Haberler

Almanya Hükümet Sözcülüğünün Haftalık Basın Toplantısı

Almanya Hükümet Sözcüsü Thomas Steg, Libya'ya Atom Enerjisi Teknik Malzeme Transferi Yapılacağını Açıkladı.

Almanya hükümet sözcüsü Thomas Steg, Libya'ya Atom Enerjisi teknik malzeme transferi yapılacağını açıkladı.

Fransa ile Libya arasında bu konuda anlaşmaya varıldığını anlatan Steg, bu girişimi AB'nin de desteklediğine vurgu yaptı. Almanya'nın başkenti Berlin'de yapılan olağan basın toplantısında konuşan Steg, Libya'nın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile ortak çalışmaya hazır olduğunu kaydetti. Steg, "Almanya ve Fransa ilişkileri muhteşem bir şekilde yürüyor. Bu alanda hafta sonunda basında çıkan yorumlar sanki ilişkilerde sorun varmış intibaını uyandırıyor. Ama bu doğru değil. Teknik nükleer

malzemelerin Libya'ya transferi tartışması konusunda, Libya'nın 2003 yılında, nükleer enerjisini askeri amaç için kullanmaya son verdiğini açıklaması olumlu değerlendirilmesi gereken bir husustur. Öte yandan Libya nükleer enerjisini sivil durumlarda kullanmak için de, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın koşullarını yerine getireceğini kaydetti. Fransa ve Libya konusunu konuşuyoruz. Libya ile bir anlaşma imzalanmıştır. Buna göre Libya, Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın koşullarını yerine getirirse,

nükleer malzemelerin Libya'ya transferi gerçekleşecektir. Fransa bu alanda daha aktif olmak arzusunu taşımaktadır. Uluslararası kurallar çerçevesinde hareket etmesi halinde Libya'nın nükleer enerji sahibi olması için siyasi ve hukuki hiçbir engel bulunmamaktadır. Fransa devletinin ve Fransa hükümetinin onaylaması halinde elbette Fransa teknik nükleer malzemeleri ihraç edebilecektir. Almanya cephesinden bakınca ise Libya ile ortak çalışmak ve proje geliştirmek ortak bir AB projesidir" dedi.

Libya'da idama mahkum olan Bulgar hemşirelerin serbest bırakılmasının da ortak bir AB çalışması olduğuna işaret eden Steg, "Teknik malzeme transferi sadece Fransa-Libya ortaklığında yapılacak bir projedir. Ancak biz bunun hayata geçirilmeden önce Fransa tarafından AB çatısı altında ele alınmasını ve danışılmasını daha da uygun bulurduk. Libya ile İran arasında bu alandaki fark, Libya'nın yıllardır Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile ortak çalışmaya hazır olduğunu açıklamış olmasıdır. Ayrıca Libya

nükleer enerjiyi askeri bir maçla kullanmayacağını taahhüt etmiştir. Biz bunu yıllardır İran'a yaptıramadık. İran, atom enerjisini askeri amaçla kullanmayacağını taahhüt etmemiştir" diye konuştu.

ALMANYA AFGANİSTAN'DA ASKER BULUNDURMAYA DEVAM EDECEK

Almanya'nın Afganistan'da asker bulundurması ile ilgili olarak da görüş belirten Steg, Almanya'nın Afganistan'da bulunan asker sayısında artışa gitmesi konusunun önümüzdeki haftalar içinde gündeme gelebileceğini kaydetti. Sözcü, "Afganistan'a Alman askeri yollama konusu, her türlü boyutlarıyla geniş bir yelpazede tartışıldı ve karar verildi. Ve aynı titizlik Afganistan'da bulunma süresinin uzatılması için de yapıldı. Bu alanda önümüzdeki haftalar içinde de elbette müzakereler yapılacaktır. Kuzeydeki

Alman gücünün korunması da karara bağlanmıştır. Afganistan'da bulunan asker sayısındaki artış konusu ise halen tartışma konusudur. Bu alanda NATO içindeki diğer müttefiklerle fikir alışverişinde bulunmak en sağlıklı yöntem olacaktır. Bu konuda nihai kararın verilmesi zamanı henüz gelmemiştir" dedi.

Öte yandan Almanya iç politikasını meşgul eden kalifiye eleman konusuna da değinen Steg, bu alandaki açığın giderileceğini aktardı. Steg, "Almanya'da kalifiye eleman açığını gidermek için incelemede bulunup, hangi alanlarda kalifiye eleman açığının mevcut olduğunu saptamak gerekiyor. Bu konu Eylül ayından itibaren Alman hükümetini meşgul edecek bir konu olacaktır. Ancak bu konuda 2009 yılı sonrası ne olacağı gündeme gelmemiştir ve bu konuda herhangi bir karar alınmamıştır" diye konuştu.

Federal hükümetin kriz masasının hemen hemen her konuda insanların karşı karşıya gelebilecekleri sorunları ele alacak kapasitede olduğunu da ifade eden sözcü, "Burada önemli olan noktaların başında bireylerin korunması gibi ulusal çıkarların da korunmasıdır. Almanya anayasasının ikinci bendinde devletin her bireyi koruma ve kollaması yer almaktadır. Kriz masası da çalışmalarını bu çerçeveye oturtmak zorundadır. Bu nedenle biz hükümet olarak, kriz masasının kaçırılan Almanlarla ilgili ne tür önlemler

aldığımızı da açıklamamız gerekir. Ancak şunun bilinmesi gerekir ki biz, Alman vatandaşlarını korumak için yapılabilecek her türlü çabayı en yüksek düzeyde veririz. Ve bu arada önemle altı çizilmesi gereken bir nokta ise Alman devletinin baskı altında tutulamayacağıdır" şeklinde konuştu.

(SE-EA-EA-ÖK-D)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Dünya

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title