'Justin Olmak İstemedim'

'YABANCI DAMAT' DİZİSİNİN NİKO'SU ÖZGÜR ÇEVİK, İLK ALBÜMÜ 'DÜŞ-ÜN-CE'Yİ ÇIKARDI. PİYASAYA BİR HAYLİ İDDİALI GİREN ÇEVİK, OYUNCULUĞUYLA İLGİLİ DE 'OYUNCULUĞU BEN SEÇMEDİM. ZATEN OYUNCULUK YAPMAM HADSİZ BİR DAVRANIŞTI' DİYOR..

Yakışıklı, karizmatik ve beyefendi... 'Akademi Türkiye' programıyla şöhrete kavuşan Özgür Çevik belki yarışmanın birincisi olmadı ama şans her daim onun yüzüne güldü. Yarışmadan çıkar çıkmaz 'Yabancı Damat' dizisinin Niko karakteriyle herkesin kalbinde taht kuran Çevik, ardından da 'Romantika' isimli müzikalde zengin genci oynadı. Artık herkes onu oyuncu olarak anmaya hazırlanıyordu ki Çevik, ilk albümünü geçtiğimiz gün piyasaya çıkardı. 'Düş-ün-ce' isimli albüm için dört yıl emek harcayan Çevik, kimilerinin ondan beklenen pop tarzını değil, rock tarzını seçmiş. Özgür Çevik'le oyunculuğu ve yeni albümünü konuştuk.

'Akademi Türkiye' programının ardından dört sene sonra bu albümü yaptınız. Neden bu kadar ara verdiniz?

Bunun nedeni yarışmadan sonra hemen 'Yabancı Damat' dizisinin başlaması ve dizinin başarısı... Dizi hem çok zaman alıyordu hem de daha şarkılar kafamın içinde oluşmamıştı. Zamana ihtiyacım vardı. Yarışmadan çıkmış olmak demek hemen albüm yapabilecek tecrübeye sahip olmak anlamına gelmiyor. Sadece biraz tanınmış olmak anlamına geliyor. Tanınmış olmak da bir şeyleri anlatmaya yetecek bir durum değil!

'Akademi Türkiye'den sonra herkes sizin şarkıcılık yapacağınızı düşündü ama siz oyunculuğu seçtiniz.

Aslında oyunculuğu ben seçmedim. Bu piyasada seçimler insanın kendisine ait olmuyor. Gelen bir sürü teklif oluyor onu siz değerlendirmeye alıyorsunuz. Biraz hadsizce bir davranıştı bu geçiş ama bu hadsizliğinde farkında olduğum için daha fazla çalışma ihtiyacı duydum. Madem yapıyorsun, 'O zaman iyi bir şeyler yap' durumu oldu. Şans da, kadro da çok yardım etti. Ben seçtim diyemem.

Yarışmadan çıktıktan sonra sudan çıkmış balığa döndünüz mü?

Tabii. Bocaladım. Hâlâ da bocalıyorum. İnsan şapşallaşıyor neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamaya çalışıyor. Ben de öğrenmeye çabalayıp, beklentilerimi azaltıyorum.

Albümün adı 'Düş-ün-ce'. Bu isim nereden çıktı?

Bunun birçok anlamı var. Düşmekle alakası var, düşünceyle, üne düşmekle alakası var... İsim babası Mete Özgencil. Benim ise bu albüme bulduğum isim 'Kir'di. 'Ailenizin temiz çocuğu Özgür' baskısı yüzünden bu ismi vermeyi düşünmüştüm ama bu isim daha güzel.

Albümde 10 tane parça var. Söz ve müzikleri size ait. Bir ropörtajınızda 'Başkalarının parçalarını ilk albüme almak istemem, alırsam da ismi duyulmamış insanlardan alırım' demişsiniz.

Bu yapmak isteğiniz işle alakalı... Eğer yapmak istediğiniz iş, popüler bir işe dahil olmaksa o zaman başkalarının parçalarını rahatça oktuyabilirsiniz, bu pop piyasasında çok olan bir şey... Yadırgadığım bir şey değil ama benim istediğim bu değildi. Anlatmak istediğim bir sürü şey varken ve albüm yapma nedenim bu olacakken, başkalarının şarkılarını okumak bana mantıklı gelmedi.

Bu albümle hedefiniz ne?

Ben bir şeyler anlatmak için yapıyorum. Albüm çok satsın tabii ki isterim ama tek kriter bu değil! Çok satabilir ama sana ait değildir. O zaman hiçbir anlamı yok! Buradaki her şey bana ait. Bir tane cover var, Fikret Kızılok'un, o kadar. Başarılı olacaksa da olmayacaksa da o olsun. Ne kadar güzel bir şey insanın kendisine ait bir şey yapması...

Albüm hakkında eleştiriler olumsuz olursa ne yapacaksınız?

İçime döneceğim ama olumlu olsa da içime döneceğim. Benim için olumsuza inanmak olumluya inanmaktan daha kolay. Dışarıdan gelip de kimse beni yerden yere vuramaz. Çünkü ben bunu zaten kendime yapıyorum. Uzun bir ara da verebilir, baştan başlayabilirim. Başka yapacak bir şeyim yok ki! Şu anda yapmak istediğim, kendimi en iyi anlatabildiğim alan bu!

Sizin oyunculuktaki başarı kriteriniz nedir?

İkinci ve üçüncü işte görebileceğim bir şey bu. Bir insanı ilk işiyle değerlendirmek, pek akıl kârı değil! Sonra yapacağı işlere de bakmak lazım. Ben kendim için de söylemiyorum bunu, izleyiciler için de söylüyorum. Ben de bilmiyorum ama elimden geleni yapıyorum, yapacağım da... Bundan sonraki işimde de başarılı olmaya çalışacağım.

Peki hiç oynamayacağım, yapmayacağım dediğiniz bir iş var mı?

Demiyorum ama senaryoyu okuduğun zaman hissedip, hissetmediğinden anlıyorsun. Ama kurallar koymak bana mantıklı gelmiyor. Kurallar koyarak gelmedim buraya... Bu süreç öyle bir süreç değil! Yine seçtim ama baştan kalıplı kurallar koymadım. Yarışmadan sonra oyunculularla tanıştım. Bundan da çok mutluyum.

Albüm öncesinde 'Beni Justin Timberlake yapmaya çalıştılar' diyordunuz.

O kadar büyütmemek lazım. Bana bir sürü teklif geldi ve aralarından bir-iki tanesi bu yöndeydi. Yapımcı bana örnek verirken onu örnek vermişti. Nasıl olur, ne düşünürsün diye... Bildiğimiz Türk pop gibi şeyler yapmamı istediler. Ben de araştırdım ve çok da iyi çalıştığımız Stardium'u buldum. İyi ki onlar olmamış. Benim hayalini kurduğum şeyler değildi.

Sizin hayalini kurduğunuz şey neydi?

Kendi derdimi anlatabilmek... Söyleyecek bir şeyleriniz vardır da anlatmak isterseniz. Benim için de öyleydi. Kendimle hesaplaşmanın albümüydü bu... Yaşadığım şeyleri algılama çabalarım ve değerlendirmelerim... Yalnızlıklarım, korkularım da denebilir.

Aileniz bu albümü nasıl buldu?

Onlar daha soft bir şey bekliyorlardı. Albümün bu kadar sert olmasını beklemiyorlardı ama çok beğendiler. Bence bu albümü dinleyen herkes de şaşıracak. Çünkü insanlar benden pop müzik albümü bekliyor. Kimi de 'Yabancı Damat'tan dolayı Yunan ezgileri bekleyebilir. Ama bu albüm biraz sert... Şaşırtacağım!

Barış Akarsu'nun ölümü müziğinizi etkiledi mi?

Tabii... İnsanın tanıdığı, aynı amaçla yola çıktığı birini yolunda çok parlak giderken, başka bir yere gitmesi insanı çok etkiliyor. Yola beraber çıktık, bir şeyler paylaştık ve ilerliyorduk. Hani arada birbirimize bakıp takip ediyorduk. Dışarıda çok sıkı-fıkı bir görüşmemiz yoktu; onun da çok işi olduğu için görüşme durumumuz pek olmuyordu. Ama manevi bir yerden bağlanıyorsun. İnsan kendini de değerlendirmeye başlıyor. 'O yolda ilerlerken böyle oldu. Ben de mi böyle olacağım?' diye başlayan cümle niye öyle oldu diye devam ediyor.

Siz yarışmadan çıktıktan sonra eleştiri neydi?

Oyunculuğumu, sesimi beğenen de beğenmeyenler de oldu. Olumsuz şeyi okuduğum zaman üzüldüm. Olumsuz bir görüş varsa 'Bunu ben yapmış olabilirim de olmaya bilirim de' diye düşündüm. Çünkü bazen olumsuz eleştiri yapan kişiye de onun altına da bakmak lazım. Benim tercih ettiğim, herkesin eleştirisini içtenmiş gibi düşünüp bir iç hesaplaşmaya gitmek olur. 10 sene sonra da olsa yine kendime dönerim. Bu iyi bir şey mi? Hayır geciktiren bir şey, olumlu bir şey olduğunu söyleyemem ama her seferinde bir kez daha değerlendiriyorsun kendini...

Sabah

Haberler