Bozcaada Müzesi UNESCO Ödülüne Layık Görüldü
Bozcaada Müzesi, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür örgütü UNESCO'dan ödül aldı.
Bozcaada Müzesi, tam adıyla "Bozcaada Yerel Tarih Araştırma Merkezi (BOYTAM) "Yunan kültürünü, Yunanistan'ın dışında da en iyi şekilde tanıtarak, iki halk arasında barış kültürünün yayılmasını sağladığı" gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür örgütü UNESCO'dan ödül aldı. Ödül, 26 Ekim'de Atina'da UNESCO Kültür Merkezi'nde düzenlenecek bir törenle Hakan Gürüney'e verilecek.
2006 yılında M.Hakan GÜRÜNEY tarafından açılan "Bozcaada Müzesi"nde, Bozcaada ile ilgili 45 ayrı konu başlığında 6.000 den fazla fotoğraf, belge ve obje sergileniyor. Bozcaada Koleksiyonu'nun önemli bir kısmının sergilendiği ve müzeye ev sahipliği yapan bina, 1874 Bozcaada yangınından sonra yapılan binaların en yüksek ve görkemli olanı olarak tanımlanıyor.
BOYTAM'ın en önde gelen amaçları arasında "Bozcaada'nın yerel tarihini aydınlatan; Yunan, Roma, Bizans, Rum, Osmanlı ve Türk kültürlerine yönelik her türlü orijinal belge ve objeden yararlanarak, Bozcaada'dan gelmiş geçmiş kültürleri ve halkları bütün çeşitliliği içinde herkes için anlaşılır hale getirmek" olarak gösteriliyor.
M.Hakan Gürüney Kimdir ?
1961 İstanbul Fener doğumlu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da tamamladı. 1979-1985 yılları arasında ODTÜ Fizik Eğitimi bölümünde okudu ve askerlik hizmetini yerine getirdi. 1989 yılında Rapor Bilgisayar Ltd. Şirketini kurdu. Halen bu firmanın genel müdürlük görevini sürdürüyor. Ayşe İnci Gürüney'le evli; Ada ve Ege isimli iki çocukları var. İngilizce ve Osmanlıca biliyor.
"Ada" kavramı ile kez, sekiz-dokuz yaşlarında okuduğu Daniel Defoe'nun Robinson Crusoe isimli kitabında tanıştı. Daha sonraları okuduğu; Issız Ada, Esrarlı Ada, Mercan Adası ve benzeri kitaplardan çocuk yaşlarda belleğine işlenen bu adalardaki yaşam, bir deniz kabuğu peşinden 1992 yılında ilk kez geldiği Bozcaada'da gerçeğe dönüştü. Bozcaada'nın; çocuk yaşlarda kurduğu hayallerine benzer yanları, olağanüstü doğallığı, ıssız koyları, sualtı yaşamı, bir arada yaşayan Türk ve Rum vatandaşların dostane yaklaşımları eşsiz bir çekim merkezi olmuştu onun için. Takip eden yıllarda, çocuk yaşlardaki olanaklarla biriktirdiği koleksiyonlarından sonraki ilk bilimsel koleksiyonu olan deniz kabuklarına yeni türler katabilmek için birkaç kez daha Bozcaada'ya geldi. Evlendikten sonra ise karısı ile ortak kararları olarak Bozcaada'da 1997 yılında bir yazlık ev satın alınca, Bozcaada artık onlar için yaşamlarında her fırsatta bir kaçış yeri olmuştu.