Sabancı: "AB'nin Tavrı Samimiyetsizliğin Göstergesi"
Tüsiad Başkanı Ömer Sabancı, AB'nin Türkiye ile Müzakereleri Sekiz Başlıkta Askıya Almasının "Çifte Standart ve Adil Olmayan Bir Yaklaşım" Olduğunu Belirterek, "Özellikle, Tarım ve Kırsal Kalkınma Başlığı Gibi Önemli ve Gümrük Birliği'nin On Yeni Üye AB Ülkesini Kapsamasıyla Doğrudan İlgili Olmayan Başlıkların da Askıya Alınması Bu Samimiyetsizliğin Bir Göstergesidir" Dedi.
TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, AB'nin Türkiye ile müzakereleri sekiz başlıkta askıya almasının "çifte standart ve adil olmayan bir yaklaşım" olduğunu söyledi. Sabancı, "Özellikle, tarım ve kırsal kalkınma başlığı gibi önemli ve Gümrük Birliği'nin on yeni üye AB ülkesini kapsamasıyla doğrudan ilgili olmayan başlıkların da askıya alınması bu samimiyetsizliğin bir göstergesidir" diye konuştu.
"TARIM POLİTİKALARI KIRSAL KALKINMADAN AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ"
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, İzmir'de düzenlenen "DTÖ ve AB'deki Gelişmeler Işığında 21'inci Yüzyılda Türkiye Tarımı Raporu"nun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de tarım politikalarının kırsal ve bölgesel kalkınmadan ayrı düşünülemeyeceğini belirtti.
"AB'NİN KARARI ADİL OLMAYAN BİR YAKLAŞIM"
Bölgelerin çoğunluğunda tarım ve tarıma dayalı sanayilerin ön planda olduğunu ifade eden Sabancı, tarım sektörünün bölgesel kalkınma politikalarının tasarımında çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. AB'nin Türkiye ile müzakereleri sekiz başlıkta askıya almasının "çifte standart ve adil olmayan bir yaklaşım" olduğunu dile getiren Sabancı, "Özellikle, tarım ve kırsal kalkınma başlığı gibi önemli ve Gümrük Birliği'nin on yeni üye AB ülkesini kapsamasıyla doğrudan ilgili olmayan başlıkların da askıya alınması bu samimiyetsizliğin bir göstergesidir" dedi.
"TARIMDA DÖNÜŞÜM MÜZAKERE SÜRECİNDEN BAĞIMSIZ SÜRMELİ"
Türkiye nüfusunun ve ekonomisinin önemli bir bölümünü oluşturan tarım sektöründe yapısal dönüşümün gerçekleştirilmesinin, Türkiye'nin önünde önemli bir görev olarak durduğunu vurgulayan Sabancı, Türkiye'nin tarım sektöründe gerçekleştirmek zorunda olduğu dönüşüm için çalışmalara, müzakere sürecinden bağımsız olarak ara vermeden devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.
"TARIMSAL ÜRETİM PİYASA ODAKLI HALE GETİRİLMELİ"
Tarımda geleneksel üretim yapısının yerini modern üretim yapısına bırakarak, tarımsal üretimin piyasa odaklı hale getirilmesi gerektiğine dikkat çeken Sabancı, "Türkiye tarımının çok önemli sorunları bulunmaktadır ve daha önce üzerini örtebildiğimiz bu yapısal sorunlar artık ülkemizin gelişimi açısından ertelenemez bir noktaya ulaşmıştır" dedi. Tarımın, temel besin maddeleri ve sanayinin hammaddelerini üreten bir sektör olması, istihdamdaki ve ihracattaki payı sebebiyle Türkiye ekonomisi için çok önemli olduğunun altını çizen Sabancı, Türkiye'nin eşsiz tarım potansiyeline sahip bir ülke olduğunu kaydetti.
"TARIM, UZUN VADELİ STRATEJİK BİR BAKIŞ AÇISINDAN YOKSUN"
Sabancı, tarımın önemine ve potansiyeline rağmen, sektörün şu an içinde bulunduğu noktanın "hiç de iç açıcı" olmadığını söyledi. Tarımın uzun vadeli stratejik bir bakış açısından yoksun bırakıldığını belirten Sabancı, "Son 35 yılda tarımsal katma değerin yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 1.1 olması, sektördeki etkinlik sorununun en net göstergesidir. 2006 yılında, tarımın Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payı, yüzde 10, istihdam içindeki payı ise yüzde 29 civarındadır. Sadece bu rakamlar bile, tarımda dönüşümün sağlanması için elimizden gelen gayreti göstermemiz gerektiğini çok açık biçimde ortaya koymaktadır" diye konuştu.
"TARIM İHRACATININ ARTIŞ HIZI YÜZDEA 3'E GERİLEDİ"
Sabancı, Türkiye'de yüzde 9 olan işsizlik oranının yüksekliği göz önüne alındığında, tarım sektöründeki istihdam hareketlerinin öneminin daha belirgin hale geldiğine işaret etti. Sabancı, tarım istihdamındaki artışa rağmen, 2006 yılının ilk üç çeyreğinde tarımsal üretim yüzde 1.2 oranında gerilediğini anımsatarak, şunları söyledi:
"Üretimdeki ve dolayısıyla verimlilikteki bu azalmaya paralel olarak, tarım fiyatlarındaki artış aynı dönemde yüzde 8 olmuştur. Tarımsal fiyatlar artık dezenflasyon sürecini desteklemez hale gelmiştir. 2003 ve 2004 yılında yüzde 20, 2005 yılında ise yüzde 30 artan tarım ihracatının artış hızı da 2006 yılının ilk 10 ayında yüzde 3'e gerilemiştir. Bu veriler, alınması gereken önlemlerin aciliyetini, yapısal dönüşümün gerekliliğini net olarak ortaya koymaktadır. Tarımda dönüşümü, yeniden yapılanmayı sağlayamadığımız takdirde, ne büyümeden, ne istikrardan, ne sosyal refahtan söz etmemiz mümkün olacaktır." (ANKA)