Haberler

27 Mayıs darbesi nedir? 27 Mayıs 1960 darbesi nedenleri ve sonuçları neler?

Güncelleme:

27 Mayıs 1960 tarihinde 37 düşük rütbeli subay tarafından gerçekleştirilen askeri darbedir. Cumhuriyet tarihinin ilk askeri darbesi olma özelliğine sahip ve ayrıca emir komuta zinciri içinde gerçekleştirilmemiş ilk darbedir. Peki, 1960 yılında ne oldu? 27 Mayıs darbe nedenleri neler?

27 Mayıs 1962 darbesini kim yaptı? 27 Mayıs 1962 darbe sonuçları neler? Ülkedeki iç karışıklıklar, Demokrat Parti'nin ülkeyi yönetememesi, ekonomik sorunlar sebep gösterilerek düzenlenen 1960 darbesi sonrsı da 1961 anayasası hazırlandı. Darbe sonucunda Başbakan Adnan Menderes idam edildi. İşte, 1960 darbesi hakkında ayrıntılar...

27 MAYIS 1960 DARBESİ NEDİR?

27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleşen ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan ilk askerî darbedir. Ayrıca 27 Mayıs Askerî Müdahalesi ya da 27 Mayıs İhtilâli olarak da anılan bu darbe, emir komuta zinciri içinde yapılmamış; 37 düşük rütbeli subayın planları ile icra edilmiştir. Kritik mevziler bu subayların ellerindeki asker ve silahlarla önce ordudaki komuta kademesinin etkisiz hale getirilmesi ile ele geçirilmiştir. Ardından cumhurbaşkanı ve hükûmet üyeleri tutuklanarak, hükûmet; 235 general ve 3 bin 500 civarında subay emekliye sevk edilerek, ordu; 147 üniversite öğretim görevlisi görevden alınarak ve bazı üniversiteler kapatılıp el konularak, 520 hakim ve yargıç görevden alınılarak, yargı kontrol altına alınmıştır.

Darbenin akabinde darbeyi planlayan ve icra eden 37 düşük rütbeli subay ve emekli Orgeneral Cemal Gürsel'in oluşturduğu Millî Birlik Komitesi ülke yönetimini devraldı. 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü ileri sürülerek, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bir grup subay, 27 Mayıs 1960 sabahı ülke yönetimine el koydu. 37 subaydan oluşan Millî Birlik Komitesi bu harekat ile anayasa ve TBMM'yi feshetti, siyasi faaliyetleri askıya aldı, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere birçok Demokrat Partiliyi tutuklattı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erdelhun, Ali Fuat Paşa, Tahsin Yazıcı ve emekli olduktan sonra DP'den milletvekili seçilen eski Genelkurmay başkanı Mehmet Nuri Yamut da tutuklananlar arasındaydı.

3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala'nın, darbenin lideri kendisinden daha kıdemli değilse ordusuyla Ankara'ya yürüyüp isyancıları yakalayacağını söylemesi üzerine darbeden haberi olmayan Cemal Gürsel Millî Birlik Komitesi'nin başına getirildi. Bu darbenin sonraki askeri darbelerden farkı, Türk Silahlı Kuvvetleri emir komuta zinciri içinde yapılmamış olmasıydı; nitekim dönemin Genelkurmay başkanı da yönetime el koyan askeri güçler tarafından tutuklanmıştı.

27 MAYIS DARBESİNİN NEDENLERİ VE SONUÇLARI

Darbenin nedeninin Menderes hükûmetinin uygulamaları ve çıkardığı yasalar olduğu, cunta yönetimi tarafından ileri sürülmüştür. MBK; darbeyi, kardeş kavgasına son vermek ve laiklik ilkesine aykırı uygulamaları durdurmak için yaptığını ileri sürmüştür. Öte yandan kimi subaylar DP iktidarının Kemalist ve laik rejimi tehdit ettiğini düşünmekteydi. Bunların dışında, darbenin iktidarı geleneksel elit iktidar gruplarına (ordu ile siyasî bürokrasiye) vermek amacıyla yapıldığını öne süren kaynaklar da mevcuttu. İlk olarak ekonomik kriz havasının darbenin etkenlerinden olduğu belirtilmektedir.

DP anayasa ihlalleriyle suçlanmaktadır. İhtilalden bir ay önce İstanbul Üniversitesi'nde DP karşıtı bir eylem zorlukla bastırılır. Eylemi bastırmakla görevli askerlerin tutumu ordunun da DP'ye cephe aldığını gösterir. DP hükûmetinin sansür politikaları basınla olan ilişkilerini de büyük oranda zedelemiştir.

Menderes, iktidarının son yıllarında artık Marshall Planı kapsamında Amerika'dan daha fazla kredi alamadığını görmüş ve sanayi projelerini kredilendirmek için Sovyetler Birliği ile yakınlaşmaya başlamıştı. Bu amaçla Sovyetler Birliği'ne üst düzey ziyaretler yapılıp, ülkedeki sanayinin gelişmesi için Sovyetlerle yatırım antlaşmaları imzalanma hazırlığı yapılmaktaydı.

1957 SEÇİMLERİ

27 Ekim 1957 seçimlerinin öncesinde DP yasal düzenlemeler yaparak, muhalefetin bütünleşerek seçimlere bir cephe halinde girmesini engelledi. Kayseri, Giresun, Çanakkale ve Samsun'da gösteriler yapılmış ve kavgalar yaşanmıştır. Seçimlerde usulsüzlükler olduğu öne sürülmüştür.DP hükûmeti bu "Antep hadisesi" haberlerinin yayınlanmasını yasaklamıştır.

DP oyların %47,88'ini alarak yürürlükteki çoğunluk esasına dayalı seçim sistemi sayesinde 424 milletvekili çıkardı. İsmet İnönü'nün başında bulunduğu CHP %41,09 oyla 178 milletvekilliği kazandı. Muhalefetin toplam oy miktarı DP'yi geride bırakıyordu. Demokrat Parti, matematiksel olarak muhalafet partilerinin oyları karşısında azınlığın iktidarı konumundaydı. Seçimlerden sonra, siyasal ortamdaki gerginlik artarak sürdü. CHP yurt genelinde destek görmeye başladı.

DOKUZ SUBAY OLAYI

1954'te İstanbul'da Dündar Seyhan ve Orhan Kabibay'ın kurduğu komiteye Faruk Güventürk, Ahmet Yıldız, Suphi Gürsoytrak, Orhan Erkanlı ve Necati Ünsalan gibi genç subaylar katılmışlardır. Ankara'da ise Talat Aydemir, Millî Müdafaa Vekili Ethem Menderes'in yaveri Adnan Çelikoğlu, Sezai Okan, Osman Köksal ve yandaşları ayrı bir komite kurmuşlardır. 1957'de İstanbul ve Ankara'daki iki komite birleşmiştir.

Birleşik komite 27 Ekim 1957'de öngörülen seçimlerde DP'nin kaybedeceğini varsayarak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninde zırhlı birlikler ile şeref tribünündeki DP'lileri tutuklayarak yönetime el koymayı planladı. Fakat seçimde DP kazandığı için darbe Şubat 1958'e ertelendi. Bu sırada 16 Ocak 1958'de komite üyesi Kurmay Binbaşı Samet Kuşçu'nun ihbarı üzerine emekli Kurmay Albay Cemal Yıldırım, Kurmay Albay Naci Aşkun, Kurmay Albay İlhami Barut, Topçu Yarbay Faruk Güventürk, Piyade Binbaşı Ata Tan, Piyade Binbaşı Ahmet Dalkılıç, Piyade Yüzbaşı Kazım Özfırat, Piyade Yüzbaşı Hasan Sabuncu ve Kuşçu'nun kendisi başta olmak üzere 9 subay tutuklanDI. Yargılamalar sonucunda mahkum edilmiştir.

İLK HEDEFLER BEYANNAMESİ

CHP'nin 1959 yılındaki kurultayında, ülkenin acilen ihtiyaç duyduğu bazı değişiklikler için çaba gösterilmesi kararlaştırılarak, "İlk Hedefler Beyannamesi" adıyla hazırlanan bildiri açıklanır. Bu beyannamenin 1961 anayasasının temellerini oluşturduğu da söylenir.

UŞAK, TOPKAPI, KAYSERİ OLAYLARI

17 Şubat 1959'da Menderes'in başkanlığında Londra'daki Kıbrıs görüşmelerine gelen Türk delegasyonunu taşıyan uçak Londra yakınlarında düştü. Bu uçak kazasından Menderes'in yara almadan kurtulması iktidar ve muhalefet arasında bir yumuşamaya yol açsa da bu durum fazla sürmedi ve 1959'un Nisan ayında CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Batı Anadolu illerini kapsayan bir geziye çıktı.

29 Nisan'da İnönü Uşak'ı "Büyük Taarruz"un ilk durağı olarak seçmiş ancak oraya ulaştığında taşlı saldırıya uğrayıp, başından yaralanmıştır. Manisa ve İzmir'den sonra 4 Mayıs'ta İstanbul'a gelmiş ve Yeşilköy Havalimanı'ndan şehir merkezine giderken Topkapı'da önce trafik müdürü tarafından durdurulmuş ve sonra halkın saldırısına uğramıştır.

İHTİLAL BEYANNAMESİ

Birçok ilde CHP-DP arasında olaylar patlak verir. 1960 başlarında basında sansür artmıştı, gazeteler sansür nedeni ile beyaz sayfalarla çıkıyordu. Cezaevleri tutuklu gazetecilerle doluydu.

Nisan 1960'ta TBMM'de gazete ve dergilerin "yıkıcı, gayrimeşru ve kanun dışı" faaliyetlerini inceleyerek meclise bildirmek için Ahmet Hamdi Sancar başkanlığında kurulan Tahkikat Komisyonu meclis ile ilgili bütün neşriyatı yasaklayınca DP-CHP ilişkisi daha fazla çıkmaza girdi. CHP'lilerin konuşmaları basına yansımadan elden ele dolaşmıştır. DP yönetimi bu konuşmalarını "İhtilal beyannameleri" olarak adlandırmıştır. 27 Nisan 1960 günkü TBMM toplantısında İnönü Tahkikat Komisyonu'nu hedef alınca Meclis, İnönü'ye on iki oturum toplantılara katılmama cezası verildi.

28-29 NİSAN OLAYLARI

28 Nisan'da İstanbul'da, 29 Nisan'da Ankara'da çıkan öğrenci olayları şiddetle bastırıldı. İstanbul'daki olaylarda yaklaşık 40 öğrenci yaralanmış ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz öldürülmüştür. Bu nedenle "Kanlı Perşembe" olarak anılmıştır. DP yönetimi bu illerde sıkıyönetim ilan etti.

CEMAL GÜRSEL VEDA ETTİ

3 Mayıs 1960'ta Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel Millî Müdafaa Vekili Ethem Menderes'e bir mektup iletmiş ve Kara Kuvvetleri Kumandanlığı Karargâhına da veda mesajı göndermiştir.

Gürsel'in veda mektubundan sonra liderini yitiren örgüt, önce Genelkurmay İkinci başkanı Cevdet Sunay'a başvurmuş fakat olumlu yanıt alamayınca 1. Ordu ve sıkıyönetim Komutanı Fahri Özdilek'e başvurmuştur. Orhan Kabibay, Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı Tümgeneral Cemal Madanoğlu'nu önermiştir.

555K NEDİR?

5 Mayıs 1960 tarihinde, Ankara, Kızılay'da Demokrat Parti karşıtı öğrencilerin yaptığı protesto eylemine 555k denir. Adını 5. ayın 5. günü saat 5'te Kızılay'da gerçekleşmesinden alan eylem Cumhuriyet tarihinin ilk "sivil itaatsizlik" eylemi olarak da bilinir.

28 ve 30 Nisan 1960 tarihlerinde polisle öğrenciler arasında çıkan çatışmalarda öğrencilerin hayatını kaybetmesi ve Turan Emeksiz isimli öğrencinin ölmesi ülkedeki ortamı kutuplaşmaya sürükledi. DP mitingi için Kızılay Meydanı'na gelen dönemin başbakanı Adnan Menderes, kendini protestocuların arasında buldu. Adnan Menderes, 28-29 Nisan ve 5 Mayıs olaylarından sonra üniversite hocalarını gençleri kışkırtmakla suçlamış ve onlardan "Kara Cübbeliler" olarak söz etmeye başlamıştır.

1960 DARBESİ

Ankara'yı ele geçirmek amacıyla Tümgeneral Selahattin Kaplan komutasındaki 28. Tümen, Tuğgeneral Yusuf Demirdağ komutasındaki Zırhlı Eğitim Merkezi, Süvari Yarbay Reşit Çölok komutasındaki 43. Süvari Alayı, Binbaşı Hakkı Bozkaya komutasındaki Tank Taburu gibi birliklerin ikna edilmesi ya da etkisizleştirilmesi gerekirdi. 23 Mayıs Pazartesi, harekât tarihi 25 Mayıs 1960 olarak kararlaştırılmış ve parolalar belirlenmiştir.

27 Mayıs 1960 sabah saat 3.15'te piyade birlikleri ve süvari grubu, 3.30'da tanklar hareket etti. Saat 4.36'da Albay Alparslan Türkeş tarafından radyoda okunan ilk bildiri ile harekat ilan edildi. Hemen sonrasında rütbeli subaylar bir bir gözaltına alınmıştır.

Adnan Menderes Eskişehir'den Konya'ya gitmek üzere Kütahya'ya geçtiğinde Keşif Tabur komutanı Agasi Şen ve Binbaşı Muhsin Batur tarafından gözaltına alınmış ve Ankara'ya getirilmiştir. Darbenin ilk günü, Bayar, Menderes, Koraltan, Fatin Rüştü Zorlu ve Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur ve diğer hükûmet üyeleri Harp Okulunda, öğrenciler tarafından darp edilmiş ve gözaltına alınmışlardı. İçişleri Bakanı Namık Gedik ise tutuklu olduğu odanın penceresinden aşağıya atlayarak intihar etmiştir. Cemal Gürsel, Ankara'ya Harp Tarih binasına gelmiş ve saat 16'da radyoda konuşma yapmıştır.

27 Mayıs 1960'tan, seçimlerin yapılarak normal yaşama geçildiği 15 Ekim 1961 yılına kadar geçen süre, askerin Millî Birlik Komitesi (MBK) eliyle cunta olarak iktidarda olduğu dönem şeklinde tarihe geçmiştir. Bu dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin anayasal bütün hak ve yetkileri 38 subaydan kurulu MBK'nin eline geçti. MBK ülkeyi yayımladığı tebliğlerle askeri cunta olarak idare etmiştir.

TUTUKLAMA VE YARGILAMALAR

27 Mayıs sonrasında Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başbakan Adnan Menderes, hükûmet üyeleri ve aralarında Millî Mücadele'nin önemli komutanlarından Ali Fuat Cebesoy'un da olduğu Demokrat Parti milletvekilleri, parti yöneticileri, asker ve bazı üst düzey kamu görevlileri tutuklanarak Yassıada'ya götürüldü. Burada tutuklulara işkence ve kötü muameleler yapıldığı iddia edildi. İşkence ve kötü muameleler neticesinde Cemil Keleşoğlu ve Namık Gedik'in intihar ettiği ileri sürüldü.

14 Ekim 1960'ta başlayan Yassıada davaları, 11 ay 1 gün sürdü. Yargılamalar hükmün açıklandığı 15 Eylül 1961 tarihinde son buldu. Sivil ve askerlerden oluşan Yassıada mahkemelerinde yargılanan siyasîler; vatana ihanet, kamu fonlarının kötüye kullanımı, Kırşehir'in ilçe yapılması, meclis iç tüzüğünde yapılan değişiklik, Meclis oturumlarının yayına engel olunması, CHP'nin mallarına el konulması, Tahkikat komisyonu oluşturmak, hakim teminatı ve mahkeme bağımsızlığının ihlali gibi konularla toplam 19 dava açıldı, davalar anayasayı ihlal davasıyla birleştirildi. Bu bağlamda 14 Ekim'de ilk dava "Köpek Davası"dır. Davanın sanıkları Celâl Bayar ve Nedim Ökmen'dir. Konusu ise bir köpeğin değerinden fazlasına Atatürk Orman Çiftliği'ne satılmasıdır. TCK'nın 209. maddesine göre 5 yıl hapis ve ömür boyu memuriyetten mahrumiyetleri istendi.

İkinci davanın konusu, 6-7 Eylül Olayları'nın DP hükûmetince çıkartıldığına dair suçlamaydı. Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Fuad Köprülü, İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay, Emniyet müdürü Alaaddin Eriş, İzmir Valisi Kemal Hadımlı, Selanik başkonsolosu Mehmet Ali Balin ve diğerleri Selanik'te Atatürk'ün evinin bombalanması ve Rum azınlığın evlerinin yağmalanmasının organizasyonunu yapmakla suçlanıp, 5 ile 10 yıl ağır hapis, kamu hizmetlerinden sürekli men cezası istenildi. Bayar beraat ederken, Menderes ve Zorlu 6 yıl hapis, diğerleri 4 ay hapis cezası aldı.

"Bebek Davası" olarak bilinen üçüncü davada ise sanıklar Adnan Menderes ve Fahri Atabey'dir. Ayhan Aydan'dan olan bebeğini Fahri Atabıyık'ı azmettirerek öldürtmek suçundan her ikisine 5 ile 10 yıl ağır hapis istenir. Beraatlerine karar verilir.

Bir sonraki dava "Vinilex Davası"'dır. Maliye bakanı Hasan Polatkan'ın şirkete usülsüz kredi sağladığı ve bunun üzerine 110 bin lira rüşvet aldığı iddia edilmiştir. Adnan Menderes ve Hasan Polatkan'ın nüfuzlarını kullanarak "Vinileks" firmasına Türkiye Vakıflar Bankasından kredi verdirmekle suçlanmışlardır. Mahkeme Menderes ve Hasan Polatkan'ı bu davadan da suçlu bulmuştur. Polatkan 7 yıl ağır hapis ve memuriyetten men cezası alırken, şirket yetkilileri de ceza almışlardır.

Bir diğer dava radyo davasıydı. Adnan Menderes, bazı bakanlar ve Basın Yayın ve Turizm genel müdürü olan Altemur Kılıç hakkında radyoyu parti organı haline getirdikleri yolunda açılmıştır.

15 SANIĞA İDAM CEZASI VERİLDİ

Yüksek Adalet Divanı 15 sanığı idam cezasına çarptırdı. Celâl Bayar, Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan oybirliğiyle, eski T.B.M.M. Başkanı Refik Koraltan, eski Genelkurmay başkanı Rüştü Erdelhun, Agah Erozan, İbrahim Kirazoğlu, Ahmet Hamdi Sancar, Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, Emin Kalafat, Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman oy çokluğuyla ölüm cezasına çarptırıldı. Sanıklardan Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961'de sabaha karşı, Adnan Menderes 17 Eylül 1961'de saat 13.30'da İmralı Adası'nda idam edildi.

Zorlu, Polatkan ve Menderes'in dışındakilerin cezaları infaz edilmeyip, hapis cezasına çevrildi. İdamları durdurmak için ABD başkanı John F. Kennedy'nin Ankara büyükelçisi Raymond A. Hare aracılığı ile Dışişleri Bakanı Selim Sarper'e bir mesaj ilettiği iddia edilir.

İTİBARLARI 1990'DA İADE EDİLDİ

TBMM tarafından 11 Nisan 1990'da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla birlikte idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi. Aynı kanun uyarınca Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun naaşları, 17 Eylül 1990'da İmralı'dan alınarak devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi'nde yaptırılan anıt mezara taşındı.

11 Nisan 2012'de TBMM'de Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyonda, 27 Mayıs 1960 Darbesi ve 12 Mart 1971 Muhtırası Alt Komisyonu da çalışmalarını tamamladı.

Kaynak: Haberler.com / Gündem

Demokrat Parti Menderes Gündem Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

29-30 Nisan hava bugün ve yarın nasıl olacak? HAVA DURUMU! İstanbul'da yarın hava nasıl olacak, yağış var mı? Miami Heat Boston Celtics NBA maçı CANLI izleme linki var mı, maç nereden nasıl izlenir? 30 Nisan Basketbol NBA CANLI İZLE! NO Pelicans OKC Thunder NBA maçı CANLI izleme linki var mı, maç nereden nasıl izlenir? 30 Nisan Basketbol NBA CANLI İZLE! Denver Nuggets LA Lakers NBA maçı CANLI izleme linki var mı, maç nereden nasıl izlenir? 30 Nisan Basketbol NBA CANLI İZLE! BUSKİ Bursa su kesintisi: Bursa'da sular ne zaman gelecek? 29-30 Nisan 2024 Bursa su kesintisi listesi! 30 Nisan okullar tatil mi? Yarın okullar tatil mi? İstanbul, İzmir, Ankara okullar tatil mi? KOSKİ Konya su kesintisi: Konya'da sular ne zaman gelecek? 29-30 Nisan 2024 Konya su kesintisi listesi! Kızıl Goncalar final mi yapıyor? Kızıl Goncalar bitiyor mu 2024? ASAT Antalya su kesintisi: Antalya'da sular ne zaman gelecek? 29-30 Nisan 2024 Antalya su kesintisi listesi! Ömer final mi yapıyor? Ömer bitiyor mu 2024? Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi final mi yapıyor? Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi bitiyor mu 2024? İSKİ İstanbul su kesintisi: İstanbul'da sular ne zaman gelecek? 29-30 Nisan 2024 İstanbul su kesintisi listesi! İZSU İzmir su kesintisi: İzmir'de sular ne zaman gelecek? 29-30 Nisan 2024 İzmir su kesintisi listesi! Ankaraspor-Nazilli Belediyespor maçında şike mi yapıldı? ASKİ Ankara su kesintisi: Ankara'da sular ne zaman gelecek? 29-30 Nisan 2024 Ankara su kesintisi listesi!
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title