Düşük Cari Açık, Düşük Büyümeyi Beraberinde Getirebilir
TCMB tarafından açıklanan ağustos ayı cari işlemler açığı, geçen yılın aynı ayına göre 2 milyar 58 milyon dolar azalışla 163 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Cari açık verilerini değerlendiren ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan, düşük cari açığın, düşük büyümeyi beraberinde getireceğini belirtti.
İşte Enver Erkan'ın analizi…
2015 yılı boyunca ortalama olarak 3 ila 4 milyar dolar civarlarında seyreden cari açığın Ağustos ayında oldukça büyük bir sapma göstererek 163 milyon dolar seviyesine gerilemesi dikkat çekmektedir. Cari açık rakamlarını daha iyi anlayabilmek için içindeki ayrıntıları niteliksel olarak iyi okumak gereklidir. Bilindiği gibi; cari açığımızın ana kompozisyonunu dış ticaret açığı oluşturmaktadır. Cari işlemler hesabı içerisinde yer alan ihracat ve ithalat rakamlarına baktığımız zaman ise, hem aylık Ağustos rakamlarında, hem de Ocak – Ağustos dönemi kıyaslamasında ciddi azalma görülmektedir.
İhracat rakamlarındaki geri çekilme konusunda dışsal faktörlerde olumlu değişimler görmediğimiz sürece, dışarıya mal satmak konusunda sıkıntılar yaşayacağımızı söyleme gerekiyor. Nitekim ana ihracat pazarımız olan Avrupa'da son dönemde görülen eğilim, bu bölgedeki ekonomik iyileşmenin belki de beklenenden daha uzun süreye yayılabileceğini göstermektedir. Son açıklanan Almanya ZEW endekslerindeki durum böyle bir sıkıntı yaşanabileceğine işaret etmektedir.
İthalata ayrı bir parantez açmak gereklidir, çünkü bu kalemde açıklanan rakamlar dış ticaret açığındaki gerilemenin ana nedeni olarak görülmekle beraber; Türkiye'nin mevcut yapısal durumu ithalatı gerekli kıldığı için büyüme açısından olumlu değildir. İthalattaki azalma, ancak ithal ettiğimiz malları kendimiz ürettiğimiz zaman olumlu olarak değerlendirilebilir, oysa ki temel hikaye Türkiye'nin ithal girdi bağımlılığıdır. Türkiye'nin ithalat kompozisyonundaki ara malı ve hammaddenin oranı düşürülemediği ve yerli üretimle kompanse edilemediği sürece, Türkiye'nin cari açığının 3 – 4 milyar dolar gibi seviyelerde kalması gerekecektir. Çünkü konjonktürel olarak petrol ve emtia fiyatlarının yansımasının etkileri cari işlemler hesabını belli bir noktaya getirmekle beraber, sürekli olarak artıda kalacak bir cari işlemler hesabı belirttiğimiz kompozisyon değişikliği ile olur.
Diğer kalemler incelendiğinde, finans hesabında Ağustos ayında pozitif yönde değişim olduğu görülmektedir. Doğrudan yatırımlarda olumlu trend devam ediyor. Öte yandan net hata noksan kalemindeki değişim dikkat çekmektedir. Çünkü Temmuz ayında sadece 391 milyon dolar net hata noksandan para girişi olduğu görülürken, Ağustos ayında bu rakam 1,43 milyar dolar para girişi olarak gerçekleşmiştir.
Görünen o ki, sürdürülebilir bir cari açık iyileşmesi mevcut şartlarda görünmüyor. Türkiye'nin büyüme görünümü açısından ihracat ve ithalatın aynı anda geriliyor olması daraltıcı bir etkiye sahiptir. Son açıklanan OVP'de büyüme beklentisi yüzde 4'ten yüzde 3'e çekildi. İlk iki çeyrekte açıklanan veriler itibarıyla da Türkiye ekonomisinin yüzde 2,5 – 3 bandında büyümesi ihtimali son derece güçlüdür.