Bolu'da Fetö'nün "Eğitim Yapılanması" Davası

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü'ndeki yapılanmasına ilişkin 24'ü tutuklu 71 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'ndaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.

Duruşmada, etkin pişmanlıktan yararlanarak 18 Ocak'ta ifadelerini değiştiren, Bolu'nun avukatlar ile adliye imamları olduğu iddia edilen M.B. ile S.B. tanık olarak dinlenildi.

Tanık S.B, SEGBİS ile katıldığı duruşmada FETÖ/PDY ile irtibat kurduktan sonra kendisine değişik görevler verildiğini ifade ederek, "2007-2010 yılları arasında Bolu'da eğitim mesulü olarak görev yaptım. Öğretmenlerin sohbetlerini veren ablalardan sorumluydum. Bu pozisyon 'hadim' denilen ildeki bayan yapılanmasının en başında bulunan şahsa bağlı çalışırdı. Ben Bolu'ya geldiğimde, Gül isminde bir şahıs hadim olarak görev yapıyordu. Daha sonra Hafize Tosun bu görevi yapmaya başladı. Benim altında görev yapanlar, sohbet ablalığı yapan kişiler olurdu. Ben hadim ile sohbet yapan şahıslarla irtibatını sağlardım." diye konuştu.

"Eğitim mesulü" işini 2010 yılına kadar sürdürdüğünü anlatan S.B. daha sonra kendisine bayan avukat ve mühendislerden sorumlu olma görevi verildiğini dile getirdi.

Avukatlardan sorumlu olduğu dönemde İstanbul'da bayan avukatlardan sorumlu 5 kişinin bulunduğunu belirten S.B, "Avukatlardan sorumlu olduğum dönemde 'Sibel' kod ismini kullanan Kadriyle Gencer hepimizden sorumlu olan şahıstı. Bu benim ByLock programımda da eklidir. İstanbul'da yapılacak toplantılara bizi yönlendiren Kadriye idi. Toplantıların yapılacağı yer ve tarih bize ByLock ile bildirilirdi. Şu an sizin davanızda tutuklu yargılanan Taner Temiz ise erkek avukatlardan sorumlu olan görevliydi. İstanbul'da 7-8 kez toplantı yapıldı. Bu toplantılara katıldım. Bu toplantı masraflarını Tamer Temiz karşıladı." ifadelerini kullandı.

Duruşmaya SEGBİS ile katılan tanık M.B. ise kendisinin 2003-2008 yıllarında öğretmenler için yapılan sohbetlere katıldığını, 2008-2013 yılları arasında da kendi okulunda görev yapan öğretmenlerin sohbet abiliğini yaptığını söyledi.

Öğretmenlere sohbet yaptığı 2013 yılının sonunda kendisine adliyede çalışan memurlar ile sohbet organize etme görevi verildiğini dile getiren M.B, hem 2003-2008 yılları arasında hem de daha sonraki dönemde sohbetlere katılan öğretmenler hakkında bilgiler verdi.

M.B, sohbetlere katılan ve Bolu'daki davada yargılanan öğretmenlerin 2016 yılına kadar bu toplantılara gelmeye devam ettiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Tutuklu sanık Yusuf Sefil isimli öğretmen benim mesai arkadaşım. Öğretmen sohbetlerinde beraber olduk. Gruplar ayrıldıktan sonra bizim sohbetlerimizin bazılarına katıldı. Daha sonra ben adliye grubuna başlayınca benim altımda görev aldı. Onun cezaeevi personellerinin katıldığı 2 ayrı grubu vardı."

Mahkeme başkanı Seyfi Han tanığa, Bolu'daki öğretmenler içinde mahrem yapıya dahil olanları bilip bilmediğini sordu.

Tanık M.B. de kendisinin 2013 yılında öğretmenler ile irtibatının kesildiğini belirterek, "Öğretmenlerle irtibatım olmadığı için kimlerin mahrem yapılanma içinde olduğunu bilmiyorum. Zaten 2013'ten sonra Bolu ile irtibatım kesildi. Bizim, adliye personelinden sorumlu olduğumuz için irtibatımız Düzce ile başlamıştı. Bu nedenle Bolu'dan kimse ile görüşmezdik. Adliye imamı olarak il imamına değil bölge imamına bağlıydım. Düzce'de Osman Mumcu isimli kişiyle irtibatlıydım. İl yapılanmasında benim bağım yoktu. O nedenle mahrem imamların kimlerden oluştuğunu bilemiyorum. Zannedersem onlar da ilden bağımsız olarak bölge bazında örgütlenirdi." diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanıklardan F.Ö, M.M, O.D, R.D. ve M.S.K'nin isimleri başka bir iddianamede de geçtiği için dosyalarının ayrılmasına karar vererek, tutuklu sanık E.B'nin yurtdışına çıkışı yasağını da kapsayan adli kontrol tedbiriyle tahliyesine hükmetti.

Duruşma, 9 Mart'a ertelendi.

İddianameden

Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okullarda görev yaparken önce açığa alınan sonra da meslekten ihraç edilen 71 sanığın "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanıklardan 39'unun örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullandığının tespit edildiği belirtiliyor.

Kaynak: AA / Güncel