Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 1

GAZDAN ZEHİRLENEN 3 KIZ KARDEŞTEN 1'İ ÖLDÜ, 2'SİNİN DURUMU AĞIR DENİZLİ'nin Merkezefendi ilçesinde, anne ve babaları çalıştığı sırada hastalandıkları için okula gitmeyen 3 kız kardeş, kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi.

GAZDAN ZEHİRLENEN 3 KIZ KARDEŞTEN 1'İ ÖLDÜ, 2'SİNİN DURUMU AĞIR

DENİZLİ'nin Merkezefendi ilçesinde, anne ve babaları çalıştığı sırada hastalandıkları için okula gitmeyen 3 kız kardeş, kömür sobasından sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi. Kardeşlerden Seda Kesikbaş (13) hayatını kaybederken, ikizi Sude ile kardeşi Sena Kesikbaş (8) ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.

Olay, dün akşam saat 19.00 sıralarında Gerzele Mahallesi 103 Sokak'ta meydana geldi. Tekstil işçisi Pervin ile boyacı ustası Hüsamettin Kesikbaş çiftinin kızları ortaokul öğrencisi Seda ikizi Sude ve kardeşleri Sena, hasta oldukları için okula gitmedi. Bütün günü evde geçiren üç kız kardeş, akşam olduğunda sobayı yaktı. Bir süre sonra anne Pervin Kesikbaş kızlarını telefonla aradı ancak ulaşamadı. Bunun üzerine Kesikbaş, yakını olan Fatma Uygan'ı arayıp, çocuklarını kontrol etmesini istedi. Eve giden Uygan, üç kız kardeşini evde hareketsiz yatarken bulunca bağırarak yardım istedi. Durumu öğrenen komşuların ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince ilk müdahalesi yapılan 3 kız kardeş, hastanelere kaldırıldı.

İKİZLERİ SOBADAN SIZAN GAZ AYIRDI

Kardeşlerden Servergazi Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Seda Kesikbaş, doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. Özel Sağlık Hastanesi'ne kaldırılan Sude Kesikbaş ile kardeşi Sena'nın ise tedavilerinin devam ettiği ve durumlarının ağır olduğu öğrenildi.

Olayın ardından Cumhuriyet Savcısı ve polis çocukların bulunduğu odalarda detaylı inceleme yaptı. Olay yerine gelen Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri, evdeki sobayı inceledi. İtfaiye ekibi sobayı yakıp, deneme yaparak duman sızıp sızmadığını kontrol etti. Evde bulunan iki odadan birinde sobanın kurulu olduğu, ancak diğer odanın ısınması içinde boruların dolaştırılıp, baca giderine takıldığı bunun da sakıncalı olduğu tespit edildi.

Olayı duyan anne ve baba ise tedavi gören kızlarının yanına koştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Evden ve polislerden detay

-Evin içindeki sobadan detay

-Fotoğraflardan detay

Evin en küçük kızı Sena'nın yaptığı resimden detay

-İtfaiye ekibinin evde inceleme yapıp, sobayı yakmasından

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

=======================================

GASP ETMEK İSTEDİĞİ KİŞİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

GAZİANTEP'te toptancılık yapan Ramazan H. ile kardeşi Cemil H., kar maskeli silahlı 2 sişinin saldırısına uğradı. Saldırganlardan Sefer Şen, para dolu çanta ile kaçmaya çalışırken Ramazan H.'nın tabancayla ateş açması sonucu yaşamını yitirirken, diğer saldırgan ise kaçtı.

Olay, dün akşam saatlerinde Atatürk Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, GATEM Toptancılar Sitesinde işyeri bulunan Ramazan H. ve Cemil H. kardeşler kazandıkları parayı çantaya koyarak eve doğru yola çıktı. Ramazan ve Sefer H., otomobillerini evlerinin garajına park ettiği sırada, kar maskesi takan 2 kişinin silahlı saldırısına uğradı. Şüphelilerden Sefer Şen olduğu belirlenen kişi, Cemil H.'nin elindeki çantayı alıp kaçmaya çalışırken Ramazan H. tarafından tabancayla vuruldu.  Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Gaziantep Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Şen, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

Polis, Ramazan H.'yi gözaltına alırken, olayın ardından kaçan ve ismi öğrenilemeyen diğer şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Olay yeri

Polis ekipleri

Gaziantep Üniversite hastanesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI / GAZİANTEP,

========================================

MARMARİS'TE SEYİR TEPESİNDEKİ CİNAYETE 1 TUTUKLAMA

MARMARİS'te, seyir tepesinde çıkan kavgada Mesut Demirel'in tabancayla vurularak öldürülmesiyle ilgili gözaltına alınan 4 kişiden Cevdet Serhat Kara (36) 'Kasten adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Kara ile Demirel'in husumetli olduğu öğrenildi.

Olay, pazartesi sabahı, Armutalan Mahallesi Yeni Datça yolu seyir tepesinde meydana geldi. Bir grup arasında bilinmeyen nedenle çıkan tartışma kavgaya dönüşünce, Mesut Demirel tabancayla vuruldu. Demirel kanlar içinde yığılırken, saldırganlar tabancayı ve kavga sırasında kullanılan ekmek bıçağını olay yerinde bırakıp, kaçtı. Seyir tepesindekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık görevlilerince yapılan kontrolde, başından vurulan Demirel'in hayatını kaybettiği belirlendi. Demirel'in cansız bedeni, olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Muğla Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Büro Amirliği ekipleri olayla ilgili çok yönlü araştırma başlattı. Demirel'in tabancayla öldürüldüğü kavgaya karıştığı öne sürülen Cevdet Serhat Kara (36), M.B., S.K. ve S.T. yakalanıp gözaltına alındı.

Poliste işlemleri tamamlanan 4 kişi, dün saat: 15.00 sıralarında İlçe Adliyesi'ne geniş güvenlik önlemleri altında getirildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından 4 kişi mahkemeye çıkarıldı. 7 saat süren mahkemede Cevdet Serhat Kara 'Kasten adam öldürmek' suçundan tutuklandı. M.B., 'Delilleri karatma' suçundan adli kontrollü serbest, S.K. ve S.T. serbest bırakıldı. Tutuklanan Cevdet Serhat Kara'nın turizmci olduğu, ciple safari turları düzenlediği, evli ve iki çocuk sahibi olduğu, Demirel ile husumetli olduğu öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Marmaris Adliyesi genel görüntü

-Delilleri adliyeye getiren sivil polisler genel görüntü

-Şüphelilerin adliyeye getirilmesi genel görüntü

Haber - Kamera: Ali GÜNDOĞAN/MARMARİS,(MUĞLA),

===============================

TUVALETTE DOĞURDUĞU BEBEĞİNİ BIRAKIP KAÇTI

İZMİR'in Torbalı ilçesindeki devlet hastanesinin tuvaletinde doğum yapan bir kadın, çocuğunu bırakıp kaçtı. Göbek bağı halen üzerinde olan bebeği  vatandaşlar tuvalette ölü buldu. Kimliği belirlenen kadının yakalanması için çalışma başlatıldı.

Torbalı Devlet Hastanesi'ndeki kadınlar tuvaletinde, dün saat 12.30 sıralarında, bir bebek ölüsü bulundu. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, inceleme yaptı. Bebeğin cinsiyeti henüz açıklanmazken, göbek bağının üzerinde olduğu belirtildi. Bebeğin ölü mü doğduğu yoksa tuvalette doğum yapıldıktan sonra mı yaşamını yitirdiği henüz belirlenemedi. Bebeğin cesedine otopsi yapılacağı öğrenildi. Kadının kimliğinin belirlendiği, yakalanması için çalışmanın sürdüğü bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Hastaneden görüntü

-Polis ekiplerinden görüntü

Haber-Kamera: İbrahim DANIŞ / TORBALI(İzmir),

===========================================

BEBEĞİNE TEŞHİS KONULAMAYAN ANNE YARDIM İSTEDİ

DENİZLİ'de Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gören 6 buçuk aylık Mihriban bebeğin annesi Ceylan Gedik, hasta kızına tanı konulamadığını belirterek, "O kadar çaresizim ki elimden bir şey gelmiyor. Tüm doktorlara sesleniyorum; lütfen yardım edin" dedi.

Aydın'ın Efeler Belediyesi'nde temizlik işleri görevlisi Atilla ve Ceylan Gedik çifti, tek çocukları olan 6 buçuk aylık Mihriban'ın iyileşebilmesi için çare arıyor. Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde dünyaya gelen Mihriban, 2 ay boyunca yoğun bakım kuvözünde kaldı. Bu sürede Mihriban'ın kalbinde doğuştan delik olduğu ve akciğerinin gelişmediği ihtimali üzerinde duruldu. Taburcu edilen Mihriban bebek, 5 buçuk aylıkken akciğerine mama kaçması üzerine tekrar hastaneye kaldırıldı. Burnundan akciğerine hortum takılan Mihriban, böyle beslenmeye başlandı. Mihriban bebeğe normal yollardan yemek yedirilince akciğerine gittiği ayrıca solunum yetmezliği olduğu öğrenildi. Aylardır Aydın, İzmir ve son olarak Denizli'deki Pamukkale Üniversitesi Hastanesi'nde tedaviye alınan bebeğin hastalığına doktorlar teşhis koyamadı. Mihriban bebeğin PAÜ yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam ediyor.

"ÇOK ÇARESİZ HİSSEDİYORUM"

Hasta bebeğinin iyileşmesini bekleyen gözü yaşlı anne Ceylan Gedik, yetkililerden yardım talebinde bulundu. Kızına tanı konulamadığını belirten Gedik, "Çocuğuma teşhis konulamıyor. Bekleyişimiz sürüyor. Bebeğimin tedavisi için yardım istiyorum. Bebeğimin ciğerlerinin gelişmediği, kalbinin delik olduğu söylendi. Mama yediği zaman burnundan geliyor. Öksürüyor tıkanıyor. Sürekli olarak ateşleniyor. Şuan yoğun bakımda yatıyor. Çocuğum kötü durumda. Ben bir anne olarak çok çaresiz hissediyorum. Bebeğime teşhis konulsun, yardım edilsin. Sadece bize yardım edebilecek bir doktor istiyoruz. Çocuğumun durumuyla ilgili tam bir bilgi verilsin. Çok üzülüyorum. Sürekli onu düşünüyorum. O kadar çaresizim elimden bir şey gelmiyor. Tüm doktorlara sesleniyorum; lütfen yardım edin" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Anne Ceylan Gedik'ten detaylar

-Anne Ceylan Gedik'in konuşması

Haber-Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,

====================================

BABASININ ARAMA ÇALIŞMASINA ARA VERİP, KAYIP GENCİ ARAMAYA BAŞLADI

ÇORUM'da, 16 gün önce çarşıya gitmek için evden çıkıp, geri dönmeyen Mücahit Bolat (21) için arama çalışmalarına yeniden başlandı. Kayıp gencin arama çalışmalarına, 51 gün önce kaybolan alzheimer hastası Hacı Osman Kayalı'nın (78) oğlu Uğur Kayalı da katıldı. Kayıp babasının arama çalışmalarına ara verildiğini belirten Kayalı, "Her iki kayıp da bizim kaybımız. İnşallah buluruz" dedi.

Akkent Mahallesi'nde oturan Mücahit Bolat, 29 Aralık'ta alışverişe gitmek için evden ayrıldı. Bolat, geri dönmeyince yakınları kayıp başvurusunda bulundu. Mücahit Bolat'ın bulunması için jandarma, polis ve AFAD ekipleri tarafından arama çalışması başlatıldı. Kayıp gence ait iz bulanamaması üzerine ekipler, çalışmalarına ara verdi.

YENİDEN ARAMA BAŞLATILDI

Kayıp Mücahit Bolat'ın bulunması için, 3 gün önce ara verilen arama çalışmalarına dün yeniden başlandı. Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı (JÖAK) ekipleri de kadavra köpeğiyle çalışmalara destek verdi. Ekipler, aramalarını Çorum-Samsun karayolunun 10'uncu kilometresindeki ormanlık alanda yoğunlaştırdı.

BABASINI ARAMAYI BIRAKTI GENCİ ARIYOR

Kayıp gencin arama çalışmalarına, 51 gün önce Ulukavak Mahallesi'nde camiye gitmek için evden çıkıp, geri dönmeyerek kaybolan alzheimer hastası Hacı Osman Kayalı'nın oğlu Uğur Kayalı da katıldı. Kayıp babasının arama çalışmalarına ara verildiğini belirten Kayalı "Bu süre içerisinde genç bir kardeşimiz de kayboldu. Ben bir taraftan babamı ararken bir taraftan da bu kayıp kardeşimizin arama çalışmalarına katılmak istedim. Bu sadece bizim sorunumuz değil, herkesin sorunudur. İnsanlarımızın bu konuda daha duyarlı olmalarını rica ediyorum. Sokakta, caddede, pazarda geçerken gördüklerinde en yakın güvenlik güçlerine haber vermelerini istiyoruz. İnşallah buluruz" diye konuştu.

YAŞLI ADAM DA KAYBOLMUŞTU

Ulukavak Mahallesi'nde oturan Hacı Osman Kayalı, 26 Kasım günü camiye gitmek için evinden çıktı. Ancak bir daha kendisinden haber alınamadı. Kayalı'nın yakınları, polis ve jandarmaya kayıp başvurusunda bulundu. Kayıp Hacı Osman Kayalı'nın bulunması için jandarma ve AFAD ekipleri, arama çalışması başlattı. Mahalle çevresinde süren ve iz takip köpeğinin de eşlik ettiği aramalardan kayıp yaşlı adama ait bir bulguya rastlanılamadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Polis, jandarma ve AFAD ekiplerinin kayıp genci ormanda arama çalışmaları

-Kayıp  Hacı Osman Kayalı'nın oğlu Uğur Kayalı açıklama

-Drone

-Detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR / ÇORUM,

===================================

DENİZ, ÖLDÜRÜLDÜĞÜ O EVE 5 GÜN ÖNCE TAŞINMIŞ

MANİSA'nın Akhisar ilçesinde, Deniz Gezginci'nin (36), balkondan giren Zekeriya Ercengiz (36) tarafından öldürüldüğü eve, olaydan 5 gün önce kaçarak, taşındığı ortaya çıktı. 2 çocuk annesinin, ayrılmak istediği Ercengiz'in birlikte yaşadıkları evdeki eşyaları kırması üzerine polisi aradığı, ancak şikayetçi olmayıp, aynı gün çocuklarıyla birlikte, kaçarak, öldürüldüğü adrese yerleştiği öğrenildi.

Olay, önceki gece, Hürriyet Mahallesi 222 Sokak'taki 6 numaralı apartmanda meydana geldi. Bir süre önce eşinden boşanan ve bir lokantada aşçı olarak çalışan, 2 çocuk annesi Deniz Gezginci, iddiaya göre, birlikte olduğu zeytin fabrikasında işçi olarak çalışan bekar Zekeriya Ercengiz ile ilişkisini bitirmek istedi. Durumu kabullenemediği öne sürülen Ercengiz, kadının yaşadığı 1'inci kattaki eve, dış cepheden tırmanıp balkondan girdi. Gezginci'yi çoğu sırtından 15 kez bıçaklayan Ercengiz, olay yerinden kaçtı.

16 YAŞINDAKİ KIZI KATİLİ SÖYLEDİ VE ŞİKAYETÇİ OLDU

Cinayetle ilgili detaylara DHA ulaştı. Cinayet sırasında evde olan ve olaydan sonra kapıda ağlarken bulunan genç kadının 16 yaşındaki kızı, polise verdiği ifadesinde, "Annem ve 8 yaşındaki kardeşimle birlikte yaşıyorduk. Uyuduğumuz sırada balkon tarafından tıkırtı sesleri duymaya başladık. Annem kalktı. Ben de kalktım. Zekeriya Ercengiz'i elinde bıçakla gördüm. Annem odaya girdi. Kapıyı kilitledi. Ben de kendimi banyoya kilitledim. Adam oda kapısını zorluyor, annem de 'Yardım edin' diye bağırıyordu. Bir süre sonra annemin sesi kesildi. Banyodan çıktığımda adamı elinde bıçakla balkona doğru kaçarken gördüm. Yardım için bağırdım. Evimize balkondan bıçakla giren ve annemi öldüren kişiden şikayetçiyim" dediği öğrenildi.

5 GÜN ÖNCE KAÇIP, TAŞINMIŞ

Bu arada DHA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Gezginci ve Ercengiz, bu olaydan aylar önce Akhisar Cumhuriyet Mahallesi'nde kiraladıkları evde birlikte yaşamaya başladı. Bir süre önce ise Deniz Gezginci, ayrılmaya karar verdi. Cinayetten 5 gün önce çift arasında tartışma çıktı. Gezginci eşyalarını toplamak istedi. Bu duruma sinirlenen Ercengiz de eşyaları kırıp, parçalamaya başladı. Deniz Gezginci polisi aradı. Olay yerine gelen Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü, evde inceleme yapıp, kırılan eşyaları fotoğrafladı. Ancak daha sonra Deniz Gezginci, şikayetçi olmadığını bildirdi.

Deniz Gezginci aynı gün çocuklarıyla birlikte kaçarak, cinayetin işlendiği adrese taşındı. Polis katil zanlısı Ercengiz'in, kadının taşındığı evi nasıl bulduğunu da araştırıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Haber: Müslim SARIYAR / MANİSA,

================================

ASLI BAŞ DAVASINDA SANIKLARA BERAAT

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, 9,5 yıl önce manken Aslı Baş'ın (32) turizmci Ahmet Bayer'in (64) villasının terasından düşüp, yaşamını yitirmesiyle ilgili davada karar açıklandı. 9,5 yılda 3 cumhuriyet savcısı ve 3 mahkeme başkanın değiştiği davada mahkeme heyeti, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlediğinin sabit olmaması gerekçesiyle Ahmet Bayer, oğulları Hakan Bayer, Volkan Bayer ile Murat Umirov'un beraatlarına karar verdi.

'Miss Model Of The World' yarışmasında 2003 yılında birinci olan Aslı Baş, 2010 yılında 21 Temmuz gecesi saat 02.30 sıralarında, vurgun yediği için tekerlekli sandalye ile hayatını devam ettiren turizmci Ahmet Bayer'in Bodrum Yalıkavak'taki Clup Flipper Tatil Köyü içindeki villasının, 6,5 metre yüksekliğindeki terasından düşerek, yaşamını yitirdi. Aslı Baş'ın ölümüyle ilgili soruşturma sonunda turizmci Ahmet Bayer ile oğulları Hakan Bayer (34) ve Volkan Bayer (32) hakkında 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yanlarında çalışan Murat Umirov (43) hakkında da 'delilleri karartmak ve ortadan kaldırmak' suçundan 7,5 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.

9,5 yılda 3 cumhuriyet savcısı ile 3 mahkeme başkanın değiştiği önceki gün başlayan ve bugünde devam eden davanın Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 36'ıncı duruşması görüldü. Duruşmaya Aslı Baş'ın babası Mehmet Baş, annesi Müyesser Baş, tutuksuz yargılanan Ahmet Bayer, Hakan Bayer, Volkan Bayer, Murat Umirov ile avukatlar katıldı. Yoklamayla başlayan duruşmanın ardından Bayer ailesinin avukatları yaklaşık 12 saat savunma yaptı. Savunmaların tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklara söz hakkı verdi. Sanıklar suçsuz olduklarını ifade ederek tahliyelerini talep etti.  Mahkeme heyeti, kararını açıklamak üzere duruşmaya 1 saat ara verdi.

KARARIN AÇIKLANMASININ ARDINDAN GERGİNLİK YAŞANDI

Aranın ardından mahkeme heyeti, Ahmet Bayer, oğulları Hakan ve Volkan Bayer ile Murat Umirov'un CMK'nın 223/2'e maddesi (Yüklenen suçun sanıklar tarafından işlediğinin sabit olmaması) uyarınca beraatlarına karar verdi. Kararın açıklanmasının ardından duruşma salonunda gerginlik yaşandı. Aslı Baş'ın babası Mehmet Baş ile annesi Müyesser Baş, "32 yaşındaki çocuğumun canını aldınız" diyerek bağırınca, salondan dışarıya çıkarıldılar. Baş ailesi adliye binası önünde karara tepkilerini sürdürdü.

'ADALETTEN HİÇ BİR ZAMAN KAÇMADIK'

Adliye önünde gazetecilere açıklamada bulunan Ahmet Bayer, "Hazırlanan iddianame ve mütalaa gerçek dışıydı. Adaletten hiçbir zaman kaçmadık. Oğullarımla birlikte her duruşmaya katıldım. Adalet yerini bulduğu için mutluyum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Aslı Baş'ın babası Mehmet Baş ile annesi adliye binasından isyan ederek çıkışları

-Ahmet Bayer ve oğullarının adliyeden çıkışı

-Ahmet Bayer ile röp.

Haber - Kamera: Cavit AKGÜN - Aykut KURT / MUĞLA,

====================================

TEMSA İŞÇİLERİ ÜRETİMİN BAŞLAMASI İÇİN EYLEM YAPTI

ADANA'da üretime ara verilen Temsa fabrikasında işçiler, fabrikanın yeniden faaliyete geçmesi için eylem yaptı. Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, Türkiye'nin adını onlarca ülkede duyuran Temsa'nın yok olmasına seyirci kalınmaması gerektiğini söyledi.

Adana'da yıllık 10 binin üzerinde ürettiği otobüs, midibüs ve hafif kamyonu yaklaşık 70 ülkeye ihraç eden Temsa, geçen yıl Mayıs ayında 182 milyon 693 bin TL'ye İsviçre merkezli True Value Capital Partners'a satılmıştı. Bankalara olan kredi borçları nedeniyle üretime ara vermesi nedeniyle bin 500 işçi, işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Dün, Özçelik-İş Sendikası işçilerle birlikte fabrikanın yeniden üretime başlaması için eylem yaptı.

'TEMSA'NIN YOK OLMASINA SEYİRCİ KALINMAMALI'

Temsa fabrikası önünde düzenlenen eylemde konuşan Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, yerli otomobil için sevinç çığlıkları atıldığı bir dönemde, Türkiye'nin adını onlarca ülkede duyuran Temsa'nın yok olup gitmesine seyirci kalınmaması gerektiğini belirterek, "Biz Temsa'yla doğduk, Temsa'yla büyüdük. Kazandık ve kazandırdık. Bugün hak etmediğimiz bir tabloyla karşı karşıyayız. İşte bu yüzden gün birlik, beraberlik, Adana'nın ve Türkiye'nin günüdür. Ekmek kapımıza vurulan kilitleri kırmaya, yeni umutlara yelken açmaya geldik. Buraya Temsa için yazılmış ölüm fermanını yıkmaya geldik. Evimize yeniden ekmek götürmek için sesimizi Türkiye'ye duyurmaya, otobüsümüzün tekerine çomak sokanları yaptıkları yanlıştan döndürmeye geldik" dedi.

'TEMSA İŞÇİSİ ÜRETMEYE HAZIR'

Temsa işçisinin dün olduğu gibi bugün de üretmeye hazır olduğunu dile getiren Değirmenci, "Temsa işçisi bedeniyle, ruhuyla burada. Yetkililerin elini taşın altını koyup, gerekeni yapmasını istiyoruz. Temsa işçisini kapının önüne koymanın vebali ağır olur. Onun için çağrımıza olumlu cevap verilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Özçelik-İş Adana Şube Başkanı Sedat Aydın ise üretimin durmasından dolayı endişe içerisinde olduklarını kaydetti.

Konuşmaların ardından işçiler, fabrikadan ayrılarak D-400 karayolunda bir süre grup halinde yürüdü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------

-Özçelik-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Sedat Aydın'ın konuşması

-Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci'nin konuşması

-İşçşlerden genel ve detaylar

-TEMSA önünden genel görüntü

-Polislerden görüntü

Haber-Kamera: Rüşan Anıl ATAR - Ceren BEGEÇ / ADANA,

========================================

DEMİRYOLU KENARINDA 'TABUTLU' EYLEM

SAKARYA'nın Pamukova ilçesinde, 5 mahallenin kullandığı hemzemin geçidin kapatılmasına tepki gösteren vatandaşlar, sırtlarında tabutla hemzemin geçit önünde eylem yaptı.

Pamukova Hayrettin Mahallesi mevkiinde bulunan hemzemin geçit, Devlet Demiryolları tarafından güvenli ulaşım sağlanması amacıyla kapatıldı. Duruma tepki gösteren vatandaşlar Hayrettin, Bacı, Pınarlı, Oruçlu ve Fevziye mahallelerine ulaşımın sağlandığı hemzemin geçidin yeniden açılması için kapatılan hemzemin geçit önünde eylem yaptı. Konuyla ilgili olarak konuşan Bacı Mahallesi Muhtarı Ahmet Tokaç, "Buranın insanları hayvancılıkla geçiniyor. Bu geçit bizim için çok önemli. En önemli olaylardan biri ise hayvanlarımızın aşağıya geçememesi ve mahsullerimizi toplayıp pazarcılara götüremiyoruz. Mezarlığımız kapatılan geçidin alt tarafında. Mezarlığa defin için kilometrelerce yol yürüyoruz." dedi.

Fahrettin Önal ise, "Gelip yeri görmeden kapansın diyerek atıyorlar imzaları, burada vatandaşın ne çile çektiğini görmüyorlar. Burada biz çiftçiyiz, kolumuzu bacağımızı kesmekten başka bir şey değil burası. Yetkililerden rica ediyorum, gelin yerinizi görün ve öyle karar verin." diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Hemzemin geçit önü detay

-Tabutlu eylem detay

-Ahmet Tokaç Röp.

-Yaşar Ulukaya Röp.

-Fahrettin Önal Röp.

-Detay

Haber-Kamera: Levent TÜYSÜZ / PAMUKOVA(Sakarya),

====================================

ANKARA'DA TRAFİK KAZALARI: 5 YARALI

ANKARA'nın Keçiören ve Çankaya ilçelerinde meydana gelen 2 trafik kazasında 5 kişi yaralandı.

İlk kaza, saat 00.30 sıralarında Keçiören ilçesi Fatih Caddesi'nde meydana geldi. Ulus yönüne giden Muhlis Yıldırım yönetimindeki 06 HA 7561 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon kontrolünü kaybetmesi sonucu kaldırıma çıktı. Otomobil, telefon hattı direğini devirerek, yol kenarındaki kayalıklara çarptı. Kazada, sürücü Yıldırım ile otomobildeki Eylül Ayyıldız, Sibel Kayaslan ve Cevdet Yıldırım yaralandı. Yaralılar, ihbar üzerine kaza yerine sevk edilen sağlık ekiplerince çevre hastanelere kaldırıldı.

KALDIRIMDA 20 METRE İLERLEYEN OTOMOBİL TAKLA ATTI

Çankaya ilçesi Uğur Mumcu Caddesi'nde ise saat 01.00 sıralarında ikinci kaza meydana geldi. Gaziosmanpaşa yönüne giden Emre Acar yönetimindeki 06 ERR 11 plakalı otomobilin sol ön tekerleği refüjdeki kaldırıma çıktı. Bu şekilde yaklaşık 20 metre ilerleyen otomobil, aydınlatma direğine çarparak ters döndü. Acar'ın yara almadan kurtulduğu kazada, otomobilde bulunan Burcu Baltacı yarandı. Baltacı, sağlık görevlilerince hastaneye kaldırıldı. Kazalarla ilgili soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Kaza yerlerinden görüntü

Araçlardan görüntü

Polis ekiplerinin çalışması

Genel ve detay

Haber-Kamera: Caner ÜNVER / ANKARA,

=====================================

LİSELİ KIZ, HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE KAYALIKLARDAN DENİZE ATLADI

BARTIN'ın Amasra ilçesinde, intihar etmek için limandaki kayalıkları çıkan lise öğrencisi kız, ikna çabaları sürerken, denize atladı. Yaralı kurtarılan B.D. (16) tedavi altına alındı.

Olay, dün öğle saatlerinde Amasra Küçük Liman mevkisinde meydana geldi. İddiaya göre, Amasra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 2'nci sınıf öğrencisi B.D., yaklaşık 10 metre yüksekliğindeki kayalık alana çıktı. Öğrencinin intihar edeceğini söylemesi üzerine çevredeki vatandaşlar, durumu 112 Acil'e bildirdi. Olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

Öğretmenleri ve okul arkadaşları da olay yerine gelerek, liseliyi ikna etmeye çalıştı. Ancak B.D., herkesin gözü önünde kayalıklardan denize atladı. Denizden çıkarılan öğrenci, yapılan  ilk müdahalesinin ardından ambulansla Bartın Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. B.D.'nin vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar bulunduğu, sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Kayalıklara çıkan öğrenci

-Ekiplerden görüntü

-Atlayan öğrencinin yanına koşan ekipler

-Öğrenciye tıbbi müdahale

-Sedye ile çıkartılması

-Öğretmenlerin korkulu anları

-Öğrencinin ambulansa taşınması

Haber-Kamera: BARTIN,

========================

MERDİVEN KORKULUKLARINA KENDİNİ ASARAK İNTİHAR ETTİ

SAKARYA'nın Serdivan ilçesinde, Mert Özdemir (41) evde merdiven korkuluklarını bağladığı ipe kendini asarak yaşamına son verdi.

Serdivan İstiklal Mahallesi'nde yaşayan Mert Özdemir, dün öğle saatlerinde annesinin evden ayrılmasının ardından kendisini merdiven korkuluklarına bağladığı ipe astı. Yaklaşık 2 saat sonra eve dönen anne Ümran Özdemir oğlunun kendini astığını görünce çığlıklar attı. Eve gelen komşularının haber vermesi üzerine 112 Acil ve polis ekipleri geldi. Sağlık ekibi, Mert Özdemir'in hayatını kaybettiği belirledi.

Yaklaşık 3,5 yıl önce eşinden ayrılarak ailesinin yanına taşınan ve işsiz olan Mert Özdemir'in bir süredir psikolojik destek aldığı öğrenildi. Özdemir'in cenazesi olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi merkezine kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Olay yeri detay

-Evden ve ekiplerden görüntü

Haber-Kamera: Ramiz Kaan OKTAR / SAKARYA,

==========================================

KOLUNA ŞIRINGA İLE SIVI MADDE ENJEKTE EDEN HEMŞİRE HAYATINI KAYBETTİ

İZMİR'in Bornova ilçesinde, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görev yapan evli ve 1 çocuk annesi hemşire Müjgan Ö., evde kimsenin olmadığı sırada koluna şırınga ile sıvı bir madde enjekte ederek yaşamına son verdi.

Olay, dün akşam saatlerinde Evka-4 Mahallesi Barbaros Caddesi üzerindeki bir apartmanda meydana geldi. İddiaya göre hemşire Müjgan Ö., evde kimsenin olmadığı sırada, şırınga yardımıyla koluna sıvı bir madde enjekte etti. Kısa süre sonra fenalaşan Müjgan Ö. yere yığıldı. Müjgan Ö.'den haber alamayan yakınları eve geldiklerinde, yerde hareketsiz şekilde yatarken buldu. Durumun bildirilmesi üzerine eve sağlık ekipleri sevk edildi.

İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Müjgan Ö.'nün yaşamını yitirdiği belirlendi. Olayla ilgili polis ekipleri geniş çaplı soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, evde inceleme yapan polis, Müjgan Ö.'nün cesedinin yanında şırınga ve sıvı madde olduğunu tespit etti. Müjgan Ö.'nün cansız bedeni, savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Burada yapılacak olan otopsinin ardından Müjgan Ö.'nün kesin ölüm nedeni belirlenecek. Olay yerinden alınan şırınga ile sıvı madde incelenmek üzere emniyete götürüldü.

Müjgan Ö.'nün evli ve 1 çocuk annesi olduğu ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hemşire olarak görev yaptığı öğrenildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Evden görüntü

-Polis otosundan görüntü

-Cenaze aracından görüntü

Haber-Kamera: Halil İbrahim KARABIYIK / İZMİR,

=================================

ÇORLU'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU: 8 GÖZALTI

TEKİRDAĞ'ın Çorlu ilçesinde polisin düzenlediği operasyonda uyuşturucu maddeler ele geçirilirken, 8 şüpheli gözaltına alındı.Polis açılmayan evlerin kapılarını koçbaşı ile kırarak içeriye girdi.

Tekirdağ Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Çorlu Narkotik Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, yaptıkları çalışmada Hıdırağa Mahallesi'nde uyuşturucu satıcılarını belirledi. Şüphelileri teknik ve fiziki takibe alan polis, özel harekat, çevik kuvvet ve narkotik timlerinin hazır bulunduğu operasyonda, 8 ayrı adrese eş zamanlı baskın düzenlendi. Operasyonlarda, kapıyı açmayan uyuşturucu tacirlerinin evlerinin kapısı, özel harekat polisleri tarafından koçbaşı ile kırılarak içeriye girildi.

Adreslerde yapılan aramalarda, 4 uyuşturucu nitelikli sentetik hap, 1 fişek kokain, 1 fişek daralı 1.90 gram eroin, 3 adet ruhsatsız av tüfeği ve uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği değerlendirilen 8 bin 640 lira nakit para ele geçirildi. Uyuşturucularla ilgili gözaltına alınan 8 kişiyle ilgili soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Koçbaşı ile evin kapısının kırılması

-Polislerin içeriye girmesi

-Evde aramalar

-Uyuşturucuların bulunması

-Uyuşturucular ve malzeemeler

-Polisin av tüfeği bulması

-Yatak altlarının aranması

-Yatak  altındaki çuvaldan çıkan tüfekler

-Polisin tüfekleri incelemesi

-Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN / ÇORLU(Tekirdağ),

=============================================

'PONZİ ARZU'YA 198 YIL HAPİS VE 2 MİLYON LİRA PARA CEZASI

BURSA'da yüksek miktarda kar payı dağıtma vaadi ile 73 kişiyi 19 milyon 402 bin lira dolandırdığı iddiasıyla yargılanan 'Ponzi Arzu' lakaplı Arzu Mertgil (39), 198 yıl 4 ay hapis ve 2 milyon 207 bin 880 lira para cezasına çarptırıldı.

Bursa, İstanbul ve İzmir'de, yatırımcılara kendi paralarından veya sonraki katılımcılardan gelen paralarla ödeme yapılan 'Ponzi düzeni' yöntemiyle 73 kişiyi yaklaşık 19 milyon 402 bin lira dolandırdığı iddia edilen Arzu Mertgil ve 7 tutuksuz sanık, Bursa 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde son defa hakim karşısına çıktı. Müştekilerin şikayetlerini tekrarladıkları duruşmada sanıklar, dolandırıcılık kastıyla hareket etmediklerini söyleyerek beraatlerini talep etti.

13 KİŞİYLE UZLAŞTI

Mahkeme heyeti iki saatlik aranın ardından kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, duruşmaya gelmeyen Arzu Mertgil'e 13 kişiyle uzlaşması nedeniyle 60 müştekiye karşı işlediği suçtan 198 yıl 4 ay hapis ve  2 milyon 207 bin 880 lira para cezası verdi. Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan Arzu Mertgil'in yakalanarak tutuklanmasına karar verdi. Aynı davada Gökmen Şentürk'e 16 yıl 8 ay ve 33 bin 320 lira para ve yurt dışı yasağı ile birlikte adli kontrol şartlarının uygulanmasına karar verilirken, Barış Baştürk'e 3 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Reşat A., Azime K., Erkan K., ise beraat etti. Serkan Ç. ile Selçuk T., bazı müştekilere karşı uzlaşma kapsamında olduğundan dava dosyalar ayrılarak yeniden yargılanma yapılmasına karar verirdi.

CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ

Mahkemenin kararıyla 198 yıl hapis cezası alan 'Ponzi Arzu' olarak tanınan Arzu Mertgil, cezaevine gönderildi. Arzu Mertgil, adliye çıkışında yüzünü kapatırken, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Ponzi Arzu'nun adliyeden çıkışı

-Gazetecilere cevap vermemesi

-Ponzi Arzu'yu taşıyan aracın ceza evine gidişi

Haber-Kamera: Halil ÖZÇOBAN - Mehmet İNAN / BURSA,

======================================

İNTİHAR EDEN ARKEOLOG MERVE'NİN AĞABEYİNDEN İDDİALAR

GAZİANTEP Müze ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nde arkeolog olan Merve Kaçmış (33), pazartesi günü Diyarbakır'da ziyarette ettiği ağabeyi Ömer Ozan Kaçmış'ın evinde intihar etti. Kardeşi Merve'nin intihar etmeden önce mektup yazdığını anlatan ağabey Ozan Kaçmış, "Baskı ve mobbing uygulaması kardeşimi duygusal yönden çöküntüye soktu" dedi.

Gaziantep Müze ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nde arkeolog olarak çalışan Merve Kaçmış, hafta sonunu geçirmek üzere Diyarbakır'da oturan ağabeyi Ömer Ozan Kaçmış'ın merkez Bağlar ilçesindeki Bağcılar Mahallesi'nde oturduğu evine geldi. Merve Kaçmış, pazartesi günü ağabeyinin oturduğu apartmanın 8'inci katından atlayarak yaşamına son verdi. Merve Kaçmış'ın cenazesi önceki günü yakınlarınca Diyarbakır'da toprağa verildi. Kardeşinin intiharıyla ilgili açıklamada bulunan Ömer Ozan Kaçmış, Merve'nin intihar etmeden önce mektup yazdığını söyledi. Ağabey Kaçmış, şunları söyledi:

"Kardeşim yaklaşık 2 buçuk yıldır Gaziantep Zeugma Müzesi'nde çalışmaktaydı. Son 6-7 aydır kardeşim müzede bir zimmet devri olayı yaşadı. Kardeşim intihar etmeden önce hafta sonu buradaydı. Pazartesi sabahı bulunduğumuz binanın en üst katından atlayarak intihar etti. Konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduk savcılığa gerekli yerlere bu konunun hukuk yoluyla takip edeceğiz. Hukuksal anlamda arayışımızı yapacağız ve konuyu takip edeceğiz. Mektup bırakmış, mektubu biz görmedik. Eve gelen olay yeri inceleme ekipleri mektubu almışlar. Mektubun içeriği hakkında herhangi bir bilgimiz yok. Mektup şu an savcılıkta, inceleniyor. Baskı ve mobbing kardeşimi duygusal yönden çöküntüye soktu ve intihara kadar sürükledi."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Ömer Kaçmış'ın açıklaması

-Merve'nin intihar ettiği apartman

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nurettin FİDANCAN - Selim KAYA / DİYARBAKIR,

=======================================================

OĞLUNU LÖSEMİDEN KAYBEDEN ANNE, ESKİŞEHİRLİ BUĞRA'YA DESTEK ÇIKTI

ESKİŞEHİR'de lösemi hastası 19 yaşındaki Buğra Kara için düzenlenen kan ve kök hücre kampanyasına Tepebaşı Belediyesi çalışanları katılarak bağışta bulundu. Ankara'da oğlunu 7 yıl önce lösemi hastalığından kaybeden Çiğdem Kuzucu ise beraberinde 40 kişiyle Eskişehir'e gelerek kampanyaya destek oldu.

Tepebaşı Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü'nde şoför olarak çalışan Murat Kara'nın iki çocuğundan biri olan Buğra'ya, 6 ay önce kol ve ayaklarındaki morarma şikayetiyle gittiği hastanede lösemi teşhisi konuldu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Kliniği'nde kalan Buğra Kara için kemoterapi tedavisi başlatıldı. Baba Murat Kara, oğlunun hastalığının ilerlemesi ve ilik nakli ihtiyacı nedeniyle sosyal medya üzerinden kan ile donör kampanyası başlattı. Sosyal medyada kısa sürede ilgi gören kampanya için Tepebaşı Belediyesi çalışanları da seferber oldu. Belediye hizmet binasında açılan kampanya standında çalışanlar form doldurarak kan ve hücre bağışında bulunabilmek için kan örneği verdi.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, belediyesi çalışanlarından Murat Kara'nın oğlu Buğra ve diğer lösemi hastaları için duyarlılık gösterenlere teşekkür ederek, "Bugün çok güzel bir bağış etkinliği için toplandık. Biliyorsunuz, Buğra kardeşimiz lösemi hastası ve tedavisi devam ediyor. Onun ve diğer lösemi hastaları için bağış yapacağız. Bugün vereceğimiz 3 tüp kan ile Buğra ve diğer hastalarımızın iyileşmesi için ciddi bir yarar sağlayacağızö dedi. Türk Kızılay Batı Anadolu Bölge Kan Merkezi Kök Hücre Bağışçısı Kazanımı Yetkilisi Nejdet Ayduran bağışta bulunacak personele bilgilendirme sunumu yaptı.

DESTEK OLMAK İÇİN ANKARA'DAN GELDİ

7 yıl önce oğlunu lösemi hastalığı nedeniyle kaybettiğini belirten Çiğdem Kuzucu'da kampanyaya destek olmak için Ankara'dan Eskişehir'e geldi. Oğlu için bulamadığı iliği başka çocuklar için aradığını söyleyen Kuzucu, "Kampanyaya destek olmak için Ankara'dan geldim. Ben oğlumu 7 yıl önce lösemi hastalığından kaybettim. Şu anda Buğra ve nakil bekleyen çocuklar için elimden geldiğinde yardımcı olmaya çalışıyorum. İşlem çok kolay, sağlık olan herkes donör olabiliyor. Verdiğimiz kanın bize bir zararı yok. Oğlum 19 yaşındaydı ve lösemiden kaybettim. Nakil bulamadık, ömrü yetseydi benden yüzde 50 nakil olacaktı. Oğlum için bulamadığım nakli ve iliği ben şimdi başka çocuklar için arıyorum. Sosyal medyadan duydum ve destek olmak için geldim. Buğra'nın babasıyla tanıştık ve bu konuyu konuştuk. Benden yardım istemişti, insanları buraya davet ettim. Benle birlikte Ankara'dan gelecek 40 kişi var. İnşallah birilerine umut olacağız" diye konuştu. Gün boyu süren bağış kampanyasında çok sayıda belediye personeli kan örneği verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Bilgilendirme toplantısı

-Kan bağışına gelenler

-Kan bağışı sırası

-Form dolduranlar

-Kan bağışı yapanlarla röp.

-Kan verenler

-Çiğdem Kuzucu ile röp.

-Bağışçıların kalabalığı

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN - Caner AKSU / ESKİŞEHİR,

======================================

GENÇLERE VE AİLELERE ÇAKMAK GAZI UYARISI

DENİZLİ'de liseli bir gencin çakmak gazından zehirlenmesi, dikkatleri bu tehlikeye çekti. Uyarılarda bulunan Pamukkale Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Üyesi Dr. Murat Seyit, "Bütan gazı öldürür, öldürmese bile süründürür. Kullananları kendisine esir eder. Gençliği ve hayatı mahveder. O yüzden gençler ve çocuklar çakmak gazından uzak durmalı" dedi.

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde geçen pazartesi günü lise öğrencisi 17 yaşındaki Kerem Kartiz, çakmak gazı solması nedeniyle bir süs havuzunda öldü. Genç Kartiz'in yaşamını yitirmesi, ailelerde çakmak gazı konusunda endişe yarattı. Pamukkale Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Üyesi Dr. Murat Seyit, çakmak gazı kullanımı hakkında önemli uyarılarda bulundu. Dr. Seyit, çakmak gazı dolum tüplerinin içerinde bütan gazının bulunduğunu, bu gazı solumanın yüksek derecede bağımlılık yaptığını, fazla miktarda kullanmanın ölüme yol açabileceğini söyledi. Çakmak gazı kullanımının alkol bağımlılığı gibi etki yarattığını, yaklaşık 45 dakika sürdüğünü ve sarhoşluk ve sersemlik hissi oluşturduğunu belirtti.

'BU KADAR RAHAT VE UCUZA SATILMAMASI GEREKİYOR'

Çakmak gazının ucuz olması nedeniyle elde edilmesinin kolay olduğunu ifade eden Dr. Seyit, "Yüksek miktarlarda bütan gazının solunması durumunda ani kalp durması, akciğerlerin ani kasılmasından dolayı solunum yetmezliği sebebiyle ölüme yol açıyor. Beyin ve kalp çalışmadığında bilinç kaybı oluşuyor. Bu durumlarda kalp masajına ihtiyaç duyabiliyorlar. Yanlarında kimse yoksa bu hastaları kaybediyoruz. Çakmak gazlarının bu kadar rahat ve ucuza satılmaması gerekiyor. Biz çakmakları doldurmak için yani yaşamımızı kolaylaştırmak için kullanıyorken, en kıymetlilerimiz olan çocuklarımız bunu kullanınca hayatlarını kaybediyorlar. Beyinde ve kalpte uzun süreli hasarlara yol açılabiliyor. Felç, yatağa bağımlılık görülebiliyor. Gençlerimizi bu konuda uyarmamız gerekiyor" dedi.

'KULLANANLARI KENDİSİNE ESİR EDER'

Aileler çocuklarının çakmak gazı soluduğunu tespit ettiklerinde, onlara kızmak yerine bu konuda profesyonel destek almaları gerektiğini dile getiren Dr. Seyit, "Bütan gazı öldürür, öldürmese bile süründürür. Kullananları kendisine esir eder. Gençliği ve hayatı mahveder. O yüzden gençler ve çocuklar çakmak gazından uzak durmalı. Erişkinler de çevresinde bunu kullananları fark ettiğinde, uygun bir dille uyarmalı. Bu konuda toplum olarak önemli bir görev üstleniyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Dr. Murat Seyit'ten detaylar

-Dr. Murat Seyit ile röp.

Haber-Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,

====================================

YABANCIYA KONUT SATIŞINDA 2019 REKORU

TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK), konut satış istatistiklerini açıkladı. Türkiye genelinde 2019'daki konut satışı, bir önceki yıla göre yüzde 1,9 azalarak, 1 milyon 348 bin 729 oldu. Türkiye genelinde konut satışı 332 bin 508'i ipotekli, 1 milyon 16 bin 221'i diğer satış türünde gerçekleşti.

Türkiye'de 2019 yılında ilk el konut satışı 511 bin 682, ikinci el konut satışı ise 837 bin 47 olarak gerçekleşti. Konut satışında 2019 yılında, İstanbul 237 bin 675 konut ve yüzde 17,6 payla ilk sırayı aldı. İstanbul'u, 132 bin 486 konut satışı ve yüzde 9,8 payla Ankara, 79 bin 221 konut satışı ve 5,9 payla İzmir izledi. En az satış ise 185 konutla Ardahan'da oldu.

ANTALYA'DA SATIŞ ARTTI

TÜİK Antalya Bölge Müdürü Abdi Öncel, Antalya'da konut satışlarının 2019 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 3,7 oranında artarak 65 bin 258 olduğunu açıkladı. Öncel, konut satışının bölgeye bağlı Isparta'da yüzde 4,8 oranında azalarak 6 bin 73, Burdur'da yüzde 19,8 oranında azalarak 3 bin 400 konut satıldığını söyledi.

YABANCILARA SATIŞTA YÜZDE 14.7'LİK ARTIŞ

Yabancılara konut satışının da 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 14,7 oranında arttığını belirten Abdi Öncel, "Yabancılara konut satışlarında 2019 yılında ilk sırayı 20 bin 857 konut ile İstanbul, ikinci sırayı 8 bin 951 konut ile Antalya aldı. Antalya'yı 2 bin 539 konut satışı ile Ankara ve 2 bin 213 konut satışı ile Bursa izledi" dedi.

TÜM YILLARIN REKORU

Yabancılara yönelik konut projeleri üreten ve satışını yapan GYODER ve İNDER üyesi Helmann Construction Firması Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, Türkiye'de 2019'da yabancılara satılan konut sayısının, 45 bin 483'e yükseldiğini ve tüm zamanların rekorunun kırıldığını söyledi. Yabancıların en çok tercihi ettiği ilin 20 bin 857 konutla İstanbul olduğunu belirten Özgün, 2018'de 14 bin 270 satışın gerçekleştiği İstanbul'da, 2019'da büyük artış gözlendiğini kaydetti.

IRAKLILAR İLK SIRADA

Türkiye'de yabancıların en çok rağbet ettiği ikinci ilin Antalya olduğunu dile getiren Özgün, "2019'da Antalya'da yabancılara 8 bin 951 konut satıldı. Hem İstanbul hem Antalya hem de Türkiye geneli toplam satışları, tarihin en yüksek sayısına ulaştı ve rekor kırıldı. Türkiye'den konut satın alan ülkelere göre ilk sırada Irak var. İkinci sırada İranlılar, üçüncü ise Ruslar en çok konut alımı yaptı" diye konuştu.

AVRUPALI VE RUSLAR SAHİLLERİ SEVİYOR

Yabancıların konut aldığı bölgelere göre değerlendirmede bulunan Özgün, Irak ve İran gibi Ortadoğu ülke vatandaşlarının daha çok Bursa, Yalova, İstanbul ve Ankara'yı tercih ettiğini söyledi. Rus, Alman ve İngilizlerin Antalya ve Muğla gibi sahil kentlerini daha çok tercih ettiğini aktaran Selman Özgün, "Yabancılar, konut seçiminde ulaşımın daha rahat, uçuş sayısının fazla olduğu, gidiş-gelişin ekonomik olduğu illeri tercih ediyor" dedi.

FUL EŞYALI VE AKILLI EV İSTİYORLAR

Konut özellikleri açısından Avrupalılar ve Rusların 1+1, 2+1 gibi küçük konutları tercih ettiğini, Ortadoğu'dan ise villa veya geniş metrekareli çok odalı konutlar için daha çok talep geldiğini anlatan Selman Özgün, "İç özellikler açısından da eşyalı, akıllı ev teknolojisi gibi özellikler öne çıkıyor. Örneğin bizim yeni tamamlanan ve tamamına yakını yabancılara satılan projemizde sadece bavullarını alıp gelmeleri yeterli olacak. Ful eşyalı, ısıtma-soğutma, havalandırma, ışıklandırma gibi işlemleri ülkelerindeyken bile yapabilecekleri akıllı ev teknolojisi sistemi var" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Antalya'dan genel görüntü

-Evlerden görüntüler

-Satılık ev tabelalarından detay görüntü

-Maket ev görüntüsü

-Selman Özgün'den detaylar

-Selman Özgün'ün röportajı

Haber-Kamera: Mehmet ÇINAR - Aslı DURAN / ANTALYA,

==================================================

HO-RE-CA'DA HEDEF 3 BUÇUK MİLYAR DOLAR

ANTALYA'da ANFAŞ Fuarcılık tarafından bu yıl 31'inci ANFAŞ Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı (Hotel Equipment) ile 27'nci ANFAŞ Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı (Food Product), 'Hotel-Restoran-Cafe' (HO-RE-CA) adı altında birleştirildi. Fuarda, 3 buçuk milyar dolarlık ticaret hacmi hedefleniyor.

Türkiye'nin en büyük konaklama, ağırlama, yiyecek ve içecek endüstrisi hotel, restoran ve cafe buluşması, ANFAŞ Fuar Merkezi'nde yapılan açılış töreniyle başladı. Törene Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, Kültür ve Turizm Bakanlığı eski bakan yardımcısı ve Ak Parti eski Milletvekili Abdurrahman Arıcı, Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Gülşah Özdemir, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, ATSO Başkan Yardımcısı Cihangir Deniz, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Bahar, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı ile yurtdışı ve yurtiçinden çok sayıda katılımcı yer aldı.

ANTALYA ÜÇÜNCÜ

Antalya'nın geçen yıl 16 milyona yakın ziyaretçi ağırlayarak tüm zamanların rekorunu kırdığını belirten Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, "Yılbaşında gerçekleştirilen bu fuarla da Antalya, turizmde ne kadar iddialı olduğunu gösteriyor. 650 bin yatak kapasitesi ve milyonlarca ziyaretçisi ile turizmde dünya şehriyiz. Antalya'nın turizmden daha fazla pay alabilmek için fuarlarda da etkinliğini göstermek istiyor. Antalya'da 28 fuar gerçekleştirilmekte. Ülkemizde en fazla fuarın düzenlendiği üçüncü kent. Birincisi İstanbul, ikincisi İzmir" dedi.

40 BİN METREKARE DOLDU

Turizm ve gıda sektörlerine yön veren Türkiye'nin en büyük fuarları Hotel Equipment'e 31'inci kez, Food Product'a 27'nci kez ev sahipliği yapmaktan gururlu olduklarını söyleyen Ali Bıdı, 40 bin metrekarelik alanı ile fuarların doluluk oranının yüzde 100'e ulaştığını açıkladı. Bu yılki fuarlarda 600'ün üzerinde firma, 3 bin 700'den fazla markanın yer aldığını belirten Bıdı, 50 binden fazla yerli ve yabancı profesyonel ziyaretçi beklediklerini söyledi.

HİSSE SATIŞI ÇAĞRISI

Bu fuarların oluşturulmasında emeği geçenlere teşekkür eden Ali Bıdı, Almanya'da fuarcılığın çok ileride olduğu ve yüksek gelirler elde edildiğinden bahsederek, Türkiye ve Antalya'nın da fuarcılıkta Almanya seviyelerini yakalaması gerektiğini söyledi. Fuarcılığın gelişmesi için bütün yatırımını ANFAŞ'a yaptığını kaydeden Bıdı, fuarcılığın gelişmesi için herkesin katkı ve destek vermesini istedi. Bıdı, bazı ortakların hisse satışı yapacağını belirterek, bu konuda istekli olanlara da çağrıda bulundu.

3.5 MİLYAR DOLARLIK HEDEF

Yurtdışı alım heyetleri ve katılımcılar arasında düzenlenecek B2B görüşmelerinde toplam 3.5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedeflendiğini belirten Bıdı, "Ekibimiz sektörün önünü açacak uluslararası yeni hedef pazarlara yönelik önemli çalışmalar gerçekleştirdi. Yurtiçinin yanı sıra, ABD, Almanya, Brezilya, Cezayir, Çin, Hindistan, Ukrayna'nın olduğu toplam 70 ülkeden alım ve heyeti ve ziyaretçi bekliyoruz" dedi.

'YAŞASIN ANADOLU' TEMASI

Hotel Equipment ve Food Product fuarlarında, Türkiye'nin sektördeki satın alma platformları otel, restoran, kafe, hastaneler, yurt ve misafirhaneler gibi sektör ve kamu kurum yöneticilerinden oluşan alım heyetleri biraraya gelecek. Fuarlarda, Türkiye Aşçılar Federasyonu, Antalya Gastronomi Eğitimcileri Birliği Derneği ve ANFAŞ işbirliğiyle 'Yaşasın Anadolu Food Show etkinleriyle, turistik tesislerde yerli malı kullanımını teşvik için yemek yarışmaları, workshop ve söyleşiler yapılacak.

VERİMLİ ENERJİ

Otel Baristaları Derneği tarafından 'Latte Art Yarışması ve Kahve Etkinlikleri, fuarın her günü ziyaretçilerle buluşacak. Ayrıca Hotel kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği tarafından 8'inci Uluslararası Housekeeping Olimpiyatları ile enerjinin verimli kullanımı ve elektrik maliyetlerinin düşürülmesi konusunda bilgilerin verileceği Enerex Enerji temalı özel oturumlar yapılacak.

Fuar

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Protokolün görüntüsü

-Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin'in konuşması

-ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı'nın konuşması

-Açılış kurdelasının kesimi

-Protokolün standların gezmesi

-Detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet ÇINAR - Mehmet KILIÇASLAN / ANTALYA,

============================================

YÜZDE 100 ELEKTRİKLİ, YÜZDE 85 YERLİ YENİ NESİL HİZMET ARACI, FUARDA GÖRÜCÜYE ÇIKTI

ANTALYA'da düzenlenen Hotel Ekipmanları Fuarı'nda TRAGGER'ın yüzde 100 elektrikli ve yüzde 85 yerli ürün yeni nesil elektrikli hizmet araçları görücüye çıktı.

Fuara Profesyonel ve Transfer olmak üzere iki araçlarını getirdiklerini belirten TRAGGER kurucu ortağı Ali Serdar Emre, profesyonel seride ağırlıklı hizmet aracı olarak yük ve insan, transfer serisinde ise önce insan sonra yük taşındığını kaydetti. Transfer serisinin daha çok turizme hitap eden bir araç tipi olduğunu belirten Emre, "İki, dört, altı, sekiz ve 10 kişilik araçlarımız var. Özelliği alüminyum gövde olması. T-600 alüminyum kullanıyoruz. Hafif ve uzun ömürlü, korozyona dayanıklı" dedi.

İKİ SENEDİR SERİ ÜRETİMDE

Yaklaşık 30 senedir araç geliştirme üzerinde çalıştıklarını belirten Emre, "Yaklaşık 250 mühendisimiz var. Birçok farklı otomotiv alanında pil, motor gibi ar-ge'ler yapıyoruz. Elektrikli araçlara 10 sene kadar önce başladık ve yaklaşık iki senedir de seri üretimdeyiz. Büyük parklardan havalimanları, turizm tesisleri ve hastanelere kadar çok değişik alanlara hizmet eder durumda" diye konuştu.

AB ÜLKELERİ HEDEF PAZAR

Geçen sene ağırlıklı yerli pazar üzerine çalıştıklarını anlatan Emre, "Rüştümüzü ispat ettiğimizi düşündüğümüz noktada yurtdışına açıldık. Geçen yıl Avustralya, Fas ve Alman pazarlarına araçlarımızı gönderdik. Bu sene bu çalışmalarımız devam edecek. Ağırlıklı Avrupa Birliği pazarını hedefliyoruz" dedi.

YÜZDE 85 YERLİ

Benzer araçları yapan birkaç yerli firma daha olduğunu aktaran Emre, "Biz araçlarımıza yüzde 85 yerli diyebiliyoruz. Hala birkaç parçasını yurtdışından ihraç ediyoruz. O da ölçek ekonomisiyle alakalı bir şey. Mesela elektrik motoru dışarıdan ama kendimiz elektrik motorunu geliştiriyoruz. Sadece biraz daha pahalı geliştirdiğimiz için şu an dışarıdakini kullanmak durumundayız. Önümüzdeki senelerde kendi motorumuzu da takmayı düşünüyoruz" diye konuştu.

ÖDÜLLÜ ARAÇ

Sergilenen ürünler arasında bu sene Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri'nde 'İyi Tasarım Ödülü'nü almaya hak kazanan ve Transfer Serisinde yer alan T-Car ile birlikte, geçen sene aynı ödüle hak kazanan Pro Serisi ürünlerinden QD modeli de bulunuyor.

PROTOKOL İLGİSİ

TRAGGER standını ziyaret eden Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir, Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Antalya Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Bahar araçları yakından inceleyerek özellikleri hakkında bilgi aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Araçların görüntüsü

-RÖP: Ali Serdar Emre

Haber-Kamera: Mehmet ÇINAR - Mehmet KILIÇASLAN / ANTALYA,

============================================

İLK YERLİ İHA MOTORLARI SAVUNMA SANAYİ'NE TESLİM EDİLDİ

ESKİŞEHİR'de TEI tarafından 40 adet üretilen 170 beygir ilk yerli TEI-PD170 İHA motorları ile genel maksat helikopteri için Alp Havacılık firmasınca tasarlanan dinamik komponentler ve iniş takımları, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'ne teslim edildi. Teslimde yaptığı konuşmada F35 projesine değinen Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, "Ülkemize ilişkin uygulanan bazı kısıtlamalar, F35 projesinde olduğu gibi bazı durdurmalar vesaire, bize bir müddet 'acaba ne oluyoruz?' dedirtebilir ama asla ve kat'a önümüzü kesmez, bizi daha hızlandırır" dedi.

Türk Genel Maksat Helikopter Programı (T70) kapsamında Eskişehir'de kurulu Alp Havacılık tarafından üretilen dinamik komponentler ve iniş takımları, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'ye (TUSAŞ) teslim edilmeye başlandı. İlk teslimat için Alp Havacılık şirketinde program düzenlendi. Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak'ın yanı sıra programa, Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oğuz Borat, TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, TEI Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Faruk Akşit katıldı. Alp Havacılık Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Alpata, Türk Genel Maksat Helikopter Programı (T70) kapsamında üretilen dinamik komponentler ve iniş takımlarını tanıttı.

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ise T70 Genel Maksat Helikopter Programı kapsamında 6 ayrı kullanıcının ihtiyaçları doğrultusunda 2 farklı konfigürasyonda 109 genel maksat helikopterinin üretilmesini planladıklarını ifade etti. Projede uygulanan politikalar sayesinde yerlilik oranının yüzde 63'e çıktığını ifade eden Demir, "Bu kapsamda kokpit, kabin, paller TUSAŞ, aviyonik suit ASELSAN, motor TEI, iniş takımı ve dişliler Alp Havacılık tarafından üretilmekte. Alp Havacılık bir lig atlama aşamasına gelmiş bulunmakta. Parça üreten bir şirketten sistem yapan, entegre eden bir boyuta gelmek üzere" dedi.

'F35 PROJESİ AZMİ DAHA ÇOK ARTIRIYOR'

Amerika Birleşik Devletleri'nin teslim etmediği F35 savaş uçağı projesine değinen Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, ambargo kararlarının savunma sanayi çalışanlarının iradesini ve azmini arttırdığını belirterek şöyle devam etti:

"Ülkemize ilişkin uygulanan bazı kısıtlamalar, F35 projesinde olduğu gibi bazı durdurmalar vesaire, bize bir müddet 'acaba ne oluyoruz?' dedirtebilir ama asla ve kat'a önümüzü kesmez, bizi daha hızlandırır. İrili ufaklı ambargo kararlarının hepsinin ama hepsinin bu milletin, özellikle bizlerin, savunma sanayisi çalışanlarının aşkını, şevkini, iradesini, azmini daha çok artıracağını bütün dünyaya ilan etmek istiyorum. F35 Programı'ndaki üretim payımızın şimdilik durdurulması ki bu konuda üretime devam ettiğimizi, edeceğimizi, fırsat verilirse bu programda kalacağımızı sürekli söylüyoruz. Buradan elde edilen kabiliyetlerin de savunma sanayimize önemli katkılar yaptığını, Milli Muharip Uçak Projemizde, havacılığın diğer alanlarında ve diğer savunma sanayisi projelerinde yolumuzu açacağını belirtmek isterim."

Konuşmaların ardından Tuncer Alpata ve TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, ilk ürün teslim tutanağını birlikte imzaladı.

SERİ ÜRETİM 40 MOTOR TESLİM EDİLDİ

Teslim programının ikinci ayağı ise TEI tesislerinde düzenlendi. Buradaki programda konuşan Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, uçaktan tanka, zırhlı kara araçlarından füze ve İHA'lara kadar kullanılmakta olan bütün platformlarda yerli ve milli motor çalışmalarının devam ettiğini ifade etti. Bütün üretilen yerli motorların tek tek seri üretime geçtiğini hatırlatan Demir, "Ülkemiz motor çalışmalarının kalbi olan TEI'nin üzerinde çalıştığı bir diğer projemiz olan TS1400 Turboşaft motorumuzun ilk resmi testlerini başarıyla geçtiğinin müjdesini veriyoruz. TUSAŞ'ın ürettiği T70 Genel Maksat Helikopterimize TEI'nin imal ettiği ilk iki motor takılarak 25 Aralık 2019 tarihinde başarıyla çalıştırıldı. 2020 yılı içinde 25 adet daha motor teslim edilecek. Toplamda bilindiği üzere 236 adet T700 motoru üretilecek. Tabi bizim savunma sanayii ailesi olarak motor çalışmalarımız bunun dışında da sürüyor. Bugün uçaktan tanka, zırhlı kara araçlarımızdan füzelerimize, helikopterden İHA'lara kadar kullanmakta olduğumuz bütün platformlarımızda yerli ve milli motor çalışmalarımızın devam ettiğini hatta bir ileri aşama lan hibrit ve elektrikli motorla ilgili de bir gayretimiz olduğunu da belirtmek isterim. Çeşitli platformlar gündeme geldiğinde belirli art niyet yaklaşımlarla 'bunun motoru nerede, bunun motoru yerli mi?' sorularının geldiğini gördük. Benim buna klasik bir cevabım var, hangi motor projesine başladık ve başaramadık. Demek ki başlamak bitirmenin yarısıdır. Başladıklarımızın seri üretimleri geldi, bunların teker teker teslimatını yaptığımızı göreceğiz ve yeni yeni motor tiplerimizi inşallah kullanıyor olacağız" diye konuştu.

'GERİLİMİN TARAFI OLMADIK'

Amerika ile yaşanan gerilimlerin Türkiye olarak hiçbir zaman tarafı olmadıklarını kaydeden Savunma Sanayi Başkanı Demir, "TEI'nin stratejik ortağı General Electric firması ve onların yetkililerinin bu başarıda önemli bir payı olduğunu biliyoruz. İçinden geçtiğimiz bugünlerde Türkiye-Amerika ilişkilerinde aslında burada çok güzel bir örneğin olduğunu, gerilimden çok iş birliği alanlarının çok çok fazla olduğunu ve herhangi bir gerilimden veya tek taraflı adımdan kaynaklanacak kayıpların her iki taraf içinde söz konusu olduğunu vurgulamak istiyorum. Demek ki iş birliğinde birlikte bir fayda ve rahmet var. O anlamda iplerin gerilmesini isteyen taraf hiçbir zaman biz olmadık. Olmamaya da devam edeceğiz, umarız ki aklı selim galip gelir ve bu karşılıklı kazan kazan ilişkisinin daha da ileri boyutlarında devam ettiğini görürüz" dedi.

40 İHA MOTORU TESLİM EDİLDİ

Konuşmaların ardından TEI tarafından ilk sipariş olarak seri üretimi tamamlanan ilk yerli 40 adet İHA motoru TEI-PD170 modeli Savunma Sanayi Başkanlığı'na teslimatı yapıldı. Pistonlu turbo dizel olarak üretilen ve 170 beygir gücündeki motorların başta Anka platformu olmak üzere insansız hava araçlarının güç ihtiyacını karşılamasının hedeflendiği belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-TEI'deki törene katılanlar

-İsmail Demir'in konuşması

-İsmail Demir ve Vali Çakacak'a plaket verilmesi

-Teslim edilen TEI-PD170 motorlarından detaylar

-Alp Havacılık'ta üretilen T-70 Dinamik Komponetleri ve iniş takımlarından detaylar

-Alp Havacılık'ta yapılan törene katılanlar

-İsmail Demir'in konuşması

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN - Caner AKSU / ESKİŞEHİR,

=====================================================

SAVAŞ: DOĞAL ENERJİ KAYNAKLARI SEFERBERLİĞİMİZ SÜRECEK

HATAY Büyükşehir belediye Başkanı Lütfü Savaş, her ay 13 buçuk milyon lira elektrik faturası ödediklerini, bu parayı yatırıma dönüştürmek için enerji seferberliği başlatarak doğal enerji kaynaklarını değerlendirdiklerini söyledi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İskenderun'da yüzde 85'i Avrupa Birliği hibesiyle olan Güneş Enerjisi Santrali temelini düzenlenen tören ile attı. HATSU Genel Müdürü Mehmet Çaparali, güneş enerjisi tesisinin 14 dönüm üzerine kurulacağını belirterek, "Enerji santralinde 2920 adet güneş enerjisi paneli kurulacak. Tesis devreye girmesi durumunda HATSU yılda 1 milyon ile 1 milyon 200 bin TL tasarruf sağlayacak. Mayıs 2020'de üretime geçmesi planlanıyor" dedi.

'TESİS SAYILARINI ARTTIRACAĞIZ'

Antakya'da yaklaşık 15 bin evin aydınlatmasını sağlayan düzenli depolama tesisinden elektrik üretip belediyeye kazanç sağladıklarını kaydeden Başkan Lütfü Savaş ise, "İkinci tesisimiz ayda 100 bin liralık elektrik üretecek. Bizim HATSU olarak enerji üretime ihtiyacımız var. HATSU olarak 13 buçuk milyon TL her ay elektrik faturası ödüyoruz. Ödenen su faturalarının yüzde 65'i elektrik faturası olarak geri dönüyordu. Bununla ilgili çalışmalar yaparak, su faturaların geri hizmete dönmesi için elektrik üretmeye seferberlik yaptık. Paramızı hizmet yönünde nasıl harcayacağızımın çabası ve gayreti içerisindeyiz. Bu çalışmalarımız devam edecek" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Törene katılanlardan görüntü

-HATSU Genel Müdürü Mehmet Çaparali'nin konuşması

-Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın konuşması

-Güneş panelinin konulacağı yere beton dökülerek temel atılması

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ / İSKENDERUN(Hatay),

===================================

PROF DR. ÖZTÜRK, 'KÖPEK MEMESİ' HASTALIĞINA KARŞI UYARDI

KAHRAMANMARAŞ Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Perihan Öztürk, halk arasında 'Köpek memesi' olarak bilinen deri hastalığı 'Hidradenitis Suppurativa'ya (HS) karşı halkı uyarıp, erken teşhisin çok önemli olduğunu söyledi.

Ter bezlerinin bulunduğu yerlerde ağrılı ve iltihaplı apselerle ortaya çıkan kronik bir deri hastalığı olan HS'ye yakalananları zor bir hayat bekliyor. Bunlardan biri olan Fatih Kılınç (41), KSÜ'de Prof. Dr. Perihan Öztürk'ün uyguladığı tedavi sonrası sağlığına kavuştu. Yakalandığı köpek memesi hastalığı nedeniyle son yıllarda hayatının kabusa döndüğünü belirten Kılınç, "Bu hastalıktan 2011 yılından beri muzdaribim. İlk başlarda çok fazla rahatsız etmemekle birlikte kısa dönemlerde çıkıyordu. Önemsemediğim için 10-15 günlük sürelerle tekrarladı, 2-3 aylık dönemlerde çıkmadığı oldu. Bu ilerledikçe çok aşırı rahatsızlık vermeye, hayat kalitemi çok düşürmeye başladı, özellikle iş yeri ve aile ortamında hayatı yaşanmaz bir hale getiriyor. Doğru tedaviyi bulana kadar çok uzunca bir süre, yaklaşık 6- 7 yıl çok büyük rahatsızlıklar çektim. Sürekli akıntılar, sürekli iltihaplanma, sürekli kötü bir koku vardı. Doğru tedaviyi bulana kadar çok sıkıntı çektim. Doğru tedaviyi bulduktan sonra hayatımda olumlu yönde çok büyük iyileşmeler oldu. Hayat kalitem arttı, iş yerinde çalışma performansım arttı, çocuklarıma ayırabildiğim vakitler çok daha geniş oldu" dedi.

'TEDAVİDEN SONRA HAYAT KALİTEM YÜZDE 90 İYİLEŞTİ'

Hastalık ilerledikçe yaşam kalitesinin düştüğünü dile getiren Fatih Kılınç şöyle devam etti:

"İlk başlarda acil servislere giderek oluşan apseleri açtırmakla tedaviye başladım. Tanı konmadığı için önemsiz bir şeymiş gibi görünüyordu. Hastalık ilerledikçe, yaşam kalitem düştükçe daha alternatif tedaviler aramaya başladım ama hiçbirinde kesin sonuca ulaşamadım. Daha ileri seviyelere geldi, sağ taraftan ameliyat oldum. O da çözüm olmadı. En son buraya gelerek, doğru tedaviye başlamış oldum. Şu anda hayat kalitem rahatsız olduğum döneme göre yüzde 90 oranında iyileşti. Çok memnunum."

ÖZTÜRK: CİDDİ PSİKOLOJİK PROBLEMLERE NEDEN OLUYOR

KSÜ Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Perihan Öztürk ise köpek memesi hastalığının bir deri hastalığı olduğunu, bunda erken teşhisin çok önemli olduğunu söyledi. Kendilerine gelenlerin genellikle çok erken dönemde teşhis konulamadığı için hastalığı ilerleyen hastalar olduğunu ifade eden Öztürk, "Hastalık; kapalı alanlarda ter bezlerinin ve kılların yoğun olduğu alanlar olarak bilinen koltuk altı, kasık, perianal bölge, meme arası ve meme altı bölgelerinde daha sık gözleniyor. Köpek memesi hastalığı koltuk altında ya da kasıklarda küçük kızarıklıklar ve kaşıntı şeklinde başlıyor. Bunlar zaman zaman iyileşip, zaman zaman kötüleşen kızarıklıklar şeklinde oluyor. Arkasından kızarıklıkların her biri büyük sivilceler şekline dönüyor ve akıntılı iltihaplı modüller halini alıyor tedavi edilmediği takdirde. Yine tedavi edilmediği takdirde bu modüllerin arasında iltihaplı apseleşen lezyonların arasında bantlar oluşuyor. Bu bantlar kontraktüre ve hareket kısıtlığına sebep oluyor. Aynı zamanda bu modüller açılarak kötü kokuya sebep oluyor ki bu da hastanın sosyal ortamdan uzaklaştırması, iş gücü kaybı, ailesel şikayetler gibi ciddi psikolojik problemlere sebep oluyor" diye konuştu.

'ERKEKLERE ORANLA KADINLARDA 3 KAT DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR'

Köpek memesi hastalığına erken teşhis konulmaması durumunda ciddi sorunlara yol açabileceğini kaydeden Öztürk, şöyle devam etti:

"Öncelikle hastalığın nedenlerini sorgulamak gerekiyor çünkü hastalığı tetikleyen bazı faktörler var, bunların başında sigara, yeme-içme alışkanlığı geliyor. Sigara içenlerde bu hastalık daha fazla görülüyor. Glisemik endeksi yüksek gıdalar dediğimiz karbonhidrattan zengin beslenen kişilerde, obez insanlarda çok daha fazla gözleniyor. Bunun yanında ergenlik döneminden sonra başladığı için hormonlar da bu hastalığın sebeplerinden bir tanesi. Kadınlarda hastalık erkeklere göre 3 kat daha fazla gözleniyor ama erkeklerde hastalık ortaya çıktığında çok daha şiddetli seyrediyor. Erken teşhis çok önemli ama maalesef ki bilinçlenmediğimiz için erken teşhisi çoğu zaman atlıyoruz. Hasta bize geldiğinde farklı kliniklerde, farklı tedavi ve tanılarla ortalama 6-7 yıl kaybetmiş oluyor. Eğer erken teşhis konulamazsa hastalarda, klinik tablo yani kontraktürlerin geliştiği, hareket kaybının olduğu, kötü kokulu akıntıların ortaya çıktığı, sosyal fobinin oluştuğu tabloya kadar geliyor ama erken teşhis konulup tedaviye düzenli başlanırsa hastanın hem yaşam kalitesi artıyor hem de bu bahsettiğimiz hareket kısıtlılığına kadar giden tabloların oluşması engellenmiş oluyor.

'SİGARA HASTALIĞIN NEDENLERİNDEN BİRİ'

Prof. Dr. Perihan Öztürk, son 6 ay içinde tekrarlayan sivilceler varsa doktorlara başvurulması gerektiğini belirterek, "Fatih Bey bize geldiğinde köpek memesi hastalığının ikinci evresindeydi, defalarca kez koltuk altında ve kasıklarında oluşan apselerden dolayı, apseleri boşalttırmış ve antibiyotik tedavisi kullanmıştı. Sigara içmesi halen devam ediyordu ve evresine göre hastalığın tedavisiyle ilgili gelişmeleri takip ederek, biyolojik tedaviler, aşı tedavileri uyguladık. Hastamızın şu an klinik tablosu iyi, yaşam kalitesi de arttı. Normal hayatına geri döndü diyebiliriz. Toplum için verilecek en önemli mesaj şu olmalı; Son 6 ay içerisinde koltuk altı ya da kasığınızda tekrarlayan, tedavilere rağmen tekrar tekrar çıkan sivilcelenme şikayetiniz varsa en yakın dermatoloji uzmanına başvurmalarını tavsiye ediyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Perihan Öztürk'ün Fatih Kılınç'a hastalığını sorması

-Fatih Kılınç ile röp.

-Perihan Öztürk'ün hastalığını anlatması

-Öztürk ile röp.

Haber-Kamera: Ömer KOÇ / KAHRAMANMARAŞ,

============================================

BAYRAMİÇ'TE YETİŞTİRİLEN 5 KİLOLUK TURP ŞAŞIRTTI

ÇANAKKALE'de yaşayan Aysel Sezer'in (45) baraj havzasında yetiştirdiği 5 kilo 190 gram ağırlığındaki kırmızı turp, pazar tezgahında görenleri şaşırttı.

İlçeye 10 kilometre uzaklıktaki Bayramiç Barajı kenarında kalan Akçakıl köyünde yaşayan Aysel Sezer, yetiştirdiği sebze ve meyveleri çarşamba günleri ilçe pazarında satıyor. Yetiştirdiği 5 kilo 190 gram ağırlığındaki turbu dün pazar tezgahına getiren Sezer, küçük turpları kilosu 1,5 liradan satarken, yetiştirdiği dev turbu 10 liradan satışa çıkardı. Bir lokonta işletmecisi tarafından satın alınan dev turp, herkes görsün diye sergilenmek üzere pazar sona erene kadar tezgaha bırakıldı.

Dev turbu, gübre kullanmadan organik olarak baraj havzasının alüvyonlu topraklarında tarım yaparak yetiştirdiğini söyleyen Aysel Sezer, "Bu sene yağmurlar az olduğu için baraj havzası  suyla dolmadı. Halen baraj havzasında tarım yapıyoruz. Yetiştirdiğim turplardan en büyüğü bu. Ancak 3,5-4 kilo gelen turplar da var" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Pazar yerinden görüntüler.

-Kırmızı turbu yetiştiren Aysel Sezer ile röp.

-Aysel Sezer'in bir elinde büyük bir elinde küçük turbu tutması.

-Dev turbun tartılması

Haber-Kamera: Fatih DALDAL/BAYRAMİÇ(Çanakkale),

===============================

MEHMETÇİK İLE KÖY SAKİNLERİ İÇİN KARLI DAĞLARI AŞTILAR

ŞIRNAK'ın Beytüşşebap ilçesinde, askeri üs ile 2 hanenin bulunduğu 3 bin rakımlı Yeşilgöz bölgesine enerji sağlayan iletim hattının fırtına nedeniyle kopmasının ardından, Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi görevlileri, karlı dağları aşıp arızayı giderdi.

Beytüşşebap ilçesindeki Yeşilgöz bölgesine enerji sağlayan iletim hattı fırtına nedeniyle koptu. Askeri üs ile 2 hanenin bulunduğu bölgeye ulaşmak için Dicle Elektrik görevlileri çalışma başlattı. Dicle Elektrik Dağıtım Beytüşebbap İlçe Yöneticisi Mesut Ataman yönetimindeki arıza bakım onarım ekibi, Yeşilöz bölgesine gitmek üzere yola çıktı. Yolun açık olduğu kesimlerde iletim hattını kontrol ederek ilerleyen ekipler, çığ düşmesi yüzünden araçlarıyla daha fala ilerleyemedi. Arızayı bulup gidermeden geri dönmek istemeyen 2 görevli, yer yer insan boyunu aşan kara rağmen yaya olarak yaklaşık yarım saat boyunca zirvedeki elektrik direklerine ulaşmak için ilerlediler.

DAĞDAN KAYARAK İNDİLER

Büyük güçlüklerin ardından ulaşılan zirvede bulunan direğe tırmanan görevliler, iletim hattının bağlı bulunduğu yerden koparak düştüğünü gördü. Arızayı tespit eden görevliler, onarımı yaptıktan sonra dağlık kesimeki karlardan kayarak geri dönmeyi başardı. Arızanın giderilmesiyle üs bölgesindeki askeri birliğe ve 2 haneye yeniden enerji verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Ekiplerin karlı yolda yürümeleri

Enerji hattına ulaşmaları

Dağdan kayarak inmeleri

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: ŞIRNAK,

=========================

KARLI DAĞLARI ATLARLA AŞIP, ENERJİ NAKİL HATTINDAKİ ARIZALARI GİDERİYORLAR

VAN'da yoğun kar yağışı sonrası arızalanan elektrik nakil hatlarının onarımı, zaman zaman güçlükle de olsa aralıksız sürdürülüyor. Kapanan yollarda ekipler zorlu bölgelere at sırtında ulaşmaya çalışıyor.

Van'da 3 gün önce etkili olan yoğun kar yağışının ardından, kapanan mezra ve mahalle yolları açılırken kar ve tipi nedeniyle elektrik enerji nakil hattında arızalar meydana geldi. Van Gölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (VEDAŞ) kent genelinde 367 personel ile çalışmalarını yürütüyor. Ekipler araçların çıkamadığı zorlu bölgelere at sırtında ulaşmaya çalışıyor. Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Nurduz bölgesine giden VEDAŞ İl Müdürü İsmail Özdemir ve beraberindeki 5 kişilik ekip, araçlarla bir bölgeye kadar gitti. Araçların çıkamadığı bölgeye ekipler köylülerden temin ettikleri 2 at ile kar kalınlığının 1 metre olduğu bölgeye atların sırtında zorlu bir yolculuk yaparak ulaştı. Arızayı bulan ekipler kopan elektrik tellerini onardıktan sonra kırsaldaki grup mahallelere enerji verdi.

ARAÇLARIN GİDEMEDİĞİ BÖLGELERE ATLARLA GİDİYORLAR

VEDAŞ İl Müdürü İsmail Özdemir, Van ve ilçelerinde etkili olan kar yağışı sonrası bazı bölgelerde enerji nakil hatlarında arızalar meydana geldiğini, bu arızaları gidermek için Van genelinde 367 kişilik personel ile bu çalışmaları yürüttüklerini söyledi. Özdemir, şöyle konuştu:

"Soğuk hava ve kar kalınlığının 1 metreyi bulduğu bölgede araçlar çıkamayınca çığ tehlikesi olan bölgelere atlarla ulaşmaya çalışıyorlar. 3 bin rakımlı zirveleri aşarak enerji nakil hatlarımızın geçtiği bölgelerde meydana gelen arızaları gidermek için personelimiz canla, başla vatandaşı enerjisiz bırakmamak için yoğun bir mücadele ediyor. Nurduz bölgesine atlarla ancak gidebildik. Burası eksi 20 derecelerde. Bu bölgede 40'a yakın mahalle ve mezramız mevcut. Bu bölgede 2 bine yakın abonemiz mevcut. Bizler de ekiplerimize eşlik ettik. Bu bölge, iklim şartları zor bir bölge. Zaman zaman yollar kapanıyor. Araçların gidemediği dağlık alanlara atlarla gidiliyor. Van'da, VEDAŞ olarak Van, Bitlis, Muş ve Hakkari bölgelerinde yaklaşık 3 milyon nüfusa hizmet veriyoruz, 650 bin abonelerimiz var. Bu abonelerimize güzel hizmet etmek için gece-gündüz çalışıyoruz. Toplam 8416 km bir bölgede çalışmalarımız oluyor. Van genelindeki trafo sayımız ise toplam 3154.'Halkımıza iyi hizmet götürmek için ekiplerimiz canla, başla çalışıyor."

Ekipler, araziye, yabani hayvanlar için yem ve ekmek kırıntılarını da bıraktı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Behçet DALMAZ- Orhan AŞAN / VAN,

==============================================

TARSUS'TA TARİHİ 'TORPİDO' MEZAR BULUNDU

MERSİN'in Tarsus ilçesinde müze müdürlüğü ekipleri tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmalarında 'torpido' olarak adlandırılan tarihi mezar bulundu.

Duatepe Mahallesi'ndeki otogar alanında trafo yapımı gerçekleştirilmesi için Adana Koruma Kurulu kararınca, 3'üncü derece arkeolojik sit alan olması sebebiyle kazı çalışması yapılması istendi. İlçe Müze Müdürlüğü'ne bağlı arkeologların mezarlık alanda yaptığı kazı çalışmaları sırasında Roma dönemine ait 'torpido' mezar bulundu. Taşınması planlanan mezar, İlçe Müze Müdürlüğü'ne götürülerek üzerinde arkeolojik inceleme yapılacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Kazı alanından genel ve detay

Kazı alanındaki vatandaşlar

Bulunan mezardan genel ve detaylar

Haber-Kamera: Okan ÇALIŞKAN / TARSUS(Mersin),


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Türkiye Antalya Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title