Otizmli çocuklar için devlet desteğiyle "yatılı yaşam merkezleri kurulması" önerisi (1)

Otizm Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Çayan, aileleri hayatta olmadığı zamanlarda da otizmli çocukların kalabileceği, denetlenen, korunaklı yaşam merkezleri olmasını istediklerini belirterek, "Projemiz var ama maalesef çok maliyetli. Devlet bu projede yer almalı ve bir şekilde kaynak oluşturmalı ki bu çalışmamızı hayata geçirebilelim." dedi.

Aynı zamanda otizmli bir oğlu bulunan Çayan, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Çayan, Ankara'da 2010 yılında kurulan Otizm Vakfına otizm tanısı aldıktan sonra her yaş grubundan kişilerin gelebildiğini söyledi.

Kurumda herkese eşit şekilde fayda sağlamaya çalıştıklarını belirten Çayan, spor merkezi, özel eğitim merkezi ile iş ve mesleki eğitim merkezi olmak üzere 3 ana bölümde şu an 70 öğrencinin eğitim gördüğünü ifade etti.

Vakıfta ahşap, çikolata, meyve cipsi ve erişte atölyeleri gibi etkinlik alanlarının da bulunduğunu anlatan Çayan, bu atölyelerin, otizmli çocukların üretime katılmaları açısından çok önemli olduğunu vurguladı.

"Son 5 yılda toplam binin üzerinde öğrenciye eğitim verildi"

Çayan, "Vakıf olarak son 5 yılda neler yaptık?" başlığı altında bir rapor hazırladıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Burada son 5 yılda toplam binin üzerinde öğrenciye eğitim verildi. Bunların içinde devamlı gelen öğrencilerimiz var ama sürekli öğrenci sirkülasyonumuz da var. Otizmden etkilenme oranına bağlı olarak çocuğun aldığı eğitimlerden gördüğü fayda değişiyor. Otizmden ağır etkilenen bir çocuksa gelişmesi zor oluyor ama az etkilenmişse çok ciddi yol alabiliyoruz. Çünkü biz yapılmayanı yapıyoruz. Türkiye'de normalde haftada 2 saat özel eğitim veriliyorsa biz bunu haftada 16, hatta 40 seanslara çıkarıyoruz. Özellikle spordan müthiş şekilde fayda görüyoruz, çocukların davranışlarında çok ilerleme sağlıyoruz."

Otizmin tek çaresinin "eğitim" denildiğini fakat Türkiye'de çok az eğitim imkanı verildiğini aktaran Çayan, "Tek çaresi eğitim olan bir konuda biz haftada iki seans ya da raporuna göre grup da varsa 3 seans özel eğitim merkezlerinde eğitim veriyoruz. Bu saatin artırılması gerekiyor. Biz aslında farkındalığı devletin farkına varması anlamında söylüyoruz. Devlet, kamu bu işin farkına varmalı ki artık bir planlama yapılmalı. Bunun ayrıntılı, kapsamlı yasal düzenlemesinin olması gerekiyor." diye konuştu.

Çayan, merkeze gün boyu gelen çocukların yanında yaşam koçu gibi görev yapan, öz bakım ve yaşam becerilerini de çalıştıran eğitmenlerin bulunduğunu söyledi.

Bunun aileler için müthiş bir olay olduğunu vurgulayan Çayan, bu sayede ailenin sabahtan akşama kadar özel işlerini yapabileceğini, kendine zaman ayırabileceğini ve akşam çocuklarıyla buluştuklarında daha verimli zaman geçirmelerinin sağlanabileceğini dile getirdi.

"İhtiyaç halinde çocukların 1, 2 gün kalabilecekleri bakım yeri olsun istiyoruz"

Otizmli çocukların anne ve babalarının ciddi bir rahatsızlığı durumunda, çocuklarını güvenle bırakacakları bir yer olmadığını söyleyen Aydın, ailelerin çocuklarına bağımlı şekilde yaşam sürdüğü için onlarsız cenazeye, düğüne veya yemeğe gidemediğini söyledi.

"Vakıf olarak nihai amacımız bir yaşam merkezi açmak." diyen Çayan, şöyle konuştu:

"Çocukların hayatlarını geçirebilecekleri, orada çalışabilecekleri, eğlenecekleri, spor yapabilecekleri, sosyalleşebilecekleri bir merkez olsun istiyoruz. Önceliğimiz, ihtiyaç halinde çocukların 1, 2 gün kalabilecekleri konukevi, misafirhane gibi bir bakım yeri olması. Merkezimize yakın bir yer olsun ki gündüz orada kalan çocuklar buraya gelsin sporunu yapsın, atölyede çalışsın, sosyalleşsin. Nihai amacımız, çocuklarımızın yaşlılığımızda, ölümümüzden sonra da kalabilecekleri denetlenen, korunaklı ama her şeyiyle çalışma alanlarının da olduğu yaşam merkezleri olması. Projemiz var ama maalesef çok maliyetli. Devlet bu projede yer almalı ve bir şekilde kaynak oluşturmalı ki bu çalışmamızı hayata geçirebilelim."