Samsun: "Ortak Tarih, Ortak Miras Osmanlı" Sempozyumu

"Ortak Tarih, Ortak Miras Osmanlı" projesi çerçevesinde Samsun'a gelen Yunanistan, Romanya ve Polonyalı gençlerin de katılımıyla, "Ortak Tarih, Ortak Miras Osmanlı" sempozyumu düzenlendi.

Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Hizmet Merkezi Müdürü Ömer Altunsoy ve projenin koordinatörü Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Yener Özamaç'ın önderliğinde Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen sempozyuma ilgi büyük oldu. Sempozyum öncesinde Yunan grubunda bulunan üniversite öğrencisi Yunan Stathis Antoniou, Büyük Camii'nde merakını gidermek için abdest alıp cuma namazı kıldı. Namaz kıldıktan sonra AKM'de açılan "Ortak Tarih, Ortak Miras Osmanlı Ebru Hat Tezhip Minyatür Sergisi"ni gezen Stathis Antoniou, Ortodoks olduğunu belirterek, "Aklımdan hep Müslümanlar'ın nasıl namaz kıldığı geçiyordu. Bu sorumun cevabını namaz kılarak buldum. Birlikte hareket etmek çok hoştu. Hıristiyanlar'da Katolik, Ortodoks ve Protestanlık olmak üzere farklı mezhepler var. Onlar ayrı ayrı kiliselerde ibadetlerini yapıyorlar. Ama Müslümanlar tek camide toplanıyor. Ben çok güzel duygular hissettim. Ben Ortodoks'um. Fakat inanıyorum ile inanmıyorum arasında bir noktadayım. Tam olarak dinimi bilmiyorum. Bu nedenle Müslümanlığı düşünmek noktasında tam olarak bir şey söyleyemiyorum" dedi.

Türk, Yunan, Romen ve Polonyalı 20 öğrenci ile değişik liselerden öğrencilerin katılımıyla gezilen resim sergisi büyük beğeni topladı. Resim sergisini gezen Yunanlı gençlerden Loanna Manoussaki Adamopoulou, Türkiye'nin çok hoş bir ülke olduğunu dile getirerek, "Organizasyon çok güzel. Türk insanı çok arkadaş canlısı. Yiyecekleri çok güzel. Farklı kültürlere sahip. Osmanlı çok ilginç ve cezbedici. Camileri çok güzel" diye konuştu.

Proje çerçevesinde 13-20 Kasım tarihleri arasında Amasya ile Samsun'un Osmanlı izlerini taşıyan ilçelerini de ziyaret edecek olan gençler, daha sonra sempozyuma katıldı. Sempozyumun gerçekleştirildiği AKM Küçük Salon'da Türkiye, Yunanistan, Polonya ve Romanya bayraklarının yanında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) bayrağının da yer alması dikkat çekti.

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Münir Atalar'ın yönettiği sempozyuma Kıbrıs Avrupa Lefke Üniversitesi öğrencisi Berkant Deliormanlı, Akdeniz Üniversitesi Araştırma Görevlisi Erdal Taşbaş, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enver Yolcu, Gazi Üniversitesi öğrencisi Sibel Kavaklı, Akdeniz Üniversitesi Araştırma Görevlisi Fatma Şimşek ve Anadolu Üniversitesi Araştırma Görevlisi Kamuran Ak konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr. Münir Atalar, yaptığı açış konuşmasında, "Medeniyetler İttifakı" çerçevesinde oluşturulan Akil Adamlar Grubu'nun hazırladığı ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan'a sunulan rapora dikkat çekti. Atalar, "Raporda, doğu ile batı arasındaki ayrılığın sebebinin dini değil siyasi olduğu vurgulanmıştır. Aynı raporda batıya eleştiri vardır. Batılılarca düzenlenen askeri müdahalelerin ilişkileri bozduğu vurgulanmıştır. Bu güvensizliğin sebebidir. Akil Adamlar Grubu, medeniyetler çatışması fikrini kabul etmemektedir. Raporda ayrıca eğitim, medya, gençlik ve göç alanlarında uzun vadeli girişimlerin başlaması, doğu ve batı toplumlarının arasında köprüler kurulması, saygı gösterilmesi, anlayış kültürünün teşvik edilmesi gibi uzun bir yol kat edilmesi istenmiştir. Çeşitliliği toplumun normal bir özelliği olarak gösteren filmler, TV programları üretmek, ortak projeler yapmak zamanı gelmiştir de geçmektedir" dedi.

Her ülkedeki öğrencilerin diğer kültür ve dinlere yönelik anlayış geliştirmelerinin sağlanmasının ve kültürler arası eğitim ve insan hakları eğitimlerinin teşvik edilmesinin önemini vurgulayan Atalar, şöyle konuştu:

"BM'nin desteğiyle Türkiye ve İspanya öncülüğünde yürütülen Medeniyetler İttifakı girişiminin 4. yüksek düzeyde grup toplantısı İstanbul'da yapılmıştır. Nihai belge aralık sonunda New York'ta yayınlanacaktır. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 'Ne Kur'an, ne Tevrat, ne de İncil sorundur. Sorun varsa bu dinlere inanan insanların davranışlarındaki bozukluklardır' demiştir. Din temellerinde sorun aramamalıdır. Annan bu konuda çok haklıdır."

Osmanlı'nın 600 yıllık tarihi boyunca Kuzey Afrika, Balkanlar ve Ortadoğu'daki başarısının sadece ordusunun gücünden kaynaklanmadığını da vurgulayan Prof. Dr. Atalar, "Osmanlı İmparatorluğu ordusunun gücünün yanı sıra İslam sanat ve eserlerini Yahudi ve Hıristiyanlar'ın katkılarıyla da geliştirmiş olan bir fikirler imparatorluğudur. Bu önemli bir husustur. Günümüzde ise dünyanın pek çok yerinde Müslümanlar batıyı, kendi ekonomik menfaatleri ve siyasi iradelerine tehdit olarak görüyor. Batıda İslam'ı veya doğuyu aşırı uç ve şiddet dini olarak niteliyorlar, oysa böyle bir şey yok. İnsanlar inandıkları dine göre değil de istediklerine göre hareket ediyor ve davranış bozukluğu gösteriyorsa bu İslam'ın sorunu değildir" diye konuştu.

Projenin Koordinatörü Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Yener Özamaç ise, Osmanlı'nın Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar'da tüm milletleri barış ve huzur içinde yaşattığını ve hoşgörüyle yönettiğini hatırlatarak, bugünkü sömürgecilerin katı tutumlarının Osmanlı'nın 600 yıllık döneminde görülmediğini vurguladı.

Haberler