Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün Kocaeli'de

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "8, 5 yıl önce 12 saat sonrasını göremeyen bir Türkiye vardı. Bugün 12 yıl sonrasının programını yapan bir Türkiye var" dedi.

Bakan Ergün, partisinin Kocaeli il teşkilatınca Atatürk Spor Salonunda düzenlenen milletvekili adayları tanıtım törenine katıldı.

Türkiye'nin son yıllarda büyük bir dönüşüm, büyük bir gelişim yaşadığının inkar edilemeyeceğini ifade eden Ergün, AK Parti iktidarı döneminde faizlerin düştüğünü, yaşam kalitesinin ve hizmetlerin arttığını söyledi.

İktidara geldiklerinde sadece 6 bin kilometre duble yol varken, Türkiye'nin şimdi 19 bin 500 kilometre duble yolu bulunduğuna dikkati çeken Ergün, 8, 5 yıl önce patates deposu yapılması gündemde olan Bolu Dağı Tüneli'nin trafiğe açıldığını, 12 hükümet eskiten Bolu Dağı Tünelini trafiğe açmanın yanı sıra tarihi bir hayal olarak görülen Marmaray Projesini de AK Parti'nin hayata geçirdiğini kaydetti.

Eskişehir'den Ankara'ya, Eskişehir'den İstanbul'a hızlı tren projesini hayata geçirdiklerini, Karadeniz sahil yolunu tamamladıklarını bildiren Bakan Ergün, "Kendi ülkesindeki vakıf eserlerine sahip çıkamayan Türkiye, bu gün Balkanlarda, Ortadoğu'daki eserlerine de sahip çıkıyor. Moğolistan'daki Orhun kitabelerini biz restore ettik, asfalt yollarını biz yaptık. Bugünün milliyetçi geçinenleri burayı bilmezler bile" diye konuştu.

Ergün, KOBİ'ler ve küçük esnafın eskiden 'iflas etmesinler, batmasınlar, aman ayakta kalsınlar, nakit akışını sağlayabilsinler' diye desteklendiğini, artık 'bağımsız denetim yaptırabilsinler, borsaya açılsınlar, ihracat yapsınlar, rekabet güçleri artsın, yenilikçi olsun, Ar-Ge yapabilsinler, kurumsal bir kimlik oluştursunlar, proje yapmayı öğrensinler' diye desteklendiğini söyledi.

Demokratikleşmede atılan adımlar, hukuk alanında gerçekleştirilen reformlar, Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin ortada olduğunu vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:

"Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği sivilleştirildi. Adeta bir gizli anayasa olan, Türkiye'nin gizli anayasası konumundaki Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğindeki gizli yönetmelikler lav edilmiş, değiştirilmiştir. Emasya Protokolü gibi Türkiye'nin demokrasisine, idaresine doğrudan askeri müdahale yapmaya imkan veren protokoller, anlaşmalar yürürlükten kaldırılmıştır. Bunlar AK Parti hükümetinin demokratikleşmede attığı adımlardır. Darbeciler, çeteler, faili meçhul zanlıları, bir şey yapılamaz, yakasına yapışılamaz denilen adamlar yargılanmaktadır. "

"Yaptıklarımız geride kaldı, daha önümüzde yapacak çok işimiz var" diyen Ergün, çıraklık, kalfalık dönemlerinin geride kaldığını, şimdi ustalık dönemine girdiklerini kaydetti.

Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de ilk defa seçime girilirken, bir siyasi parti sadece önündeki seçim dönemi için değil, gelecek 12 yıl için bir program, seçim beyannamesi hazırladı. 2023 hedeflerini zikretmeye başladıktan sonra bazı partilerin de 2023 hedefleri belirlemeye başladıklarını gördük. Bundan memnunuz, partilerin artık proje yapmaya başlamaları, bizim projelerimize benzer projeler sunmaya çalışmasından, onların da ihracat hedefi, onların da milli gelir hedefi olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Onları bulundukları ideolojik yerden buraya getirebildiğimiz için mutluyuz. Ama projelerinin hala 1970'li yılların ekonomik anlayışıyla ifade edildiğini görmekten de üzgünüz. Siyasi projelerinin hala 1940'lı yılların siyasi projeleri olduğunu görmekten üzgünüz. 2023 vizyonu konusunda MHP'nin söyledikleri var. Diyorlar ki 'Bunu biz keşfetmiştik, bundan ilk defa biz söz ettik'... Televizyonda bir dizide Seyyar Tayyar diye bir karakter vardı, her şeyi 'ben buldum' diyordu. Şimdi bunlar siyasetin Seyyar Tayyar'ı gibiler. Biz bir şey söylüyoruz, 'Onu ben buldum' diyorlar. "

-2023 HEDEFİ-

CHP'nin, AK Parti hedeflerine 'hayal, abartı' derken hazırladığı 2023 hedeflerinin kendilerininkinden daha yüksek olmasına anlam veremediğine işaret eden Ergün, "Helal olsun, daha yüksek olsun. Bu çizgiye geldiniz ya mutluyuz. Bunlar adeta 'nasıl olsa iktidara gelemeyiz, AK Parti ne belirlediyse biz bir kat fazlasını vaat edelim' demişler" dedi.

Ergün, şunları kaydetti:

"8, 5 yıl önce 12 saat sonrasını göremeyen bir Türkiye vardı. Bugün 12 yıl sonrasının programını yapan bir Türkiye var. Ekonomide her an bir fırtına kopacak diye panik içinde bekliyorduk. Devletin bir gün sonra maaşları ödeyebileceğinden bile emin olamıyorduk. Bugün 12 yıl sonrasına dair projeksiyonlar yapabiliyor, 12 yıl sonrası için hedef ve programlar belirleyebiliyorsak bunun temel nedeni AK Parti iktidarı döneminde oluşan güven ve istikrar ortamıdır. CHP bile 2023 hedefini, bizim oluşturduğumuz güven ve istikrar ortamının üzerine belirleyebilmiştir. O da bizim için ayrı bir mutluluktur. "

-AK PARTİ SEÇİM BEYANNAMESİ-

Seçim beyannamelerini 'ileri demokrasi, büyük ekonomi, güçlü toplum, yaşanabilir çevre ve marka şehirler ile lider ülke' gibi 5 ana başlık altında topladıklarını bildiren Ergün, ileri demokrasi başlığının en önemli bölümünü yeni anayasa çalışmalarının oluşturacağına işaret etti.

12 Eylül'deki referandumda ülkenin ihtiyaç duyduğu bazı acil değişikliklerin yapıldığını, ancak Türkiye'nin hala yeni, sivil, demokratik, kolay anlaşılabilen, katılımcı bir anlayışla hazırlanan ve bireyin devlet karşısındaki alanını genişleten bir anayasaya metnine ihtiyaç duyduğunu belirten Ergün, şöyle devam etti:

"Seçim beyannamemizde bilerek bu anayasanın içeriğine girmedik, çünkü yeni anayasanın tabandan yukarıya doğru belirlenmesini istiyoruz. Türkiye'nin diğer alanlarda yapacağı atılımların temel zemini, demokratikleşme, hukuk ve insan hakları alanında yapacağımız reformlar olacaktır. Artık yeni dönemde, yeni anayasayla kimsenin etnik ve ya dini kimlik sorunu yaşamayacağı bir Türkiye inşa edilecektir. Kimsenin etnik ve ya dini farklılığından dolayı sorun yaşamayacağı bir Türkiye inşa edilecektir. İnsanlar Alevi, dindar, Sünni olduğu için, insanların Kürt, Laz ya da Çerkez ya da başka bir etnik gruptan olduğu için hiçbir sorun yaşamayacakları özgür bir Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz.

Yeni Türkiye'de artık hükümetlere, parlamentoya ve topluma karşı herhangi bir darbe yapılamayacaktır. Kaos ve darbe ortamı oluşturmak için çeteler kurulamayacaktır. Demokratik istikrarı güvence altına alacak bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. Birisinin aklına darbe yapmak, kaos ortamı meydana getirmek, yargı darbesiyle hükümet devirmek, parti kapatmak gelse, kendi kendine

'benim aklımdan zorum mu var?' diyeceği bir Türkiye'yi inşa etmek istiyoruz. "

-ERGENEKON SANIKLARININ MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞI-

Milli egemenliğin kalbinin parlamento olduğuna vurgu yapan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, ana muhalefet partisinin demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışan, meşru hükümete darbe yapmaya çalışan, kaos meydana getirerek darbe ortamı meydana getirmek için çete kuran, bunun için bomba, silah, roketatar, lav, suikast planı, ne varsa hepsini hazırlamaktan sanık olan bazı kişileri, demokrasinin kalbi olan parlamentoya taşıma cüretini gösterdiğini ileri sürdü.

Nihat Ergün, şunları kaydetti:

"Bu parlamentoya, demokrasinin kalbine hançer saplamaktır. Son yıllarda bir moda var, 'Efendim neyle suçlandığımızı bilmiyoruz' diyorlar. Biliyorsunuz, nasıl bilmezsiniz? İddianameler çok açık. Suçlu olup olmadığınız belli değil, ama şüphelisiniz, sanıksınız. Neyle şüphelisiniz, neyle suçlanıyorsunuz? Darbe teşebbüsünden suçlanıyorsunuz. Darbe için kaos ortamı meydana getirmekten suçlanıyorsunuz. Bunun için suikast yapmaktan, suikast planı hazırlamaktan suçlanıyorsunuz. Bunun için bomba, lav silahı, roketatar bulundurmaktan suçlanıyorsunuz. Bu işleri yapmak isteyenlere yardım ve yataklık etmekten suçlanıyorsunuz. Neyle suçlandığımızı bilmiyoruz demek ne demek? Suçlu olup olmadığınız yargılamayla ortaya çıkacak ama şimdi şüphelisiniz. Ortalıkta bu kadar şüphesiz insan varken, şüpheli insanları parlamentoya taşımanın demokrasiye sığan bir tarafı olabilir mi?"

-Kocaeli HEDEFLERİ-

Kocaeli'de yapılacak çalışmalar hakkında da bilgi veren Ergün, Cengiz Topel Askeri Havaalanının Haziran ayında sivil havacılığa açılacağını bildirdi.

Bakan Ergün, partisinin seçim hedeflerine ilişkin ise şunları söyledi:

"İki dönem iktidardan alnımızın akıyla çıktık, önümüzdeki dönemde de çıkacağız. İşin sonuna geldik, Kocaeli'de oylarımızı sürekli artırarak seçimlerden çıktık. Önceki seçimlerde rakamsal hedefler vermiştik. 2007 seçimlerine girerken hesabımızı yaptık, araziye, kamuoyu araştırmalarına, halkımızın bize olan teveccühüne baktık, teşkilatlarımızın heyecanına dinamizmine baktık, dedik ki 'bu seçimden 367 bin 500 oy alacağız'. Bunun ilçelere göre de dağılımını yaptık, 370 bin oy çıktı. 2009 seçimlerinde de Kocaeli'de sandıklardan AK Partiye 410 bin oy çıkacak dedik, 407 bin oy çıktı. Hedefimize ulaştık. Şimdi geldik 2011 genel seçimlerine... Kocaeli'de önümüzdeki 12 Haziran seçimlerinde sandıklardan çıkan geçerli oyların en az 485 bini AK Partiye çıkacaktır. Hedefimiz budur, ama en az dedim, bunu 500 bini aşacak şekilde gayret göstermemiz gerekir. Bu hedefin altına düşmeyi kabul etmiyoruz. "

Bakan Ergün, hedefledikleri oyların ilçelere göre dağılımını ise şu şekilde yaptı:

"İzmit'te sandıklardan çıkan geçerli oyların en az 95 binini istiyoruz. Derince'den 37 bin 500, Başiskele'den 27 bin 500, Çayırova'dan 27 bin 500, Darıca'dan 45 bin, Dilovası'ndan 15 bin, Gebze'den 92 bin 500, Gölcük'den 40 bin, Kandıra'dan 15 bin, Karamürsel'den 17 bin 500, Kartepe'den 32 bin 500 ve Körfez'den 40 bin oy almayı hedefliyoruz. "

Konuşmaların ardından Bakan Ergün, milletvekili adayları Fikri Işık, Azize Sibel Gönül, Muzaffer Baştopçu, Zeki Aygün, İlyas Şeker, Mehmet Ali Okur, Sami Çakır, Ayşe Müge Olşen, Serkan Seyhan ve Yalçın Coştur ile sahnede el ele tutuşarak partilileri selamladı.

- KOCAELİ

Yerel Haberler