Haberler

Elazığ Sütlüce Köylüleri, Ağaçların Tavuk Çiftliği İnşaatı Kesilmesine Tepki Gösterdi: "Tarım Yapacaklarını İddia Edip, Ağaçları Kesiyorlar.

Güncelleme:

Elazığ’da Sütlüce Köyü’nde yaşayan vatandaşlar, tarım yapılacağı söylenerek alınan tarlalarda ağaçların kesilerek yerine tavuk çiftlikleri kurulduğunu iddia etti. Kurulan tavuk çiftliklerinin yerleşim yerlerine yakın olmasından dolayı köy sakinlerinin kokudan rahatsız olduğunu söyleyen Sütlüce Köyü Muhtarı Ali Kaya, "Sütlüce Köyü olarak, yeşil bir alana sahibiz ancak gördüğünüz gibi yeşil alanımız katlediliyor. Bir firma veya özel şahıslar tarla satın alıyorlar. Aldıkları bu tarlalarda tarım yapacaklarını iddia edip, ağaçları kesiyorlar. Daha sonra tarım da yapmıyorlar. Çiftlik yapıyorlar. Bu çiftliklerin köyümüze çok ciddi zararları var" dedi.

Elazığ'da Sütlüce Köyü'nde yaşayan vatandaşlar, tarım yapılacağı söylenerek alınan tarlalarda ağaçların kesilerek yerine tavuk çiftlikleri kurulduğunu iddia etti. Kurulan tavuk çiftliklerinin yerleşim yerlerine yakın olmasından dolayı köy sakinlerinin kokudan rahatsız olduğunu söyleyen Sütlüce Köyü Muhtarı Ali Kaya, "Sütlüce Köyü olarak, yeşil bir alana sahibiz ancak gördüğünüz gibi yeşil alanımız katlediliyor. Bir firma veya özel şahıslar tarla satın alıyorlar. Aldıkları bu tarlalarda tarım yapacaklarını iddia edip, ağaçları kesiyorlar. Daha sonra tarım da yapmıyorlar. Çiftlik yapıyorlar. Bu çiftliklerin köyümüze çok ciddi zararları var" dedi.

Sütlüce Köyü sakinleri tarım yapılacağı söylenerek alınan tarlaların yerlerine tavuk çiftlikleri kurulduğunu iddia ederek yetkililerin konuya el atmalarını istedi. Tavuk çiftliklerinin yerleşim yerinin yakınında kurulmasının köy halkının sağlığını tehdit ettiğini ifade eden vatandaşlar, çiftliklerden gelen kokudan dolayı büyük sıkıntı yaşadıklarını belirttiler.

"KÖYÜ TERK ETMEK ZORUNDA KALIYOR KÖYLÜMÜZ"

Sütlüce köyü muhtarı Ali Kaya, tarım yapılma iddiası ile alınan arazi ve tarlalara tavuk çiftliği kurulduğunu ifade ederek, çiftlik yapılması amacıyla binlerce ağacın katledildiğini ve çiftliklerin köylülerin sağlığını tehdit ettiğini dile getirdi. Kaya yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Sütlüce Köyü olarak, yeşil bir alana sahibiz ancak gördüğünüz gibi yeşil alanımız katlediliyor. Bir firma veya özel şahıslar tarla satın alıyorlar. Aldıkları bu tarlalarda tarım yapacaklarını iddia edip, ağaçları kesiyorlar daha sonra tarım da yapmıyorlar. Çiftlik yapıyorlar. Bu çiftliklerin köyümüze çok ciddi zararları var. Kokusu olsun, yaban hayatı olsun, yeraltı sularımız olsun bunlar tarımımızı, köyümüzü bitirme noktasına geldiler. Artık tarım yapamaz hale geldik. Burada çiftçilik yapıyoruz, hayvancılık yapıyoruz. Bu durum, bu saatten sonra köylümüzün bir şey yapamaz hale gelmesi demektir. Köyü terk etmek zorunda kalıyor köylümüz. Bununla ilgili ilgili kurumlara müracaatlarımızı yaptık. Büyüklerimize bildirdik ancak herhangi bir neticeye ulaşamadık. Bundan dolayı köyümüz çok şikayetçi. Biz şikayetçiyiz. Sorunların çözülmesini istiyoruz.

"ÇİFTLİKLERİN VERDİĞİ ZARARLA MÜCADELE EDİYORUZ"

Bizim çözüm bekleyen bir sorunumuz zaten vardı. Taş ocağımız var. Taş ocağı çevremize zarar veriyor, patlatma yapıyor ve evler çatlıyor. O yetmezmiş gibi bir de ağaç katliamı başladı. Tarla katliamı başladı. Bunlar bize çok sıkıntı yaşatıyor. Bununla ilgili yetkilerimizden çözüm bekliyoruz. Gerekli mercilere bildirdik. Bir an önce çözülmesini istiyoruz. Şu anda, iki üç gün içerisinde binlerce ağacımız kesildi, yeşillik alanımız telef oldu, mahvoldu gitti. Köy gitgide çoraklaşmaya doğru gidiyor. Telef olup gidiyor. Bu ağaçlar Orman Bölge Müdürlüğü'nün bilgisin dahilinde kesiliyor. Bu adamlar adamların tapulu arazisi. Orman Bölge Müdürlüğünün izin veriyor. 'Ben bu ağaçları kesmek istiyorum' diyor. Tarım arazisi olarak kullanmak istiyor ama devleti de kandırıyor işin doğrusu. Kullanmıyor, çiftlik yapıyorlar sonra. Yapıyorlar da. İki üç yıl içerisinde 8-10 tane çiftlik yapıldı."

"MİLYONLARCA AĞACIMIZI KESTİLER"

Sütlüce köyü sakinlerinden İbrahim Aktalın çiftlik sahiplerinin o arazileri tarım için aldıklarını ama yerine çiftlik kurduklarını belirterek şunları söyledi:

"Ben tarım yapıyorum. Çiftçilikle uğraşıyorum. Bu çiftliklerin yapılması gün geçtikçe artıyor. Bunlar arttıkça biz burada tarım yapamaz hale geldik. Burada başlayalı 2-3 gün oldu. Onlar milyonlarca ağacımızı katlettiler. Bunların geri dönüşümü yok. Bunlar ormandan izin aldıkları zaman yerine tekrar tarım arazisi olarak kullanamıyorlar. Bu orman ağaçları söküldüğü zaman, yerine yeni baştan fidan veya benzer ağaçlar dikildiği zaman biz buna yine varız ama çiftliğe döndüğü zaman burası bir İnşaat alanına döndü. Biz köyümüzü hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bunlar kokusal olarak bizim yaşamımıza ciddi sorunlar veriyor. Burada ne köyümüzde oturabiliyoruz ne yaşayabiliyoruz ne de yediğimiz yemekten bir şey anlayabiliyoruz. Çok kötü bir kokusu var, sağlığımızı etkiliyor. Köyümüzün nüfusu bin 200, 450 hanemiz var ama burada ciddi bir sıkıntı içerisinde. Bunlar çözülmüyor. Bunları dile getiriyoruz, ama bir türlü çözülmedi. Bu tavuk çiftliklerinin önüne geçilmesini istiyoruz.

"BUNLAR 10-50 METRE ARALIKLARLA ÇİFTLİK KURDULAR"

Buraya daha öncesinde bir çiftlik yapıldığı zaman, halkımız bu çiftliğin nasıl bir ciddi sorunlara yol açtığını bilmediği için buna müsaade edildi. Bu yapıldıktan sonra çiftlikten örnek alınarak devam edildi, sayısı arttı. Çiftlik yapıldığı zaman biz şikayette bulunduk. Dönüp bize, 'tırnaklı hayvanlar ile kanatlı hayvanlar arasında 1 kilometre olması gerekir' derken,  şu anda 10 metre, 50 metre, 100 metre baz alınıyor ve bunlar kurtarmıyor. Bunların göz önünde bulundurulmasını istiyoruz. Tabii ki kokuyu da görünce bunların mesafesi olmuyor. Rüzgarın önüne geçilmiyor çünkü. Bu yüzden mahalle içerisinde biz çiftliklerin yapılmasını istemiyoruz. Daha kırsal alanlara çıkartılmasını istiyoruz."

"NE EKEBİLİYORUM NE DE DOĞRU DÜZGÜN YAŞAYACAK HALİM KALDI"

Köy sakinlerinden Hüseyin Salış şunları söyledi:

"45 yıldır Sütlüce Köyü'nde ikamet ediyorum. Köyün etrafında çiftlik yapıldı. Biri 50 metre yok, biri 10 metre yok. Ben bütün kurumlara başvurdum ama bir sonuç alamadım. Benim hasta kızım var. Bu güzel havayı teneffüs etmesi lazım ama bu kokudan dolayı hepsi beni terk etti. Eşim de bıraktı gitti. Büyük kurumlara dilekçelerim çok, gösterebilirim de. Diyeceklerim şu; neden netice alamadım? Neden beni bu kokuya mecbur bırakıyorlar. Gideceğim, kalacağım tek yer burası. İşim de yok. Çoluk çocuğum da perişan. Eşim de bıraktı gitti. Çocuklarım yalnız başına kaldı. Şimdi ekeceğim, kaldıracağım yer burası. Burada kokudan dolayı bir şey yapamıyorum. Ne ekebiliyorum ne durabiliyorum ne içebiliyorum ne de doğru düzgün yaşayacak halim kaldı. Büyüklerime sesleniyorum; bir an önce bunlar durdurulsun. Gerçekten yaşanacak gibi değil. Arkadaşlar gördüler. Yaşanacak gibi değil. Gelsinler, onlar yaşayabiliyorlarsa ben de yaşayayım. Bir şey demiyorum. Halime bakın. Yapamıyorum bir şey. Başvuruyorum bir şey çıkmıyor. Kimseden yardım da alamıyorum. Ne olacak bu hal?"

Kaynak: ANKA / Yerel

Çiftlik Elazığ Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title