Van BDP Genel Başkanı Demirtaş, Van'da

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Van ve Hakkari BDP il örgütleri tarafından verilen dayanışma yemeğine katıldı. Yemekte konuşan Demirtaş, demokratik özerkliğin detaylarını anlatarak, seçimler için destek istedi.

Bir otelde verilen yemeğe BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan, BDP'li il ve ilçe belediye başkanları, STK temsilcileri, işadamları, kanaat önderleri ve partililerden oluşan yaklaşık 500 kişi katıldı. BDP genel Başkanı Demirtaş, masaları tek tek dolaşarak katılımcılarla selamlaştı. Daha sonra konuşan BDP Genel Başkanı Demirtaş, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetine yüklenerek demokratik özerkliği anlattı. Türkiye'deki siyasette vatandaşın seçimden seçime hatırlandığını belirten Demirtaş, BDP'nin bu anlayışta olmadığını söyledi. BDP'nin bir halk partisi olduğuna dikkat çeken Demirtaş, Türkiye gibi nüfusu ve coğrafyası büyük ülkelerde yönetim zahmetli bir iştir. Toplumun sorunlarına çare bulmak zahmetli bir iştir. Çözüm üretmek her şeyden önce yürekte hissetmek gerektirir. Mangal gibi yürek olmalıdır" dedi.

"HALK SÜRÜ DEĞİLDİR"

Yıllardan beridir yalan bir zihniyetin olduğunu ve buna halkın itiraz ettiğini belirten Demirtaş, "Öyle bir ülke ki, her kasabasında farklı ırk, inançta insanlar bulabilirsiniz. Farklı düşüncede insanlar bulursunuz. Çok kültürlü bir ülke. Ülkenin sorunlarını çözmeyi vaat eden bir kişi bu farklılıkları yüreğinde hissetmeli ve ülkenin yapısıyla uyuşmalıdır. Kandırmaya çalışarak bu topraklarda siyaset yapılmayacağını Van halkı göstermelidir. Halkın üzerinde, yönetim mevki siyaset olamaz.

Biz halka güveniyor ve inanıyoruz. Her şeyden önce halk sürü değildir" dedi.

DEMOKRATİK ÖZERKLİK İÇİN BÖLGE MECLİSİ

Demokratik özekliği uzun uzun anlatan Demirtaş, Türkiye'nin 20 -25 bölgesinde il genel meclisleri gibi bölge meclisleri kurulması gerektiğini, gelirlerin bir kısmını bu meclislere aktarılmasını istedi. Bunun en iyi yönetim şekli olduğunda ısrar etmediklerine dikkat çeken Demirtaş, "Bu bizim fikrimizdir. Mevcut yönetimden de iyidir. Ama tartışmak gerekir. Herkesin önerisi alınabilir. İşsizlik, yoksulluk, sağlık, eğitim problemlerini çözeriz. Anadilde eğitim problemlerini, Kürt, Alevi, başörtü sorununu bu şekilde çözeriz. Ancak Başbakan, Kürt halkının siyasi statü taleplerini, tezgah, provokasyon, ameliyat diye izin vermeyiz diyor. Kafasında başkanlık sistemi, iki partili sistem var. Taban tabana zıt iki yönetim sunuyoruz. Biz 'yerelleştirelim' diyoruz, o 'yetkileri bana vereceksiniz' diyor. Mevcut durumun daha kötüsüdür. Kafasındaki model 'sultanlık' modelidir. Şu anki yetkiler ona yetmiyor. Kendisi devlet başkanı olacak. İstediği kararları meclisten çıkarıp, hayal ettiği ülkeyi kuracak. Biz Recep Tayyip Erdoğan'ın hayalindeki dünyada yaşamak zorunda mıyız? Herkesin farklı görüşü olabilir. Bırakalım, o bölge insanları kendi sorunları kendileri çözsün. Başkanlık modelini tartışalım diyor. Demokrasinin gereğidir tartışalım diyor. Herkes bilsin diyor. Neden demokratik özerkliğe böyle yaklaşmadınız. Nasıl bir Türkiye istediğini kafasında kurgulamış. 1993 yılında Refah Partisi İstanbul İl Başkanı iken başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin dayatmasıdır demiş. Şimdi savunan kendisidir. Karşımızda çelişkilerle dolu görünen bir başbakan var. Sahnenin arkasında bir başka başbakan. Türkiye iki başbakan tarafından yönetiliyor. Sırp katliamı anma yıl dönümünde orada ortaya çıkan toplu mezarlarla ilgili duygusal konuşan başbakan mı? Yoksa Mutki'deki kemiklerli ilgili tek kelime konuşmayan başbakan mı gerçek?" dedi.

"SEÇİMLER BİR DİRENME YÖNTEMİDİR"

Demirtaş, iktidara gelme gibi dertlerini olmadığına dikkat çekerek, iktidarı halka teslim etmeyi amaçladıklarını söyledi. Demirtaş, "Van'ı en iyi BDP yönetmez, Vanlılar yönetir, böyle bir düşüncedeyiz. Bu seçimlerde herşey ortaya çıkar.

CHP iktidara gelse ne olur, diğerleri gelse ne olur? Sistem değişmiyor. Bu sistemin değişmesi için mücadele eden BDP'dir. Önümüzdeki seçimlerde Türkiye, Van kendi kararını verecek. Van halkı kendine güveniyor mu, kendi kendini yönetebiliyor mu, bunun seçimi olacak.Yapılan haksızlıklara karşı herkesin bir direnme hakkı vardır. CHP halkı sokağa davet ediyor. İşte bakın Van halkı bunu iyi bilir. Van halkı kendisine yapılan haksızlığa karşı sokak sokak direndiğinde, CHP ve AKP mecliste bunları terörist ilan etmişti. Zulme karşı herkesin direnme hakkı vardır. Tunus'ta, Mısır'da olduğu gibi. Eğer yönetimler zalimlerin elinde ise, halkın direnme hakkı vardı. Ama seçimler de bir direnme yöntemidir. Van halkı da direnişini en güzel sekilde göstermelidir" dedi.

"ÇÖZÜM İÇİN ATEŞKES İLAN EDEN BİR ÖRGÜT VAR"

PKK terör örgütünün Kürt sorununun çözümü için ateşkes ilan ettiğine dikkat çeken Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın ateşkesi bozmak için ortamı geren açıklamalar yaptığını söyledi. Bölgeye yapılan yatırımları da eleştiren Demirtaş, "Nerede bir duvar yapmışsalar onu da açıyorlar. 87 yılda yapılamayanları yaptıklarını, sanki ceplerinden harcamışlar gibi birde lütuf olarak söylüyor. Sen devletsin. Kürtsün, Çerkezin, Lazsın demeden vergimizi alıyorsun. Türkiye'nin her şehri değerlidir, her yurttaşı kıymetlidir. Her yere yatırım yapılmalıdır. Van'da kişi başına 345 TL güvenlik harcaması yapılmış. Yeşil kart oranı Van'da yüzde 53'tür. Bu devlet Vanlıları çok seviyor, dağıttı anlamına gelmiyor. Demek ki, Van halkının yüzde 53'ü yoksuldur, açtır. Bu rakamlar hükümetin övünç rakamlarıdır. Bolu'da bu oran yüzde 4, Kocaeli'nde yüzde 3'tür. Bu bölgenin işe, istihdama ihtiyacı var. Vatandaşlar, alın teriyle kazanmak istiyorlar. Van'da işsizlik rakamı yüzde 15, fiili rakamlar bunun çok çok üstündedir. Bölgeye yatırım yaptım demek bu mudur? Her yüz gençten 5 tanesi üniversiteyi kazanıyor, geri kalan kısmı ne yapıyor? Geri kalan 95 genç ne yapacak; ya inşaatlarda çalışacak, ya insanların tatil yaptığı yerlerde bulaşık yıkayacak, ya dağa gidecek, ya yasadışı gayrimeşru işlere bulaşacak" dedi.

Politika Güncel Haberler