Deloitte, Sözleşme Riski ve Uyumluluk Çalışmasını Yayınladı

Deloitte'un dünyada stratejik, ekonomik ve operasyonel faydalar elde etmek için uygulanan "Sözleşme Riskleri ve Uyumluluk" (CRC - Conract Risk & Compliance) programlarının incelendiği çalışması yayınlandı.

Çalışmada, şirketlerin CRC programları ile "genişletilmiş iş ilişkileri" içinde sözleşme risklerini nasıl kontrol edebileceği anlatılıyor. Şirketler için giderek daha fazla önem kazanan CRC programı, sözleşmelerde taraflar arasındaki uyumu sağlamayı, risklerin ortaya konmasını ve sorun haline dönüşmeden giderilmesini hedefliyor. Çalışmada CRC programları ile sağlanan başarılara da yer veriliyor.

Çalışmaya göre, CRC programları bir çok zararı önlüyor, gelir kaçaklarını, aşırı masrafları ortaya çıkarıp engelliyor ve operasyonel gücü artırıyor. Bu programlar şirketlere iş ortaklarıyla girdikleri ilişkileri optimize etme fırsatları da oluşturuyor. Bu sayede elde edilen gelir artışıyla mali kontrolün sağladığı faydalar, şirketlerin iş ortaklarıyla arasındaki ilişkileri daha olumlu yönde geliştiriyor.

Çalışmada CRC programlarının uygulanmasından ve bu şekilde önlenen kayıplardan, oluşturulan değerlerden örneklere yer verildi. Verilen örnekler arasında küresel bir yazılım şirketinin Avrupa'da, yaklaşık 1.5 milyon dolar tutarında toplam 15 bin korsan yazılım lisansını ortaya çıkarması; büyük bir teknoloji şirketinin hatalı raporlanan işlemlerinin 30 milyon dolardan fazlasını geri kazanması ve çok uluslu bir bilgisayar donanımı şirketinin, bir distribütöründen 4 milyon dolarlık hak edilmemiş satış

teşvikini tazmin etmesi yer alıyor.

Yapılan çalışmayla ilgili değerlendirmede bulunan Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer, "Günümüzde şirketlerin birlikte çalıştıkları iş ortakları ve dış tedarikçilerin sayısı giderek artıyor. Bu birbirine bağlı geniş organizasyonlarda sözleşmelerin içerdiği riskler de doğal olarak artmakta ve bazen kayıplar son derece yüksek olabilmektedir" dedi.

Kayıpların olmasa bile, taraflar arasındaki uyumsuzluklardan dolayı süreçlerin verimsizliği, operasyonel zayıflıklar gibi sorunların söz konusu olabileceğini dile getiren Sezer, "İş dünyasında giderek daha fazla tercih edilen yeni CRC programları, şirketleri çok büyük zararlardan ve geri dönülmez hatalardan koruyor, maliyet ve gelir kaçaklarını ortaya çıkarıyor. Bunun yanında başarıyla gelen iyi ilişkiler ve karşılıklı güven, iş ortaklarının daha uyumlu çalışmasına imkan veriyor. Bu nedenle CRC

programlarına yapılan yatırımlar artıyor" şeklinde konuştu.

CRC programlarının tarafsız bir şirket tarafından yürütülmesinin tercih edildiğini hatırlatan Sezer, sözlerine şöyle devam etti:

"CRC bu yönüyle hukuk, finans, denetim gibi bir çok değişik uzmanlıkları bulunan güvenilir şirketlerin yetenekli kadroları tarafından uygulanabilmektedir. Deloitte Türkiye olarak uzman kadromuz ve küresel deneyimimizle CRC hizmeti sunduğumuz pek çok örnek mevcuttur."

BÜYÜYEN ORGANİZASYONLAR CRC'Yİ ZORUNLU HALE GETİRİYOR

Deloitte Türkiye'nin yaptığı çalışmaya göre, işletmelerin her yıl çeşitli büyüklüklerde sayısız iş ortağı ile farklı konularda gerçekleştirdiği iş sözleşmelerinin oluşturduğu "genişletilmiş organizasyonlar" günümüzde artık başarının yanında riskleri de beraberinde getirmekte. Şirketlerin marka değerine gelebilecek zararlar bu risklerin başında geliyor. Dünyada örnekleri giderek çoğalan CRC programlarına yapılan yatırımlar, şirketlere önemli getiriler kazandırıyor.

Şirket yönetimlerinin operasyonel, stratejik ve ekonomik faydalar elde etmek adına CRC programlarına yönelmelerinin ardında, iş ortakları ve gelir kaynakları hakkında daha fazla bilgi edinmek veya varlıklarını ve marka değerlerini korumak isteği yatıyor. Öte yandan, CRC programları, gelir kaçaklarının, yetersiz envanter izlenmelerinin, ürünlerin ticaretinin veya iş ortaklarının markaya olan yaklaşımının denetlenmesi ile genişletilmiş organizasyonların iş ilişkilerini daha verimli hale getiriyor.

Yine CRC programları, şirket gelirlerinin optimize edilmesi, operasyon masraflarının azaltılması, sözleşmelerle elde edilen performansın daha iyi anlaşılması, maliyetin kontrolü ve şirket varlıklarının daha güçlü ve şeffaf bir şekilde korunması gibi yararları da hedefliyor. CRC programları, aynı zamanda tüm tarafların yararını içeren kontrol süreçlerini ve iletişim yollarını güçlendirerek şirket ve ortaklar arasındaki ilişkiyi de güçlendiriyor.

CRC programları kapsamında, sözleşmelerin incelenmesinden, gelirlerin doğrulanmasına, maliyet denetimi ve garanti talebi incelemelerinden genel strateji yardımı veya yönetmeliklerle uyumluluğun kontrolüne kadar birçok denetim istisnasız tüm sektörlere uygulanabiliyor. Ayrıca telif haklarının incelenmesi teknoloji, sağlık ve eğlence sektörünün, borç uyumluluk onayları ise taşımacılık ve finansal hizmetlerin özel olarak izledikleri konuların başında geliyor.

CRC sürecinde riskin azaltılması beş aşamada gerçekleşiyor. Öncelikle iş ortağıyla sözleşme ile sınırları çizilen tüm ilişkiler tanımlanıyor, yüküm ve sorumluklar daha iyi koşullarda müzakere edilebilir hale getiriliyor. Ardından hedefler tanımlanıyor ve bu hedeflere varılması sırasında karşılaşılan engeller ortaya konuyor. Üçüncü olarak farklı riskler öncelik sırasına konuyor. Daha sonra, iş ilişkilerinde uyumsuzluğa neden olan tarafın bu uyumsuzluğu ortadan kaldırılıyor ve iş süreçleri gözden

geçiriliyor. Son olarak riskin azaltılması için süreçteki aksiyonlar ele alınıyor. İş hedeflerine paralel olarak ortaklık sözleşmesi, politikaları ve prosedürler gözden geçiriliyor. Sözleşmeyi hazırlayanlar ve müzakereciler bu kararlara göre eğitiliyor ve yüksek risk unsurları sözleşmeden arındırılıyor.

(BGO-BGO-ÖZ-E)

Haberler