Frida Kahlo sözleri neler? Frida Kahlo'nun Diego'ya yazdığı mektuplar neler?

Çağımızın ikonik ressamlarından biri olan Frida Kahlo, hüzün dolu hayat hikayesini yaptığı resimler ve söylediği sözlerle paylaşmıştır. Kendine has tarzı ve görüşleriyle sanat hayatında önemli bir yer edinen Kahlo, feminist sözleriyle de dikkat çekmiştir. Kendisi gibi ressam olan aşkı Diego Rivera ile olan inişli çıkışlı romantik ilişkisi ve düşük yapması Frida Kahlo'nun yaşamını derinden etkilemiştir. Peki Frida Kahlo sözleri neler? Frida Kahlo'nun Diego'ya yazdığı mektuplar neler?

FRİDA KAHLO SÖZLERİ NELER?

''Diego, gerçek, öyle büyük ki ne konuşmak ne uyumak ne dinlemek ne sevmek istiyorum...''

Büyüyünce insanın kendini nasıl yalnız hissettiğini göreceksin.

Başıma en iyi gelen şey acı çekmeye alışmaya başlamam…

Birinin beni çok sevmesi benim için pek bir şey ifade etmiyor. Ben daha çok nasıl sevdiği ile ilgileniyorum. Mühim olan yormadan sevmek, güzel sevmek…

Beni anlamadın demeyeceğim beni anladın. Zaten en dayanılmaz acı buydu. Sen beni anladın. Anladığın halde canımı yaktın.

Sessizlik bir kadının en sesli ağlamasıdır. Eğer bir kadın seni görmezden gelmeye başladıysa onu çok fazla incittiğinden emin olabilirsiniz.

Seni sevmeye başlayalı çok uzun zaman oldu. Küçük bir kız çocuğu idim seni sevmeye başladığımda. Şimdi ise bedeni çürümeye başlayan yaşlı bir kadınım. Bütün bedenler çürüyor aslında Diego'm. Eskiyor bütün bedenler.

Ben hasta değilim sadece kırgınım. Ama yaşadığım müddetçe resim yapabilirsem kendimi mutlu sayacağım.

İki büyük kaza geçirdim Diego. Tramvay ve sen. En kötüsü sendin!

Bir dağın içi ancak başka bir dağ bilebilir.

Tutku acıyı değişime götüren köprüdür.

Yürüyemezsem dans ederim.

Kendi portrelerimi yapıyorum çünkü çoğu zaman yalnızım ve en iyi bildiğim insan da benim.

İlk aşk kedi gibi sessizce yanaştı. Onun gelişini ne gördüm, ne duydum.

Güzellik ve çirkinlik bir seraptır. Eninde sonunda herkes içinizi görür.

Bulutların çerçeveye doğru taşması gerek, diye düşünüyordu. Her şey insandan dışarıya taşmıyor mu, kan, gözyaşı, bulutlar, hatta yaşamın ta kendisi. Oturduğu yerde, büyük aynada kedisini görüyordu. Allah kahretsin. Görüntümüz hep bize geri dönüyor.

Ahlak ve namus deyince sadece kadından konuşmaya başlayan herkes ahlaksız ve namussuzdur.

Bir gün her şey yoluna girerse, umarım hala hevesim ve isteğim kalmış olur.

İçimde kırk kadın, kırkı da yabancı, kırkı da öteki…

Ben haklı olmak istemiyorum kimse benden özür dilemesin. Beni sadece rahat bırakın, ben sizin ne istediğinizi bilmeyen yanınızla savaşamam.

FRİDA KAHLO'NUN DİEGO'YA YAZDIĞI MEKTUPLAR NELER?

Diego,

Gerçek öyle büyük ki, ne konuşmak ne uyumak ne dinlemek ne sevmek istiyorum.Kendimi tuzağa düşmüş hissetmek, hiç kan korkusu olmadan, zamanın ve büyünün dışında, senin kendi korkunun ve büyük ıstırabının içinde, ve kalbinin atışında. Tüm bu deliliği senden isteseydim, biliyorum sessizliğinde sadece karmaşa olurdu. Bu saçmalıkta senden şiddet istiyorum ve sen, sen bana incelik veriyorsun, ışığını ve sıcaklığını. Seni resmetmek isterim, ama bu şaşkınlığım içerisinde, hiç renk yok çünkü çok renk var, büyük aşkımın somut hali.

Diegom,

Gecenin aynası. Gözlerin tenimde yeşil kılıçlar. Ellerimizin arasında dalgalar. Tamamın seslerle dolu bir boşlukta – gölgede ve ışıkta. Sana rengi yakalayan OKZOKROM dediler. Bana KROMOFOR – renk veren. Sen sayıların tüm kombinasyonlarısın. Hayat. Dileğim çizgileri şekilleri tonları hareketi anlamak. Sen gerçekleştiriyorsun ve ben alıyorum. Sözün boşlukta seyahat edip benim yıldızlarım olan hücrelerime ulaşıyor, sonra senin hücrelerine gidiyor ki onlar da benim ışığım.

Çok sevgili Bay Diego,

Bu mektubu bir hastane odasından, ameliyathaneye girmeden evvel yazıyorum. Acele etmemi istiyorlar ama öncelikle yazdıklarımı bitirmekte kararlıyım çünkü geride yarım kalmış hiçbir şey bırakmak istemiyorum. Özellikle de bana ne yapacaklarını bildiğim tam şu an da. Bacağımı keserek gururumu incitmek istiyorlar. Kesmek gerektiğini söylediklerinde, bu haber beni herkesin beklediği bir şekilde etkilemedi. Hayır, yeniden, belki de yüzünce kez seni kaybettiğimde ben zaten sakat bir kadındım ve yine de hayatta kaldım.

Ben acıdan korkmam ve sen de bunu çok iyi biliyorsun. Acı adeta iliklerime işlemiş benim, ama yine de itiraf etmeliyim, yalnızca kız kardeşimle değil diğer pek çok kadınla beni her aldatışında öyle çok acı çektim ki. Onları kandırmana nasıl izin verebildiler? Cristina yüzünden kızdığıma inanıyorsun sen ama bugün bunu itiraf ediyorum ki sebebi o değildi. Sebebi ben ve sendik. Öncelikle benim yüzümdendi çünkü ne aradığını, arıyor olduğunu, onların verip de benim sana veremediğimin ne olduğunu hiçbir zaman anlayamadım. Birbirimizi kandırmayalım Diego, bir insanın verebileceği ne varsa verdim ben sana ve ikimizde bunu biliyoruz. Ama yine de, böyle çirkin bir orospu çocuğunun tekiyken nasıl oldu da bu kadar çok kadının aklını çelebildin?

Bu mektubu yazma sebebim, bu hayatımızda ve kim bilir lanet olası daha kaç tanesinde önceden birbirimize yaptığımız suçlamaların üstüne yenisini eklemek değil. Sebep bacağımın kesiliyor oluşu (lanet olası şey, sonunda umduğunu buluyor işte). Kendimi uzun bir zamandır yarım hissettiğimi sana söylemiştim, ama ne diye diğer herkes de bunu bilmek zorunda ki? Bu parçalanmış halim şimdi herkesin, seningözünün önünde olacak… Bu yüzden başkasından duymadan evvel benden öğrenmiş ol diye sana söylüyorum. Bizzat yüz yüze söylemek için evine gelemeyişimi mazur gör, ama söz konusu şartlar ve durumum sebebiyle tuvalete gitmek için bile odadan çıkmaya iznim yok. Niyetim kendimi sana ya da bir başkasına acındırmak değil ve suçluluk duymanı da istemiyorum. Artık seni kesip attığımı, bıraktığımı bilmen için yazıyorum sana. Mutlu ol ve beni bir daha arama. Ne senden bir haber almak istiyorum ne de senin benden bir haber almanı. Eğer ölmeden önce tadını çıkaracağım bir şey varsa, o da senin lanet olası aşağılık suratının bahçemde gezindiğini görmeyecek olmaktır. Hepsi bu kadar, şimdi gidip gönül rahatlığıyla kesilebilirim.