Haberler

KKTC Dışişleri Bakanı Avcı'nın Roma Temasları

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Pazar Günü Geldiği İtalya'da Temaslarını Bugün Tamamladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Pazar günü geldiği İtalya'da temaslarını bugün tamamladı.

İtalyan parlamentosunda bir konuşma yapan KKTC Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Kıbrıslı Türkler'in kapsamlı bir çözümün yakın bir gelecekte gerçekleşemeyeceği kanaatinde olduğunu söyledi. Avcı, Kıbrıs Rum tarafı için kabul edilebilir bir çözümün ancak 'Kıbrıslı Türkler'in Kıbrıs Rum devleti içerisine asimilasyonuyla' olabileceği görüşünde olduğuna da işaret etti. Radikal Parti'ye teşekkür ederek başladığı konuşmasında Avcı, Kıbrıs'ın yakın politik geçmişiyle ilgili bazı ana konularda bilgi verdi.

Uluslararası anlaşmalar uyarınca 1960 yılında kurulan ortaklık cumhuriyetinin, Kıbrıslı Rum ortağı tarafından adayı Yunanistan'a bağlama niyetiyle 1963 yılında yıkıldığını anlatan Avcı, "O tarihten bugüne Kıbrıs'ta ortak, merkezi bir idare bulunmamaktadır. Kıbrıs Rum tarafı kendisinin Kıbrıs'ın hükümeti olduğunu iddia etmeye devam ederken, aslında her iki taraf kendi kendini idare etmektedir" dedi.

Ortaklık Cumhuriyeti'nin 1963 yılında Rumlar tarafından yıkılmasının Kıbrıs sorununun başlamasına neden olduğunu söyleyen Avcı, 1963-1974 yılları arasında 11 yıl boyunca Kıbrıslı Rumlar'ın silahlı saldırılarına maruz kalan Kıbrıslı Türkler'in, çektikleri ızdıraba ve verdikleri kayıplara rağmen varolmaya devam ettiklerini kaydetti. Avcı, şöyle devam etti:

"Kıbrıs Türkler'i, gettolara hapsedilerek, tekrar tekrar mülteci haline gelmek de dahil her türlü insan hakları ihlallerine maruz kaldılar. 11 yıl boyunca açık hava hapishanesi şartlarında yaşadılar. 15 Temmuz 1974'te adayı Yunanistan'a bağlamak amacıyla Yunan Cuntası Kıbrıs'a bir askeri darbe gerçekleştirdi. Yunan tarafının yayılmacı politikalarının direkt sonucu Türkiye'yi müdahale etmeye yöneltmiş ve sadece Kıbrıslı Türkler'in değil aynı zamanda Kıbrıslı Rumlar'ın hayatlarını da kurtarmıştır.

Türkiye'nin müdahalesi 1960 garanti antlaşmaları uyarınca gerçekleşmiştir."

KKTC Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakere çabaları hakkında bilgi verdiği konuşmasında, 24 Nisan 2004 referandumu sonrasında yeni bir dönemece giren Kıbrıs sorununda yeni bir durum ortaya çıktığını söyledi. Avcı, adada iki eşit halkın bulunduğu ve hiçbirinin bir diğerini temsil edemeyeceği gerçeğini teyit eden eşzamanlı ayrı referandumlarda güçlü bir "hayır" diyen Rum tarafının Türk tarafıyla güç paylaşımına girişmeye hazır olmadığının anlaşıldığını kaydetti. Avcı, "Kıbrıs Türk

halkı üzerine düşeni yapmış ve bütünlüklü bir çözüm için özgür iradesini kullanmıştır. Artık, uluslararası topluluğun Kıbrıs Türk halkı üzerindeki haksız kısıtlamalar ve sosyal, ekonomik ve siyasi alanlardaki engelleri kaldırma zamanı gelmiştir" diye konuştu.

Turgay Avcı, dönemin BM Genel Sekreteri'nin 28 Mayıs 2004'te Güvenlik Konseyi'ne sunduğu raporunda uluslararası topluluğa, "Kıbrıslı Türkler'e uygulanan haksız kısıtlama ve engellemelerin kaldırılması için işbirliği" çağrısında bulunduğunu hatırlattı. Avcı, yeni genel sekreterin de Kıbrıs ile ilgili raporunda aynı yaklaşımı sergilediğine işaret ederek, AB'nin de Kıbrıslı Türkler'e yıllardan beri uygulanan izolasyonun kaldırılması kararı aldığını ve bu amaçla mali yardım ile doğrudan ticaret tüzüklerinden

oluşan bütünlüklü bir önlemler paketi hazırladığını kaydetti. Avcı, "Mali Yardım Tüzüğü, ana hedefinden saptırılmak üzere birçok değişikliğe uğradıktan sonra geçirilmiştir. Ancak Kıbrıslı Türkler'in AB üyesi ülkelerle ticaret yapmasını sağlayacak ve izolasyonunu sona erdirecek Doğrudan Ticaret Tüzüğü, AB'deki karşıtlarımızın sürekli söz vermesine rağmen hala askıdadır. Bunun ana sebebi, Kıbrıslı Rumlar'ın bu yöndeki çabalarıdır" dedi.

Kıbrıslı Rumlar'ın çözüme ulaşılmadan tek taraflı olarak AB'ye üye olmalarının bir katalizör rol oynamadığına işaret eden Avcı, "AB Dönem Başkanı Portekiz'den Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nü daha fazla gecikmeden geçirmesini ve Kıbrıslı Türkler'in kendi limanlarından AB ülkeleriyle ticaret yapmalarının sağlanması talebimizi yinelemek isteriz" diye konuştu. Avcı, İtalya Parlamentosu'ndan İtalyan hükümetine bu hususta destek vermesini istedi.

"ÇÖZÜM YAKIN BİR GELECEKTE YOK"

KKTC Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Kıbrıslı Türkler'in kapsamlı bir çözümün yakın bir gelecekte gerçekleşemeyeceği kanaatinde olduğunu da söyledi. Çözümsüzlüğün bir istikrarsızlık riski taşıdığını kaydeden Avcı, Kıbrıslı Türkler'in bu nedenle görüşmelerde yapıcı bir tutum izlediğini ve çözümün sağlanabilmesi için birçok açılımlar yaptığını kaydetti. Avcı, Kıbrıs Rum tarafının 8 Temmuz sürecini hem kendilerine uygulanan baskılardan kurtulmak, hem de geciktirme taktikleri uygulayarak kösteklemek için

mükemmel bir fırsat olarak değerlendirdiklerini söyleyerek, "Süreci açık tutmaktaki amaçları Türkiye'nin AB üyelik sürecinde tavizler elde ederek üyeliğini engellemek, dolayısıyla iyice yerleşmiş BM parametrelerini ve çözüme yönelik çalışmaları tasfiye etmektir" dedi. Turgay Avcı, Kıbrıs Rum tarafı için kabul edilebilir bir çözümün ancak Kıbrıslı Türkler'in bir Kıbrıs Rum devleti içerisine asimilasyonuyla olabileceği görüşünde olduğunu kaydetti. Avcı, Rum tarafının bu stratejisinin Rum Lider Tasos

Papadopulos tarafından da itiraf edildiğini söyledi. Kıbrıs Türk tarafının inisiyatifiyle iki liderin 5 Eylül 2007'de BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde bir araya geldiğini anlatan Avcı, "Kıbrıs Türk tarafı, ivedi bir çözümün gerekliliği inancıyla toplantıda BM parametreleri temelinde 2.5 aylık bir hazırlık sürecinin ardından ve 2008 yılı sonunu aşmamayı hedef alarak liderler seviyesinde tam teşekküllü görüşmelerin başlamasını önerdi. Eminim takdir edersiniz ki, Kıbrıs Türk tarafının yaptığı

samimi ve cesur bir öneridir" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Avcı, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonun kaldırılması girişimleri devam ederken hükümetin ülkenin istikrarlı ekonomik kalkınmasını sağlamak için gerekli her türlü çaba ve çalışmayı yerine getirdiğini de kaydetti. Avcı, "Kuzey Kıbrıs'ta liberal ekonomik sistem uygulanmakta ve devletin asgari müdahalesiyle özel sektör desteklenmekte, doğal kaynakların rasyonel kullanılmasına, yüksek katma değer ve istihdam yaratan yatırımlara öncelik tanınmaktadır" dedi. Yabancı yatırımı

özendirmenin kalkınma politikasının öncelikli hedeflerinden olduğunu kaydeden Avcı, şöyle devam etti: "Dolayısıyla, KKTC'de yatırım yapmak isteyenler hükümetin pozitif tutumundan emin olsunlar. Bu bağlamda KKTC dünyanın her yerinden gelecek yatırımcıları memnuniyetle karşılamaya isteklidir. KKTC'de kapsamlı turizm ve iş imkanlarıyla ilgili daha fazla bilgi almak isteyen potansiyel yatırımcılar ve iş adamlarına hizmet etmek için ilgili makamlarımız mevcuttur."

Kuzey Kıbrıs'ın bölgede bir yüksek öğrenim merkezi haline geldiğini, 60 ülkeden 40 binden fazla öğrenci geldiğini kaydeden Avcı, yüksek öğrenimin turizmin yanında ülkeye ekonomik olarak önemli ölçüde katkıda bulunan başlıca sektör olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanı Avcı, KKTC'deki üniversitelerin, Kıbrıs Rum yönetiminin kışkırtmalarıyla uygulanan haksız kısıtlamalara maruz kaldığına işaret ederek, "Bu tür çabalar temel insan haklarının ihlal edilmesi anlamına gelmekte ve öğrencilerin hayatları ve

kariyerlerine ve Kuzey Kıbrıs'taki yüksek öğrenimin geleceğine zarar vermektedir" dedi.

Yüksek öğretime ek olarak, turizmin de Kuzey Kıbrıs'ta önde gelen hizmet sektörlerinden olduğunu kaydeden Avcı, "Misafirperver insanlarıyla, zengin kültürel mirası, bozulmamış, kirlenmemiş doğal güzelliğiyle ve Akdeniz ile uluslararası mutfaklarıyla hizmet veren lüks otelleriyle Kuzey Kıbrıs turistler için aranan bir ülkedir" diyerek sözlerini tamamladı.

Bu arada Avcı, İtalyan parlamentosunda KKTC vatandaşlığına geçen İtalyan Milletvekili Maurizio Turco ve Radikal Parti MKYK üyesi Marco Perduca'ya KKTC pasaportlarını teslim etti.

(DK-SŞ-SŞ-NÇ-D)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Dünya

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title