Haberler

CHP'den Son Nokta

Güncelleme:

CHP'li Batum: İttifak Sözkonusu Değil, Sorunların Çözümü İçin İşbirliğine Açığız

CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, CHP'nin tek başına iktidarı hedeflediğini ve BDP ile ittifak istemesinin söz konusu olmadığını belirtirken yüzde 10 barajının kaldırılması, bölgesel eşitsizliğin giderilmesi gibi konularda demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunan meşru bütün partilerle işbirliği yapabileceklerini ifade etti.

CHP Merkez Yönetim Kurulu, (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. CHP Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Süheyl Batum, toplantının ardından gazetecilere toplantıya ilişkin bilgi verdi.

Türkiye'ye yerleştirilecek füze kalkanı konusunda NATO'nun Lizbon Zirvesi'nde alınan kararları değerlendiren Batum, füze kalkanıyla ilgili üstü kapalı kalmış konulara ilişkin CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Oyan'ın önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı düzenleyeceğini açıkladı.

-"HÜKÜMET FÜZE KALKANI KONUSUNU AYDINLIĞA KAVUŞTURMALI"-

Basında füze kalkanı konusunda Türkiye'nin büyük bir başarı sağladığı, ülke isminin zikredilmemesinin büyük bir başarı olduğu yönünde yorumların yer aldığını kaydeden Batum, "Biz daha önceki NATO kararlarına da baktık, bunlarda zaten isim zikredilmesi söz konusu değil" dedi. Batum, "Bu füzelerin ne için konulduğunu gerçekten hepimiz Türkiye'de biliyoruz. Bunlar ne Fransa, ne ABD, ne Kanada için konulmadı. Dolayısıyla burada bir yanıltma, kamuoyunu yanlış bilgilendirme yerine iktidarın yapması gereken derhal buradaki şu anda hiçbir şekilde bilgi sahibi olmadığımız konuların derhal aydınlığa kavuşturulması. Hangi NATO ülkelerini kapsayacak bu alan? Türkiye'nin buna maddi katkısı ne olacak, bunun boyutu ne olacak?" diye konuştu. Batum, füze kalkanının hangi koşullarla getirildiğinin de bilinmediğine dikkat çekti.

-"CİDDİ KONULARDA BİLGİ SAHİBİ DEĞİLİZ"-

Türk kamuoyunun, Ege denizinde karasuların 12 mile çıkarılması konusunda yapılan görüşmelerle ilgili Yunan basınında çıkan haberlerle bilgi sahibi olabildiğini belirten Batum, şöyle konuştu:

"Böyle bir şey kabul edilebilir değil. Limanların Rum gemilerine açılması ya da açılmaması yine Sayın Başbakan'ın açıklaması... Diyor ki "Onlar da limanlarını eş zamanlı açarlarsa varız, aksi halde yokuz' diyor. Şimdi AB ile ilişkilerimiz, Kıbrıs Rum Kesimi'nin Kıbrıs olarak tanınması, bütün bunlar çok ciddi hukuksal sorunlarken biz bunların nasıl yürütüldüğü konusunda Türk kamuoyu olarak bilgi sahibi değiliz. Bu kabul edilebilecek bir şey değil."

Batum, Türkiye'nin temel konularında işbirliğine açık olduklarını söylediğini, buna karşın bu konularda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hiçbir bilgi verilmediğini dile getirdi.

-81 CHP İL BAŞKANINDAN ÖĞRETMENLER GÜNÜ'NDE EŞZAMANLI BASIN TOPLANTISI-

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'yu bizzat arayarak, Türkiye'de görev yapan öğretmenlerin ve görev yaptıkları okulların listesini istediğini ifade eden Batum, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun öğretmenlere Öğretmenler Günü mesajı göndermesi için bu bilgilerin istendiğini ancak Bakan Çubukçu'nun bu bilgileri CHP'ye vermediğini bildirdi. Çubukçu'nun tüm öğretmenlerin cep telefonlarına kısa mesaj göndermesine karşın CHP'ye öğretmenlerin görev yaptığı okul listesinin verilmediğine dikkat çeken Batum, Kılıçdaroğlu'nun öğretmenlere mesajını 24 Kasım'da saat 11.00'de 81 CHP İl Başkanı'nın eşzamanlı basın toplantılarıyla duyuracağını açıkladı. Batum, "İletişim çağında böyle bir yönteme başvurmak zorunda kalmış olmamız da çok ilginç" dedi.

-25 KASIM'DA KADINA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDA TOPLANTI-

Batum, 81 ilden gelecek CHP Kadın Kolları üyelerinin 25 Kasım'da kadına yönelik şiddet konusunda bir toplantı düzenleyeceğini de belirtirken son 7 ayda 226 kadının cinayete kurban gittiğini, kadına karşı şiddette AKP'nin iktidara gelmesinden bu yana yüzde bin 400 artış yaşandığını kaydetti. Batum, CHP iktidarında kadına yönelik şiddetin önlenmesi için ciddi yasal ve anayasal düzenlemelerin yapılacağını söyledi.

-"İKTİDARI PROTESTO EDENLERİN CEZALANDIRILMASI KABUL EDİLEMEZ"-

Son dönemde AKP mensuplarını protesto etmenin ciddi cesaret isteyen bir hale dönüştüğüne işaret eden Batum, Boğaziçi Üniversitesi'nde Başbakan'a yönelik protestonun, polisin ciddi müdahalesiyle karşılandığını, üniversite öğretim üyelerinin iktidarın ve polisin uygulamalarını kınayan bir bildiri yayımladığını anımsattı. Batum, İTÜ'de Başbakan'ı protesto eden kişilerin hapis cezasına çarptırıldığını da belirterek "Bu, Türkiye'de yerleştirilmek istenen, olmaması gereken bir gelenek. Nasıl kadına yönelik şiddet kabul edilebilir bir şey değilse iktidarı protesto eden kişilerin cezalara çarptırılması kabul edilebilir bir anlayış değildir. Bunun Türkiye'de yerleştirilmeye çalışılması Türk demokrasisi açısından utanç verici bir durumdur" diye konuştu. Batum, CHP'nin iktidara gelmesi durumunda hiç kimsenin iktidarı protesto ettiği için cezalandırılmayacağını, polis müdahalesiyle karşılaşmayacağını vaat etti.

-"NAYLON FATURACILAR AFFEDİLMEMELİ"-

Vergi affı konusuna da değinen Batum, vergisini ödemiş olan kişilerin vergi adaletine olan güven açısından kaale alınması gerektiğini ifade ederken naylon fatura düzenleyenlerin ve kullananların da affedilmemesi çağrısında bulundu. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için sicil affı getirilmesini isteyen Batum, karşılıksız çekin ödenmemesi durumunda hapis cezalarıyla karşılaşıldığını, bu afla bu konunun da düzeltilmesi gerektiğini dile getirdi.

-"İKTİDAR AİLE SİGORTASINDAN KAÇINIYOR"-

Batum, Kılıçdaroğlu'nun Sosyalist Enternasyonal toplantısında CHP'nin ekonomik programına ilişkin ipuçları verdiğini, Kılıçdaroğlu'nun tespitlerine göre son yıllarda ekonomik açıdan en çok zarar gören kesimler emekçi kesimler olduğunu, Türkiye'de sosyal harcamaların toplumun gereksinmelerine göre değil, iktidarın gereksinmelerine göre düzenlendiğini, bu nedenle iktidarın, hukuksal düzenlere bağlı sosyal yardımlardan ve aile sigortasından kaçındığını, Türkiye'deki yardımların sadaka düzeninin yardımları olduğunu, Türkiye'de geçerli politika olan istihdam yaratmayan büyüme modelinin değiştirilmesi gerektiğini belirtti.

-"GÜNEYDOĞU GEZİSİNİ 4 BİN POLİSLE DEĞİL, HALKIN ARASINDA YAPTIK"-

Batum, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı Güneydoğu gezisini de değerlendirirken CHP'nin iktidar olacağını, CHP'nin "Sivas'ın ötesine geçemeyen parti" olmadığını ortaya koyduklarını dile getirerek, "CHP'nin Genel Başkanı ve yanındaki arkadaşları bu gezide 4 bin-5 bin polisin himayesinde, sadece polis ordusunun ortasında değil, halkla beraber inanılmaz bir birliktelik içerisinde bütün faaliyetlerini yürüttü, bu çok açıktır. Böyle bir şey iktidar partisinin maalesef yapamadığı önemli bir gelişmeydi. Bunu seçimlere yansıyıp yansımaması açısından değil ama bu boyutuna özellikle dikkat çekmek istiyorum. Bütün faaliyetler tamamıyla halkla beraber, yan yana olmuştur. Hiçbir tepki ya da hiçbir kötü davranışla karşılaşılmadı. Bu da şunu gösteriyor; CHP Türkiye'nin en önemli partisidir, sadece bir konjonktürle kurulmuş bir parti değildir ve Sivas'ın ötesine gitmek için kesinlikle 4 bin polise ihtiyacı olmamıştır" diye konuştu.

-"İTTİFAK YOK, İŞBİRLİĞİ OLABİLİR"-

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Batum, kurultay konusunun MYK toplantısında gündeme gelmediğini, yarın yapılacak CHP Meclis Grup Toplantısı'nda milletvekillerinin bu konuda görüşlerinin alınacağını bildirdi.

BDP ile ittifak konusundaki soruyu da yanıtlayan Batum, "Türkiye'de maalesef bir medya türü oluşturuldu. Bu bazı yerlerde de vardır, kısa sürelidir, sınırlı sayıdadır, işte "embedded medya' deniyordu, Amerika'da vardı, bir dönem çıktı ortaya. Bizde de böyle bir medya oluşturuldu. İttifak konusu diye bir konu hiçbirimizin ağzından çıkmadı. Bugün de zaten BDP'nin başkanı "Böyle bir şey gündemde değil' demiş. Böyle bir ittifak konusu diye tartışmadık, hiçbir yerde kimsenin ağzından çıkmadı" diye konuştu.

İttifak konusunun hukuksal bir konu olduğunu, yüzde 40-50'lerle tek başına iktidarı hedefleyen CHP'nin ittifak istemesinin söz konusu olmadığını kaydeden Batum, Türkiye'de demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, çağdaşlığı, laikliği savunan meşru bütün partilerle sorunların çözümü yönünde işbirliği yapabileceklerini söylediklerini anımsattı. Batum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hala bunu söylüyoruz. Yüzde 10 barajının kaldırılmasından tutun, bazı eşitliğin sağlanması yönündeki yasal veyahut da anayasal tedbirlerin alınması gibi bir çok konuda, bölgesel eşitsizliğin giderilmesi yönünde işbirliği yaparız bütün meşru partilerle dedik. Yeter ki şu olsun amaç; demokrasinin, çağdaşlığın, laik sistemin, hukukun üstünlüğünün, eşitliğin korunması. Fakat bir anda "İttifak yapıyorlar, ittifakta anlaştılar' dediler. Bunu şöyle kabul etmek mümkündü: İktidar partisi böyle söyleyebilir. Çünkü iktidar partisi bu ittifakı gerçek anlamda yapan partidir. Hep birlikte yaşadık bunu, son referandumda bile yaşadık. Şimdi hepimiz şunu zannediyor muyuz, Sayın Cumhurbaşkanı da Başbakan da "Barışa şu kadarcık kaldı, en güzel zamandayız' diyor. Peki siz hiç kimseyle hiçbir şekilde görüşmüyorsunuz, barışa şu kadarcık kaldığını nereden biliyorsunuz. Dolayısıyla Türkiye'de olmayan bir ittfak sözcüğü yaratılmak istendi, başarılı da oldu. Şundan başarılı oldu; biz o medyanın Türkiye'de yaratmak istediği düzeni biraz küçümsemişiz. "Olur mu, herkes gazeteci, isterse devlet bankasından kurulmuş olsun, isterse Başbakan'ın yakını olsun, böyle medya olmaz diyorduk, olabileceğini görmüş olduk." (ANKA)

(HH/ÖZK)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title