını söndürmeye çalıştı.

VALİ BALCI İNCELEMELERDE BULUNDU

Öte yandan, Tokat Valisi Ozan Balcı ise olay yerine gelerek, yangın ve söndürme çalışmları ile ilgili bilgi aldı.

Ekiplerin yangını kontrol altına almak için çalışmaları sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Yangından ilk görüntüler (alevli)

Binadan ve itfaiyenin yangına müdhalesinden görüntüler (aktüel)

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ - Halil İbrahim YEL / TOKAT,

======================================

YAŞLI ÇİFT SOBADAN SIZAN GAZDAN ZEHİRLENEREK ÖLDÜ

HATAY'ın İskenderun ilçesinde, Mustafa Güllü (88) ve Esme Güllü (68) çifti, evlerinde uyudukları sırada sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetti.

Olay, ilçeye bağlı Bekbele Mahallesi'nde meydana geldi. Esme ve Mustafa Güllü çifti önceki gece uyumadan önce kömür sobasını yaktı. Dün sabah saatlerinde ikiliden haber alamayan komşuları ve yakınları, evlerine gitti. Kapıyı açan olmayınca endişelenen yakınları, durumu polise bildirdi. Olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis, Güllü çiftinin evinin kapısını kırıp içeri girdi. Evin salonuna giren ekipler çifti hareketsiz yatarken buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Esme ve Mustafa Güllü'nün hayatını kaybettiğini tespit etti.

Çiftin cansız bedenleri İskenderun Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Ölen çiftin dış görüntüsü

Ambulans görüntüsü

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ - İSKENDERUN(Hatay),

===================================

BUĞDAY SİLOSUNA DÜŞEN İŞÇİ ÖLDÜ

KONYA'da, fabrika işçisi Nuh Özkan (49), buğday silosunun içine düşmesi sonucu yaşamını yitirdi.

Olay, dün saat 16.00 sıralarında merkez Karatay ilçesi Ankara yolundaki un fabrikasında meydana geldi. Nuh Özkan, içinde yaklaşık 200 ton buğday olan siloyu kontrol ettiği sırada iddiaya göre dengesini kaybedip içine düştü. Durumu fark eden mesai arkadaşları polis ve sağlık görevlilerine haber verdi. Olay yerine gelen sağlık görevlilerince yapılan kontrolde Özkan'ın yaşamını yitirdiğini belirlendi. Özkan'ın cansız bedeni silo içindeki buğday boşaltıldıktan sonra çıkartılıp, Konya Numune Hastanesi morguna kaldırıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Fabrika dışından genel ve detay

Haber-Kamera: Mehmet IŞIK / KONYA,

===================================

KÖPRÜDEN UÇUP DUVARA ÇARPAN OTOMOBİLDEKİ 2 GENÇ YAŞAMINI YİTİRDİ

BOLU'da, köprüden uçup duvara çarptıktan sonra parçalanan otomobildeki Eray Acar (21) ve Sabri Sadıç (22) yaşamını yitirdi. Otomobilin çarptığı duvardaki "Oradasın gökyüzünde" yazısı görenleri üzdü.

Kaza, gece yarısı D-100 Karayolu'nun Kuruçay mevkiinde meydana geldi. Sabri Sadıç yönetimindeki 14 AAP 967 plakalı otomobil, yaklaşık 4 metre yükseklikteki Kuruçay köprüsünden uçtu. Köprünün duvarına çarptıktan sonra karayoluna düşen otomobil parçalara ayrıldı. Kazayı görenler durumu 112 Acil ve polis ekiplerine haber verdi. Hurdaya dönen otomobilin sürücüsü Sabri Sadıç ve araçta bulunan arkadaşı Eray Acar'ın olay yerinde yaşamını yitirdiği belirlendi. Gençlerin cansız bedenleri Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından itfaiye tarafından araçtan çıkarıldı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

Kazayı duyan gençlerin yakınları ve arkadaşları olay yerine geldi. Sinir krizleri geçirenleri polis ekipleri güçlükle sakinleştirdi.

DUVARDAKİ YAZI KAHRETTİ

Otomobilin çarptığı duvara daha önce sprey boyayla yazılmış olan "Oradasın gökyüzünde" yazısı görenleri üzdü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Kaza yerinden görüntüler

-Kaza yapan araç

-Ekiplerin çalışmaları

-Yakınlarının gelmesi

-Ağlamaları

-Polisin vatandaşları uzaklaştırmaya çalışması

-Duvardaki yazı

-Gençlerin fotoğrafları

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK / BOLU,

==================================

ÜVEY AĞABEYİNİ TÜFEKLE ÖLDÜRDÜ

ELAZIĞ'da Paşa Saylan (61), psikolojik sorunları olduğu iddia edilen üvey kardeşi Sedat Saylan (39) tarafından tüfekle vurularak, öldürüldü.

Olay, dün öğle saatlerinde merkeze bağlı Doğukent Mahallesi'nde meydana geldi. Yalnız yaşayan Paşa Saylan ile evine gelen üvey kardeşi Sedat Saylan arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Sedat Saylan, yanında getirdiği tüfek ile üvey ağabeyini ateş ederek öldürdü. Silah seslerini duyanların haber vermesi üzerine eve polis ve sağlık ekipleri, sevk edildi. Saylan'ın cansız bedeni otopsi için Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırılırken, polis kaçan zanlıyı kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Cenazenin apartmandan çıkartılması

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Erkan BAY / ELAZIĞ,

=================================

BURDUR'DA OTOMOBİLLE CİP ÇARPIŞTI: 5 YARALI

BURDUR'da otomobille cipin çarpıştığı kazada 2'si çocuk 5 kişi yaralandı.

Kaza, dün akşam saatlerinde Eski Antalya Caddesi Meteoroloji Müdürlüğü kavşağında meydana geldi. Arif Bunar'ın (26) kullandığı 32 AF 371 plakalı otomobille Ruhi Öztürk (42) yönetimindeki 34 BTN 226 plakalı cip çarpıştı. Kazada otomobil sürücüsü Arif Bunar ile cip sürücüsü Ruhi Öztürk ve aynı araçta bulunan eşi Mine Öztürk (32), çocukları Ali Emir Öztürk (10) ve Ömer Faruk Öztürk (8) yaralandı.

Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahale ettiği yaralılar ambulanslarla Burdur Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedaviye alındı. Yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Kazaya karışan otomobil

Hastane dış görünüş

Haber-Kamera: Mesut MADAN / BURDUR,

=====================================

AHŞAP 2 KATLI BİNA YANGINDA KÜLE DÖNDÜ, 1 KİŞİ DUMANDAN ETKİLENDİ

BURSA'da, iki katlı ahşap binada elektrik kontağındaki arıza nedeniyle çıkan yangın paniğe neden oldu. Binanın bitişiğinde bulunan elektrik kablolarının alevlerden zarar görmesi nedeniyle elektrik direğinden kıvılcımlar yükseldi. İtfaiyenin müdahalesiyle söndürülen yangında iki katli binada büyük hasar oluşurken, dumandan etkilenen ev sahibi M.A. hastaneye kaldırıldı.

Yangın 23.30 sıralarında merkez Osmangazi ilçesi Alemdar Mahallesi 2'nci Uğur Sokak'ta meydana geldi. 2 katlı ahşap binada, elektrik kontağındaki arıza sebebiyle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler, iki katlı ahşap binanın tamamını sardı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi.

MAHALLELİ SOKAĞA DÖKÜLDÜ

Alevler evin bitişiğinde bulunan elektrik kablolarına zarar verdi. Elektrik kablolarının erimesiyle birlikte, elektrik direğinden kıvılcımlar yükseldi. Binadan gelen patlama seslerini duyan mahalle sakinleri sokağa döküldü. Paniğe sebep olan yangın, itfaiye ekiplerinin yaklaşık 1 saatlik müdahalesinin ardından söndürüldü. Yangının çıktığı binada oturan M.A., hafif şekilde dumandan etkilendi. Yapılan ilk müdahalenin ardından Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan M.A.'nın durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Olay yerinden detaylar

-Yanan evden detaylar

-İtfaiye ekliplerinden detaylar

-Mahalle sakinlerinden detaylar

-Elektrik kablolarının patlamasından detaylar

-Genel detaylar

Haber-Kamera: Semih ŞAHİN / BURSA,

===================================

DEVRİLEN ELEKTRİKLİ ISITICIDAN ÇIKAN YANGINDA EV KÜLE DÖNDÜ

ANTALYA'da anne ve oğlunun oturduğu ev, elektrikli ısıtıcının devrilmesi sonucu çıkan yangında kullanılamaz hale geldi.

Olay, gece geç saatlerde Muratpaşa ilçesi Kızıltoprak Mahallesi'nde meydana geldi. 4 katlı binanın en üst katında oturan isimleri öğrenilemeyen anne ve oğlu ısınmak için elektrikli ısıtıcıyı çalıştırdı. Bir süre sonra elektrikli ısıtıcının devrilmesi nedeniyle zeminde duran halı alev aldı. Yanan halıyı söndürmeye çalışan anne ve oğlu başarılı olamayınca evden çıktı. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirilmesiyle olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Polis ekipleri tarafından her ihtimale karşı bina boşaltılırken, büyüyen alevler ise evin her yerini sardı.

İtfaiye ekipleri yangına bina içerisinden ve dışarısından müdahalede bulundu. Yangın, diğer dairelere sıçramadan kontrol altına alınarak yaklaşık 1 saatlik müdahale sonucunda söndürüldü. Evi kullanılamaz hale getiren yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

İtfaiye ekiplerinden görüntüler

Evin yanarken görüntüleri

Çevredeki vatandaşlardan görüntüler

Haber-Kamera: Semih ERSÖZLER / ANTALYA,

==========================================

Karnelerini aldıktan sonra kaybolan kardeşler bulundu

KAYIP KARDEŞLERDEN SEVİNÇLİ HABER GELDİ

ŞANLIURFA'nın Siverek ilçesinde, önceki gün saat 08.30 sıralarında karnelerini aldıktan sonra kaybolan Melike Baturalp (14) ve kardeşi Bünyamin Baturalp (11), akşam saatlerinde Şanıurfa kent merkezinde bulundu. Topçu Meydanında Çocuk Şube Kayıp Arama ekipleri tarafından fark edilen Baturalp kardeşler, önce sağlık kontrolünden geçirildi. Ardından ifadeleri alınmak üzere Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen kardeşlerin karne korkusu yüzünden evden ayrıldıklarını yolda otostop yaparak Şanlıurfa kent merkezine geldikleri öğrenildi. Geceyi bir binan giriş katındaki merdiven arasında yatarak geçirdikleri öğrenilen çocukların çok üzgün oldukları görüldü. Müjdeli haber çocukların Siverek'te yaşayan ailesine haber verilmesi üzerine yakınları Şanlıurfa'ya geldi.

MEDİNE VE BÜNYAMİN EVLERİNE GELDİ

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde önceki gün sabah karnelerini almak için evden çıktıktan sonra kendilerinden haber alınamayan ve bu akşam saatlerinde Şanlıurfa kent merkezinde bulunan ortaokul öğrencileri Medine ve Bünyamin Baturalp kardeşler, ailesine teslim edildi. Şanlıurfa'da işlemlerinin tamamlanmasının ardından babası İbrahim Baturalp ve yakınlarının teslim aldığı iki kardeş, saat 23.30 sıralarında Siverek'e geldi. Yakınları tarafından karşılanan iki çocuğu otomobilden inişleri sırasında anne Mülkiye Baturalp gözyaşları içerisinde karşılayarak uzun süre kucakladı. Çocuklarına sokakta sarıldıktan sonra eve giren anne Mülkiye Baturalp, burada da öpüp, kokladığı çocukları Medine ve Bünyamin için gözyaşı dökmeyi sürdürdü.

Önceki gün sabah çıktıkları evlerine bu gece geç saatlerde sağlıklı şekilde yeniden dönmeleriyle yakınlarını sevince boğan Medine ve Bünyamin Baturalp kardeşlerin yorgun ve bitkin görüntüsü dikkat çekti.

Çocuklarına kavuşmanın sevinciyle mutluluk gözyaşı döken anne Mülkiye Baturalp, çok mutlu olduğunu belirterek, "Çok şükür kavuştum çok mutluyum. Çok endişelendim ve ağladım. Herkes farklı bir şey söylüyordu ve endişeleniyordum. Çocuklarıma kavuştuğum için çok mutluyum. Kendimi dünyaya yeniden gelmiş gibi hissadiyorum" dedi.

Medine Baturalp ise ailesini üzdüğü için üzgün olduğunu ifade ederek, "Yanlış yaptım ve çok üzgünüm. Şanlıurfa'da polisler bizi bulunca eve döneceğimizi hissederek çok mutlu oldum. Şanlıurfa'da polisler bizi bulduktan sonra babamı görünce duygulandık, kendimi çok iyi hissettimö diye konuştu.

Yorgun olduğu görülen Bünyamin Baturalp ise gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakarak annesine sarıldı.

Önceki gün sabah saatlerinden itibaren gözyaşlarıyla aradığı çocuklarının bulunmasıyla mutlu olan baba İbrahim Baturalp ise polislere teşekkür etti. Çocuklarıyla yeniden eve dönmenin mutluluğunu yaşayan İbrahim Baturalp, "Çocukları gördük çok mutluyuz. Polislere çocuklarımı bulmalarından dolayı çok teşekkür ediyoruz. Siverek'te çocukların izini bulup, güvenlik kamerası kayıtlarını takip ederek Şanlıurfa'ya kadar gittik ve orada polisler çocuklarımızı buldu. Çok mutluyuzö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Polis ekipleri tarafından hastaneye getirilen çocuklar

Polis aracına bindirilen ekipler

Genel ve detay görüntüler

+++

Kapıda bekleyen yakınları

Anne Mülkiye'nin çocukları ile buluşması

Çocuklar ve annenin sarılması

Anne Mülkiye'nin gözyaşları

Çocuklarına kavuşan anne ve baba

Anne Müliye Baturalp ile Röp.

Çocuklar ile Röp.

Baba İbrahim ile Röp.

Hasan Kırmızıtaş anons

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Hasan KIRMIZITAŞ - Ali LEYLAK - Ömer ŞULUL - Mehmet SEZGİN / ŞANLIURFA,

=================================================================

YÜKSEKOVA'DA HASTA KURTARMA OPERASYONU

HAKKARİ'nin Yüksekova ilçesinde, yolu kardan kapanan köyde rahatsızlanan Yasin Kırmızıtaş (32), 2 saat süren kurtarma çalışmasının ardından hastaneye ulaştırıldı.

Yüksekova'da etkili olan kar nedeniyle birçok köy yolu gibi ilçeye 30 kilometre uzaklıktaki Değerli köyünün Köycük Mezrası yolu da ulaşıma kapandı. Mezrada rahatsızlanan Yasin Kırmızıtaş'ın yakınları, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Ancak yolun kapalı olması nedeniyle köye sağlık ekipleri gidemeyince, İl Özel İdaresi Yüksekova Şantiye Şefliği karla mücadele ekipleri yolu açmak için seferber oldu. Kar yağışı ve tipiye rağmen güçlükle ilerleyen ekipler 2 saat sonra köyün yolunu açarak sağlık ekiplerinin hastaya ulaşmasını sağladı. İlk müdahalesi köyde yapılan Kırmızıtaş, Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Baba Kemal Kırmızıtaş, fıtık hastası oğlunun imdadına yetişen ekiplere teşekkür ederek,"Oğlum aniden rahatsızlandı. Kar yağışı etkili olduğu için hastaneye kendi imkanlarımızla götüremedik. Yetkilileri arayarak yardım istedik. Ekipler, zorlu bir çalışmayla köyümüze ulaştı. Bizleri yalnız bırakmayarak, hastamızı alarak hastaneye ulaştırdılar. Herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Kapanan köy yolu

-İş makinesinin yol çalışmasından detaylar

-Köye varış

-Köy halkının hasta kapısının önünde toplanmasından detaylar

-Ambulansın köye gelmesi

-Sağlık ekiplerin eve girmesi

-Hasta Yasin Kırmızıtaş'tan detaylar

-Hastayı ambulansa bindirilmesi

-Ambulansın köyden ayrılması

-Baba Kemal Kırmızıtaş ile röportaj

Haber-Kamera: Yaşar KAPLAN / YÜKSEKOVA(Hakkari),

=====================================

İKİZLERİN SANDALYEYE BAĞLANDIĞI ANAOKULUNDAN İÇİN KURGU İDDİASI

BİLECİK'teki özel bir anaokulunda konuşma gecikmesi rahatsızlığı bulunan 3,5 yaşındaki ikizlerin sandalyeye iple bağlandığının fotoğraflarının sosyal medyada yer alması nedeniyle anaokulu avukatı Cihat Gökdemir açıklama yaptı. Gökdemir, "Bahsi geçen fotoğraf karesini fotoğrafçılara ve psikologlara incelettiğimizde, diğer çocuklarımızın tepkileri, duruşları, devrildiği söylenen sandalyenin konumu gibi durumların, fotoğrafın bir kurgu olabileceği şüphesini uyandırdığını beyan etmişlerdir" dedi.

Bilecik'te oturan İnce ve Oktay Tarakçı çiftine, konuşma gecikmesi rahatsızlığı olan 3,5 yaşındaki çocuklarının, özel anaokulunda sandalyeye bağlandıklarını gösteren fotoğraflar ulaştı. Baba Oktay Tarakçı, fotoğrafı sosyal medyadan paylaşarak tepki gösterdi. Tarakçı paylaşımında, "Güvenip çocuklarımızı emanet ettiğimiz bu kurumda yaşanan olaylar bizleri şok etti. Meğer çocuklarımızı iple sandalyeye bağlayıp sözlü olarak azarlıyorlarmış ve daha neler neler. Bu çocuklar melek ya, nasıl kıydınız, nasıl yapabildiniz bunu. Ben bu konunun adli olarak takipçisi olacağım ve bütün dostlarımızdan da desteklerini bekliyoruz. Siz de çocuklarınıza güvenin, eğer ki bu kurumlara gönderiyorsanız, çocukların huzursuzluklarından şüphelenin" dedi. Tarakçı ailesi, çocuklarının anaokulunda kötü muamele gördüklerini belirterek Bilecik Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Ayrıca Bilecik Milli Eğitim Müdürlüğü'ne de başvuran ailenin şikayeti üzerine hem adli, hem de idari soruşturma başlatıldı.

', KURGU ŞÜPHESİ UYANDIRIYOR'

Anaokulu avukatı Cihat Gökdemir konuyla ilgili dün bir basın toplantısı düzenledi. Fotoğraf karesini inceleyen fotoğrafçı ve psikologlar tarafından fotoğrafın kurgu şüphesini uyandırdığını belirten Gökdemir, fotoğraflayan kişi ya da kişilerin de olayı ilk önce okul yönetimine ve savcılığa bildirmeleri gerektiğini söyledi. Fotoğrafın 2019 yılının Kasım ayında çekildiğini iddia eden Gökdemir, şöyle konuştu:

"Bilecik'te eğitime yapmış olduğu katkılarla birçok başarılara imza atmış, ödüller almış, böyle bir kurumu, asılsız haberler ve sosyal medyadan bir linç kampanyasına dönen bu durumu üzülerek takip etmekteyiz. Müvekkillerin de üzerlerine titrediği, haberlere çok sevdikleri konu ikiz kardeş olan çocuklarımızın yemek yerken bağlandıkları, sinirlenip tabaklarını döktüklerinde de yeniden yemek vermek yerine kuru ekmek verildiği şeklindeki korkunç ve asılsız iddiaların, müvekkil anaokulu yetkilileri tarafından veya bilgileri dahilinde gerçekleştirilmediğini önemle belirtmek isteriz. Bu menfur olayı gerçekleştiren kişi veya kişilerin ortaya çıkartılması için, devam etmekte olan savcılık soruşturması tarafımızca da titizlikle takip edilmekte olup, failin veya faillerin bir an önce adalet karşısına çıkarılarak en ağır şekilde cezalandırılması için elimizden geleni yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Anaokulumuzda eğitim alan çocuklarımıza yapıldığı iddia edilen bu menfur muameleyi olay anında fotoğraflayan kişi veya kişiler, olayı derhal anaokulu yöneticilerine ve savcılığa bildirmesi gerekirken, aradan 2 ay gibi uzun bir süre geçtikten sonra sosyal medyadan duyurmaları, iyi niyetli hareket etmedikleri ve 'zarar verme kastıyla' hareket ettiklerini göstermektedir. Çocuklarımızın kıyafetlerinden ve sınıftaki etkinlik materyallerinden, ilgili fotoğrafın 2019 Kasım ayı içerisinde çekildiği açıkça anlaşılmaktadır. Sosyal medyada yayınlanan fotoğrafın da tahlili gerekmektedir. Bahsi geçen fotoğraf karesini fotoğrafçılara ve psikologlara incelettiğimizde, diğer çocuklarımızın tepkileri, duruşları, devrildiği söylenen sandalyenin konumu gibi durumların, fotoğrafın bir kurgu olabileceği şüphesini uyandırdığını beyan etmişlerdir"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Avukat Cihat Gökdemir'in konuşması

-Anaokulunun dıyarıdan çekilen görüntüsü

Haber-Kamera: Cafer ELMAS / BİLECİK,

====================================

KOCA ŞİDDETİNDE BACAĞINI KAYBETTİ, ŞİMDİ KADINA KARŞI ŞİDDET İÇİN MÜCADELE EDECEK

MANİSA'da boşanmak isteyen eşi Sibel Köse'yi (34) pompalı tüfekle vurarak sağ bacağının kesilmesine neden olan Mustafa Köse (39), 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yozgat'ta 2 çocuğuyla yeni bir hayat kurmaya çalışan Sibel Köse, "Özellikle kadın cinayetleriyle, çocuk istismarıyla ilgili konularda engelleyici çalışmalar yapmak istiyorum" dedi.

Yazar Sibel Köse, 12 yıl önce Yozgat'ta görücü usulüyle evlendi ve evliliğinin 3'ü ayında itabaren eşi Mustafa Köse'den şiddet görmeye başladı. Sibel Köse, ayrılmak istediğini söyledi, ancak eşi bunu kabul etmedi. Şiddetin dozunu her gün daha da arttıran koca, Sibel Köse'nin kitap yazmasını engellemek için elini kesmekle tehdit etti. Daha fazla dayanamayan Sibel Köse, 2 çocuğunu da yanına alıp Manisa'ya gitti. Kocasından boşanmak ve yeni bir hayata başlamak isteyen Sibel Köse'nin peşini eşi Mustafa Köse bırakmadı. Mustafa Köse, Manisa'da parkta sıkıştırdığı karısına pompalı tüfekle ateş etti. İki bacağından yaralanan kadının sağ bacağı 2 ameliyatın ardından hastanede kesildi.

19 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ

Olayın ardından gözaltına alınıp tutuklanan ve Manisa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mustafa Köse'ye, 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 19 yıl hapis cezası verildi. Mahkemenin kararının ardından Yozgat'a dönen ve protez bacakla ayağı kalkabilen Sibel Köse, dava sürecinde kendisine destek olan kadın örgütlerine teşekkür etti. Mahkemenin kararının kendisini mutlu ettiğini anlatan Sibel Köse, 2 oğluyla birlikte güzel bir hayat kurmak istediğini söyledi. Sibel Köse, "Daha güzel işlere imza atmak istiyorum. Özellikle kadın cinayetleriyle ilgili, çocuk istismarıyla ilgili konularda engelleyici çalışmalar yapmak istiyorum. Ben bu yolda yalnız yürümedim ve başkalarının da yalnız yürümesini istemiyorum" diye konuştu.

BOŞANMA DAVASI DEVAM EDİYOR

Sibel Köse, kendisini pompalı tüfekle yaralayan ve bir bacağının kesilmesine neden olan kocasından ayrılmak için açtığı boşanma davasının devam ettiğini ve Mart ayında yapılacak duruşmada boşanmanın resmi olarak gerçekleşeceğini sözlerine ekledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Sibel Köse röp.

-Sibel Köse'den detaylar

Haber-Kamera: Harun GÖKÇEOĞLU / YOZGAT,

==========================================

KAYIP KADER BUSE'NİN BABASINDAN ACI DOĞUM GÜNÜ PAYLAŞIMI

ANTALYA'nın Kemer ilçesinde geçen yıl ocak ayında yaşanan hortum felaketinde kaybolan ve hala bulunamayan Kader Buse Acar'ın (20) acılı babası, kızının doğum günü için sosyal medyadan paylaştığı video ile yürek burktu.

Kemer ilçesinde 24 Ocak 2019'da meydana gelen hortum felaketinde, üniversite öğrencisi Kader Buse Acar, annesi Ayla Acar'ın kullandığı otomobilin dereye düşmesi sonucu kayboldu. O günden sonra yapılan tüm arama çalışmaları sonuçsuz kaldı. 18 Ocak doğum günü olan Kader Buse Acar'ın babası bu akşam kızının kaybolduğu Ağva Deresi'nin yanına giderek buradaki taşlık alana gül bıraktı. Daha önce de oğlu Ozan'ı trafik kazasında kaybeden acılı baba, ikinci gülü de oğlu için aldığını belirttiği duygu dolu bir videoyu da sosyal medya sayfasından paylaştı. Videolu paylaşımı sırasında gözyaşlarına boğulan babanın bu feryadı büyük üzüntüye neden oldu.

'BABACIĞIM HADİ GEL ARTIK'

Acılı baba Ahmet Acar paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"Güzel kızım ben derede mi kutlayacağım doğum gününü? Ben yetkilileri çağırıyorum buraya. Bu derede benim kızımın bir Suriyeli kadar değeri yok mu? Sana iki tane gül aldım. Biri Ozan'a birisini de o dereye koydum. Senin bu doğum gününde seni anıyorum kızım. Babacığım hadi gel artık. Rabbim seni bana verir inşallah. Verir çocuğum verir. Verir yavrum. Güzel kızım, her zaman ben sana gül alırdım. İstediğin pastayı alırdım. Hediyelerini alırdım. Doğum günü hediyelerini alırdım. Artık gel artık çocuğum gel. Gel yavrum gel. Ben bu derelere gül mü koyacağım? Senin bugün 18 Ocak doğum günün çocuğum. Doğum günün gel çocuğum, gel yavrum gel. Gel bir tanem gel. Gel de artık bitsin. Niye söz dinlemedin? Gelmeseydin ya 24 Ocak'ta buraya, gelmeseydin ya çocuğum. Otursaydın ya evimizde. Bir dediğini iki yapmadım ben çocuğum senin. Bir dediğini iki yapmadım. Yavrum güzel kızım ağlatma beni. Ağlatma, ağlatmaö dedi.

'BENİM YAŞAMA SEVİNCİM ARTIK BİTTİ'

Baba Ahmet Acar, 21. yaşına giren kızının odasında üzerine 21 mum yaktığı pasta ve çeşitli yiyecekler koyarak, yine gözyaşları arasında başka bir video çekti. Videoda kızının eşyalarını görüntüleyen Ahmet Acar, "Benim yaşama sevincim artık bitti. Senden bu kitapların kaldı, elbiselerin, güzel yatağın kaldı. Seni derede aramaktan usanmadım, bıkmadım. Arıyorum ben seni her zaman. Arıyorum güzel kızım. Bugün 21 tane mum yaktım. Bugün 21 yaşına bastın. Senin doğum gününü 21 mum yakarak mı kutlayacağım? Gel artık yavrum, gel. Bugün senin doğum günün" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Baba Ahmet Acar'ın paylaştığı iki ayrı video

Haber: Levent YENİGÜN / KEMER(Antalya),

======================================

ARAMA KURTARMA EKİPLERİ YAŞLI ADAM İÇİN SEFERBER OLDU

DÜZCE'de, dün sabah saatlerinde evinden ayrılan alzheimer hastası Mehmet Albayrak (85) kayboldu. Arama kurtarma ekipleri yaşlı adamı bulmak için çalışma başlattı.

Düzce'nin İslahiye Köyü'nde oturan Mehmet Albayrak sabah erken saatlerde evinden ayrıldı. Alzheimer hastası olduğu öğrenilen Mehmet Albayrak'ı çevrede arayan ailesi bulamayınca durumu İl Jandarma Komutanlığı'na bildirdi. Jandarma ekiplerinin de çevrede arama çalışmalarından sonuç çıkmayınca AFAD ve Düzce Arama Kurtarma Derneği (DAKE) devreye girdi. Yaklaşık 30 kişilik arama kurtarma ekipleri köy çevresindeki ormanlık alanlar ile meralarda arama çalışması başlattı. Jandarma da köpeklerle arama çalışmalarını sürdürdü. Saat 19.00'da başlayan arama çalışmaları sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Arama çalışmalarından görüntü

Köpeklerden görüntü ve detaylar

Dosya adı dzcarama

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ / DÜZCE,

======================================

OSMANİYE'DE İKİ AYRI KAZA KGYS'YE YANSIDI

OSMANİYE'de meydana gelen 2 trafik kazası, Kent Güvenliği Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarınca görüntülendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı'nca 2020 yılı ocak ayında meydana gelen kaza anları kamuoyuyla paylaşıldı. Osmaniye'de meydana gelen kazalarla ilgili görüntülerin ilki, Esenevler Mahallesi Ray Sokak üzerinde kaydedildi. Kemal Satır Caddesi yönünden, tren garı istikametine doğru seyir halinde olan bir otomobil, bir anda geldiği istikamete dönüş yapmak isteğince, arkadan gelen bir başka aracın kendisine çarpıp kontrolden çıktı.

Diğer bir kaza anı ise Güney Çevre Yolu üzerinde kaydedildi. Karacalar İstikametinden Musa Şahin Bulvarı yönüne doğru seyir halinde olan bir otomobil, yanında seyir halinde olan otomobile çarpmamak için direksiyonu kırıp kontrolden çıktı. Refüjü geçen araç karşı yönden gelen kamyonetle çarpıştı. Kameraların kaydettiği her iki kazanın da sürücü hatalarından kaynaklandığı gözler önüne serildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Ray sokak üzerinden gelen araçlar

-Turkuaz renkli otomobilin kontrolsüz U dönüşü yapması

-Arkadan gelen bir başka aracın çarpma anı

-Aracın kontrolden çıkarak diğer araçlara çarpması

-Çevre yolu üzerinde ilerleyen araçlar

-Geliş istikametinden kontrolden çıkan otomobil

-Otomobilin kapalı kasa kamyona çarpması

-Kaza sonrası kamyonun diğer şeride geçmesi

Haber-Kamera: İbrahim EMÜL /OSMANİYE,

======================================

OTOMOBİL 3 TEKERLEK ÜZERİNDE YOL ALDI

ANKARA'da, sol arka tekerleği olmayan bir otomobil, 80 kilometre hızla Anadolu Otoyolu üzerinde yol aldı. O anlar, cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Anadolu Otoyolu'nda Akıncı Gişeleri'ne 40 kilometre kala kaydedilen görüntüde, Ankara'dan İstanbul yönüne bir otomobil yansıdı. Sol arka tekerleği olmayan otomobil, fren kampanası üzerinde saatte 80 kilometre hızla yol aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Otomobilin 3 tekerlek üzerinde gitme anı

Haber: Caner ÜNVER /ANKARA,

==============================

TERMİK SANTRALİ'NİN FİLTRELERİ HAZİRAN'DA TAMAMLANACAK

AK PARTİ Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, 1 Ocak'ta mühürlenen Afşin ilçesindeki Çelikler Afşin-Elbistan A Termik Santrali'ndeki toplantının ardından yaptığı açıklamada, "Filtrelerin ne kadar sürede tamamlanacağı konuşuldu. Çelikler firmasının bize verdiği bilgi Haziran 2020'de bu işi tamamlayacaklarını belirttiler" dedi.

Mahir Ünal, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör'ü ziyaret etti. Kahramanmaraş Milletvekilleri Ahmet Özdemir ve İmran Kılıç'ın da eşlik ettiği ziyaret sonunda açıklama yapan Ünal, Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümünü çeşitli etkinliklerle kutlandığını hatırlatarak kutlamaların finalinin 12 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı törenle yapılacağını söyledi.

Mahir Ünal daha sonra Afin ilçesinde geçip, çevreyi kirletmesinden dolayı 1 Ocak 200'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca mühürlenen Çelikler Afşin- Elbistan A Termik Santrali'ne geçerek AK Parti Kahramanmaraş milletvekilleri Ahmet Özdemir, İmran Kılıç, Habibe Öçal, CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, firma yetkilileri, ilçe belediye başkanları, AK Parti, MHP ve CHP İl ve İlçe yönetimi ile işçi sendikası temsilcilerinin katılımıyla bir toplantı yapıldı.

ÜNAL: 4 BİN 300 KİŞİNİN İŞSİZ KALMAMASI BİZİM BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ

Mühürlendiği için 1 Ocak'tan bu yana elektrik üretimi yapmayan santralde çalışan 4 bin 300 kişinin son durumu ile çevre yatırımlarının ele alındığı toplantı 3.5 saat sürdü. Toplantı sonunda açıklama yapan Mahir Ünal, A ve B Termik Santralleri'yle ilgili Elektrik üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) ile Çelikler firmasının yetkililerinden geniş bir brifing aldıklarını söyledi. Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Burada daha önce de ifade ettiğimiz gibi bizim birinci önceliğimiz içinde yaşadığımız çevrenin korunması ve halk sağlının muhafaza edilmesi. Bu konuda Cumhurbaşkanımız büyük bir hassasiyet gösterdi gerekli şatları yerine getirmeyen termik santrallerin kapatılmasıyla ilgili bir karar ortaya çıktı. Ama biz bu konuda hassasiyetimizi dile getirirken diğer taraftan da burada çalışan yaklaşık 3 bin 700, 600 de dekapaj çalışan olmak üzere 4 bin 300 kişinin de işsiz kalmaması da bizim birinci önceliğimiz içerisinde. O yüzden biz ilgili şirketle filtre çalışmaları ne aşamada ve planlamaları ne durumda onu bir görüştük. Aynı zamanda EÜAŞ Genel Müdürlüğü'nden C ve D'ye dönük, önümüzdeki süreçteki kamulaştırmaya ilişkin bir bilgi aldık. Çünkü nihayetinde burada devletimizin belli tasarrufları tabii ki olacaktır ama biz de toplumu, halkı temsil eden milletvekilleri olarak bu sorunun doğrudan muhatabıyız. Yani burada kamulaştırmadan kaynaklanacak sorunlar doğrudan siyaseti ilgilendirecek, diğer taraftan yeni yapılacak santrallerin yerinden tutun da işte Hurman Nehri'nin yerinin değiştirilmesine varıncaya kadar önümüzde birçok konu var" dedi.

KARAKUZ BARAJI'NIN PARASINI EUAŞ VERECEK, DSİ YAPACAK

Mahir Ünal, toplantıda yapılması planlanan Afşin- Elbistan C Termik Santrali'nin soğutma suyu ihtiyacını karşılayacak olan Karakuz Barajı'nı de ele aldıklarını kaydederek, "Karakuz Barajı yapılsa zaten Hurman Nehri'ne gerek kalmıyor. Karakuz Barajı kurulacak. Bütün bunlarla ilgili bir değerlendirme toplantısı yaptık ve yaptığımız toplantının sonunda da özellikle C ve D Santralleri ile ilgili EÜAŞ Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü ile beraber milletvekillerimizle birlikte Ankara'da bir toplantı yapma kararı aldık. Çünkü bütün bu planlamaların toplumsal karşılıklarını da oturup konuşmamız ve değerlendirmemiz gerekiyor. Bu arada bir de müjde verelim parasını EÜAŞ'ın karşılayacağı şekilde DSİ Karakuz Barajı'nı yapacak ve kısa bir süre içinde de inşallah ihalesi gerçekleşecek. Zaten Karakuz Barajı yapılmadığı sürece de bizim Hurman Nehri'nin kanalının değiştirilmesine müsaade etmemiz söz konusu değil çünkü özellikle ova köylerimiz kendi geçimini Hurman Nehri'nden sağlamakta ama Hurman Nehri'nin altında da yaklaşık 750 milyon tonluk bir kömür rezervi bulunmakta. Bütün bunlar değerlendirildi, konuşuldu. A Termik Santrali'nde çalışan 4 bin 300 kişinin durumu konuşuldu. Filtrelerin ne kadar sürede tamamlanacağı konuşuldu. Çelikler firmasının bize verdiği bilgi Haziran 2020'de bu işi tamamlayacaklarını belirttiler"

ADLİYE VE BELEDİYEYİ ZİYARET ETTİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ve beraberindekiler daha sonra kısa süre önce yeni binasına taşınan Elbistan Adalet Sarayı'na geçerek Elbistan Cumhuriyet Başsavcısı Hayri Ormancı'yı makamında ziyaret etti. Ormancı'dan adliye binası hakkında bilgi alan Ünal, daha sonra Elbistan Belediyesi'ne geçerek Başkan Mehmet Gürbüz'ü ziyaret etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Büyükşehir belediyesindeki toplantı

Mahir Ünal'ın açıklama yapması

A Termik Santrali

Soğutma bacaları

Duman bacaları

Santral tabelası

Mahir Ünal'ın gelişi

Ünal'ın toplantı salonuna girişi

Toplantıdan detay

Ünal'ın açıklama yapması

Ünal'ın adliyeyi ziyaret etmesi

Başsavcı Hayri Ormancı'nın bilgi vermesi

Haber-Kamera: Ömer KOÇ / KAHRAMANMARAŞ,

===========================================

BAKAN YARDIMCISI İNCE: HAİNLERİN BELİNİ KIRIP, TEMİZLİĞİNE BAŞLADIK

ŞANLIURFA'da yeniden düzenlenen Şehitlik Müzesi açılışına katılan İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, hainlerle gece gündüz mücadele ettiklerini belirterek, "Allah'a hamdolsun ki bugün geldiğimiz noktada hepsinin belini kırdık. Hepsinin iştahını kestik ve hepsinin temizliğine başladık, çok şükür" dedi.

Şanlıurfa-Mardin Karayolu üzerinde bulunan Asri Mezarlık'taki Şehitlik Müzesi yapılan yeni düzenlemeyle açıldı. Açılış törenine, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Kırkkale Valisi Yunus Sezer, Amasya Valisi Osman Varol, 20'nci Zırhlı Tugay Komutanı Oktay Ağbuga, belediye başkanları, vatandaşlar ve şehit yakınları katıldı. Törende konuşan İnce, bir toprak parçasını vatan kılan unsurların üzerindeki yaşanmışlıklar, verilen emek ve dökülen kan olduğunu söyledi.

'BUNLARI EN KISA SÜREDE TEMİZLEYECEĞİZ'

Şehitlerin bıraktığı vatan toprağının miras değil, emanet olduğunu dile getiren İnce, şunları dedi:

"Gece gündüz çalışıyoruz, niye çalışıyoruz? Bu kutsal vatan topraklarına zerre kadar zarar gelmesin, bu milletin güvenliğine, huzuruna zerre kadar zarar gelmesin ve bu bayrağı indirmek isteyen, bu ezanları susturmak isteyenlere fırsat verilmesin diye bu hainlerle gece gündüz mücadele ediyoruz hep birlikte. Allah'a hamdolsun ki bugün geldiğimiz noktada bunların hepsinin belini kırdık. Hepsinin iştahını kestik ve hepsinin temizliğine başladık çok şükür. Hamdolsun ki Allah'ın yardımı ve sizlerin desteğiyle Cumhurbaşkanımızın da bize verdiği talimatla, bunları en kısa sürede temizleyeceğiz. Vatanımıza, milletimize yakışır bir şekilde huzur ve güven ortamında daha ileriki nesillere bu toprakları, bu vatanı, bu kutsal emaneti teslim edeceğiz."

Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin de milli mücadele yıllarında destan yazan Şanlıurfa'nın Barış Pınarı Harekatı'nda da kahramanlık sergilediğini söyledi. Erin, "Şanlıurfa, bu harekata, 7'sinden 70'ine tereddütsüz bütün kurum kuruluşlarıyla, sivil toplumuyla, basın mensuplarıyla, yerel yönetimiyle tek vücut olmuş halde. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne en büyük desteği vermiş ve 2011 yılından bu yana misafir ettiği 500 bin civarındaki Suriyeli'ye göstermiş olduğu misafirperverlikle bütün dünyaya örnek olmuştur" diye konuştu.

Konuşmaların ardından edilen dualarla şehitlerin eşyalarının sergilendiği müze açıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Şehitlik açılışına katılan protokol

Törende yapılan konuşmalar

şehitlerin mezarına karanfil bırakılması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: ALİ LEYLAK / ŞANLIURFA,

======================================

FEYZİOĞLU: AVUKAT KORUNUYORSA VATANDAŞ KORUNUYORDUR

TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Avukatın bir yerde hakkı ihlale uğruyorsa, vatandaşın hakkı ihlale uğruyordur. Avukat korunuyorsa vatandaş korunuyordur" dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Tokat Barosu'nca düzenlenen Meslek Eğitimi Semineri ve meslekte 40 ve 50'nci yılını dolduran avukatlara plaket takdimi için Tokat'ta geldi. Otelde düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Programın son bölümünde katılan Feyzioğlu, "Yargı reformu kapsamında müdafi bulundurma zorunluluğu geldi. Aynı müdafiler o soruşturmanın devamında yapılacak olan asliye cezadaki tek celselik talepnamenin görüşülüp hüküm verildiği duruşmada da yine avukatlık yapacaklar. Dolayısıyla bu reform kapsamında bugün biraz sonra konuşacağımız konu çerçevesinde tam 180 bin olayda; yıldaki artabilir, vatandaşımız adliye koridorunda savcılıktan mahkemeye yıllarca maddi manevi tükenmekten kurtuldu. 50 binin üzerindeki gencecik meslektaşımız da 180 bin çarpı 2; tam 360 bin yeni dosya sahibi oldu. 1 yılda! Bu avukata iş ve istihdam yaratmak ve aynı zamanda da vatandaşı korumaktır. Hep söylediğim şu; vatandaşın menfaati ile avukatın menfaati çatışamaz. Avukatın bir yerde hakkı ihlale uğruyorsa, vatandaşın hakkı ihlale uğruyordur. Avukat korunuyorsa vatandaş korunuyordur" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Programdan görüntüler

-Feyzioğlu'nun konuşması

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ - Halil İbrahim YEL / TOKAT,

=======================================

AK Parti'li Dağ: Referans olan Tunç Soyer mi yoksa Tuncay Özkan mı?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, yaklaşık 1 ay önce FETÖ'den tutuklanan Urla Belediye Başkanı CHP'li İbrahim Burak Oğuz'un yerel seçimlerde aday gösterilmesiyle ilgili, "Siz CHP, bugün bu hususta tartışmanız gerek nokta, bu konuda size kim referans oldu? Referans olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer midir yoksa CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan mıdır? Üzerinde durulması gereken konu budur" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, partisinin Bayraklı İlçe Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Boğaziçi Koleji'nde düzenlenen ve AK Parti İzmir milletvekillerinden Yaşar Kırkpınar'ın da katıldığı toplantıda, partililer Dağ'a ve Kırkpınar'a sevgi gösterisinde bulundu. Toplantıda milletvekilleri ve ilçe başkanlarının konuşmalarının ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da bir konuşma yaptı. FETÖ'den tutuklanan CHP'li Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz hakkında konuşan Dağ, olayın mahkemeye intikal ettiğini ve takipte olduklarını belirterek, "Yerel seçimler geçeli 10 aylık bir süre oldu. İzmir'de yaşıyoruz. Biraz önce milletvekilimiz ve ilçe başkanımız yerel siyasetle ilgili önemli konulara değindiler. Bu süre zarfında şehrimizde yaşanan bazı hususlarla ilgili zaman zaman hem bu toplantılarda hem de kamuoyunda düşüncelerimizi paylaşıyoruz. Bir süredir Türkiye gündeminde yer edinen bir konuyla alakalı mümkün olduğunca, biz işin hiçbir tarafında olmadığımızdan dolayı bir açıklama yapma gereğe hissetmedik. Ancak gelinen noktada sürekli olarak meseleyi siyasi bir konu haline getirmeye çalışanlar adına konuşmak hakkımızdır. Yaklaşık 1 ay önce CHP'nin bir belediye başkanı, FETÖ'den dolayı tutuklandı. CHP, bu meseleyi siyasi alana çekmek için çok uğraş verdi. İşin hukuki tarafı şu an devam ediyor ve yürüyor. Biz işin hukuki noktada ilerlemesi için her olayın uzağında durduk" dedi.

'İZMİR GENÇ İŞ ADAMLARI DERNEĞİ ÜYESİ OLMASI ADAY OLMAMASI İÇİN YETERLİ'

Hamza Dağ, sürecin takipçisi olduklarını vurgulayarak, "İlk andan itibaren basına düşen ifadeler ve en son iddianamenin kabulüyle ve ortaya çıkmasıyla belki de mahkeme önünde 10-15 tane gerekçe var. Bu konularda mahkeme tatbikatı yapıp bir karar verecek. Ancak işin siyasi tarafı şöyle, biz siyasiler olarak kendi partilerimizle dışarıdan bize verilen isimleri belli görevlerde aday gösteriyoruz. Mümkün olduğunca ince eleyip sık dokumaya gayret ediyoruz. Bu 10-15 maddeden sadece 1 ya da 2 tanesi bir kişiyi aday yapmamak için yeterlidir. Yani bir insanın İzmir Genç İş Adamları Derneği üyesi olması ceza alması için yeterli olmasa da aday yapılmaması için yeterli bir gerekçedir. Siz CHP, bugün bu hususta tartışmanız gerek nokta bu konuda size kim referans oldu? Referans olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer midir yoksa CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan mıdır? Üzerinde durulması gereken konu budur. Olay mahkemeye intikal etmiştir ve hepimiz takibindeyiz" diye konuştu.

'LİBYA MESELESİ, GELECEKTEKİ YÜZ MİLYONLARI ETKİLEYECEK MESELEDİR'

Libya ile aralarında deniz sınırı antlaşması yapmış olduklarını ve böylece Doğu Akdeniz'de hem Türkiye hem de Libya tarafında doğal gaz araştırması yapabileceklerini ifade eden Dağ, şunları söyledi:

"Bakın, bu Libya konusu öyle kenara konabilecek ve geçiştirilebilecek bir konu değil. Bugün Türkiye'de yaşayan 82 milyonu değil, önümüzde yaşayan yüz milyonları etkileyecek bir meseledir. Doğu Akdeniz'de yıllardır petrol arayanlar var. Bizi kendi içimizdeki meselelerle, Suriye'yle, oradan gelebilecek tehditlerle ve Suriye'nin kuzeyindeki terör devletiyle oyaladılar. Kendileri ise oradaki birçok şirketle anlaşma yaptı. Suriye'nin kuzeyinde terör devleti kurma eylemi vardı, önce onu halletmemiz lazımdı. Afrin Operasyonu, Zeytin Dalı Harekatı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı Harekatı'yla biz bunu bertaraf ettik. Doğu Akdeniz'de dünya rezervlerinin kat be kat fazlasının rezerv olduğu tüm dünyada biliniyor. Bizi saf dışı bırakmaya çalışıyorlar. 'Antalya'da sadece balık tutabilirsin daha ileriye gidemezsin' demeye getiriyorlar. Ne zaman Libya ile anlaşma yaptık, o zaman süreç başlamış oldu. Libya'da ulusal hükümet var, bir de darbeci var. Darbeci, hükümeti devirmeye çalışıyor. CHP ise 'Neden onları destekliyoruz arada duralım' diyor. Bu ülkeyi yönetmek çocuk oyuncağı değil. Orada bir antlaşma yapıyorsun ve bunun devamını sağlaman lazım. O darbeci hükümeti yıktığı zaman bu antlaşmaya devam eder mi? 10 yıldır devam eden o savaşta ilk defa bizim dönemimizde bir ateşkes gerçekleşmiş oldu. Abdestsiz namaz olmayacağı gibi tezkeresiz antlaşma da olmaz. Bizim Libya'da barışı tesis için yapmış olduğumuz bu hamleyle Libya ile aramızda deniz sınırı antlaşması yapmış olduk. Hem Türkiye hem de Libya tarafında petrol, doğal gaz araştırmasını bizler yapacağız. Bu da hem bizim hem de gelecek için çok önemli bir durumdur. Allah, Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun."

'AK PARTİ'NİN GELECEĞİ TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ HALİNE GELMİŞTİR'

Genel Başkan Yardımcısı Dağ, muhalefetin Ankara ve İstanbul seçimleri üzerinden yeni bir beklentiye girdiğini ve AK Parti'nin olmadığı bir Türkiye arzuladıklarını söyleyerek konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bunların hayallerinde, 2013'te Gezi'yi, 17-25 Aralık'ı ve 15 Temmuz'u yaparken 'AK Parti bu ülkede iktidar değil, muhalefet dahi olamaz' diye düşünüyorlardı. Eğer AK Parti olmayan bir ülke onların hayal ettiği gibi gerçekleşmiş olsaydı, bugün biz halen terörü konuşuyor olacaktık. Terör hala içimizde bulunan bir hadise olacaktı. Terör sayılarına baktığımızda bitti bile diyebiliriz. Daha da bitecek Allah'ın izniyle. Eğer bunların hayal ettiği durum olsaydı Türkiye'yi bu coğrafyada söz sahibi edecek olan Türk Akım Projesi, yerli ve milli araç olmazdı. Şimdi de genelde üstünlük sağlamamıza rağmen Ankara ve İstanbul seçimleri üzerinden yepyeni bir beklenti içindeler. Yine önümüzdeki yıllarda AK Partisiz bir Türkiye'de Kanal İstanbul'u, yerli ve milli aracın sokaklarda gezmesini ve Libya ile yaptığımız antlaşmanın devamını istemiyorlar. AK Parti'nin geleceği bugün Türkiye'nin geleceği haline gelmiştir. Bugün bizi kamplaştırmakla suçlayanlar tiyatroya gidip tiyatroda o teröristlerin tiyatrosunu beraber izlemek suretiyle asıl ülkeyi bölen zihniyettedirler. Bu zihniyetin amacı ülkedeki meselelere çözüm bulmak değil, onların amacı seçime kadar ortak bir görüntü vermek. Ancak bu samimiyetsizlikleri artık çok sırıtmaya başladı. Şimdi milletimiz en ücra noktasına kadar bunları görüyor."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Partililerden detay

-Hamza Dağ konuşması

Haber-Kamera: Ahmet Turhan ALTAY / İZMİR,

========================================

EDİRNE'DE, BALKAN GELENEĞİ 'BOCUK GECESİ' KUTLANDI

EDİRNE'nin Keşan ilçesine bağlı Çamlıca köyünde, Balkanlardan kalma eski bir gelenek olan 'Bocuk Gecesi', beyaz çarşaf giyen ve yüzlerini boyayan gençlerin, evlerin pencerelerine vurup köy sakinlerini korkuttuğu etkinlikle kutlandı. Etkinliğe yaklaşık 10 bin kişi katıldı.

Keşan'a bağlı Çamlıca köyünde korku masalı ve hikayelerin anlatılmasının ardından, gençlerin beyaz çarşaf giyip camları vurup köylülerin korkutulduğu 'Bocuk Gecesi' kutlaması yapıldı. Keşan Belediyesi, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası, Çamlıca Köyü Muhtarlığı ve köy halkının iş birliğiyle bu yıl 15'incisi düzenlenen Bocuk Gecesi'ne, Tekirdağ, Kırklareli ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden gelen binlerce kişi katıldı. Türk Patent Enstitüsü'nce 'Çamlıca Bocuk Gecesi' olarak tescillenen ve Türkiye, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne girebilmesi için çalışmalar başlatılan etkinlikte, Antik Dönem, Ortaçağ ve bölgenin etkileşim içinde bulunduğu diğer kültürlerin izlerini taşıyan koreografiler ile gösteriler sahnelendi. Etkinlik alanına kurulan alternatif sahnelerde ise akustik ve DJ performansları sahnelendi.

CAMLARI VURARAK KÖYLÜLERİ KORKUTTULAR

Gecede, katılımcılara kış aylarına özgü kabak tatlısı da dağıtıldı. Yüzlerini boyayan, maske takan ve pelerin giyen gençler, bazı evlerin pencerelerine vurarak, içeridekileri korkuttu. İnanca göre evlerde tencereler içinde pişirilen kabak tatlısı, bocuk gelmemesi için yenilerek katılanlara dağıtıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Çamlıca köyü ve alandan drone-detay görüntüler

Röportajlar

Detaylar

Muhabir Ali Can ZERAY anonsu

Kutlamaya katılanlardan röportajlar

Camları vurarak köylüleri korkutmaları

Kutlamalardan genel ve detaylar

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY - Ünsal YÜCEL - Resul ORUÇOĞLU / KEŞAN(Edirne),

=====================================

ŞAVŞAT'TA RENKLİ KIŞ ŞENLİĞİ

ARTVİN'in Şavşat ilçesinde 7'incisi düzenlenen Yavuzköy Kış Şenlikleri, renkli görüntülere sahne oldu. Şenlikte, kar üstünde horonlar oynandı, vatandaşlar tarafından 150 yıllık tarihi geçmişe sahip 'Tavuk Barı' orta oyunu da sahnelendi.

Kentinin 'sakin şehir' unvanlı Şavşat ilçesinde, 1580 rakımlı Yavuzköy köyüne,, Şavşat Kaymakamlığı, Şavşat Belediyesi, Yavuzköy Muhtarlığı, Şavşat Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği ve Offroad Dağcılık ve Fotoğrafçılık Derneğinin ortaklaşa düzenlediği 7'inci 'Şavşat Yavuzköy Kış Şenlikleri' düzenlendi. Şenliğe katılanlar bot ve tahta kızaklarla kayarak karın keyfini çıkardı. Şenliklerde yöre köylerinin ortaklaşa hazırladığı yaklaşık 150 yıllık tarihi geçmişe 'Tavuk Barı' ve 'Berobana' orta oyunları da sahnelendi. Oyun, izleyenlerden alkış aldı. Karda at ve kızak yarışmalarının da düzenlendiği şenlikte halat çekme, hızarla odun kesme yarışması ve yöre sakinlerinin kar üstünde atlarla dolaşması da renkli görüntülere sahne oldu. Katılımcılar soğuk havaya aldırmadan kar üzerinde saatlerce halay çekip horon oynadı.

'ŞAVŞAT SAKLI CENNET'

Muhtar Elfaz Bulutyapmış, etkiliklerle kültürlerini yaşatmaya çalıştıklarını belirterek, "Şavşat yaz ve kışı ayrı güzelliklere sahip saklı cennettir. Dolayısı ile böyle bir ilçede bu tür bir otantik kültürün yoğun bir şekilde yaşanıyor oluşundan kültürümüzün unutulmasını istemeyiz. Köylülerimiz, Şaman Kültüründen etkilenerek Kafkaslardan buraya gelen 'Berobana' 'Tavuk barı' oyununu sergilediler. Etkinliğini modern kültürle kaybetmeye yüz tutmuş ama bizim yaylacılık ve köy kültürümüzde olan bu oyunları yaşatmamız lazım" dedi.

Köy sakini Muhtar Engin Temizci de "Unutulmaya yüz tutmuş geleneklerimizi yaşatmanın ve halkımızı en güzel şekilde eğlendirmenin mutluluğu içerisindeyiz" diyerek emeği geçenlere teşekkür etti.

Şenliğe katılanlar ise,  şenlik kültürünün, ileriki yıllarda ulusal ve geniş kapsamlı yaşatılması gerektiğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Şenlikten görüntüler

-Şenliğe katılanlar ve röportajlar

-Etkinliklerden detaylar

Haber-Kamera: Nurbay USTA / ŞAVŞAT(Artvin),

================================

HESAREK DAĞI, SÖMESTİR TATİLİNDE DOLDU

BİNGÖL'deki Hesarek Kayak Merkezi, sömestir tatilinin başlamasıyla kayakseverlerin akınına uğradı.

Doğu Anadolu'da, kış turizmin en önemli yerlerinden biri olan Bingöl'deki Hesarek Kayak Merkezi, sömestir tatilinin başlamasıyla doldu. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca 2016 yılında, 20 milyon lira maliyetle açılan Hesarek Kayak Merkezi, bölgenin önemli kayak merkezleri arasında yer alıyor. Hesarek Dağı'na yaptırılan Hesarek Kayak Tesisi, yarıyıl tatilini değerlendirmek isteyen yerli turistleri ağırlıyor. 1600 metre uzunluğa sahip pistte ilk adım eğitimini alan öğrenciler, teleski ve telesiyej yardımıyla çıktıkları zirveden kaymanın keyfini yaşadı.

Diyarbakır'dan gelen Eda Ceylan, keyifli anlar geçirdiğini belirterek, "Diyarbakır'dan geldik buraya gerçekten çok beğendik. Normalde ben çok üşürüm ama bayağı güzel güneş var. Güzel eğlendik. Herkese burayı tavsiye ediyorum" dedi.

11'inci sınıf öğrencisi Yusuf Seran Aktaş da ailesiyle birlikte Hesarek Kayak Merkezi'ne geldiğini ifade ederek, "Yarıyıl tatilimizin bir kısmını burada geçireceğiz. Burası gerçekten çok güzel. Herkesin gelip görmesi gereken bir yer. Herkese tavsiye ederim" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Kayak merkezinden görüntü

Kayak yapanlar

Röportajlar

Genel ve detay görüntüler

Kamera-Haber: Aziz ÖNAL / BİNGÖL,

==================================

İREM DERİCİ, EKSİ 4 DERECEDE BİNLERCE HAYRANINI COŞTURDU

KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi ve Kartepe Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği Karfest'te sahne alan şarkıcı İrem Derici, eksi 4 derecede konser verirken, kendisini dinlemeye gelenleri doyasıya eğlendirdi.

Türkiye'nin önemli kış turizmi merkezlerinden biri olan Kartepe'nin yamaçlarındaki Sisli Vadi'de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kartepe Belediyesi'nce ortak düzenlenen Karfest'te eğlence İrem Derici konseri ile devam etti. İrem Derici hava sıcaklığının eksi 4 derece olarak ölçüldüğü karla kaplı festival alanındaki binlerce hayranını 'Kalbimin tek sahibine', 'Acemi balık' gibi sevilen şarkıları ile coşturdu. Saat 19.00'da başlayan konser yaklaşık 2 saat sürerken, hayranları İrem Derici'nin şarkılarına eşlik edip, dans etti. İrem Derici'nin ardından yerel sanatçılar sahne aldı.

Konser öncesinde festivalde yapılan etkinlikleri anlatan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, "Sürekli söylüyoruz. 'Mutlu şehir Kocaeli' diyoruz. Mutlu şehir işte bu arkamızda gördüğünüz etkinlik. Bu insanlar mutlular. Çocuklar, gençler, yaşlılar, babalar, anneler, hepsi buradalar. Çocuklarıyla birlikte eğleniyorlar. Eğer bunu yapmaya devam edersek burası çok daha mutlu bir şehir olacak. Bu ilk etkinliğimiz ama inşallah bundan sonraki yıllarda da devam edecek ve burası çok çok daha güzel bir turizm merkezi olacak. Kartepe ve birçok ilçemizde bizim turizm ile ilgili birçok şey yapma şansımız var. Bu bir başlangıç, inşallah bundan sonraki dönemde Kocaeli'nin hem denizi, hem dağları, bütün bu doğal güzellikleri çok daha güzel bir şekilde tanıtılacak. Kocaeli aynı zamanda turizmin de muhteşem bir merkezi olacak. Kocaeli aynı zamanda bir festivaller şehri olacak" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

İrem Derici'nin sahnede görüntüleri

Konser alanından görüntüler

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'ın açıklaması

Detay

Haber-Kamera: Dinçer AKBİR - Alişan KOYUNCU / KARTEPE(Kocaeli),

=======================================

ANTALYASPOR'UN ANLAŞTIĞI LUKAS PODOLSKİ KENTE GELDİ

COŞKUYLA KARŞILANDI

SÜPER Lig ekiplerinden Antalyaspor'un prensipte anlaşma sağladığı Lukas Podolski, Antalya'ya geldi. Kalabalık bir taraftar grubunun havalimanında karşıladığı yıldız futbolcu kapıdan çay içerek çıktı.

Süper Lig'in ilk devresini 16'ncı sırada tamamlayan Antalyaspor, kadrosunu güçlendirmek için transfer çalışmalarına devam ediyor. Kırmızı beyazlı ekip, bir dönem Galatasaray forması giyen, son olarak da Japonya'da kariyerine devam eden Alman futbolcu Lukas Podolski ile 1.5 yıllığına prensipte anlaştı. Podolski, gece saat 02.00'de Antalya Havalimanı'na geldi. Pasaport kontrolünün ardından kendisine ikram edilen çayı alan yıldız futbolcu, kapıdan çay içerek çıktı. Havalimanının CIP bölümünden çıkış yapan Lukas Podolski'yi çok sayıda Antalyaspor taraftarı karşıladı. Taraftarlar futbolcuya tezahüratta bulunurken, Podolski boynuna kırmızı beyaz atkıyı taktı. Yıldız futbolcu yoğun ilgi nedeniyle kendisini bekleyen araca güçlükle ilerleyebildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Taraftarın karşılaması

Kapıdan çıkış

Taraftardan detaylar

Elindeki çay bardağı

Haber-Kamera: Semih ERSÖZLER / ANTALYA,

==========================================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

AK Parti Türkiye Tokat Güncel Haberler

title