Türkiye Zengileştikçe Obez Sayısı Artıyor

Dünyada 400 milyon civarında obez olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Canan Öcal Kuzum, Türkiye'nin zenginleştikçe obez sayısının da artığını söyledi.

Obezite hastalığı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunu olmaya devam ediyor. Obezite hastalığının, bedenin yağ kütlesinin yazsız kütleye oranının aşırı atması sonucu, boy uzunluğuna göre vücut ağırlının arzu edilen düzeyin üstüne çıkması olduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Canan Öcal Kuzum, "Obezite, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 1997 yılında obeziteliğin küresel bir epidemi haline geldiği ve mutlaka tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalık olduğunu ilan etti. WHO verilerine göre, dünyada 400 milyonun üzerinde obez ve 1 milyar 600 milyon civarında da hafif şişman birey bulunuyor. 2015 yılında bu oranın 700 milyon ile 2 milyar 300 milyona ulaşacağı düşünülüyor. Ülkemizde obezite görülme sıklığını saptamaya yönelik çalışmaların sayısı maalesef ulusal düzeyde fazla değil. Boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının değerlendirildiği 'Türkiye Beslenme, Sağlık ve Gıda Tüketimi Araştırması' verilerine göre, 1974 yılında ülkemizde şişmanlık hızı erkeklerde yüzde 7.6, kadınlarda yüzde 25 iken, 1984 verilerine göre bu hız erkeklerde yüzde 12.9 ile yüzde 33 olarak rapor edilmiş. Obezite hastalığı, hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, safra kesesi taşı, karaciğer yağlanması, artroz, reflü özefagut, gut, adet görme bozuklukları, felç, uyku apnesi ve kadınlarda aşırı tüylenme görülme sıklığını artırmaktadır" dedi.

Vücuttaki yağ dağılımının en basit göstergesinin bel-kalça oranı olduğunu söyleyen Kuzum, "Tek başına bel çevresinin ölçülmeside karın yağ dağılımı ve sağlığın bozulmasına bir gösterge olarak pratik kullanımı sağlamaktadır. Bel çevresi kadınlarda 88 santim, erkeklerde 102 santimin altında olmalıdır. Kilo verildiğinde kalp hastalığı oluşma riski, yüksek kan basıncı azalır ve yüksek kan şekeri, yağlı karaciğer, uyku apnesi ile kan yağları düzelir. Obezite, diyet, egzersiz, davranış tedavisi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedaviyle iyileştirilebilir" diye konuştu.

Obezitenin yaşlanma ile birlikte artığını ifade eden Kuzum, 55-59 yaş grubunun yüzde 34.8, 40-55 yaş grunbundaki kişilerin de yüzde 30'unun obez olduğu anlattı. Türkiye'de Erişkinlerde Kalp Hastalığı Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışmasına göre ise 25-34 yaş grubu yetişkin bireylerde obezite sıklığı giderek artıyor. Ülkemiz, obezitenin sorun olduğu birinci grup ülkeler arasında yerini aldı. Zenginleştikçe obez oluyoruz. Çağın bu hastalığına karşı mutlaka önlem almalıyız. Kişinin yaşam kalitesini düşürerek ömrünü de kısaltıyor. Açlık diyetleri ve çok düşük kalorili diyetler hızlı kilo kaybına sebep olur. Ancak sağlığa da zararlıdır. Bu tür diyet yapanlarda birçok hastalık belirtileri görülebilir" şeklinde konuştu.

(MEA-OMR-ÖK-Y)

Haberler