Entelektüel Olmak Para Kazandırmıyor

Gazeteden arayıp "Bizim için ünlü birisiyle röportaj yapar mısınız?" dediklerinde şöyle bir liste yaptım kendi kendime. Sonra "Yahu şununla yapsam bu alınır, bununla yapsam şu alınır. En iyisi siz bir liste yapın, ben oradan seçeyim" dedim Şirin Sever'e... Gelen listede Ayşegül Aldinç de vardı ve üstelik o sırada tam yanımdaydı. Ekim'de yayınlanacak 'Pis 7'li' adlı dizi için saç, makyaj, kostüm toplantısı yapıyorduk. "Bu, kader o zaman" dedim ve bastım teybimin tuşuna. İşte benim çerçevemden bir Ayşegül Aldinç portresi...

Geriye dönüp baktığında "İyi ki bunları yaptın Ayşegül" dediğin şeyler neler?

İyi ki doğdum bir kere!

O zaman bir teşekkür anne-babaya...

Evet, bir teşekkür anne-babaya. Valla iyi yetiştirmişler... Tabii ki benim de defolarım var. "Güzel yetiştirdiniz ama çağ o çağ değil be güzellerim" demek istiyorum aslında canım anneme ve rahmetli babacığıma... Bir de iyi ki o okullarda okumuşum...

İÇİMDEKİ ŞEYTANI GEMLEDİM

İyi bir eğitim aldın herhalde...

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü, eski adıyla Tatbiki Güzel Sanatlar diplomalıyım. Hocalarım, arkadaşlarım... Temeli atan annemle babamsa, beni inşa eden de yaşadığım çevre. Güzel yetiştirmişler, iyi olmuş. Genel olarak kendimden memnunum ama günümüzde kötülük geçerli bir 'meslek'. Melek ve şeytan hepimizde var. Bendekini hep gemledim. İyi insan olmanın erdemiyle büyütüldü bizim nesil.

Peki, "Keşke şunu yapmasaydım" dediğin bir şey var mı?

Mesela keşke 'Evita'da oynama teklifini kabul etseymişim. Oyunculuk deneyimim olmasına rağmen çekindim. Aslında çok büyük 'keşke'lerim yok. Mesela bir sürü önemli şarkıyı ve rolü de reddetmişliğim olmuş geriye bakınca ama onlarda aklım pek kalmadı. 'Keşke'lerle yaşamamak insanı daha mutlu ediyor; oralara saplanıp kalırsan işin zor.

Şimdi de çok güzel bir kadınsın ama bir zamanlar Türkiye'nin en çok arzu edilen kadınlarından biriydin...

O zamanlar bunlardan bihaberdim. Aynaya bakıp bakıp, deli deli kendimde kusurlar buluyordum.

Türkiye'nin bu kadar çok beğendiği, herkesin duvarına posterini astığı bir kadın olmana, yani bu kadar beğenilmene rağmen neden evde kaldın?

(Kahkahalar) Ayrıca sen bunu evde kalmak olarak mı nitelendiriyorsun? Bir seçim olamaz mı? Sen niye dışarı çıktın o zaman?! Bir de unutmuşuz hepimiz; evlendim ben yıllar önce, altı ay kadar sürdü. Güzellik de başa bela bu arada, bakma sen!

TUVALET DIŞARIDA OLMASIN!

"O kadar çok güzelim ki, bana kimse layık değil" diye mi düşündün?

Ne güzeli? Kendinde devamlı kusurlar arayan birinin böyle düşünmesine imkan var mı? Beğenilen bir kadın olarak kalmaya çalışmak zor zanaat. Ego dersen, vak vakları ürkütmeden illa ki olacak. Artistin artistliği oradan gelir.

Ben de aynı şeye inanıyorum. Oyunculara, şarkıcılara "Ne kaprisli" derler ya, ben hep şunu derim; o kapris belki de onları iyi şeyler yapmaya yöneltiyor...

Çok doğru ama yine de görebileceğin en kontrollü ego benimkidir. Kaldı ki doğal istekler de bazen kapris gibi algılanıyor.

Düzelteyim o zaman; ben kaprisi, sevimli bir şey olarak algılıyorum zaten. Mesela "Pavarotti geldi bunları istedi, şu geldi bunları istedi" diyorlar. İster kardeşim; nereye geldiğini bilmiyor; o listeleri vermese, adamı belki de havaalanından belediye otobüsüyle alacaklar...

Benim mabadımın altın klozete değmesi gerekmiyor. Yani o kadar uzun boylu tutmadım isteklerimi.

Fakat mümkünse tuvalet de dışarıda olmasın değil mi?! İki arada bir yer bul, bana layığımı ver.

#Sayfa#

İBADET DE GİZLİ YAPILMALI

Stratejik davranabiliyor musun?

Olmadığım biri gibi davranamam ki! Bendeki malzeme bu. Ölümden bile rant elde etmek gibi bir felaket var. Gazetecileri çağırıp mezar başına gidiyor, kafayı örtüp...

Babası da zaten, "Ben ölmedim" diye çıktı...

Eh işte... İbadetin de, kabahatin de gizli olması gerekmez mi? Biz nasıl seni yatakta biriyle çiftleşirken görmek istemiyorsak, ibadet ederken de gösterme kendini; o da istismar!

Müziğini satmak için stratejilerin var mı? Hayır, stratejiyle hareket ettiğimi söyleyemem. Sezgisel olarak daha iyiyim. Allah plan yapanlara gülermiş zaten...

SENİNLE YİNE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR

Albüm yapma sıklığın nedir bu aralar?

Şu an piyasada olan iki single'ım var; 'O Kız' ve 'Li Lal Lal La La'... Bir de 1992'de yaptığım 'Sorma' albümümü tekrar çıkarmışlar. Şimdi seninle beraber hayatımda yeni bir dönem başlıyor. İlk 'Kahpe Bizans'ta bir araya gelmiştik. Sen benim hayatımda enteresan yerlerde devreye giriyorsun aslında. Mesela kitabım da o dönem senin ortaklarından olduğun Parantez Yayınları'ndan çıkmıştı... Şimdi de senin yeni projen 'Pis 7'li'de 'Esma Sultan' karakterini oynayacağım. Zaten birinin içine girme vaktim gelmiş benim!

Oyunculuğa 'birinin içine girmek' olarak mı bakıyorsun?

Öyle olması lazım. Tabii ki şizofrenik boyutta değil ama sete girdiğinde 'Esma Sultan' olacaksın. Evine Ayşegül olarak dönmen tercihe şayandır tabii!

BİR KIZI ON KİŞİ İSTER BİR KİŞİ ALIRMIŞ

Sen, 'Kahpe Bizans'ta 'Prenses Teodora'yı oynamıştın ve o role o kadar girmiştin ki, yemin ediyorum yıllarca seni hep prenses olarak algıladım...

Peki, 'Pis Yedili'deki 'Esma Sultan' rolünü bana teklif etmende bunun etkisi var mı?

Kesinlikle! Senden bir parça daha az iyi oynayan, bir parça daha az güzel, daha az para isteyen de bulurdum ama bu rolü, "Sadece Ayşegül Aldinç oynar" diye yazdım. O yüzden de çok ısrar ettim sana ve kaprislerine katlandım!

(Kahkahalar) Estağfurullah! Biraz direndim, doğru ama bir kızı on kişi ister, bir kişi alırmış! Sen şu anda alan pozisyonundasın. Hakikaten bir sürü teklif geldi bana; ayıp olmasın, övünmek için de söylemiyorum ama... Onlar bayağı bozulacaklar bana.

#Sayfa#

PARAYI DRAMATİK HİKAYESİ OLAN ALIYOR

Müzikte her şey çok hızlı değişiyor, değil mi?

"Nerde o eski müzikalite" söylemi, 'yaşlı insan' söylemi değil; Türk pop müziğinin arşivi ortada. Dinler, kıyaslarsın. Günümüzde fazla dinlenen şarkılara ve söyleye( meye)nlere bak ve karar ver; "Âlem buysa ben de kral/kraliçe olacağım" tutturukluğu, bazen hiç ummadığın şarkıcıların kendilerine hiç yakışmayan ürünlerle karşımıza çıkmalarına da sebep olabiliyor bu arada.

NEYSEN OSUN!

Toplum seni bir dönem 'entelektüel şarkıcı' olarak algıladı. Peki hiç, "Arabesk de yapayım kardeşim, bir tane de ben patlatayım" demiyor musun?

Arabeske çok bayıldığımı söyleyemem, o yüzden böyle bir arzu duymadım ama entelektüellere kendini sevdirmeye çalışmak, pratikte para eden bir şey değil. İnsanlar beni bir yere koyuyorlar ve ben o koyulduğum yerden memnunum. Ama dramatik hikayesi olan ya da genelgeçer beğeniye prim verenler, parayı alıyor. Bu da böyle.

"Ben de o sularda yüzeyim" demiyor musun hiç?

Neysen osun!

SEZEN AKSU FAHRİ HAYAT DANIŞMANIMIZDIR

Yazarlık nasıl gidiyor?

Çok seviyorum yazmayı. Seda Kaya Güler, 'Kırmızı' diye bir dergi çıkarıyor; geçen aydan beri orada yazıyorum. Yine o eski köşeci Ayşegül kimliğime büründüm. Yazarken mutlu oluyorum. Herhalde yazarak öleceğim ben. Şarkı söyleyerek ya da oyunculuk yaparak ölmek istemez misin? Onları bir gün istemeyebilirsin ama yazmayı hep isteyeceğimi tahmin ediyorum. Üstelik ben daha başlamadım yazmaya! Şarkılarını herkesten önce dinlettiğin müzikal bir kankan var mı? Emel Müftüoğlu'yla çok eski arkadaşız, onun prodüktörlük yanı kuvvetlidir. İşlerimizle ilgili birbirimizin fikrini alırız. Bir de tabii ki Sezen (Aksu)... Fahri hayat danışmanımızdır o bizim. Her konuda...

#Sayfa#

AŞK ACILI BİR ŞEYDİR LIGHT AŞK OLMAZ

Şiirler yazıyorsun, kendi yazdığın şarkılar da olmuştur herhalde...

'Müzikal evlilik'ler çok önemli. Bu senin sevgilin de olabilir, çok iyi anlaştığın müzikal bir kankan da... Benim hayatımda çok öyle bir durum olmadı. Besteci bir sevgilin olur, sahnede sana eşlik de eder. Al sana düğün bayram!

Ondan mı şarkıcılar bestecilerle birlikte oluyor?

Yani hafif bir hesap kitap da olabilir işin içinde, bilemiyorum.

Herkesin günahı kendine...

Evet, herkesin günahı kendine. Benim ilişkilerimde hesap kitap olmaz!

AŞK ACILI BİR ŞEYDİR

Aslında sen çok rahat şarkı sözü yazabilirsin...

Rahatlıkla yazarım, şiirler yazıyordum da zaten. Bir ara bayağı verimli bir süreç içersindeydim. Bir ilham vardı o zaman, sana anlatamam!

İlham verecek aşk mı yok şimdi?

Yok ondan değil. Misal sen Belma'ya bayılıyorsundur, ondan başka kadın düşünemiyorsundur; o ayrı. Ama aşk başka bir şey. Aşk ulaşamama duygusuyla aşk oluyor. Bir sorun olması lazım senin şarkı sözü yazman için. Ben şu anda çok mutlu ve huzurluyum.

Huzur şarkı yazdırmaz mı?

İnsanlar biberli duygularla örülmüş şarkıları seviyorlar. Belki bu yüzden mutlu mesut yaşarken birden arızaya bağlıyor kimi. Hani verim olsun diye! 'Hem yiyeyim hem çöreğim bütün kalsın' olmaz. Aşk dediğin acılı bir süreç. Öyle light aşk olmaz!

Aşk, peynir gibi; gençken alınmalı bence. Peynir, yaş ilerleyince kolesterol yapıyor ya...

Benim de ilk gençlikle bağdaştırdığım bir şey aşk. Daha fütursuz oluyor, daha deli deli yaşayabiliyorsun aşkı. Sonuçlarına katlanma eşiğin daha yüksek.

Ama Ajda (Pekkan) "Ben aşığım" diyor.

Duyguları da genç demek, ne güzel.

Gelelim müziğe... Özellikle şu dönemde albüm satmıyor...

Aslında salak salak albüm yapıyoruz hepimiz, inatlı bir direniş herkeste.

Ben de onu soracaktım; niye yapıyorsunuz?

E sen yanmazsan, ben yanmazsam pop müziğini kim kurtaracak? Şaka bir yana aslında delilikten başka bir şey değil. Zira gayet meşakkatli ve pahalı bir iş. Bir de şarkılarını söyledin, albümü yaptın; bitmedi ki! Üstüne tanıtımı, pazarlaması, şusu busu var. Bir de pazarlama sistemleri çok değişti. Artık şarkını çaldırmak için senin ya da firmanın para vermesi gerekiyor. Sektör bu kadar güç durumdayken bunu daha da zorlaştırmanın manasını anlayabilmiş değilim. Yani "Paran kadar şarkıcı ol kardeşim, paran kadar konuş" hikayesi. Tamamen ticari her şey.

SABAH

Magazin Haberler