Ankara: Aso Başkanı Çağlayan'dan AB Komisyonu'na Tepki
Ankara Sanayi Odası (Aso) Başkanı Zafer Çağlayan, AB Komisyonu'nun Bugün Yaptığı Toplantıda Türkiye'nin AB'ye Üyelik Görüşmelerinin Kısmen Askıya Alınmasına İlişkin Tavsiye Kararına Sert Tepki Göstererek, "Sabrımızı Daha Fazla Zorlamayın" Dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, AB Komisyonu'nun bugün yaptığı toplantıda Türkiye'nin AB'ye üyelik görüşmelerinin kısmen askıya alınmasına ilişkin tavsiye kararına sert tepki göstererek, "Sabrımızı daha fazla zorlamayın" dedi.
Başkan Çağlayan, konuya ilişkin bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamasında, AB'nin bu kararıyla Türkiye'deki AB karşıtlığını körüklediğini savunan Çağlayan, "AB, aslanı fareye boğdurmaya çalışarak çirkin yüzünü bir kez daha sergilemekten çekinmemiştir" ifadesini kullandı. AB'yi 600 bin nüfuslu Güney Kıbrıs Rum kesiminin elinde oyuncak olmakla suçlayan Çağlayan, "AB, artık oyuna faulü sokmaktan çekinmemiş, faullü oynayacağını resmen açıklamıştır. Kıbrıs Rum Kesimi'ni adanın resmi temsilcisi olarak tanıyıp tam üyeliğe kabul ettiklerinde oyunun faullü olacağı baştan belliydi" dedi. Çağlayan açıklamasına şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türkleri'nin iyi niyetli tutumunu sonuna kadar istismar etmekten çekinmeyen AB, aldığı bu tavsiye kararıyla Türkiye'yi köşeye sıkıştırmayı ve yeni tavizler koparmayı hayal etmektedir. Aslında yapılması gereken çok basittir. AB, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uyguladığı izolasyonları kaldırarak limanlarımızın Rum gemilerine açılmasını sağlayabilir. Ancak, oyunu faullü oynamakta ısrar eden AB Komisyonu, aslanı fareye boğdurmaya kararlı görünmektedir. AB'nin çirkin yüzünü ortaya koyan bu tavsiye kararı, onların iki yüzlü tutumunu da açıkça sergilemektedir. Malların ve hizmetlerin serbest dolaşımını engellediği gerekçesiyle 8 başlığın müzakeresini donduran AB, önce Türk işadamının serbest dolaşımını engelleyen vize uygulamasını kaldırsın. Türkiye Cumhuriyeti ne şantajlara boyun eğer ne de yapılan bu ayak oyunlarına kurban gider. İçinde bulunduğumuz süreçte sınavdan geçen Türkiye değil , AB'dir. AB, ya bu oyunu kurallarına göre oynayacak ya da Kıbrıs Rumları'nın elinde oyuncak olmayı sürdürecektir. Bizim temennimiz, AB'nin bir an önce faullü oynamayı bırakması ve 'fair play'e dönmesidir."