İzmir: İzmir'de Perakende Sektörü Tartışılacak

İzmir'de, 14 Aralık'ta düzenlenecek "Büyük Mağazaların Ekonomik ve Sosyal Yaşama Etkileri" konulu panelde,

İzmir Hilton Oteli Barbaros Paşa Salonu'nda gerçekleştirilecek olan panele, esnaf odaları yöneticileri ve üyelerinin, özellikle bakkal esnafının büyük ilgi göstermesi bekleniyor. Büyük mağazaların yol açtığı sıkıntıları ekonomik, sosyal ve yasal açılardan ele alarak tarafsız ve özgür tartışma ortamı oluşturmayı hedefleyen panel, İzmir protokolünü, bilim adamlarını, hukukçuları, perakende uzmanlarını, şehir planlamacılarını, KOBİ temsilcilerini, esnaf sanatkarları ve halkı biraraya getirecek. İzmir Esnaflar ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkan Danışmanı Doğan Albayrak'ın yöneteceği panelin açılış konuşmalarını İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş ile İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Ali Susam yapacak. TBMM Sanayi Ticaret Komisyonu üyelerinden İzmir milletvekili Sedat Uzunbay, İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da görüşlerini dile getireceği panele Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken de katılacak.

Türkiye'de perakende sektöründe hızlı ve kontrolsüz değişimlerin yaşandığını belirten İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Ali Susam, kuralsızca sürdürülen haksız rekabetin, ekonomik ve sosyal yaşamı olumsuz etkilediğini söyledi. Susam, "Hedefimiz kamuoyunda Hipermarketler Yasa Tasarısı olarak bilinen düzenlemenin ivedilikle ve en doğru şekliyle yasalaşmasına katkı koymak, bu yönde kamuoyunu harekete geçirmek ve atılacak adımların küçük işletmelerin lehine oluşmasını sağlamaktır. Unutulmaması gereken şudur ki; güçlü ekonomileri ayakta tutan en önemli etkenlerden biri, küçük işletmelerin milli gelirden aldığı payın yüksekliği ve adaletli gelir dağılımıdır" dedi.

Perakende sektöründeki gidişatın düşündürücü boyutlara ulaştığını kaydeden Susam, "TBMM'den bir türlü çıkarılamayan Hipermarketler Yasa Tasarısı, sadece esnafı değil, tüccarı, sanayiciyi, tüketiciyi, çiftçiyi de yakından ilgilendirmektedir. Çünkü perakende sektöründe yabancı sermayenin ağırlığı artmaya başlamıştır. Bilançolarında zarar göstermelerine rağmen büyük alışveriş merkezlerinin yüksek rakamlarla yabancı sermaye tarafından satın alınması dikkat çekicidir. Yalnız kar amacı güden yabancı yatırımcıların, düşük maliyetlerle ithal edecekleri ürünlere raflarında daha fazla yer vermesi, yerli üreticiyi, aracıyı, tüccarı ve zincirin son halkasında tüketiciyi olumsuz etkileyecektir. Biz yabancı sermayeye karşı değiliz. Ancak yabancı sermayenin de kendine ait üretim, yatırım ve istihdam üçgenini yurdumuzda kurması gerektiğini düşünüyoruz. Ne var ki mevcut durumda yabancı sermaye ülkemizde yatırım ve istihdam gerçekleştirmeyi değil, perakende sektöründeki sıcak parayı çekmeyi, karlı sektörleri satın alarak piyasalara hakim olmayı amaçlamaktadır. Bu durum da sorunu sadece esnafın sorunu olmaktan çıkarmaktadır. Tüccar, sanayici, üretici ve tüketici, her kesim, perakende sektörünü düzene sokacak yasal düzenlenmenin bir an önce hayata geçirilmesi için dayanışmaya girmeli, aynı sesi çıkarmalı, kamuoyu baskısı yaratmalıdır. Biz İzmir'de bu anlamda ilk kıvılcımı çakıyoruz. Bu noktada artık görev hükümete ve Meclis'e düşmektedir. TBMM Başkanımız Bülent Arınç'ın İESOB ziyaretinde de ifade ettiği gibi, kamuoyunda Hipermarketler Yasası olarak anılan tasarının bir an önce kanunlaşması zaruri hale gelmiştir. Parti ayırımı gözetmeksizin TBMM'nin her üyesinin kanunlaşma sürecine katkı koyması gerekmektedir. Çünkü böyle bir düzenlemeye Türkiye'nin ihtiyacı vardır" dedi.

Hipermarketlerin bir dünya gerçeği olduğunu ifade eden Susam, "Şunu önemle belirtmek gerekir ki, esnaf ve sanatkar camiası, büyük alışveriş merkezlerine karşı değildir. Ancak esnafın haksız rekabete dayanacak gücü kalmamıştır. Küçük işletmeler kurallara saygılı, yasalarla düzenlenmiş serbest piyasa ekonomisi şartları içinde her türlü rekabete hazırdırlar. Piyasaları düzenleyecek bir yasanın yürürlüğe girmesini hipermarket yöneticileri de desteklemelidir, çünkü çağdaş dünyada da sistem bu şekilde işlemektedir. Türkiye'deki perakende sektörünün gelişmesi rekabet gücünün topyekün artması, bu yasal düzenlemelerle ivme kazanacaktır. Üyesi olmaya çaba gösterdiğimiz AB ülkeleri ve Amerika'da bu süreç yaşanmış ve bu ülkeler yaptıkları yasal düzenlemelerle küçük işletmelerini koruyacak tedbirleri almışlardır. Almanya'da şehir merkezinde hipermarket açılması yasaklanmıştır. Mevcut hipermarketlerin çalışma saat ve günlerinde ise kısıtlamaya gidilmiştir. Fransa'da Royer Kanunu'na göre hipermarket açmak için yörenin belediye başkanlarının, esnaf ve tüketici temsilcilerinin yer aldığı komisyonun onayı gerekmektedir. İtalya'da da hiper ve grosmarketlerin şehir merkezinde faaliyet göstermeleri, mevcut küçük işletmelerin işleyişini bozmamak için çeşitli şartlara bağlanmıştır. Amerika'da hipermarketlerin küçük esnafı yok etmesini önlemek için rekabet yasaları etkin olarak kullanılmaktadır. Türkiye'de ise 'Tüketim Maddeleri ve İhtiyaç Malzemelerinin Satışını Yapan Büyük Mağazaların Kurulması Hakkındaki Kanun Tasarısı' henüz yasalaşmamıştır. Esnaf sanatkarlarımızın beklentileri, AB ülkeleri ve Amerika'daki uygulamaların Türkiye'de de artık dikkate alınmasıdır. Anayasa'nın 173. maddesinde 'Devlet esnafını koruyucu tedbirler alır' denilmektedir. Bu nedenle söz konusu tasarının ve bu tasarıyı izleyecek düzenlemelerin esnaf sanatkarın haklarını gözetecek şekilde hazırlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Haberler