'Marco, Almanya-türkiye İlişkilerini Bozamaz'
Almanya Dışişleri Bakanlığı, 13 Yaşındaki Bir İngiliz Kızına Cinsel Tacizde Bulunduğu Suçlamasıyla Türkiye'de Cezaevinde Bulunan Alman Genci Marco W. (17) ile İlgili Davanın, Almanya-türkiye İlişkilerinin Bozulmasına Neden Olacak Bir Durum Yaratmadığını Bildirdi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, 13 yaşındaki bir İngiliz kızına cinsel tacizde bulunduğu suçlamasıyla Türkiye'de cezaevinde bulunan Alman genci Marco W. (17) ile ilgili davanın, Almanya-Türkiye ilişkilerinin bozulmasına neden olacak bir durum yaratmadığını bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Jaeger, bugün başkent Berlin'de bir gazetecinin, söz konusu olayın iki ülke arasındaki ilişkilere zarar verip vermeyeceğini sorması üzerine, “Bu davaya nasıl bakıldığı önemli. Bu konuda Türk makamlarına baskı yapılmamalı. Biz de zaten bunu yapmadık. Türk muhataplarımızla karşılıklı güven içinde görüşme yoluna gittik. Şimdi önemli olan bir an önce, tüm tarafları tatmin edecek bir çözüme ulaşmak. Ortada Almanya-Türkiye ilişkilerinin bozulmasına neden olacak bir durum yok” dedi.
Jaeger ayrıca, Afganistan'daki bir Alman vatandaşının geçen Perşembe gününden bu yana kayıp olduğunu ve kaçırılmış olmasından endişe duyulduğunu açıkladı.
UYUM ZİRVESİ KONUSU
Jaeger ile birlikte bugün Berlin'de hükümetin ve bakanlık sözcülerinin düzenlediği olağan basın toplantısına katılan hükümet sözcüsü Ulrich Wilhelm ve İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Stefan Kaller de 12 Temmuzda Berlin'de düzenlenecek 2. Uyum Zirvesi'yle ilgili olarak bazı Türk derneklerinin eleştirileriyle ilgili soruları cevapladı.
Kaller, bir gazetecinin, yenilenen Göç Yasası'nı eleştiren Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nin (DİTİB) zirveye katılmayabileceğini hatırlatması üzerine, “Uyum katılımla olur, uzak durmakla değil. Toplantıda tartışmalar olabilir. Sadece tartışmalara katılarak anlaşmaya varılabilir, uzak kalarak değil” dedi.
Göç Yasası'nın uyumu zorlaştırdığı şeklindeki iddiaları da reddeden Kaller, yenilenen yasanın Almanya'da yaşayan yabancıların ve yeni gelecek göçmenlerin hayatını kolaylaştıracağını savundu.
Almanca dil kursları verdiklerini ve Almanya'ya gelecek eşlerden az da olsa Almanca bilmelerini talep ederek, topluma daha kolay uyum sağlamalarını amaçladıklarını ifade eden Kaller, “Bunu bazı kuruluşlar anlamıyor” diye konuştu.
Bazı göçmen kuruluşlarının, her şeyin oldu bittiye getirildiği şeklindeki açıklamalarına da katılmadığını, bu konuların her fırsatta sık sık tartışıldığını, çok sayıda toplantıda dile getirildiğini kaydeden Kaller, “Şimdi yeniliklerden dolayı şaşırıldığının söylenmesi inandırıcı değil” dedi.
Hükümet sözcüsü Wilhelm de hükümetin bir yıldır göçmen kuruluşları ve temsilcileriyle görüştüğünü hatırlatarak, “Birinci Uyum Zirvesi'ne katılan herkes yeniden davet edildi. Toplantıya katılmaları herkesin çıkarına. Burada eleştirilerini dile getirebilirler” şeklinde konuştu.
Wilhelm, Almanca bilinmesinin de yabancıların istihdam piyasasına daha rahat girebilmelerini sağlayabileceğini ifade ederek, bunun da uyuma katkı sağlanması anlamına geldiğini sözlerine ekledi.