Haberler

Marmara Üniversitesi'nin 130. Kuruluş Yıl Dönümü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisini güçlü olarak görenin ırkını yüceltmesi ne kadar tehlikeliyse, kendisini mağdur olarak görenin de ırkını yüceltmesinin, ırkını bir ayrımcılık unsuru olarak kullanmasının o kadar tehlikeli olduğunu...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisini güçlü olarak görenin ırkını yüceltmesi ne kadar tehlikeliyse, kendisini mağdur olarak görenin de ırkını yüceltmesinin, ırkını bir ayrımcılık unsuru olarak kullanmasının o kadar tehlikeli olduğunu belirterek, "Irkçılığın panzehiri, antitezi asla ırkçılık olamaz" dedi.

Marmara Üniversitesi'nin (MÜ) 130. kuruluş yıl dönümü ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "fahri doktora" unvanı verilmesi dolayısıyla üniversitenin Haydarpaşa Yerleşkesi'ndeki Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar Konferans Salonu'nda tören düzenlendi.

Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, bir köşe yazarının "Başbakan, Arapça, Farça, İngilizce, Fransızca konuşacağına, Türkçe konuşsun" dediğini hatırlatarak, "Kendisine tavsiye ediyorum, bizim Türkçemizde, Türkçeleşmiş Türkçe diye bir anlayış vardır. Nihat Sami Banarlı, Türkçe'nin Sırları kitabında bunu çok açık ortaya koyar. Orada diyor ki; 'Ketebe, yektübü Arab'ındır; kitap, katip benimdir'. Hala bizim Dışişleri Bakanlığı'nda katip kullanılır. Kitap zaten kullanılıyor. Şimdi biz sekreter kullanıyoruz. Sekreter bizim mi- O değil. Ama artık o da Türkçeleşmiş. Bunlar aslında dilleri zenginleştirir. Aynı şekilde Farsça'dan da İngilizce'den de ithal kelimeler vardır. Irkından, kavminden, asabiyetinden dolayı her kim kime kibirlenirse, o, aşağıların en aşağısındadır" diye konuştu.

-"Ayrımcılığın acısını çok ağır yaşadık"-

Başbakan Erdoğan, MÜ'de 1970'lerin sonunda öğrenciyken, topluma ve gençlere enjekte edilmek istenen o ayrımcılığın acısını çok ağır yaşadıklarını ve ağır faturalar ödediklerini söyledi.

"Sünni, Alevi dediler. Türk, Kürt dediler. Doğulu, batılı, sağcı, solcu, milliyetçi, sosyalist, İslamcı dediler ve nice gencin hayatıyla, istikbaliyle oynadılar" diyen Erdoğan, gençler arasında bir miktar revaç gören bu ayrımcılık senaryosunun, millet nezdinde hiçbir itibar görmediğini, ayrımcılığın millet nezdinde, bin yıl önce de bugün de itibar görmediğini ve görmeyeceğini ifade etti.

-"Şehitliklikler, tek bir millet olduğumuzu anlatan manifestolardır"-

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim şehitlerimiz ve şehitliklerimiz, bu ülkede ayrımcılığın önündeki en büyük engeldir. Özellikle Çanakkale Şehitlerimiz bunun en güzel ifadesidir. Onlar adeta settir, en büyük barajdır. Irkının, kavminin, asabiyetinin üstün olduğuna inananlar varsa gitsinler ve o şehitliklerimize baksınlar. Onların orada nasıl kucak kucağa yattığını, o farklı kavimlerden olanların nasıl kucak kucağa yattığını, hatta ta Yemen'den Çanakkale Savaşları için buraya gelen insanları görecekler. Balkan coğrafyasından gelen insanları görecekler. Orada o toprağın altında, o mezar taşlarında hiç kimse ayrımcılık göremez. O şehitlikler, millet kavramını en iyi izah eden, milletin ne demek olduğunu tartışmaya mahal bırakmadan açıklayan, bizim nasıl tek bir millet olduğumuzu bize anlatan manifestolardır.

Bizim toplumumuzda, birbirimizi tarif etmek için kullandığımız kavramlar bin yıllardır bellidir ve aynıdır. Dost deriz, kardeş deriz, can deriz, komşu deriz, hemşehri deriz, toprak deriz. Anadolu'nun bir çok yerinde bu ifadeleri bulursunuz. Ama bizim ecdadımız hiçbir zaman ötekine ırkıyla kavmiyle hitap etmemiş, o nazarla bakmamıştır. Biz de öyle bakmayız, bakamayız.

Kendisini güçlü olarak görenin ırkını yüceltmesi ne kadar tehlikeliyse kendisini mağdur olarak görenin de ırkını yüceltmesi, ırkını bir ayrımcılık unsuru olarak kullanması o kadar tehlikelidir. Irkçılığın panzehiri, antitezi asla ırkçılık olamaz. Irkını yücelten, başka ırkları yok sayan, aşağılayan karşısında, kendi ırkını öne çıkarmaya çalışan da aynı derecede yanlış bir yoldadır. İşte biz, özümüze bakarak, kaynaklarımıza bakarak, modern dünyanın bu hastalıklarıyla baş etmek, bunları aşmak zorundayız."

-"Bu toprakların özündeki ilke çok nettir"-

Başbakan Erdoğan, bu toprakların özündeki ilkenin çok net olduğunu vurguladı.

Senegal seyahatinde köleler adası olan Goree Adası'na gittiklerini anlatan Erdoğan, gezdikleri zemini taş binada, 12 kişinin yaklaşık 3,5 ay kaldığını belirtti.

Bu kişilerin daha sonra gemilere bindirilerek 3,5 aylık gemi yolculuğu sonunda Amerika'ya götürüldüklerini aktaran Erdoğan, bu kölelerin bir kısmının yolda öldüğünü, yaşayanların ise Amerika'ya ulaştığını söyledi.

Çocukların durumunun ise ayrı bir felaket olduğunu belirten Erdoğan, çocukların dar uzun bir hücre istifleme anlayışıyla kaldığını aktardı.

Bunları o zamanın Batı ülkelerinin yaptığını ifade eden Erdoğan, Senegal'in o zamanlar sömürge konumunda olduğunu, o çocukların bir kısmının orada öldüğünü, bir kısmının da köle gemileriyle Amerika'ya gönderildiğini belirtti.

Bunların bitmediğini söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ruanda katliamımını biliyorsunuz. Cezayir, daha yeni. Bunlar 20. asrın maalesef acı tabloları. Ama kimse bunun hesabını soruyor mu- Hayır, konuşmazlar. Bunu Birleşmiş Milletler'de dile getirdiğimiz zaman bazıları rahatsız oluyor. Diyorlar ki; 'Bunları gündeme getirmenin bir anlamı var mı-' Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, Birleşmiş Milletler'in işlevi bu. Niye kurulmuş Birleşmiş Milletler- Bunun için kuruldu. Tüm dünyayı, tüm insanlığı 5 ülkenin dudaklarının arasına mahkum etmek acaba insanlığın özgürlük değerleriyle özlemiyle bağdaşıyor mu- Kimse konuşamıyor, herkes korkuyor."

"IMF üç kuruş, beş kuruş verecek" diye siyasi iradenin IMF'ye teslim edildiğini kaydeden Erdoğan, "Aynısını bana yaptılar. 'Maliye'de reform' dediler. 'Size ne-' dedim. Reform yapılacaksa o reformu biz yaparız. O size ait bir şey değil. Siz paranızı tahsil ediyor musunuz- Ediyorsunuz. Artık sizden para da istemiyoruz. 'Stand-by anlaşması da yapmayacağız' dedik. Onlarla o günden bugüne stand-by anlaşmasını yapmadık, bildiğiniz gibi 23,5 milyar dolardan borcu aldık, 860 milyon dolara düşürdük, Mayıs'ta da sıfırlıyoruz. Şimdi bizden borç para istiyorlar. Biz de şimdi 5 milyar dolar borç veriyoruz" diye konuştu.

-"Doğudaki işsizliğin sebebi terördür"-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, farklı kavimleri, kabileleri, Türk'ü, Kürt'ü, Abhaz'ı "yaratılanı yaratandan ötürü severiz" anlayışıyla kucakladıklarını ifade ederek, "Ne olur bu çözüm sürecini çok sıkı tutalım. Artık bu işi bitirmemiz lazım. Bu iş için 30 senede harcanan para, yeni bir Türkiye inşa eder. Çok ciddi rakamlar. Öyleyse bu işi bitirmemiz lazım. Bugün Güneydoğu'da, Doğu'da işsizlik çok daha fazlaysa bunun en önemli sebebi terördür" diye konuştu.

Erdoğan, geçen hafta Gaziantep'e gittiğini hatırlatarak, bu kente terör giremediği için 2-3-4-5 organize sanayi bölgesinin yetmediğini, 6 ve 7. organize sanayi bölgesinin kurulduğunu söyledi.

Terörün olmadığı yerde durumun nereden nereye geldiğine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yüzlerce yıldır yankılanan bu sesi ve bu anlayışı, inşallah daha binlerce yıl, bu topraklarda hakim kılmak zorundayız. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi. Kardeşlik denildiğinde bazıları rahatsız oluyor. Hiç kimse rahatsız olmasın. Kardeş, anne-baba karşısında, aile içinde eşit olan kişidir.

Biz de Türkiye'de kardeşlik hukukunu güçlendirecek, devlet karşısında, 75 milyonluk Türkiye ailesi içinde herkesin kendisini eşit, birinci sınıf vatandaş görmesini mutlaka ama mutlaka tesis edeceğiz. Onun için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını çok önemsiyorum..

Bu noktada üniversitelerin son derece önemli olduğunu hep ifade ediyorum. Dünyada, bilimi ırkçılığa köle eden, üniversiteleri kafatasları üzerine yoğunlaştıran rejimler oldu. Gelip geçtiler ve hiç hayırla anılmıyorlar. Bizde de üniversiteleri bu tür ayrımcı ideolojilerin merkezi haline getirmek isteyenler oldu. Onlar da hayırla anılmıyor ve artık o türler yok olup gidiyor. Üniversiteler bilim merkezleri olarak, topluma yol gösteren, istikameti belirleyen kurumlar olarak, inşallah kardeşliğin de yüceltildiği özgür merkezler oluyorlar, olacaklar."

(Sürecek)

Muhabir: Çiğdem Pala

Yayıncı: Sibel Ertürk Kurtoğlu - İSTANBUL

Kaynak: AA / Güncel

Amerika Birleşik Devletleri Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

36 bin sözleşmeli sağlık personeli ataması ne zaman yapılacak, branşları ne? Uyku apnesi ehliyet alamıyor mu? Uyku apnesi nedir? Türk Telekom Sil Süpür nerede, uygulamanın neresinde? Emrah Büke kimdir? Şehit Polis Emrah Büke kaç yaşında, nereli, memleketi neresi? Emrah Büke cenaze namazı ne zaman kılınacak? Dostlara, arkadaşlara Cuma mesajları 2024! Cuma mesajı olarak gönderilebilecek anlamlı, kısa ve en güzel cuma mesajı! Vietnam yosun kurbağasının boyu ne kadardır? Survivor Bil Bakalım soru cevaplar 26 Nisan 2024 Cuma! Ken Edwards 1 dakika içinde kaç hamam böceği yemiştir? Survivor Bil Bakalım soru cevaplar 26 Nisan 2024 Cuma! 26 Nisan 2024 On Numara çekiliş sonuçları açıklandı mı? On Numara sonuçları saat kaçta? On Numara CANLI izle! Bugün kazanan numaralar neler? 26 Nisan 2024 Konya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Konya'da elektrik ne zaman gelecek? 26 Nisan İstanbul elektrik kesintisi! ELEKTRİKLER NE ZAMAN GELECEK? İstanbul'da elektrik kesintisi! 26 Nisan 2024 Antalya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Antalya'da elektrikler ne zaman gelecek? 26 Nisan Gaziantep elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Gaziantep'te elektrikler ne zaman gelecek? Gaziantep'te elektrik kesintisi! 26 Nisan Manisa elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Manisa'da elektrik ne zaman gelecek? Manisa'da elektrik kesintisi! 26 Nisan İzmir GEDİZ elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? İzmir'de elektrik kesintisi! Son Depremler! Bugün İstanbul'da deprem mi oldu? 26 Nisan AFAD ve Kandilli deprem listesi! 26 Nisan Ankara'da, İzmir'de deprem mi oldu?
title