Haberler

14 Ağustos Dünya Rabia Günü

İSİPAB Türk Grubu Başkanı Atalay: "Rabia Günü'nü, demokrasiye ve halkın iradesine karşı her türlü çıkışı lanetleyen bir gün olarak işlemek veya algılamak gerekiyor" "Rabia Günü son derece anlamlıdır, bu bilincin geliştirilmesi gerekir" "Hangi ülkede vesayetçi güç halkın iradesine karşı bir darbe yapmışsa,

COŞKUN ERGÜL - İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Türk Grubu Başkanı, AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, 14 Ağustos Dünya Rabia Günü'nün, demokrasiye ve halkın iradesine karşı her türlü çıkışı lanetleyen bir gün olarak işlenmesi veya algılanması gerektiğini kaydetti.

Atalay, 14 Ağustos Dünya Rabia Günü nedeniyle AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugünün son derece önemli bir gün olduğunu vurguladı.

Her ülke halkının, demokrasinin bir gereği olarak özgür iradesi ile devlet başkanını seçtiğini belirten Atalay, "Demokrasi, 21. yüzyılda dünyanın kazandığı en önemli değerdir. Mısır da bu değeri hayata geçirdi. Mısır halkı sandığa gitti; vesayet dışında, krallık ve monarşik rejimin ötesinde demokratik usule bağlı olarak devlet başkanını seçti" dedi.

Atalay, Mısır'da halkın ilk kez kendisini yönetimde gördüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Mısır, Türkiye'den sonra Ortadoğu'nun ve Arap dünyasının hafızası, beyni ve kalbi konumunda olan önemli bir ülkeydi. Mısır'da demokrasinin kurulması, yerleşmesi, kökleşmesi ve yeşermesi, bütün o coğrafyanın demokratik düzene doğru hızlı bir ilerleyişine ivme kazandıracaktı, kapıları açacaktı. Mısır'da seçim yapıldı ve Mursi iktidara geldi, Mısır Devlet Başkanı seçildi. Mısır'daki demokratik devrim; ister istemez, gerek Mısır'a komşu olan monarşik rejimleri, gerekse Ortadoğu ülkelerini uzaktan krallıkla, monarşik rejimlerle ya da askeri vesayetçi sistemlerle daha kolay idare eden küresel güçlerin uykularını kaçırdı. Bu rahatsızlıklarını orada darbe yaptırarak, halkın iradesini iktidardan uzaklaştırarak gösterdiler. Mısır'da, 21. yüzyıla yakışmayan darbe yapıldı. Dolayısıyla Rabia Günü; halkın iradesine karşı böylesi bir olayı kınamak için demokrasiyi, halkın iradesini, özgür seçimleri, halkın taleplerini, halkın iradesinin yönetime tecellisini önemseyen bir gündür.

Bunu biz şöyle de düşünebiliriz: Rabia Günü'nü, demokrasiye ve halkın iradesine karşı her türlü çıkışı lanetleyen bir gün olarak işlemek veya algılamak gerekiyor. Biz İslam ülkelerinin bugün birinci derecede en fazla muhtaç oldukları şeyin, insanların yönetimlerini kendi özgür iradeleriyle seçmeleri olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu durum, bu ülkelerdeki siyasi istikrar için olmazsa olmazdır. Bir ülkede siyasi istikrar yoksa, hayatın hiç bir karesinde, hiç bir alanında iyileşmenin, gelişmenin olduğuna tanık olamazsanız. O yüzden olmazsa olmaz olan, siyasi istikrardır. Siyasi istikrarlar da ancak gerçek manada hakiki demokratik yol ve yöntemlerle gerçekleşir. Bugün Ortadoğu'daki kavga, kan, kaos, bombalar, patlamalar, öldürülen canlar, yakılan evler... Nereden bakarsanız bakın, kısaca çekilen her acının nihai nedeni, bu siyasi istikrarsızlıktır. Dolayısıyla biz bütün bu acılara, eğer yakın veya uzun vadede son vermek istiyorsak, bu ülkelerin yönetimlerini gerçek manada demokratik yol ve yöntemlerle inşa etmek zorundayız."

"Rabia Günü'nü düşünenleri tebrik ediyorum"

Atalay, Türkiye'nin son 10-12 yılda ulaşımdan sağlığa, savunmadan maliyeye kadar hayatın her alanında kat ettiği gelişmelerin nihai dinamiğinin siyasi istikrarı olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin son 10-12 yılda yakaladığı bu siyasi istikrarla, belki de 80-90 yılda yapılmayanın onlarca kat fazlasını her alanda yaptığını ifade eden Atalay "Bu, Türkiye için geçerliyse bütün ülkeler için de geçerlidir. O yüzden de Rabia Günü son derece anlamlıdır, bunu mutlaka yaygınlaştırılması gerekir, bu bilincin geliştirilmesi gerekir. Hangi ülkede vesayetçi güç, halkın iradesine karşı bir darbe yapmışsa, her türlü darbenin lanetlendiği gün olarak bütün dünyada bir bilinç geliştirmek zorundayız" diye konuştu.

Orhan Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:

"İSİPAB Türk Grubu Başkanı olarak; Rabia Günü'nü inşa eden, bunu düşünen, fiiliyata geçiren, bunun yaygınlaştırılması için çaba gösteren özel ya da tüzel her türlü faaliyeti tebrik ediyorum, takdir ediyorum. Demokrasiyi kendi medeniyetlerinin önemli bir değeri olarak gören batılı ülkelerin bu manada mutlaka duyarlılık göstermeleri gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde inanmışlıklarını kaybederler. Demokrasi pozitif bir değerse, bu değer herkes için pozitif değer olmalıdır. Kendi menfaatimize çalışan bir değeri, biz diğer insanlar için de aynı derece kutsamadıkça, değerli ve kıymetli görmedikçe, o zaman bir tutarlılıktan söz edemezsiniz. Belki de batı uygarlığının çifte standardının en somut göstergesi ve işareti, demokrasi noktasında ortaya çıkıyor. Fransa'nın, Almanya'nın, diğer Avrupa ülkelerinin, ABD'nin, 'demokrasi bizim için olmazsa olmazdır. Diğerleri için olmazsa da olur, hatta olmamalıdır' şeklindeki bir çifte standardının, tarihlerinde kötü bir şekilde kayıt altına alınacağını bilmeleri gerekir." - TBMM

Kaynak: AA / Politika

Ardahan Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title