"Osmanlı'dan Günümüze Libya" Konferansı
Tarihçi ve gazeteci Orhan Koloğlu, "Libya'da öyle söylendiği gibi bir demokrasi talebi yok.
Tarihçi ve gazeteci Orhan Koloğlu, "Libya'da öyle söylendiği gibi bir demokrasi talebi yok. Orada yaşayanların demokrasiden bile haberleri yok" dedi.
Koloğlu, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Osmanlı'dan Günümüze Libya" konulu konferansta, Türkiye'nin iki katı büyüklüğünde bir coğrafyaya sahip Libya'nın sadece 3. 5 milyon nüfusu bulunduğunu ve halkın da aşiretler halinde yaşadığını ifade etti.
Büyük babasının Osmanlı Devleti döneminde Libya'daki bir aşiretin reisi olduğunu belirten Koloğlu, babası Sadullah Bey'in de 1948-1950'li yıllarda Libya'nın başbakanlığını yaptığını anımsattı.
Libya'yı, babasının döneminde yakından tanıma fırsatı bulduğunu ve daha sonra bu ülkeyle ilgili çok fazla araştırma yaptığını ifade eden Koloğlu,
"Libya, Osmanlı Devleti döneminde en fazla savunulan ülkedir. Bu savunma, 1911'den 1914 yılına kadar sürmüştür. Osmanlı Devleti'nden ayrılmasının ardından da ABD, İtalya ve İngiltere gibi dış güçlerin müdahalesiyle yeni bir devlet olarak ortaya çıkmıştır. Fakat bu ülkede yönetim kadrosuna getirilecek eğitimli insan bulunamamıştır. Bu sıkıntı hala sürüyor" diye konuştu.
Libya'da, Osmanlı Devleti tarafından 2. Abdülhamit döneminde Aşiret Mektepleri kurularak, oradaki aşiret reislerinin çocuklarının eğitildiğini, Osmanlı'nın ardından da Demokrat Parti döneminde Libyalı gençlerin üniversite eğitimi için Türkiye'ye getirildiğini anlatan Koloğlu, bu eğitim desteğinin askeri alanda da verildiğini belirtti.
Koloğlu, kendisinin de bir dönem Libya'da bir üniversitede ders verdiğini ifade ederek, "Ancak şunu gördüm ki Muammer Kaddafi yönetimi, Libya'da üniversite gençliğini sürekli kontrol altında tutmaya çalışıyor ve yönlendirmek için de öğrencileri futbol sahalarında toplar ve onlara konuşma yapardı. Bu yüzden derslerde öğrenci bulamazdık. Yani Libya'da bir eğitim sorunu var" diye konuştu.
Libya halkının, üretim yapmayan, devlet tarafından sabit bir maaşla geçimini sağlayan bir tüketim toplumu olduğunu vurgulayan Koloğlu, şunları kaydetti:
"Basında, şimdi Libya'da yaşanan olaylar, halkın demokrasi talebi olarak yazılıyor. Hayır öyle değil. Libya'da öyle söylenildiği gibi bir demokrasi talebi yok. Orada yaşayanların demokrasiden bile haberleri yok. Eğitimsiz bir halk var orada. Libya'da yaşananlar, aşiretler halinde yaşayan ve üretmeden belli bir maaşla geçinen halkın ekonomik olarak daha fazla pay istemesinden kaynaklanıyor. Tabii bunları kışkırtan dış güçler de var işin içinde. "
Libya'ya yapılan müdahaleyi de değerlendiren Koloğlu, "ABD, isteseydi Kaddafi'yi 1980'lerde bitirebilirdi ama bitirmedi. Çünkü Kaddafi kadar Arap dünyasını parçalayabilen başka bir lider yoktu. Kaddafi sayesinde, Arap Birliği çalıştırılmadı. Kaddafi'nin bu görevi tamamlanmış durumda ve artık Kaddafi'yi bitirme planı uygulamaya konuldu" değerlendirmesinde bulundu.
Kaddafi'nin Türkiye'ye yaptığı yardımlara da değinen Koloğlu, "Kıbrıs'ta Türk uçakları için yakıt yardımında bulunan Kaddafi, Türkiye ekonomisinin dışa açılmasını da sağlayan kişidir. Kaddafi, Türk inşaat şirketlerini ülkesine davet ederek, büyük işler yaptırdı ve ondan sonra Türk müteahhitler dünyaya açılarak bugünkü seviyeye geldi. Bu anlamda şükranlarımızı da sunmamız gerekiyor" diye konuştu.
- ERZURUM