Müsiad: "Turizm, Organik Tarım ve Seracılık Cari Açığı Kapatır"

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Akdeniz bölgesinde sosyo ekonomik kalkınma için turizm, organik tarım ve seracılıkta yenilikçiliğe odaklanarak markalaşmaya önem verilirse Türkiye'nin cari açığını kapatabileceğini bildirdi.

MÜSİAD Antalya Genel İdare Kurulu (GİK) Sonuç Bildirisi yayınlandı. Sonuç bildirisinde; Türkiye'nin dengeli kalkınması için "Bölgesel Yenilikçilik Stratejisi"nin iyi yönetebilmesi gereğine dikkat çekildi. Bildiride, "Turizm ve tarımda ülkenin lokomotifi olan Akdeniz bölgesinde kalkınmanın reçetesi yenilikçilik stratejisi olmalı" uyarısında bulunuldu. Sonuç bildirisinde Akdeniz Bölgesi'nin kalkınmasına yönelik şu önerilere yer verildi:

"DOĞRU BİR TEŞVİK SİSTEMİ ŞART"

Kamunun altyapı sorunlarını görmezlikten geldiği ve furya ekonomisinin kaçınılmaz bir sonucu olarak sahillerde küçük tesis patlamalarının yaşandığı belirtilen bildiride, pazarlamaya dönük haksız rekabet olaylarının da turizmi baltaladığı belirtildi. Bu durumu önlemek için bölge illerinin tümünü kapsayan Turizm Master Planı'nın hazırlanarak uygulanması ve doğru bir teşvik sisteminin şart olduğu vurgulanan bildiride, yargı kararıyla ormanların turizme tahsis edilmesinin önlenmesinin Turizm Bakanlığı'nın 2023 Turizm Stratejisi'nde revizyonu zorunlu kıldığına işaret edildi.

KDV İNDİRİMİ İSTİHDAM İÇİN YETERLİ DEĞİL

Turizm sektöründe hizmetler çerçevesinde sunulan yiyecek ve içeceklerdeki KDV oranının 2008'den itibaren yüzde 18'den 8'e düşürüleceği hatırlatılan bildiride, bunun olumlu bir karar olduğu belirtildi. Bildiride, sektörün istihdam oluşturucu boyutta katma değer üretebilmesi için KDV indiriminin tek başına yeterli olmadığı ifade edildi.

MARKALAŞMA TURİZM GELİRİNİ ARTIRIR

Son yıllarda Antalya'nın, yerli ve yabancı futbol kulüplerinin yaz ve kış kampları için tercih edildiğine işaret edilen bildiride, turizm potansiyelinin, sportif turnuvalar, golf müsabakaları, kongre ve fuar gibi etkinlikler ile çeşitlendirilmesi markalaşmayı beraberinde getireceği ifade edildi. Sürdürülebilir markalaşma için; turistlere alışageldikleri tatil anlayışının ötesini sunabilmesi, tarih ve kültür zenginliğinin öne çıkarılması, Türkiye'ye özgü değerlerin iyi tanıtılması ve turistlerin güvenlerini sağlamak için ses getiren tanıtım kampanyalarının yapılması gerektiği anlatıldı. Bildiride, bunlar yapılırsa turizm gelirini önemli ölçüde artıracağı kaydedildi.

TARIM VE SERACILIK TURİZME FEDA EDİLMEMELİ

Akdeniz bölgesi ve Antalya'da tarım sektörü, ekim alanlarının daralması ve maliyetlerin sürekli artması gibi önemli sorunlarla boğuştuğu belirtilen bildiride, bu kapsamda organik tarım ve seracılığın turizme feda edilmemesi, turizmle birlikte geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Tarımda markalaşma sağlanırsa büyük bir katma değer yaratılabileceği ifade edilen bildiride, "Stratejik bir sektör olan tarımın kendi haline bırakılamayacağı açıktır. Kamu, planlama ve sektörün önünü açma, özel sektör de yeniden yapılanma ve markalaşma konusunda üzerine düşeni yapmalıdır" denildi.

"ÖRNEK İŞLETME, LİDER ÇİFTÇİ" MODELİ

AB sürecinde iller için üzerinde durulması gereken en önemli konunun klasik tarım uygulamalarının sanayi tarımına dönüştürülmesi olduğu kaydedilen bildiride, "Örnek işletme, lider çiftçi modeli" önerisi getirildi. Türkiye tarımı ancak örnek işletme ve lider çiftçilerle tarım sanayine dönüşebileceği ileri sürülen bildiride, bu sayede paketleme, depolama, meyve-sebze işleme ve taşıma sektörlerinde de önemli ölçüde canlanma yaşanacağı, istihdam, rekabet ve markalaşma ortamının oluşacağı vurgulandı. Hükümetin organize tarım bölgeleri oluşturarak sektörün önünü açması gerektiğine dikkat çekilen bildiride, yüksek teknolojiyle tohum üretecek bir araştırma-geliştirme merkezinin kurularak tohum ithalatına her yıl milyonlarca dolar ödenmesinin engellenebileceği bildirildi. Bildiride şu ifadelere yer verildi:

"Organize Sera Bölgesi kurulmasının tarımsal ihracatın desteklenmesinin, eskimiş sulama sistemlerinin modernleştirilmesinin, katma değeri yüksek sebze ve meyve türlerinin üretimine yönelik projeler geliştirilmesinin, tohum ıslahı yapılmasının, yerfıstığının destekleme kapsamına alınmasının ve ihracatına prim verilmesinin ürün çeşitliliğini sağlamak ve tarımsal girdiyi arttırmak için ciddi katkısı olacaktır. Son dönemde Üretici Birlikleri Kanunu'nun çıkmış olması, tarım üretiminin hukuki temellerinin atılması çok önemli gelişmeler. Burada çözümü sağlayacak bir diğer nokta, tarım organize bölgelerinin kamu arazilerinden temin edilmesidir."(ANKA)

Haberler