Haberler

DHA YURT ÖZEL GÜNDEMİ

Kadın kuaförlerinde maskeli hizmet ERZURUM'daki kadın kuaförleri, koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında maske ve eldivenle hizmet vermeye başladı.

Kadın kuaförlerinde maskeli hizmet

ERZURUM'daki kadın kuaförleri, koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında maske ve eldivenle hizmet vermeye başladı. Ayrıca kuaföre gelen müşterilere kolonya tutulduktan sonra maske verilerek içeri alınıyor. Kadın kuaförü Ahmet Kemal Özerbaş, "Saç boyası ve açıcılar içindeki etken maddelerde virüsün yaşama şansı imkansız. Ancak biz yine de maske ve eldivenle önlem aldık" dedi.

Koronavirüsün Türkiye'de de görülmesinin ardından salgınına karşı önlemler alındı. Türkiye'de her geçen gün vaka sayısının artması üzerine ülke genelinde olduğu gibi Erzurum'da da tedbirler artırıldı. Kentteki kadın kuaförleri de gelen müşterileri kolonya ile karşılıyor, ardından onlara maske veriyor. İş yeri sahipleri ayrıca tek kullanımlık havlu ve örtü kullanıyor.

Hijyene salgından önce de önem verdiklerini ancak virüs nedeniyle dezenfekte işlemlerini daha çok artırdıklarını söyleyen kuaför Ahmet Kemal Özerbaş, şöyle konuştu:

"Koronavirüs dünyayı, ülkemizi sarmaya başladığından beri bakanlığımızca tedbirler alınmaya başlayınca biz de kuaför olarak kendi tedbirlerimizi almaya başladık. Yaptığımız ilk iş salonumuzu baştan aşağıya dezenfekte etmek oldu. Tüm personel maske ve eldiven kullanıyor. Gelen müşterilerimize de maske dağıtıyoruz. Kullandığımız havlular ve örtüler tek kullanımlık. Müşterilere içecekleri tek kullanımlık bardaklarda ikram ediyoruz. Dışarısı soğuk olmasına rağmen iş yerimizi sık sık havalandırıyoruz. Makaslar ve diğer ürünlerimiz için steril makinemiz var. Bizim kullandığımız boya ve açıcıların içinde herhangi bir virüsün yaşama şansı yok. Çünkü boya, perma, açıcılar içindeki etken maddeler etken maddeleri nedeniyle mikrobu barındırmaz. Tene zarar verdiği için biz zaten eldivenle çalışıyoruz. Boyama, perma, açma işlemlerinde korona bulaşmaz. Ortamdan belki bulaşır bunun için de tüm önlemleri aldık ve elimizden geldiği kadar iş yerimiz steril etmeye çalışıyoruz."

Virüs salgını nedeniyle işlerde yüzde 90 düşüş yaşandığını belirten Özerbaş, "Kuaförlük mesleği en küçük şeyde etkilenen bir sektör. Çünkü ihtiyaç haricinde lükse girer. Üniversitelerin ve okulların tatil edilmesi çok etkiledi. Eğlence yerleri kapatıldığı için saç yaptırmaya ihtiyaç duyulmuyor. Düğün salonlarının da kapatılmasıyla etki daha da arttı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Bayan kuaförününün maskeli olarak müşterisini saçlarını kesmesi

-Saçların boyanmasından detay

-Ahmet Kemal Özerbaş'ın boyanın içinde bulunan maddeleri anlatması

-Müşterinin salona gelmesi

-Kolonya ve maske verilmesi

-Zülal Kotan ile röp

-İbrahim Aksakla ile röp

-Ahmet Kemal Özerbaş ile röp

Haber: Hümeyra PARDELİ - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,

===============================

Koronavirüs nedeniyle şehre inmiyorlar

SAMSUN'un kırsal bölgelerinde yaşayanlar, koronavirüs nedeniyle zorunlu olmadıkça il ve ilçe merkezlerine gitmiyor. Vatandaşlar, günlerini köy evlerinde geçiriyor.

Karadeniz'de bu yıl erken başlayan yayla ve köylere göç ile vatandaşlar, şehirlerdeki kalabalık ortamlardan uzaklaşarak sakin yerleşim yerlerine doğru çıkıyor. Köy ve yaylalara çıkanlar ile burada yaşayanlar, koronavirüs nedeniyle kent merkezi ile ilçelere inmiyor. Samsun'un kırsal alanlarındaki mahallelerinde yaşayanlar da zorunlu olmadıkça evlerinden çıkmıyor.

'KÖYLER DAHA KIYMETLİ OLDU'

Gürgenyatak Mahallesi'nde yaşayan Musa Uzun, koronavirüs nedeniyle şehir merkezine gitmediğini belirterek, "Yaşadığımız yer kırsal bir bölge. Şehir merkezi çok kalabalık ama bizim buralar daha seyrek olduğu için korunaklı geliyor. Mecbur kaldıkça şehir merkezine gidiyoruz. Solumadan, hapşırıkla virüs geçiyor diyorlar, biz de elimizden geldiğince dışarı çıkmıyoruz. Koronavirüs nedeniyle şehirler yerine kırsal bölgeler, köyler kıymetli artık. Bu sıra köylere gelmek isteyen de çok oluyor" dedi.

'ZORUNLU OLMADIKÇA GİTMİYORUZ'

Lise öğrencisi Hasan Yavuz da okulların tatil edilmesinden sonra köydeki evine geldiğini anlatarak, "Ben ilçeye yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta bir köyde yaşıyorum. Okulum nedeniyle Samsun kent merkezinde ağabeyim ve ablamla kalıyordum. Okullar tatil olunca evime geldim. Elimizden geldiğince evden dışarı bile çıkmıyoruz. Zorunlu olmadıkça hiçbir yere gitmiyoruz. Koronavirüs çok hızlı ilerliyor ve bulaşıyor. Ne kadar kalabalıktan uzak olabilirsek o kadar iyi diye düşünüyoruz" diye konuştu.

'TEMİZLİK YAPIYORUZ"

Çiftlik Mahallesi2nde yaşayan Mustafa Yolcu ise "Şehir merkezi daha kalabalık olduğu için insanlar köylere geliyor, biz de şehir merkezine inmiyoruz. Koronavirüs kalabalıkta bulaştığı için ilçe merkezine bile gitmemeye çalışıyoruz. Hatta merkezdekiler bile köye geliyorlar. Buralarda evler çok yan yana değil nüfus da az olduğu için korunaklı oluyor. Koronavirüs nedeniyle herkes biraz tedirgin ama kolonya ve çamaşır suyu ile evde temizlik yapıyoruz. Kendimizce korunmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Mahalleden detaylar

-Evde vatandaşların soba yakması

-Odun getirmesi

-Çay demlemeleri

-Ders çalışan öğrenciden detay

-Röportajlar

-Muhabir anonsu

-Detaylar

Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/SAMSUN,

=================================

Muşlu otel sahibinden 4 yıldızlı hareket

MUŞ'ta, 4 yıldızlı otel sahibi Serdal Özüpak (41), koronavirüsle mücadele kapsamında Sağlık Bakanlığı'na destek için otelinin karantina hastanesi olarak kullanılabileceğini söyledi. Hiçbir karşılık beklemeden otelini hizmete sunabileceğini belirten Özüpak, salgınla mücadelede herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.

İstasyon Caddesinde 6 yıldır hizmet veren 96 oda ve 250 kişi kapasiteli 4 yıldızlı otelin sahibi Serdal Özüpak, dünyayı kasıp kavuran koronavirüsü ile mücadelede 'Ben de varım' dedi. Evli ve 5 çocuk babası Serdal Özüpak, yaklaşık 35 milyon TL değerindeki otelini, devletin hizmetine vermeye hazır olduğunu söyledi. Koronavirüs tedbirleri kapsamında ihtiyaç duyulduğu anda hiçbir karşılık beklemeden otelinin karantina hastanesine dönüştürülmesini isteyen Özüpak, herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiği çağrısında bulundu.

'BUGÜNLER, BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜ'

Bugünlerin birlik ve beraberlik günü olduğunu belirten Özüpak, "Dünyayı kasıp, kavuran koronavirüs ile maddi veya manevi herkesin elini taşın altına koyması gerek. İnşallah bu kötü kabus kısa sürede sona erer ve eski günlerimize yeniden kavuşuruz. Devletimize destek vermek ve halkımızın sağlığı için otelimiz her zaman devletimizin ve halkımızın hizmetinde olduğunun bilinmesini istiyorum. İnşallah ihtiyaç duyulmaz ama eğer duyulursa da o günlere gelirsek otelimiz her zaman devletimizin emrindedir, anahtarımızı bırakırız. Biz de devletimiz için can ve baş ile ne gerekiyorsa yapmaya hazırız" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Otel odasından detaylar

-İş insanının odaları tanıtması

-Otel odalarından yakın ve geniş detaylar

-Odalardaki malzemelerden detaylar

-Otel içerisinden detay

-Oda içerisindeki banyo ve lavabodan detay

-Otelin bekleme salonundan detay

-Otelin dış görünümünden detay

-İş İnsanı Serdal Özüpak Röp.

Haber ve Kamera: Muhammed Sami MARAL/MUŞ,

==================================

Ambulans sürücülerine ileri sürüş teknikleri eğitimi verildi

DİYARBAKIR İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hastaların ve çalışanların güvenliğini artırmak, ambulans kazalarını azaltmak amacıyla ambulans şoförlerine eğitim verdi.

İl Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri Başkanlığı tarafından Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak ve Siirt'te görev yapan personele hastaların ve çalışanların güvenliğini artırmak, ambulans kazalarını azaltmak amacıyla ambulans sürüş teknikleri eğitimi verildi. 5 gün süren eğitimde personele teorik eğitimin yanı sıra sürat parkurlarında slalom ve şerit değiştirme gibi eğitimlerle ambulans bakım ve onarımı konuları da anlatıldı.

Diyarbakır Acil Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Levent Bayka, eğitimde ambulans sürücülerin tek başına kaldıkları zaman yaşayacağı sorunlar karşısında ne yapmaları gerektiğinin anlatıldığını belirtti. Bayka, "İlk 3 günkü teorik eğitimden sonra sahada son 2 gün de dikkat parkurları kuruluyor. Bu dikkat parkurlarında aracın yanaştırılması, herhangi bir kazaya sebebiyet vermeden dar sokaklara ve alanlara girme kabiliyetleri geliştiriliyor. Son gün ise sürat parkurları yapılıyor. Bu sürat parkurlarında slalom, şerit değiştirme gibi teknik konular işlenerek eğitimler tamamlanıyor. Bu eğitimler içerisinde zincir takma, stepne değiştirme, ambulansın genel bakım onarımları, ambulans ömrünü uzatacak bakım ve onarımların ne şekilde yapılması gerektiği ve nelere dikkat etmeleri gerektiği ile ilgili bilgilendirmeler yapılıyor. Bu eğitimimiz bir sürücülük eğitimi değil tamamen teknik bir eğitim. Sürücü olan arkadaşlara ambulansla beraber trafikte veya tek başlarına kaldıklarında ambulansa hakimiyetleri ile bakım ve onarımlarını gerçekleştirmeleri açısından yapılmaktadır" dedi.

'SİRENİ AÇIK AMBULANSLARA YOL VERELİM'

Trafikte zaman zaman bazı sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarına dikkat çeken Bayka, "Sireni açık ambulanslara yol verelim. İki şeritli olan yerlerde fermuar sistemiyle sağa ve sola yanaşarak ambulanslara yol vermemiz gerekmektedir. Ambulansın içerisinde bizim kendi yakınımız da olabilir. Eğitimi aldıktan sonra yeterlilikte olduğunu bildiğimiz arkadaşlara hastalarımızı ve ambulanslarımızı teslim etmiş oluyoruz. Bu eğitimlerimiz 20-25'er kişilik gruplar halinde yapılıyor. Biz bölge ili olduğumuz için Diyarbakır dahil 5 ilimize bu konuda hizmet vermekteyiz. Materyal ve eğitmen desteği vermekteyiz ve ayrıca diğer ilerden kursiyerleri alıp bu eğitimi vermekteyiz. Batman, Mardin, Şırnak ve Siirt ile koordineli bir şekilde çalışmaktayız" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

---------

Ambulans eğitiminin havadan görüntüsü

Eğitimden detay

Levent Bayka'nın konuşması

Genel ve detay

Haber-Kamera: Emrah KIZIL- Selim KAYA/DİYARBAKIR,

============================

Eskişehir 112 çalışanlarından klipli 'evinizde kalın' çağrısı

ESKİŞEHİR'de 112 çalışanları, yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile mücadele kapsamında video klip hazırlayıp vatandaşlara 'biz sizin için çalışıyoruz, siz evinizde kalın' çağrısında bulundu. Sosyal medyada paylaşılan video kısa sürede büyük beğeni topladı.

Dünyayı etkisine alan korona virüsüne karşı, uzmanlar halka evlerinde kalmaları yönünde uyarılarda bulunuyor. Risk altındaki sağlık çalışanları virüsün yayılmaması için çalışmalarını sürdürürken, Eskişehir 112 İl Ambulans Servisi Başhekimliği çalışanları da vatandaşları uyarmak için video klip hazırladı. Sosyal medyada paylaşılan videoda 112 acil servis çalışanları 'biz sizin için çalışıyoruz, sizde bizim için evinizde kalın' mesajı verdi. Sosyal medyada kısa sürede yayılan video büyük beğeni toplarken, kullanıcılarda sağlık çalışanlarının mesajlarına destek vererek zorunlu olmadıkça kimsenin evinden çıkmaması gerektiğini ifade etti.

Görüntü Dökümü:

-Eskişehir 112 İl Ambulans Servisi Başhekimliği

-112 acil servis çalışanları

-Video klibin çekilmesi

-Ambulans ve çağrı merkezi detayları

-Hazırlanan video

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN-Caner AKSU/ESKİŞEHİR,

=================================

Van'daki özel dershaneler uzaktan eğitime başladı

VAN'da özel dershaneler, koronavirüs nedeniyle okulların tatil edilmesi sonrası, Instagram ve Youtube gibi sosyal medya ağlarının yanı sıra, internet üzerinden yayın yapan yerel televizyon kanallarını da kullanarak uzaktan eğitime başladı.

Çin'de ortaya çıkan ve dünyaya yayılan koronavirüs nedeniyle, Türkiye'de eğitim kurumları geçen hafta tatil edildi. Bu kararın ardından harekete geçen bazı özel dershaneler, internet üzerinden yaptıkları yayınlarla öğrencilerin derslerinde geri kalmaması için çaba sarf ederek, yeni yöntemler geliştirdi. Youtube ve Instagram gibi sosyal medya ağlarının kullanıldığı uzaktan eğitim derslerinde, öğretmenler öğrencilerin sorularını da yanıtlayıp, interaktif bir ortam oluşturuyor.

ÖĞENCİLERERE, 'EVDEN ÇIKMAYIN' UYARISI

Öğretmenler, uzaktan eğitimlerde öğrencilerini koronavirüse karşı uyarmayı ihmal etmezken, derslerin belirlenen program kapsamında işlendiğini de kaydetti. İnternet üzerinden eğitime başlayan dershanelerden birinin müdürü olan Lokman Tekin, 600 öğrencinin uzaktan eğitim imkanından faydalandığını söyleyerek, " Derslere ara verilme kararı alındıktan sonra biz ekip olarak bir araya geldik. Neler yapabileceğimize yönelik tartışmalarda bulunduk. Öğretmenlerimizin hepsi canla başla çok yoğun bir mesai ile çalışıyorlar. Aynı zamanda Instagram hesabı üzerinden günde 4 saat canlı yayınla öğretmenlerimiz ders anlatıyor. Bu konuda öğrencilerimizden muhteşem dönüşler alıyoruz" dedi.

'WHATSAPP UZERINDEN SORU-CEVAP'

Bir başka dershanenin müdürü olan Taner Çokbakar ise Van'da internet üzerinden yayın yapan yerel televizyon kanalı üzerinden öğrencilerine uzaktan eğitim verdiklerini söyledi. Çokbakar şunları söyledi:

"Online dersler vermeye başladık. Bu dersler her gün işlenecek. Öğrencilerimize dağıttığımız programlara göre dersler verilecek. Burada sadece öğrencilerimiz değil, isteyen herkes burada dersleri takip edebilecek. Öte yandan WhatsApp üzerinde kurulan gruplarda öğrencilerimize ulaşabiliyoruz. Burada soru-cevaplar yapıyoruz, psikolojik destek veriyoruz. Biz, bu sürecin geçici olduğunun farkındayız. Bu ara dönemde iyi ders çalışsınlar. Bizim onların yanlarında olduğumuzu bilsinler."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

-Sınıfta instagram hesabı üzerinde canlı yayında ders anlatan bayan öğretmen

-Derst anlatırken

-Öğrencilerin instagramda attıkları mesajlar

-Öğretmenlerin ders anlatımından detaylar

-Öğretmenlerle röportaj

-Sınıfta ders anlatan öğretmenlerden genel ve detaylar

-Dershane Müdürü Lokman Tekin ile röportaj>

-Bir başka dershanenin öğretmenleri internet üzerinde yayın yapan bir internet sitesinin stüdyosunda ders anlatmaları

-Dershane Müdürü Taner Çokbakar ile röportaj

-Ders anlatımından detaylar

Behçet DALMAZ/VAN,

=====================================

Kuyumcudan koronavirüse karşı şeffaf naylonlu önlem

EDİRNE'nin Keşan ilçesindeki bir kuyumcu dükkanında koronavirüse karşı önlem olarak tezgah ile müşterilerin bulunduğu alan şeffaf naylonla ayrıldı. Alışveriş için gelen müşteriler, uygulamadan memnun olduklarını söyledi.

Keşan'ın Büyük Cami Mahallesi Kunduracılar Caddesi'ndeki bur kuyumcu dükkanında çalışanlar, koronavirüse karşı hem kendilerini, hem de müşterileri korumak amacıyla tezgah ile müşterilerin bulunduğu alanı şeffaf naylonla yapılan paravanla ayırdı. Çalışanlar, altın ve para alışverişini de naylonda açtıkları pencereden yaptı. İş yerine gelenlerin birçoğu da bu uygulamadan memnun kaldıklarını dile getirdi. Çalışanlar ayrıca müşterilere işlerinin bitmesinin ardından kolonya ya da el dezenfektanı da tutuyor.

'HEM BİZİM HEM DE MÜŞTERİLERİMİZİN SAĞLIĞI İÇİN'

Kuyumcuda çalışan Özgür Taşkıran, müşterilerle çalışanlar arasındaki alanı ayıran tezgah üzerine naylon paravanla koronavirüs salgınına karşı tedbir aldıklarını belirterek, "Koronavirüs salgınının yayılmaya başlamasının ardından bu önlemi aldık. Hem bizim hem de müşterilerin sağlığı için güvenli mesafe oluşturmak istedik. Biz de böyle bir önlem aldık. Müşterilerimiz de gayet iyi karşılıyor. Kendileri de memnun oldu. Para veya altın alışverişi bittikten sonra müşterilerimize kolonya ya da el dezenfektanı da tutuyoruz" dedi.

MÜŞTERİLER MEMNUN

Kuyumcuda alışveriş yapan Nurettin Arslan, "Çok güzel bir önlem. Gerekliydi. Ben pazarcıyım. Pazarda bizde eldivenlerimizi takıyoruz" dedi.

Lütfü Balaban da hem çalışan, hem de müşteri sağlığı açısından iyi bir önlem alındığını ifade ederek, "Başarılı bir düşünce olmuş. Takdir ediyoruz. Dünya genelinde virüs bir sorun olduğu için böyle önlemler alınıyor. Bu önlem de yerinde olmuş" dedi.

Öte yandan şehirdeki kuyumcuların 23 Mart Pazartesi gününden itibaren koronavirüs tedbirleri kapsamında 11.00-15.00 saatleri arasında hizmet verecekleri bildirildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Naylonla kaplanan tezgah

-Çalışanların tezgah arkasında çalışması

-Kuyumcu genel gör.

-Altınlar

-Para ve altın alışverişi yapan müşteriler

-Müşterilere kolonya ve dezenfektan ikramı

-Kuyumcuda çalışan Özgür Taşkıran röp.

-Müşterilerle röp.

-Detaylar

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),-

=====================================

Prof. Dr. Aslan: Bizim bölgemizde de tahribata yol açan çekirge türleri var

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Afrika'da ortaya çıkan Türkiye'nin İran ile Irak sınırına kadar yayılan çekirgelerin Türkiye'ye girmeleri için uygun ortam olmadığını belirtti. Prof. Dr. Aslan, "Bizim bölgemizde de tahribata yol açan çekirge türleri var. Yaklaşık 2- 3 yılda bir çekirge istilası oluyor" dedi.

Afrika'dan başlayıp, Türkiye'nin İran ile Irak sınırına kadar gelen çöl çekirgeleriyle ilgili YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan açıklama yaptı. Prof. Dr. Aslan, çöl çekirgelerinin Türkiye'de bir tehlike oluşturup oluşturmadığı ile ilgili sorularla karşı karşıya olduklarını söyledi. Bu konuda araştırma yaptıklarını belirten Prof. Dr. Aslan, "Genellikle bu çekirgelerin geçiş yollarını, yol güzergahlarını takip ettik. Bu çekirgelerin geçtiği bölgelerde çok ciddi sorunlar meydana getirdiklerini hem geçmiş tarihte hem de günümüzde görüyoruz" dedi.

'ÜLKEMİZE GELMESİ ZOR'

Bu çekirgelerin ülkemize gelmesinin zor olduğunu belirten Prof. Dr. Aslan, "Çünkü ürümesi için belli şartların oluşması gerekiyor. Bir canlının toplumda yaşamını devam ettirebilmesi ve üremesi için optimum şartların oluşması gerekiyor. Bunlar sıcaklık, yiyecek üretimi ortamının hazırlanması, güvenlik ve yaşamını devam ettirebileceği ortam. Bu ortamlardan en önemlisi de çekirgeler için ısı. Bunlar soğukkanlı hayvanlar, soğuk olduğu zaman da yaşayamazlar. Sıcakta yaşamaları gerekir. Ülkemizde de bu çekirgelerin gelebileceği bir ortam henüz yok" diye konuştu.

BİZİM BÖLGEMİZDE DE TAHRİBAT VEREN ÇEKİRGELER VAR

Prof. Dr. Aslan, bu bölgede de tahribata yol açan çekirge türünün olduğunu ve birkaç yılda bir bölgede yaşayanların bu çekirge istilası ile mücadele verdiğini söyledi. Özellikle bu çekirge türlerinin başta Bahçesaray olmak üzere Çatak ve Gürpınar ilçelerinde ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Aslan, "Tarım il Müdürlüğü'nde çalışan arkadaşlarımız da bu çekirgelerin nerede ürediklerini ve ne zaman çıkacakları bilgisine de sahiptirler. Bizlerde bilgilendirme yapıyoruz. Bizim bu bölgemizde havalar ısınmadan, yani mayıs- haziran ayına kadar herhangi bir çekirge problemi olmaz. Çekirge problemi olabilmesi için havaların ısınması lazım" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan'ın çekirgelire ekrandan göstermesinden detaylar

-YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan ile röportaj

-Detaylar

Gülay KUYUCU- Orhan AŞAN/VAN, -

=====================================

Yetkili servis, koronavirüse karşı araçları ücretsiz dezenfekte ediyor

ANTALYA'da koronavirüsle mücadele kapsamında bir yetkili servis, 350 ile 500 TL arasında değişen dezenfekte uygulamasını ücretsiz yapıyor. Servis Genel Müdürü Erhan Şahin, "İlk başta 3- 5 araç gelirken, şimdi günde 50 araç geliyor" dedi.

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye'de devletin aldığı önlemlere özel sektör de destek verdi. Vatandaşlar işe gitmeyip, alışveriş merkezlerinden, kafelerden ve sosyal yaşam alanlarından uzak durmaya başladı. Dışarı çıkmak zorunda olanlar ise virüsün bulaşmasını önlemek için birçok önlem aldı. Bunların başında maske, el dezenfektanları ve kolonyalar gelirken oturduğu evi, iş yerini ve otomobilini de dezenfekte edenlerin sayısı bir anda arttı. Özellikle otomobilini dezenfekte ettirmek isteyenler bu işi yapan firmaların yolunu tutarken Antalya'da faaliyet gösteren yetkili servis Kare Oto yetkilileri ise kendi araç gruplarına dezenfekteyi ücretsiz sunacağı müjdesini verdi.

Normalde 350 ila 500 TL arasında değişen dezenfekte işlemini virüse karşı önlemler kapsamında kendi araç gruplarına ücretsiz uygulayacaklarını anlatan Kare Oto Genel Müdürü Erhan Şahin, uygulamanın virüse ve bakteriye karşı etkili olduğunu söyledi. Kendi personellerinin de hijyene dikkat etmesi için firma içinde önlemler aldıklarını belirten Şahin, "Herkes taşın altına elini koymalı. Biz de üzerimize düşeni yaptık. Bu hizmet kendi araç grubumuza ücretsiz sunuyoruz. Bu uygulama yapılınca 40 dakika beklemek lazım. Bu çok faydalı bir şey. Diyelim ki araç içinde 1 milyon bakteri ve virüs var. Bu işlemin ardından ortalama 300'e kadar düşüyor. Dezenfekte işlemi ise kullanıma bağlı olarak ortalama 1 ay kadar geçerli oluyor. Diğer araç gruplarının iç aksamlarının dayanıklılığını bilmediğimiz için şimdilik sadece kendi araçlarımıza yapıyoruz. İlk başlarda 3- 4 araç gelirken şimdi bir günde 50 aracı dezenfekte ediyoruz" diye konuştu.

Şahin, dezenfekte için bir başka proje üzerinde de çalıştıklarını bunu da kısa sürede hayata geçireceklerini sözlerine ekledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------

RÖP: Erhan Şahin ile röportaj

Araçların dezenfekte edilmesi

DHA Muhabiri Alparslan ÇINAR'ın anonsu

HABER: Alparslan ÇINAR -KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN /ANTALYA,

==================================

'Türkiye'deki turist ülkesine dönmek istemiyor'

ANTALYALI ve Alanyalı turizmciler, koronavirüs nedeniyle, 2016'daki gibi bir kriz yaşamamak adına önlemlerini almaya çalışıyor. Salgından her anlamda en az hasarla çıkmak istediklerini ifade eden Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, Türkiye'ye gelen turistlerin birçoğunun da ülkelerine dönmek istemediklerini söyledi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, Antalya ve Alanya'da özellikle turizm sektörünü sekteye uğrattı. 2020 yaz turizm sezonunun açılmasını bekleyen turizmciler, koronavirüs salgınıyla birlikte sezonun açılışını ertelemek zorunda kaldı. Türkiye Tanıtım Ajansı (TTGA) ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu üyesi, ALTİD Başkanı Burhan Sili, diğer ülkelerle kıyasladığında koronavirüs tehlikesinin daha düşük düzeyde seyrettiğini belirterek, "Bunu sevindirici olarak söylemiyorum ama en azından önlemlerin alınmış olması bize avantaj sağladı" dedi.

'EĞİTİMLER VERİLDİ'

Yaşanan süreçte kış turizminin de devam ettiğini belirten Burhan Sili, "Diğer taraftan turizm sezonumuz kış döneminde de devam ediyordu. Bununla ilgili olarak hem Antalya hem Alanya sağlık birimleri tarafından personelimize, bizlere eğitimler verildi. Bu çerçevede hem kendi misafirlerimizin, hem de burada çalışanların, bizlerin sağlığının korunması amacıyla bir dizi önlem aldık. Özellikle el yıkama konusunda tuvaletlerimize ne şekilde yıkanması gerektiğiyle ilgili bildiriler astık. Diğer yandan restoran girişlerine, tesis girişlerine el dezenfektanları koyduk. Misafirlerimize de bu konuda hem rehberler aracılığıyla hem de info tahtalarımız aracılığıyla bilgi aktarmaya çalışıyoruz. Personelimizin de kendi aralarında sorun yaşamamaları ya da bulaştırmamaları anlamında alacakları önlemler silsilesinde değerlendirdik. Her ne olursa olsun bulaşmayacağı anlamına gelmiyor" diye konuştu.

'BU ÜLKEDE KALMAK İSTİYORUM'

Sınırların uçuşlara kapatılmasıyla birlikte kaynak pazarların neredeyse tamamının kapandığını anlatan Sili, şunları söyledi:

"Uçuşlar durduruldu, birçok ülkede girişler durduruldu. Ama halihazırda Rusya devam ediyor. Bu sabah itibarıyla Rusya'nın girişler ve vatandaşlarını geri çağırma anlamında duyuruları oldu. Tabi gelişler de azaldı. Biz geçen hafta bu konularla alakalı bir dizi toplantılar gerçekleştirdik. Toplantılar sonrasında kaynak pazarlarımızın kapanmış olanlarıyla alakalı dönmek isteyen misafirlerimizin Charter seferlerinin 20 Mart'a kadar devam ettiğini ve uçuşları daha sonra olsa dahi bu charterlarla dönebileceklerini ifade ettik. Tercih edip dönenler oldu. Tercih etmeyip 'Ben bu ülkede kalmak istiyorum. Tatilime devam etmek istiyorum' yahut 'Burada daha da fazla kalmaya devam edeceğim' anlamında talepler de var. Bunları da değerlendiriyoruz. Bizim misafirimiz olmaya ve servis almaya devam ediyorlar."

17 Nisan'a kadar kaynak pazarlardaki uçuşların durdurulduğunu, oradan gelecek misafirlere sınırların kapatıldığını hatırlatan Burhan Sili, "Bizim olumlu tahminlerimiz bu işin haziran itibariyle toparlanacağı yönünde. Genel anlamıyla, hem insan sağlığı açısından hem de firmaların, uçak şirketlerinin, otellerin, turizmle veya diğer sektörlerle alakalı çok fazla hasar bırakmadan bu sorunun halledilebileceğini umut ediyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Turistlerden genel ve detay görüntü

RÖP: Burhan Sili RÖP

HABER: Burcu MUTLU- KAMERA: Engin ANAK /ALANYA,

========================================

Tarihi Arasta Çarşısı'ndaki şadırvanın maketini yaptı

MUĞLA'da, marangoz ustası Ali İlhan (70), 6 asırlık tarihi Arasta Çarşısı'nda bulunan şadırvanın ahşaptan maketini yaptı. İlhan, günde 8 saat çalışarak 2 ayda tamamladığı maketin değerini, el emeğine değer veren alıcının belirleyeceğini söyledi.

Menteşe ilçesindeki tarihi Arasta, Anadolu Beylikleri döneminden bugüne 'yeryüzü cenneti' olarak anılan ve kültür turizminin de vazgeçilmez noktalarından olan Muğla için hala önemini koruyor. Yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra üniversite öğrencilerinin de uğrak yeri olan Arasta'da, unutulmaya yüz tutmuş meslek dallarından ustalar çalışmaya devam ediyor. Muğla'nın eski kervan yolu güzergahı üzerinde kuzey-güney, doğu-batı akslarının kesiştiği noktada yer alan geleneksel ticaret merkezi Arasta, tarihi dokusuyla, sivil mimari özelliklerini yansıtan, ticari yoğunluğa sahip bir bölge olarak dikkati çekiyor.

Menteşe'nin Şeyh Mahallesi Saatli Kule Caddesi üzerindeki 10 metrekarelik atölyesinde el sanatları çalışması yapan marangoz ustası Ali İlhan, Arasta Çarşısı'ndaki şadırvanın ahşaptan maketini yapmaya karar verdi. Evli ve 2 çocuk babası İlhan, günde 8 saat çalışarak 2 ayda şadırvanın birebir maketini ahşap, tel ve tutkal kullanarak yaptı. İlhan, yüksekliği 36, eni ise 42 santimetre olan el emeği eserini dükkanında sergiliyor.

'KENTİN DEĞERLERİNİ YANSITMAK İSTİYORUM'

İlhan, Muğla'nın önemli eserleri arasında yer alan şadırvan, Saatli Kule ve Kuzulu Kapılar'ın maketlerini de yaptığını belirterek, "Kentimizin değerlerini yaşatmak istiyorum. Şadırvanın maketini ortaya çıkardığım için gururluyum. Alacak olan kişinin el emeğine vereceği değeri merak ediyorum. Mesleğin gelecek nesillere aktarılması için kurslar açılması gerekiyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Ali İlhan'ın atölyesinde ahşaptan çalışma yapması

Ali İlhan'ın şadırvan önünde maketi ile görüntüsü

Şadırvan maketinin görüntüsü

Ali İlhan ile röp.

Haber: Cavit AKGÜN - Kamera: Aykut KURT / MUĞLA, DHA)

==============================

Dezenfektan yerine doğal sabun kullanımı önerisi

TÜRKİYE'de koronavirüse karşı uzmanlar alınacak en önemli tedbirin el temizliği olduğunu vurguluyor. El temizliğinde ise fazla dezenfektan ve sıvı sabun kullanımı ellerde tahrişe neden oluyor. Bu nedenle katı ve bitkisel yağlı sabun kullanılması gerektiğini belirten doğal sabun üreticisi Hürriyet Pamuk, "Alkollü ürünler cildi kurutuyor ve çatlatıyor. Mümkün olduğunda bitkisel yağlar içeren doğal sabunlar kullanmalıyız. Bu sabunlar hem mikropları öldürüyor, hem de cilde iyi geliyor" dedi.

?Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkıp dünyaya yayılan koronavirüsün Türkiye'de de görülmesinin ardından hem yetkililer, hem de vatandaşlar önlemlerini artırdı. Salgından korunmak isteyen vatandaşlar özellikle uzmanların uyarılarına göre hareket ediyor. Uzmanlar da koronavirüsten korunmak için en başta kişisel temizliğe dikkat edilmesi gerektiğini ve ellerin sık sık yıkanması gerektiğini belirtiyor. Vatandaşların sık sık ellerini yıkadığı bu günlerde sabunların ve dezenfektan ile kolonyaların kullanımı elleri tahriş ediyor. Üreticiler, hem temizliği sağlamak hem de ellerin tahrişin önlemek için bitkisel doğal sabun kullanılmasını öneriyor. Çay ağacından zeytinyağına, keçi sütünden kekiğe birçok bitkinin yağlarından elde edilen sabunlar, cildi hem yumuşatıyor hem de temizliyor.

Dezenfektan, kolonya gibi alkol içeren ürünlerin cilde zarar verdiğini aktaran doğal sabun üreticisi Hürriyet Pamuk, doğal bitki yağlarından elde edilen sabunların mikrop öldürücü özelliğe sahip olduğunu aktardı. Pamuk, "Dışarıdaysak sıvı sabun kullanabiliriz ama evimizde, iş yerimizde katı sabun kullanmalıyız. Çünkü cildimize zarar vermez, tahriş etmez. İnsanlarda bir panik olduk. Bunlar zaten normalde yapmamız gereken şeylerdi. Ama şimdi panik halinde çok fazla ellerini yıkıyorlar. Dezenfektan jeller, alkollü ürünler kullanılıyor. Bunların fazla kullanılması cildi kurutuyor ve çatlamalara neden oluyor. Çatlak ciltler de hemen bakteri alıyor. O yüzden mümkün mertebe doğal ürün kullanmalıyız. Kekik sabununda bulunan kekik yağı mikrop öldürücü özelliğe sahip bir yağdır. Doğal olarak bu sabun ciltteki mikropları öldürüyor ve mikrop bulaşmasını engelliyor. Limon ve çay ağacı sabunu da etkili temizlik sağlar" dedi.

'RESMİ AÇIKLAMADAN SONRA SATIŞLAR ARTTI'

Normalde bu aylarda satışların durgun olduğundan bahseden Pamuk, "Fakat Sağlık Bakanlığı açıklama yaptıktan bir gün sonra satışlarda patlama yaşadık. Resmi açıklama geldikten sonra insanlar daha çok önem vermeye başladı. Bizde çok çeşitli sabun var ama el ve yüz için üretilen sabunların satışında çok büyük artış oldu" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Sabun çeşitlerinden görüntüler

Anons

Üretici Hürriyet Pamuk ile röportaj

Genel ve detay görüntüler

Haber: Melis KARAKUZULU - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/İZMİR,

==================================

İzmir'in en yoğun bölgelerinde koronavirüs sakinliği

İZMİR'de, koronavirüs salgını nedeniyle vatandaşlar yetkililerin evinizden çıkmayın uyarısını dikkate alınca insan yoğunluğunun yaşandığı cadde ve sokaklar sessiz kaldı. Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Kemeraltı Çarşısı'nda, salgın nedeniyle tarihinde görülmeyen bir sakinlik yaşanıyor.

Türkiye'de görülen koronavirüs vakaları nedeniyle yetkililer ve vatandaşlar önlemlerini artırdı. Yetkililer, kamuya açık alanları ve toplu taşıma araçlarını dezenfekte ettirirken, vatandaşlar uzmanların önerileri doğrultusunda kişisel temizliğe dikkat edip, kalabalık ortamlardan uzak durmaya başladı. Her geçen gün vaka sayısının artmasının ardından vatandaşlar gerekmedikçe sokağa çıkmamaya başladı.

Bu kapsamda İzmir'de meydanlar ve kalabalık caddeler sessiz kaldı. Kentteki en yoğun yerlerden biri olan Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde sessizlik oluştu. Faaliyeti askıya alınan işletmeler dışındaki restoranlar, kozmetik, butik ya da teknolojik ürün satan dükkanlar da kepek indirdi. İşletmecilerin camlarına, 'Kısa bir ara' notuyla, personel ve müşteri sağlığı için faaliyetlerine ara verdiklerini belirten duyurularını astı. Neredeyse caddedeki dükkanlarının tamamının kapalı olduğu görüldü.

'ÖNLEMLERİMİZİ ALDIK'

Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde pastane işleten evli ve 3 çocuk babası Adnan Kılıç (34), "Dükkanımızda sağlık konusunda önlemler aldık. Ancak iş yok. Şu an müşterileri tek tek alıyoruz. Paket yapıp ürünleri alıp götürüyoruz" dedi.

Kafe-bar işletmecisi Bekir İlhan (37), "Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ni ilk defa böyle görüyorum. Sağlık açısından oldukça faydalı buluyorum" diye konuştu.

Restoran işletmecisi evli ve 2 çocuk babası Nuri Orhan (40), "Virüsün başlamasıyla beraber cadde sakinleşti. Biz firma olarak gerekli önlemlerimizi aldık" dedi.

KIZLAR AĞASI DA KAPATILDI

Kemeraltı'ndaki tarihi Kızlarağası Hanı da önlem amaçlı kapatıldı. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan, mola vermek isteyenlerin kısa süreliğine durakladığı, hediyelik eşyaların satışının da yapıldığı hanın tarihi kapılarına 'Kızlarağası Hanı 23.03.2020 Pazartesi günü öğle saat 12.00'de açılacaktır' notları yapıştırıldı.

Elektrik ustası, evli ve 2 çocuk babası Barış Satırcıoğlu (38), "Kemeraltı'nda işim vardı. Bütün esnaf kapatmış, koronavirüsten dolayı. Kızlarağası Hanı'nda kahvaltı yapayım dedim, ancak kapatılmış. Normalde burası aşırı kalabalıktır. Hayatımda ilk defa bu kadar sakin görüyorum" diye konuştu.

TARİHİ ÇARŞI'DA DA ESKİ YOĞUNLUK YOK

Yerli ve yabancıların yoğun uğradığı yerlerden Kemeraltı Çarşısı'nda da eski günlere göre yoğunluğun ciddi anlamda azaldığı görüldü. Tarihi çarşıdaki esnaf, dükkanlarının açık olmasına rağmen iş yapamadı. Esnaf işlerin azaldığından dert yanarken, bazıları öğle saatleri geçmesine rağmen hala siftah yapamadığını söyledi.

Hediyelik eşya satışı yapan evli ve 2 çocuk babası Ömer Pekdemir (38), "30 senedir Kemeraltı'nda esnafım. İlk defa bu kadar sesiz görüyorum. 3-4 gündür kimse yok. Pazartesiden itibaren açık kalan esnafta kapatabilir. İlk defa böyle bir şeyi görüyorum" dedi.

Kemeraltı'ndaki bir giyim mağazasının müdürü evli ve 1 çocuk babası Cüneyt Katıcan (49), "İşlerimiz çok durgun. Eskiden iğne atsanız yere düşmezdi. O kadar kalabalıktı. Ancak şimdi kimse yok. Piyasa, koronavirüs nedeniyle durdu. Birçok masrafımız var ödemekte zorluk çekiyoruz" diye konuştu.

Tarihi çarşıda kuruyemiş dükkanı işleten Engin İlhan (33), "Normalde burası çok hareketli bir bölge. Ancak son günlerde sağlık gerekçesiyle insanlar dışarı çıkmıyor" dedi.

BAZI İŞ YERLERİ EVDEN ÇALIŞMAYA BAŞLADI;

Önlem amaçlı bir süre evden çalışacaklarını söyleyen evli ve 1 çocuk babası dijital medya sahibi Murat Akgün (43), "Dijital reklam ajansı olarak birçok sektöre hizmet veriyoruz. Bazı sektörler mecburen tatilde. Bizde ajans olarak evden çalışmaya karar verdik. İşimizi evden yapmaya karar verdik" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Anons.

Haberde ismi geçenlerin röportajları

Tarihi handan görüntü

Tarihi Kemeraltı Çarşısından görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber: Kadir ÖZEN- Kamera: Mücahit BEKTAŞ- Tekin GÜRBULAK / İZMİR, DHA)

===============================

İlaçlama hizmetinde talep patlaması yaşanıyor

TÜRKİYE'de, koronavirüs salgını nedeniyle toplu taşıma araçları gibi ortak kullanım alanları sürekli dezenfekte edilirken, ilaçlama firmaları da en yoğun günlerini yaşıyor. Ev ve iş yerlerinden dezenfeksiyon işlemi için sıklıkla sipariş aldıklarını anlatan firma yetkilisi Mustafa Şeran, havanın ulaştığı ancak insan elinin değemeyeceği yerlerde dahi dezenfeksiyon sağladıklarını söyleyerek durumu fırsata çevirip fahiş fiyatla bu hizmeti verenlere tepki gösterdi.

Türkiye'de de yayılan koronavirüs salgınına karşı alınan önlemler kapsamında ilaçlama şirketlerinin iş yükü arttı. İzmir'de, bir ilaçlama firmasının yetkilisi Mustafa Şeran (41), siparişlere yetişmeye çalıştıklarını belirterek, her gün 08.30 ile 24.00 saatleri arasında yoğun olarak hizmet verdiklerini belirtti. Ev ve iş yerlerinde dezenfekte işlemi yaptıklarını anlatan Şeran, "Firma olarak baharın gelmesiyle birlikte periyodik olarak binaların ilaçlanmasını yapıyorduk. Ama virüsün ardından yoğunluğumuz daha da arttı. Sabah 08.30'dan gece 24.00'e kadar çalışıyoruz. İnsanlar 'virüs bana bulaşır mı, eve götürür müyüm' endişesiyle dezenfekte işlemine ilgi göstermeye başladı" dedi.

Ekiplerin koruyucu elbiseler giyerek buharlama sistemi sayesinde dezenfekteyi ince partiküllere bölebildiğini ifade eden Şeran, havanın ulaştığı ancak insan elinin değemeyeceği yerlerde dahi dezenfeksiyon talebiyle karşılaştıklarını kaydetti. Yüzeyler üzerinde kalabilecek virüslerin ilaçla birlikte döküldüğünü vurgulayan Mustafa Şeran, işlemin mekanın büyüklüğüne göre 20 dakika ile 2 saat aralığında tamamlanabildiğini belirtti.

'KORONAVİRÜSÜ FIRSATA ÇEVİRMEK İSTEYENLER VAR'

Şeren, kötü niyetli kişilere karşı uyarıda da bulunarak, "Dezenfekte, ortamı virüslerden koruma anlamına gelir. Bir binada ne kadar çok insan sirkülasyonu varsa o kadar sık ilaçlama yapmak gerekir. İlaçlamanın metrekare hesabına göre ücreti de değişir. Bunun bedeli 250 liradan başlayıp bin liraya kadar çıkabiliyor. Ancak koronavirüsü fırsata çevirenler var. Bu durumdan istifade ediyorlar." ifadelerini kullandı.

'DAHA SAĞLIKLI BİÇİMDE ÇALIŞMAYI ARZU EDİYORUZ'

Dezenfeksiyon işlemi yaptıran bir mobilya mağazasının yetkilisi Ufuk Bağrıaçık da hem çalışanlar hem de mağazayı ziyaret edenler için böyle bir önlem aldıklarını söyleyerek şunları anlattı:

"Koronavirüs sayı olarak ülkemizde de artmaya başladı. Biz de müşterilerimizin mağazamızı rahatça gezebilmelerini sağlamak için onların sağlığını düşünerek mağazayı ilaçlatmaya karar verdik. Böylece kendimizi ve ailemizi de koruma altına almış olduk. Çalışmak zorunda olduğumuz için bu kararı aldık. Dezenfeksiyon işlemini yaptırarak daha sağlıklı biçimde çalışmayı arzu ediyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

İlaçlama firması yetkilisi Mustafa Şeran ile röportaj

Mağaza yetkilisi Ufuk Bağrıaçık ile röportaj

Spor salonu ve mobilya mağazasının ilaçlamasından görüntü

Anons

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK  / İZMİR,

=====================================

Hatay'da lise öğrencileri, günde 10 ton dezenfektan üretiyor

HATAY Şehit Ahmet Benli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri, koronavirüs ile mücadele kapsamında günde 10 ton dezenfektan üretiyor.

Koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirlerin arttırıldığı Hatay'da, virüsle mücadeleye Şehit Ahmet Benli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kimya sınıfı öğrencileri de katkı veriyor. Öğrencilerin ürettikleri yüzey dezenfektanları, il genelindeki tüm kurum ve kuruluşların yanı sıra Afrin'de de kullanılıyor. Günde 10 ton yüzey dezenfektanı üreten öğrenciler, mücadelede önemli bir görev üstleniyor.

Üretim merkezlerinde 18 çeşit temizlik maddesi ürettiklerinin anlatan Okul Müdürü Yusuf Çalışkan, "Okulumuzun üretim merkezinde 9 kimya öğretmenimiz ve dönüşümlü olarak görev yapan 80 öğrencilerimizle birlikte 18 çeşit temizlik ürünü üretiyoruz. Malumunuz, gündemimizde koronavirüs var. Virüsle mücadele kapsamında bir çalışma başlattık. Milli Eğitim Bakanlığı'nın onay ve talimatı ile analiz raporumuzu alıp öğrencilerimizle yüzey dezenfektanı üretiyoruz. Ürettiğimiz yüzey dezenfektanlarını ilimizdeki tüm kurum ve kuruluşların yanı sıra bölge illerimizde, sınır bölgesinde bulunan Suriyelilerin kaldığı kamplarda ve Afrin bölgesinde kullanılıyor. Şu anda yüzey dezenfektanı konusunda yoğun bir talep var. Bu talepleri karşılamak için öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizle birlikte çalışıyoruz. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizle birlikte milli bir şuurla kamu hizmeti bilinciyle özverili bir şekilde çalışıyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Okuldan genel görüntüler

-Dezenfektan üretimi yapılan alandan genel görüntü

-Öğrencilerin çalışmalarından genel ve detay görüntüler

-Okul Müdürü Yusuf Çalışkan ile röp.

-Üretilen temizlik ürünlerinin görüntüsü

-Ürünlerin kurumlara götürülmek üzere taşınarak kamyona yüklenmesi

-Üretimde çalışan öğretmen ve öğrencilerin toplu görüntüsü

Haber-Kamera: Hüseyin BOZOK/HATAY,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

Görüntü Türkiye'den! Ağaçtaki dev yılanı görenler gerçek olduğuna inanamıyor

Görüntü Türkiye'den! Ağaçtaki dev yılanı görenler gerçek olduğuna inanamıyor

'Lig'in en iyi antrenörü benim' diyordu! Çalıştırdığı 2 takım da küme düştü

"Lig'in en iyi antrenörü benim" diyordu! Çalıştırdığı 2 takım da küme düştü

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yeni müfredatı onayladı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yeni müfredatı onayladı

Sokak hayvanlarıyla ilgili çarpıcı anket! Üç kişiden ikisi 'Çözüm kısırlaştırma' diyor

Sokak hayvanlarıyla ilgili çarpıcı anket! Üç kişiden ikisi "Çözüm kısırlaştırma" diyor

title