DSP Genel Başkanı Sezer'den 60. Hükümet Programına Eleştiri
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, "Sayın Başbakan Bugüne Dek Birçok Sözünden Geri Dönmüştür. Sonra da Hiçbir Şey Olmamış Gibi Davranmıştır. Ama Yine de Umarız ve Dileriz Ki Bu Kez Gerçekten de Diyalog ve İşbirliği İçinde Şeffaf Olur. Bekleyip Göreceğiz. Program, Yapılacak İşlerden Çok Yapılan İşleri Yani İcraatları Anlatan Bir Metne Benziyor. Programda 5 Yıllık Yeni Bir Hükmet Dönemi İçin Ciddi Bir...
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, "Sayın Başbakan bugüne dek birçok sözünden geri dönmüştür. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranmıştır. Ama yine de umarız ve dileriz ki bu kez gerçekten de diyalog ve işbirliği içinde şeffaf olur. Bekleyip göreceğiz. Program, yapılacak işlerden çok yapılan işleri yani icraatları anlatan bir metne benziyor. Programda 5 yıllık yeni bir hükmet dönemi için ciddi bir iddiada bulunulmuyor ve geleceğe dönük yeni hedefler ortaya konulmuyor" dedi.
Parlamentoda bir basın toplantısı düzenleyen DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 60. hükümetin programı üzerindeki eleştiri ve görüşlerini aktardı. Başbakan'ın hükümet programını sunarken 'kalkış' kelimesi yerine kullandığı 'take off' sözünü eleştiren ve bunu yadırgadığını söyleyen Sezer, "Türkçemiz zaten yabancı sözcüklerin kuşatması altındadır. Bir başbakanın da bu kuşatmaya katkıda bulunmasını doğru bulmuyorum" diye konuştu.
AK Parti'nin belli bir dış politikasının olmadığını öne süren Sezer, Türk dış politikasının yabancılar tarafından yönlendirildiğini söyledi. Sivil Anayasa ile ilgili görüşlerini de aktaran Sezer, "Programda 'sivil uzlaşma Anayasası' ve 'geniş toplumsal uzlaşma' gibi ifadeler kullanılarak uzlaşıya vurgu yapılmaktadır. Bunu olumlu bir yaklaşım olarak görüyoruz. Ancak Sayın Başbakan'ın yakın bir zamana dek olduğu gibi bundan sonraki süreçte uzlaşı ile dayatmayı birbirine karıştırmamasını diliyoruz.
Kaygılarımız var. Sistemin başka bir noktaya çekilmesi gibi girişimlerde bulunmamaları konusunda uyarıyoruz" şeklinde konuştu.
Sivil Anayasa tartışmaları yapılırken Atatürk ilke ve devrimlerinin Anayasa'da yer almaması konusunda görüşler ortaya çıktığının altını çizen DSP Lideri Sezer, "Bir bakıma toplumu alıştırma testi yaptılar. Eğer Sivil Anayasa çalışmaları Atatürk'ü Anayasa'dan silme girişimine dönüşürse bunun sorumluluğunun altından kimse kalkamaz. İktidarı uyarıyorum. Kimse sayısal çoğunluğuna güvenmesin. Atatürk'ü ne Anayasa'dan ne de milletin gönlünden silebilirler. Buna kimsenin gücü yetmez. Bu ülkenin kuruluş ilkeleri
konusunda herkesin hassas davranmasını bekliyoruz. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'ün yemin törenindeki laiklik tarifinin de son derece düşündürücü olduğunu vurgulamak istiyorum. Sayın Gül'ün tarifiyle AK Parti'nin seçim bildirgesindeki tarifi aynı. O zaman tarafsızlık sözü nerede kalıyor. Laiklikle neyin amaçlandığı zaten bellidir. İlave tanımlara ihtiyaç yoktur" dedi.
Hükümet programında medya bağımsızlığına vurgu yapıldığını hatırlatan Sezer, Başbakan'ın eleştirilere karşı sert tavırlar takındığını, ayrıca ilk kez medyanın Başbakan tarafından kendisine tutsak edilmeye çalışıldığını ileri sürdü. Tam demokrasi konusunda DSP'nin her zaman tam destek vereceğini kaydeden Sezer, "Ama başta laiklik olmak üzere cumhuriyetin temel değerleriyle ilgili gizli amaçları hedefleyen açılımlara da her zaman karşı dururuz" diye konuştu. Tam demokrasinin hiç kimseye imtiyaz
olamayacağının altını çizen Sezer, milletvekiline imtiyaz zırhı giydirilmesine devam edilmesinin kabul edilebilir, haklı hiçbir yönü olmadığına dikkat çekti.
Sezer, hükümetin halka hizmet için 'tek kart' uygulamasına geçilmesine destek verdiklerini belirterek, "Zaten biz de bunu amaçlıyorduk" dedi. Yolsuzluklarla ilgili konuların takipçisi olacaklarına işaret eden Sezer, kadrolaşmaya fırsat verilmemesini istedi. Sezer, açıklamalarında piyasa veya serbest piyasa ekonomisi yerine sosyal piyasa ekonomisini benimsediklerini açıklayarak, piyasa ekonomisinin bir rant ekonomisi olduğunu savundu.
"Devleti ekonomik faaliyetlerden bütünüyle çekmeyi hedeflemeyi doğru bulmuyoruz" diyen Sezer, enflasyonun bugünkü rakamlara inmesinin pozitif olduğuna değindi. Başbakan'ın hükümet programında cari açıktan ve dış ticaret açığından bahsetmediğini söyleyen Sezer, yapılacak özelleştirmenin 'özelleştirme mi, peşkeş mi' olduğunu bilmek istediklerini anlattı. Sezer, "Sayın Başbakan bugüne dek birçok sözünden geri dönmüştür. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranmıştır. Ama yine de umarız ve dileriz ki öyle
yürütür. Bu kez gerçekten de diyalog ve işbirliği içinde şeffaf olur. Bekleyip göreceğiz. Program, yapılacak işlerden çok yapılan işleri yani icraatları anlatan bir metne benziyor. Programda 5 yıllık yeni bir hükmet dönemi için ciddi bir iddiada bulunulmuyor Geleceğe dönük yeni hedefler ortaya konulmuyor" şeklinde konuştu.
(AU-MAY-NÇ-Y)