DHA YURT BÜLTENİ - 19

Edirne'de fırtına ağaç devirdi(2)

ENEZ'DE CAMİ MİNARESİ YIKILDI

Trakya'yı etkisi altına alan fırtına bölgede yaşamı olumsuz yönde etkilerken, Edirne'nin Enez ilçesine bağlı Gülçavuş Köyü'nde tarihi caminin minaresinin yıkılmasına neden oldu. Öğleden sonra 15.00 sularında şiddetli rüzgara dayanamayan minare yıkılıp, köy girişini kapadı. Herhangi bir can kaybının yaşanmadığı olayda köylüler yolu tekrar trafiğe açmak için yoğun çaba sarfetti.

Komşu köy Küçükevren'den getirtilen kepçe yardımıyla minarenin kalıntılarının kaldırıldığı yol, çalışmalardan sonra yeniden trafiğe açıldı.

HALI SAHANIN KAPLAMASI ZARAR GÖRDÜ

Edirne'nin Keşan ilçesinde sabah saatlerinden itibaren etkili olan fırtına nedeniyle Yeni Mahalle'de bulunan halı sahayı kaplayan naylon brandalar da büyük çapta hasar oluştu. Fırtına ve oluşan zarar nedeniyle halı saha maçları iptal edildi. Fırtına şehir merkezinde de etkisini sürdürüyor. Şiddetli rüzgar nedeniyle çatılardan kopan malzemeler yollara savruldu. Düşmek üzere olan bir market tabelası ise Keşan Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerce sökülerek, indirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

-Fırtınada zarar gören halı saha kaplaması

-Etrafa uçuşan branda parçaları

-Halk saha genel gör.

-Çatılardan kopan parçalar

-Yol üzerine düşen çatı parçaları

-Detaylar

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),

================================

Köpeği tüfekle yaralayıp, serbest kaldı

ÇORUM'un Mecitözü ilçesinde avcı H.T., avlanmaya gittiği sırada yanındaki av köpeğiyle kavgaya tutuşan çevredeki Kangal cinsi köpeği tüfekle vurup, yaraladı. Köpeğin vurulma anı, güvenlik kamerasına yansırken, gözaltına alınıp, tüfeğine el koyulan H.T. de ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Olay, dün akşam ilçeye bağlı Elvançelebi köyünde meydana geldi. Avlanmaya giden H.T.'nin yanındaki av köpeği ile çevrede dolaşan, Mustafa Taşçı'ya ait Kangal cinsi köpek kavga etmeye başladı. Köpekleri ayıramayan H.T., üzerindeki tüfekle Taşçı'nın köpeğine ateş etti. Ayaklarına isabet eden saçmalarla yaralanan köpek, olay yerinden kaçarken, H.T. de av köpeğiyle yoluna devam etti. 'Yamaç' adlı yaralı köpeğini götürdüğü veterinere tedavi ettiren Mustafa Taşçı, güvenlik kamerasında yaptığı inceleme üzerine köpeğini vuran H.T. hakkında, jandarmaya şikayette bulundu. Şikayet üzerine harekete geçip, köye gelen jandarma ekipleri, H.T.'yi gözaltına aldı. Tüfeğine el koyulan H.T., ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

OLAY ANI KAMERADA

Öte yandan tedavi edilip, iyileştirilen köpeğin vurulma anı, köydeki eve ait güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Görüntülerde H.T.'nin, Kangal cinsi köpeğe yanındaki tüfekle ateş ettiği anlar yer aldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

-Köpeğe ateş etme anı

-Yaralı köpeğin kaçması

-Detaylar

Yusuf ÇINAR/MECİTÖZÜ (Çorum),

================================

Antalya'da şiddetli yağış, fırtına ve hortum, tarım alanlarını vurdu (3)

GAZİPAŞA'DA SOKAK VE CADDELER SUYLA DOLDU

Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde öğle saatlerinde şiddetini artıran sağanak nedeniyle kent merkezinde su baskınları meydana geldi. Cadde ve sokaklarda su birikintileri oluşurken, başta adliye binasının zemin katı olmak üzere bazı iş hanları da suyla doldu. Caddelerde oluşan su birikintileri nedeniyle bazı araçlar yolda kalırken, çekici vasıtasıyla kurtarma çalışması yapıldı. Yer yer şiddetli rüzgar da etkisini gösterirken, kent merkezindeki plastik seraların örtüleri uçtu, açıktaki muz ağaçlarında zarar meydana geldi. Bazı seralarda ise sel suları nedeniyle zarar oluştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Yolun karşısına geçen vatandaşlardan görüntü

İtfaiyenin su tahliye çalışması

Araçlarında mahsur kalan vatandaşlar ve araçlarından görüntü

Araçların kurtarılma çalışmaları

Zarar gören seradan detay

Suyla kaplı caddeden görüntü

HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞA (Antalya),

===============================

Mahalleli yüksek gerilim hattına izin vermedi

MERSİN'in Tarsus ilçesinde mahalleden geçen yüksek gerilim hattının 13 metreden 17 metreye çıkartılması ve yeni hat çekilmesine vatandaşlar izin vermedi.

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) ekipleri, Çağlayan Mahallesi'ndeki enerji iletim hattı için çalışma başlattı. Bazı bölgelerde 13 metre olan yüksek gerilim hattını 17 metreye çıkartan ekipler, kimi bölgelere de yeni hat çekmek istedi. 2 gündür devam eden çalışmada mahalledeki evlerin üzerinden yüksek gerilim hattı geçeceğini öğrenen vatandaşlar, sokağa döküldü. Vatandaşlar, ekiplerin çalışmasını engelleyince ihbar üzerine olay yerine polis geldi. Polis ekipleri vatandaşları sakinleştirirken, mahalleli adına açıklama yapan Av. Fatih Öksüz, "Kamulaştırma yapmadan yüksek gerilim hattı yapılması yasalara aykırı. Bu suçtur. Hakkını aramak isteyen vatandaşın üzerine de kolluk kuvvetini gönderip bastırmak bir hukuk devletine yakışmaz. TEİAŞ hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunacağız" dedi. Vatandaşlar polislerin uyarısı ile dağılırken çalışmalar da durduruldu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Sokaktaki kabloların üzerine basan vatandaşlar

Ev sahiplerinin polis ve yetkililer ile tartışması

Olay yerinden genel görüntü

Haber-Kamera: Okan ÇALIŞKAN/ TARSUS(Mersin),

===============================

Dilvin'in ölümünde ihmal iddiasına soruşturma

Aydın'ın Nazilli ilçesinde, karın ağrısı ve yüksek ateş şikayeti ile gittiği hastanede hayatını kaybeden Dilvin Ak'ın (13) ölümünde, ailesinin ihmal iddiaları üzerine Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından idari soruşturma başlatıldı.

Nazilli Beşeylül Ortaokulu 8'inci sınıf öğrencisi Dilvin Ak, geçen 31 Aralık Salı gecesi karın ağrısı ve yüksek ateş şikayetiyle, yakınları tarafından ilçedeki özel bir hastaneye götürüldü. Gecenin ilerleyen saatlerinde fenalaşan Ak, yoğun bakıma alındı. Ancak Ak, burada doktorların müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi. Ak'ın ölümü şüpheli bulunup, savcının talimatıyla cesedi, otopsi için Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Dilvin'in cenazesi, yapılan otopsinin ardından yakınları tarafından geçen perşembe günü, Nazilli'nin kırsal Durasıllı Mahallesi Camii'nde öğlen kılınan namazın ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi. Olayın ardından ailesi kızlarının ölümünde doktor ihmali olduğunu ileri sürüp, şikayetçi oldu.

DEDESİ YAŞANLARI ANLATMIŞTI

Torunun göz göre göre yaşamını yitirdiğini belirten Servet Akoğlan da olayın ardından yaptığı açıklamada, şöyle dedi:

"İki torunum var. Kızım Fadime Akoğlan, ikinci torunum Dilvin'in doğumundan 55 gün sonra, eşi Çetin Ak'tan boşandı. İki torumun da velayetini üzerime aldım. Onları ben büyüttüm. Torunum Dilvin, geçen 28 Aralık'ta rahatsızlanmış, karın ağrısı ve yüksek ateş şikayetiyle annesi Nazilli'deki özel bir hastanenin acil servisine götürmüş. Gribal enfeksiyon olduğunu söyleyip, ilaç yazmışlar. Annesi, 'Durumu kötü, en azından bir serum taksaydınız' demiş. Ancak, yer olmadığını söyleyip, eve göndermişler. Hemen Aile Hekimi'ne gidip, torunum için 2 günlük rapor aldık. Ancak 31 Aralık'ta torunumun durumu daha da ağırlaşınca, tekrar aynı özel hastaneye götürdük. Ben otomobilimi park edene kadar annesi, tekerlekli sandalye ile doktorun yanına götürmüş. Ben de peşlerinden yetiştim. Doktor torunum Dilvin'e tekerlekli sandalyeden inmesini söyledi. Ancak, 'İnemiyorum. Ayakta duracak halim yok" demesi üzerine doktor, torunumun yatırılmasını istedi. Ancak, bu sırada torunum bayılıp, sedyede kusmaya başladı. Doktor 4 serum taktırdı. Torunum, bir ara kendine geldi, 'Sürekli olarak karnım ağrıyor, dayanamıyorum' diyordu. Gerekli filmleri çekilip, tahlillerini yaptılar. Saat 22.00 sıralarında servise aldılar. Torunum karnı ağrıdığını söyleyip, sürekli ağlıyordu. Gece yarısı tekrar kusmaya başladı. Çok sancısı vardı. Bir ara anneannesine 'Elini ısırabilir miyim?' demiş. O da dayanamayıp, kabul etmiş. Halen diş izleri eşimin elinde duruyor."

'O İĞNE, 18 YAŞINDAN KÜÇÜKLERE VURULMAZMIŞ'

Hastanede bir ara kızı Fadime Akoğlan'ın ortadan kaybolduğunu fark ettiğini belirten Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hemşirelerin odasına gittiğini öğrendim, peşinden gittim. Orada genel cerrah ile çocuk doktoru aralarında tartışıyorlardı. Cerrah, 'Çocuğun hiçbir şeyi yok. Bu psikolojik bir olay. Belirli periyotlarla bağırıyor. İğne yapalım' demiş. O sırada elinde bir şırınga ile bir hemşire içeri girdi. Bunun üzerine kızım Fadime, "Baba, Dilvin'e iğne yapılsın mı?' diye sordu. Çocuk doktoru, 'Bu iğne nefesini keser yaptırmayalım' demiş. Sonradan öğrendiğimize göre o iğne, 18 yaşından küçüklere vurulmazmış. Ancak, iğneyi vurdular. Saat 05.30 sıralarında torunumun durumu daha da ağırlaştı. Yoğun bakıma aldılar. 15-20 dakika sonra doktor çıktı, 'Çocuğun nefesi kesildi' dedi ve içeri girdi. 5 dakika sonra tekrar çıkıp, 'Çocuğun kalbi durdu, tekrar çalıştırmak için uğraşıyoruz' dedi. Şok oldum. Ama torunumu kurtaramadılar. O an dünyam karardı. Şikayetçi olmamız üzerine doktor, torunumun ölümünü şüpheli bulup, otopsi yapılması için Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Morgu'na gönderdi. Otopsi sonucunda gerçek ortaya çıkacaktır. Vurdukları o iğne ile torunumun nefesini kesip, öldürdüler. Ölümünde hastanenin ihmali olduğunu düşünüyorum."

Dede Akoğlu'nun DHA'ya yaptığı bu açıklama ulusal ve yerel basında yer alınca Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hastane hakkında idari soruşturma başlatıldı.

İl Sağlık Müdürlüğü'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, Dilvin Ak'ın karın ağrısı şikayetiyle gittiği özel hastanede yaşamını yitirmesinden üzüntü duyulduğu bildirildi. Açıklamada otopsi raporunun henüz tamamlanmadığına dikkat çekilip, "Konuyla ilgili idari soruşturma başlatılmıştır. Başından sonuna tüm tıbbi süreçler hassasiyetle incelenecek olup, adli makamlarla da iş birliği içinde gerekli tüm çalışmalar yürütülmektedir. Gereken yapılacaktır" denildi.

DÜN GEÇİLEN GÖRÜNTÜLERLE

Bahattin ALBAYRAK/NAZİLLİ (Aydın), -

===========================

Denizli'de 'evlilik affı' düzenlemesi iddiasına tepki

Denizli'de kadın platformu üyeleri, 'evlilik affı'na yönelik hazırlandığı belirtilen tasarıyı eleştirdi.

Denizli Kadın Platformu üyesi 30 kadın, Gazeteciler Cemiyeti'nde bir araya geldi. CHP Denizli Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da toplantıya katıldı. Kadınlar toplantı sırasında ellerinde 'Çocuk koruma politikası istiyoruz', 'Şiddetin karşısında, çocukların yanındayız', 'Çocuklarımızın düşlerini karanlığa terk etmeyeceğiz' yazılı dövizler taşıdı. Açıklamayı yapan Denizli Kadın Platformu Sözcüsü Günnur Oymak, "Yapılan araştırmalar, ülkemizdeki erken yaş evliliklerinde, çocukların yüzde 30'undan fazlasının yetişkinlerle imam nikahıyla evlendirildiklerini ortaya koymuştur, Bu durumu, ailelerin rıza ve onayı ile olduğunu açıklamaktadır. Bu durumda, 12 yaşındaki bir kız çocuğuna, kendinden 15 yaş büyük bir yetişkin erkek tarafından imam nikahı bağlamında bir cinsel taciz uygulandığında, bu eylem suç sayılmayacaktır. Ayrıca bu yasa gerçekleştiğinde, yalnızca erken yaşta, imam nikahı ile gerçekleştirilmiş evlilikler kapsamındaki kişilere değil, kız çocuklarına cinsel tacizde bulunan tüm kişilere de cezasızlık, af getirecektir" diye konuştu.

CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ise mecliste konunun sadece '15 mi yoksa 18 mi?' şeklinde yaş faktörünün konuşulduğunu ifade ederek, "Daha önce de yasanın çıkması gündeme gelmişti ancak TBMM önünde gösterilen tepkiler nedeniyle bu gerçekleşmedi. 2 yıldır yavaş yavaş toplum buna alıştırılmaya çalışılıyor. Bunun ardından kanun teklifinin şubat ayı başında gelmesi bekleniyor. Biz de bu alanda mümkün olduğunca toplumumuzu bilgilendirmeye çalışıyoruz. Yaşı ne olursa olsun, tecavüze uğrayan bir çocuğumuz tecavüzcüsüyle evlendirilemez. Bu ömür boyu tecavüze uğrayacağı anlamına gelir" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Kadınlar detay görüntüler

Ellerindeki dövizlerden görüntü

Kadın Platformu Sözcüsü Günnur Oymak'ın konuşması

Gülizar Biçer Karaca'nın konuşması

Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,

===========================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel