Bursa: İş Dünyasının Enflasyon Değerlendirmesi

Ağustos ayı enflasyon oranlarını değerlendiren Bursa iş dünyası temsilcileri, enflasyon rakamların beklentilerin paralelinde eksi çıktığını kaydetti.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, Ağustos ayı enflasyon rakamlarının düşük çıkmasının memnuniyet verici bir gelişme olduğunu ifade ederek, enflasyonla mücadeleyi "uzun bir koşu"ya benzetti. Sönmez, "Bu mücadelede en önemli nokta, yerli üretimin yeterli olmasıdır. Enflasyondaki düşmenin kalıcılığı için yerli üretim daha da artmalıdır" dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ağustos ayı enflasyon verilerini değerlendiren BTSO Başkanı Celal Sönmez, bahar aylarında ekonomideki gelişmelerin, yaz ortasından sonra yerini daha olumlu bir ortama bıraktığını kaydederek, "Enflasyon rakamlarının beklentilerin oldukça altında çıkması, elbette memnuniyet verici. Yılın geri kalan bölümünde ve 2007 yılında enflasyonda sorun olmaması için yaklaşan seçimler öncesi izlenen ekonomik politikadan taviz verilmemelidir" şeklinde konuştu.

İthalata dayalı büyümenin oldukça uzun bir dönemi kapsadığına da işaret eden Sönmez, açıklamasına şu şekilde devam etti:

"1997-2005 arasındaki dönem incelendiğinde, gittikçe daha fazla ithalata dayalı olduğumuz ortaya çıkıyor. 1997 yılında ihracatın üretimdeki payı yüzde 17 iken, ithalatın payı yüzde 33 idi. 2005 yılında ise ihracatın payı yüzde 32'ye, ithalatın payı yüzde 59'a yükselmiş. Açık konuşmamız gerekirse, enflasyondaki düşmeyi bir noktada kendimiz üreterek değil; dışarıdan satın alarak, büyük ölçüde Asya'dan ithal ederek sağlamışız. İşte bu nokta, çok önemli. Çünkü, uzun dönemde enflasyonla mücadele etmek ve enflasyondaki düşmenin kalıcı olmasını sağlamak istiyorsak, kesinlikle bunu yerli üretimi artırarak yapmalıyız. Aksi takdirde, koşunun bazı etaplarında başarılı olsak bile, uzun dönemde başarılı olmamız güçleşir."

Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Arif Tak'da, enflasyonun eksi çıkmasına rağmen, Avrupa'ya olan meyve ihracatından dolayı henüz pazarlarda bir rahatlama göremediğini hatırlatarak, "Enflasyonun düşük çıkması sevindirici. Evet ekonomide kısmen bir rahatlama görüyoruz. Ancak vatandaşın alım gücü çok düşük. Bunun için esnafımız çok küçük karlarla satış yaparak işlerini döndürmeye çalışıyor. Vatandaş ancak geçinebiliyor. Biraz daha piyasada, vatandaşın cebindeki paranın artmasıyla esnafımız rahatlayabilecek. Biz daha güzel günlerin gelmesini bekliyoruz" diye konuştu.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi Başkanı Dr. Ahmet Özkul ise "Ekonomik büyümede ve ihracat artışında önemli yol alan Türkiye, ancak müteşebbisler rekabet üstünlüğünde gerekli desteği görürse bu başarısını sağlamlaştırabilir. Herkes bilmelidir ki; Türkiye yüksek reel devalüasyonlarla cari açık sorununu kalıcı olarak çözemediği gibi, yüksek faiz politikası da enflasyonun çözümünü değil, bugüne kadar sebebini oluşturmuştur" dedi.

Anadolu Sanayi ve İşadamları Derneği (ANASİAD) Genel Başkanı Eyüp Kutlucan, özellikle bazı ihtiyaç ve girdi kalemlerindeki fiyat artışları ise enflasyon oranlarını katladığına dikkat çekerek, "Dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın satın alma gücü de gerilerken, konut kiraları, son 1 yıllık dönemde 21,5 oranında arttı. (Bursa'da konut kiralarındaki artış oranı yüzde 30 oranında gerçekleşti) Haziran rakamlarına göre Türkiye genelindeki ortalama konut kirası 309 YTL'ye yükseldi. Asgari ücretin 385 YTL olduğu düşünülürse, kirada oturan vatandaşlarımızın çektiği sıkıntıyı anlatmaya gerek yok. Doğalgaza 1 Ağustos 2006'dan geçerli olmak üzere yapılan yüzde 6.8'lik zam ise hem vatandaşın hem de sanayicinin belini bükmüştür. Yine geçen yılın ilk altı aylık döneminde 45.3 dolar olan varil başına ortalama ham petrol ithalat fiyatı, bu yılın aynı döneminde 62.1 dolar olarak gerçekleşmiştir. Yılın ilk 6 ayında ise 82.3 milyon varil ham petrol ithalatı yaptık. Geçen yılın ilk 6 ayına göre ham petrol ithalatımızda yüzde 1.5 oranında azalma olsa da, ham petrol fiyatlarındaki artış ekonomimize ek yükler getirmiştir.

Dış ticaret açığımızın yanı sıra cari işlem açığımız da sürekli katlanmaktadır. Yılın ilk 6 aylık verilerine göre, Türkiye'nin cari işlem açığı yüzde 41.4 oranında artış göstermiş ve 18 milyar 665 milyon dolara çıkmıştır. Üstelik cari işlem açığının kapatılmasında bir finansman kalitesi sorunu yaşanmaktadır. Çünkü cari işlem açığının finansmanında umut kapısı haline gelen yabancı sermaye özellikle reel sektörde ek üretim kapasitesi sağlamamaktadır" diye konuştu.

Bursa Genç Sanayici, İşadamları ve Yöneticileri Derneği (GESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Denizhan Sezgin de, dövizdeki dengenin sağlanmasıyla enflasyon oranlarının aşağı çekildiğini söyleyerek, "Ağustos ayında TÜFE'yi en çok aşağı çeken sektörlerin başında gıda ve giyim geldi. Gıda ve alkolsüz içecekler sektöründe fiyatlar yüzde 1.21 gerilerken, giyim ve ayakkabı sektöründeki düşüş de yüzde 6.92 oldu" dedi.

Ekonominin enerji maliyetlerinin yüksekliğini taşıyamadığını kaydeden Sezgin, "Rekabet üstünlüğünü sağlamanın yolu maliyet avantajlarından geçiyor" diye konuştu.

Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Başkanı Yalçın Aras, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ekonomik dalgalanmanın durulması ve döviz kurlarının dengeye gelmesiyle birlikte ağustos ayında enflasyonda düzelme görüldüğünü vurguladı. Aras, özellikle enerji maliyetlerinin firmaların belini büktüğünü ifade etti. Girdi maliyetlerinin yüksekliği dolayısıyla rekabet şanslarının azaldığını vurgulayan Aras, girdilerde dünya konjektüründe fiyatların hükümet tarafından sağlanmasını beklediklerini dile getirdi.

Haberler