ATO: "Büyüme Oranları Türkiye'ye Yetmiyor"

ATO'nun hazırladığı "Büyüme Raporu'nda Türkiye'nin 36 yılda ortalama yüzde 4.25 düzeyinde büyüdüğü belirtilirken, bu oranın yüzde 5 olması durumunda Türkiye ekonomisinin 2006'da 530 milyar dollar, büyümenin yüzde 7 olması durumunda ise 1.2 trilyon dolar olacağı belirtildi.

Ankara Ticaret Odası tarafından hazırlanan "Büyüme Raporu", hemen her yıl yüzde 5 oranında büyümesi hedeflenen Türkiye ekonomisinde 1970 yılından sonraki 36 yıllık dönemde ortalama büyüme hızı yüzde 4.25 düzeyinde kaldığını ortaya koydu.

Rapora göre Türkiye, 1970 yılından sonra yılda ortalama yüzde 5 büyüyebilseydi bile 2006 yılını 530 milyar dolarlık bir ekonomi olarak tamamlayacaktı. Bu büyüme gelişmiş ülkelerle Türkiye arasındaki mesafeyi korumaya zor yetecekti.

Ankara Ticaret Odası (ATO)'nın hesaplamalarına göre, Türkiye'nin gelişmiş ülkelere bir adım yaklaşabilmesi için yılda ortalama en az yüzde 7.5 oranında büyümesi gerekiyor.

Türkiye ekonomisi bu yılın ikinci yarısından itibaren yeni bir durgunluk dönemine girmeye başladı. Üçüncü çeyrekte büyüme oranı yüzde 3'e kadar geriledi. Bu eğilimin bu yılın son çeyreğinde ve gelecek yıl da devam etme olasılığı yüksek bulunuyor. 2007 yılına özgü belirsizlikler ve siyasi koşullar bu yıl yüzde 5 civarında kalması beklenen büyüme oranının gelecek yıl yüzde 5'in altına inme olasılığını güçlendiriyor.

1 TRİLYON DOLARLIK MİLLİ GELİR

Rapora göre eğer Türkiye ekonomisi zaman zaman yüzde 10'a yaklaşan büyümeler ve zaman zaman yüzde 10'a varan küçülmeler şeklindeki istikrarsız büyüme süreci yerine, 1970 yılından başlayarak her yıl yüzde 7.5 gibi yüksek bir büyüme hızı gösterseydi GSMH 1 trilyon 180 milyar dolara kadar çıkabilecekti. Bu da, kişi başına milli gelir rakamlarında önemli sıçramalara yol açacaktı. Örneğin Türkiye, yıllık yüzde 5'lik ortalama büyümeyle kişi başına düşen gelir bu yıl 7 bin 280 dolara çıkabilecekti.

Türkiye'nin geçen yıl 5 bin 8 dolar olan kişi başına düşen milli gelirinin bu yıl 5 bin 300 dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Eğer Türkiye 1970'den sonra yıllık ortalama yüzde 7.5'lik bir hızlı büyüme oranı yakalayabilseydi kişi başına gelir 16 bin 173 dolara kadar çıkacaktı.

YÜZDE 7.5 BÜYÜME TÜRKİYE'Yİ 58.YAPACAKTI

Şu anda Türkiye, Malezya, Güney Afrika, Romanya, Brezilya, Panama gibi ülkelerle aynı kişi başına gelir grubunda yer alıyor. Eğer yıllık ortalama yüzde 5'lik bir büyüme hızını başarabilseydi Türkiye Polonya, Şili, Litvanya, Libya, Şeysel Adaları gibi ülkelere yaklaşacaktı. Dünya sıralamasında 58'inci olabilecekti. Türkiye ekonomisi 1970 yılından sonra ortalama yüzde 7.5 oranında bir büyüme hızını sürdürebilseydi, bu yıl 16 bin doların üzerine çıkması gereken kişi başına düşen gelirle de dünyada 37'inci sıraya çıkabilecekti.

10.BÜYÜK EKONOMİ OLMA FIRSATI KAÇTI

Türkiye 1970 yılından sonra ortalama yüzde 5'lik büyümeyle ulaşabileceği 529 milyar dolarlık milli gelirle Dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi olabilecekti. Yüzde 7.5'lik ortalama büyümeyle ise İspanya ve Kanada gibi ülkelere yaklaşacak ve dünyanın bir trilyon dolardan fazla milli gelir yaratabilen 10'uncu büyük ekonomisi olabilecekti.

BÜYÜMEYİ YÜKSEK ENFLASYON VURDU

Türkiye'nin 1970'ten sonraki istikrarsız büyüme dönemine damgasını yüksek enflasyon vurdu. Türkiye ekonomisinin iki ileri bir geri gitmesinde en önemli etken siyasi istikrarsızlıkla da beslenen yüksek enflasyon oldu.

Türkiye ekonomisi eğer 1970 yılından sonra Almanya kadar enflasyonla yıllık ortalama yüzde 5'lik bir büyüme sağlayabilseydi, (dolar kurunun sabit kalması koşuluyla) GSMH bu yıl 607 milyar doları bulabilecekti. Yıllık ortalama yüzde 7.5 oranında bir büyüme oranıyla ise milli gelir 795 milyar dolara kadar çıkacaktı.

Almanya kadar enflasyonla ve yüzde 5 büyümeyle kişi başına gelir bu yıl 8 bin 323 dolara ulaşıyor. Yüzde 7.5 oranındaki büyümeyle ise kişi başına düşen gelir 10 bin 891 doları buluyor.

YÜZDE 5 BÜYÜMEYLE ARAYI KAPATMAK HAYAL

Ancak yüzde 5 büyüme yüksek nüfus artış hızıyla birlikte değerlendirildiğinde Türkiye'nin diğer ülkelerle arasındaki mesafeyi azaltmasını sağlamıyor. 1970 yılındaki kişi başına düşen milli geliri Almanya'nın yüzde 20.2'si kadar bir büyüklük oluşturuyordu. 2006 yılı için beklenen 5 bin 300 dolarlık gelir ise Almanya'nın kişi başına gelirinin yüzde 15'i düzeyinde bulunuyor. Almanya 1970 yılında 2 bin 669 dolar olan kişi başına gelirini bu yıl 35 bin dolara kadar yükseltirken. Türkiye'nin 1970 yılında 540 dolar olan geliri bu yıl ancak 5 bin 300 dolar olabilecek.

Eğer Türkiye Almanya kadar enflasyonla ve yıllık yüzde 5 büyüme sağlayabilseydi kişi başına gelir Almanya'nın ancak yüzde 23.8'i düzeyine çıkabilecekti. Başka bir ifadeyle aradaki mesafeyi çok az küçültebilecekti. Yüzde 7.5 büyümeyle ise Türkiye'nin kişi başına geliri Almanya'nın gelirinin yüzde 31.1'i kadar olabilecekti. Aradaki mesafeyi 11 puana yakın kapatabilecekti.

Yüzde 5'lik bir reel büyüme varsayımıyla yapılan hesaplamada da 1970 yılında yüzde 20 olan Türkiye'nin kişi başına gelirinin Almanya'nın kişi başına gelirine oranı 2006 yılında da yüzde 21 düzeyinde kalıyor. Yüzde 7.5 ortalama büyüme hızıyla yapılan hesaplamada ise kişi başına gelir Almanya'nın gelirinin yüzde 46'sına kadar yaklaşıyor.

İSTİKRARLI BÜYÜMEDEN ÖDÜN VERİLMEMELİ

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin gelişmiş dünya ülkeleriyle arasındaki mesafeyi kapatabilmesi için yüzde 5'lik büyümenin yetmeyeceğini söyledi. Yıllık yüzde 1.3 oranında bir nüfus artış hızına sahip bulunan Türkiye'nin diğer ülkelere yaklaşabilmesi için yıllık ortalama büyüme hızını yüzde 7-7.5 olarak hedeflenmesi gerektiğini belirten Aygün, Türkiye'nin istikrarlı büyümeden ödün vermemesi gerektiğini dile getirdi.

Bunun için, enflasyonun düşük tutulmasının temel hedef olması gerektiğini kaydeden Aygün, hükümetin cari açık gibi Türkiye ekonomisinin yumuşak karnını oluşturan konularda dikkatli olması gerektiğini söyledi.(ANKA)

Haberler