TÜM KATEGORİLER
Uluslararası İslam ve Ekonomi Sempozyumu
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, "Dünyada güç merkezleri değişiyor ve değişmeye mahkum. Aktörler yer değiştiriyor ve aktörlerin yer değiştirmesi elbette sancılı." dedi.
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, "Dünyada güç merkezleri değişiyor ve değişmeye mahkum. Aktörler yer değiştiriyor ve aktörlerin yer değiştirmesi elbette sancılı." dedi.
İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle İstanbul İktisatçılar Derneği (İKDER) tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Uluslararası İslam ve Ekonomi Sempozyumu bu yıl 10. kez düzenleniyor.
12 ülkeden 500'den fazla akademisyen, bürokrat ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katılacağı sempozyum 8-9 Aralık tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Kongre Merkezi'nde gerçekleştiriliyor.
Sempozyumda konuşan Nebati, dünyanın ekonomik güç merkezleride sürekli yer değiştirdiğini, bunun bazen 10 yılları bazen 100 yılları bulduğunu söyledi.
Nebati, "Ama bir gerçek var. Dünyada güç merkezleri değişiyor ve değişmeye mahkum. Aktörler yer değiştiriyor ve aktörlerin yer değiştirmesi elbette sancılı." ifadelerini kullandı. Dünya siyasetinde ve ekonomisinde yüzyıllardır oyun kuran aktörlerin konumlarını yavaş yavaş kaybettiğinin altını çizen Nebati, "1980 yılında dünya gayri safi milli hasılasının yüzde 70'i gelişmiş ekonomilerdeydi. Bugün yüzde 50'ler civarında. Benzer biçimde üretim merkezleride yavaş yavaş doğuya kaymaya başladı." diye konuştu.
"Küresel finansal krizin tetikleyici sebebi insanoğlunun kazanma hırsı"
Nebati şunları kaydetti:
"Bazı ülkeler konumlarını korumaya bazılarıda yeni konumlar elde etmeye çalışıyorlar. Şu anda dünyanın pek çok coğrafyasında şahit olduğumuz bu sancılar bu sürecin aslında bir parçası. Dünya, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra özellikle 2008'de çok önemli bir finans krizi ile karşı karşıya kaldı. Dünya ekonomisi daraldı ve bu daralma halen çözülmeye çalışılan önemli engellerden bir tanesi. Birçok ülke kriz öncesi durumuna dönmeye dönüşmeye çalışıyor, politikalar üretiyor ama ürettiği politikalarında hangi noktada nerede tıkandığını hepimiz hepbirlikte izliyor ve görüyoruz.
Küreselleşme,yani serbestleştirme dönemi, 1970'lerden bugüne etkileri gittikçe artan bir şekilde farklı yansımaları ile biz de hissediyoruz. Bugün küresel ekonomi ve küresel finansal sistem birbirinden ayrılmaz bir hale gelmiş durumda. Finans sektörünün temel fonksiyonu toplumların refah düzeylerinin artırılmasında gerekli olan kaynakların oluşturulması ve atıl kaynakların ekonomiye kazandırılarak ekonomik faaliyet iş birliğinin artırılmasıdır. Ancak bugün mevcut küresel finansal sistem bu amacı paylaşmıyor. Küresel finansal krizin tetikleyici sebebleri arasında belkide en başında insanoğlunun ne pahasına olursa olsun kazanma hırsı ortaya çıkıyor ve bu hırs hiçbir ahlak,hukuk, vicdan gözetmiyor."
