Gelecekte Nörobilimi Göz Ardı Etmeyenler Söz Sahibi Olacak!

Üsküdar Üniversitesi II. Biyomühendislik ve Genetik Günleri, 9 – 10 Mayıs tarihlerinde Prizma Laboratuar Ürünleri sponsorluğunda düzenlendi. Bu yıl "Nöromühendislik" teması ile gerçekleşen Üsküdar Üniversitesi II. Biyomühendislik ve Genetik Günleri'nde geleceğin bilim insanı olmaya aday öğrenciler, mevcut projeler, yurt içi ve yurtdışında yürütülen çalışmalar, tanı ve tedavideki gelişmeler, yeni yazılımların psikiyatride kullanımı gibi konularda kendilerine bilgi ve deneyimlerini aktaracak bilim insanlarıyla bir araya geldi.

Türkiye'nin dört bir tarafından öğrencilerin katılımı ile gerçekleşen etkinliğe; Üsküdar Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Selahattin Gültekin, Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Prof.Dr. Sevil Atasoy, Prof.Dr. Oğuz Tanrıdağ'ın yanı sıra Prof. Dr. Volkan Özgüz (Sabancı Ünv.), Yrd.Doç.Dr. Kenan Ateş (İstanbul Ünv.), Yrd. Doç. Dr. Arzu Çelik (Boğaziçi Ünv.) gibi konusunda uzman akademisyenler konuşmacı olarak katıldı.

Geleceğin meslekleri arasında gösterilen biyomühendislik ve genetik mühendisliğindeki son gelişmeler, beyin görüntüleme teknikleri, multidisipliner çalışmalar, nöromühendislik konuları ele alındı.

Nörobilimi göz ardı etmeyenler gelecekte söz sahibi olacak!

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Nöro bilim ve nöro teknoloji çalışmaları geleceğin bilim araştırmalarının temelini oluşturuyor. Gelişmiş ülkeler bu alanlara çok yüksek maliyetlerde yatırımlar yapıyorlar. Alzheimer, şizofreni gibi hastalıklara ilaç üretmeye çalışıyorlar mesela. Bunu başardıklarında tüm dünyaya ilaç ihraç edecekler. Bizim bununla ilgili çıkaracağımız derslerin olması gerekiyor. Gelecekte söz sahibi olacak kişiler şu anda nörobilimi göz ardı etmeyenler olacak. Sosyal nörobilimden tutun da nörobilimin tüm alanlarında yapılan çalışmalar bizim yol haritamızı belirleyecek. Mavi beyin projesinde olduğu gibi, farklı disiplinleri ortak çalışmalar için bir araya getirmek geleceğin bilim çalışmalarının yöntemi olacak. Hep söylenen, üniversitelerin üç misyonu vardır; 1- Eğitim ayağı insan yetiştirir, 2-AR-GE ayağı araştırma-geliştirme yapar, 3-Toplumu bilgilendirme ayağı. Biz bunlara 4'üncüyü ekliyoruz ki bu da bilimin endüstrileşmesi… Bilim endüstrileşirse Dünya'da söz sahibi ülke haline geliriz. Bu vesileyle, bu önemli etkinlikte desteğini esirgemeyen Prizma Labaratuvarları ve Hayat Kimya'ya ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum."

Bilgi İçin: Nuray Artış/ İletişim Ofisi Halkla İlişkiler Ajansı

Kaynak: Bültenler / Güncel